2 Kayıt Bulundu.
Bize Cafer b. Müsafir et-Tennîsî, ona İbn Ebu Füdeyk, ona ez-Zem'î, ona Zübeyr b. Osman b. Abdullah b. Sürâka, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kusâme'den sakının!" Kusâme nedir? diye sorduk. "İnsanlar arasında ortak olarak bulunan bir şeyi (taksim eden biri, herkesten bir parça mal alarak onu) eksiltmesidir" dedi.
Açıklama: Kusâme, ortak bir malı sahiplerine bölüştüren insana denir. Bu mal ister miras ister ganimet olsun adaletle taksim edilmelidir. Her ne kadar bu taksimi yapan kişinin, yaptığı işin karşılığı olarak bir ücret istemeye hakkı varsa da taksim ettiği malın bir kısmını kendisine ayırmaya hakkı yoktur.
Bize Ebû Ali er-Rûzbârî, ona Ebû Bekir b. Dâse, ona Ebû Davud, ona Cafer b. Müsâfir et-Tinnîsî, ona İbn Ebî Füdeyk, ona ez-Zem'î, ona da ez-Zübeyr b. Osman b. Abdullah b. Abdullah b. Surâka, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân, ona da Ebû Saîd el-Hudrî'nin rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş: "Kusâmeden sakının!" "- Kusâme nedir, ey Allah'ın Rasûlü?" dedik. "- İnsanlar arasında ortak olarak bulunan bir şeyi (taksim eden biri, herkesten bir parça mal alarak) onu eksiltmesidir” buyurdu.
Açıklama: Kusâme, ortak bir malı sahiplerine bölüştüren insana denir. Bu mal, ister miras, ister ganimet olsun adaletle taksim edilmelidir. Her ne kadar bu taksimi yapan kişinin, yaptığı işin karşılığı olarak bir ücret istemeye hakkı varsa da, taksim ettiği malın bir kısmını kendisine ayırmaya hakkı yoktur. Hadîste haram kılınan da budur.