Öneri Formu
Hadis Id, No:
131317, MŞ026333
Hadis:
26333- حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ، عَنْ مِسْعَرٍ , قَالَ : حدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ قَيْسٍ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِي قُرَّةَ الْكِنْدِيِّ ، قَالَ : انْطَلَقَ سَلْمَانُ ، وَأَبِي حَتَّى أَتَيَا دَارَ سَلْمَانَ ، وَدَخَلَ سَلْمَانُ الدَّارَ فَقَالَ : السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ ، ثُمَّ أَذِنَ لأَبِي قُرَّةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Ümame, ona Mis’ar, ona Ömer b. Kays, ona Amr b. Ebu Kurra el-Kindî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: (Bir gün) Selman ve babam yola çıkarlar ve Selman’ın evine gelirler. Selman eve girer ve “es-Selamu aleykum!” der. Sonra (babam) Ebu Kurra’ya (içeri girmesi için) izin verir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Ebî Şeybe, Musannef-i İbn Ebû Şeybe, Edeb 26333, 13/218
Senetler:
1. Selman el-Farisî (Selman b. İslam)
2. Amr b. Ebu Kurra el-Kindî (Amr b. Seleme b. Muaviye b. Vehb b. Kays b. Vehb)
3. Ömer b. Ebu Müslim el-Masir (Ömer b. Kays)
4. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
Konular:
KTB, SELAM
Selam, eve girerken Selam vermek,
حدثنا إسحاق بن مخلد عن حماد بن أسامة عن مسعر قال حدثنا عمر بن قيس عن عمرو بن أبى قرة الكندي قال : عرض أبى على سلمان أخته فأبى وتزوج مولاة له يقال لها بقيرة فبلغ أبا قرة أنه كان بين حذيفة وسلمان شيء فأتاه يطلبه فأخبر أنه في مبقلة له فتوجه إليه فلقيه معه زبيل فيه بقل قد أدخل عصاه في عروة الزبيل وهو على عاتقه فقال يا أبا عبد الله ما كان بينك وبين حذيفة قال يقول سلمان وكان الإنسان عجولا فانطلقا حتى أتيا دار سلمان فدخل سلمان الدار فقال السلام عليكم ثم أذن لأبى قرة فدخل فإذا نمط موضوع على باب وعند رأسه لبنات وإذا قرطاط فقال اجلس على فراش مولاتك التي تمهد لنفسها ثم أنشا يحدثه فقال إن حذيفة كان يحدث بأشياء كان يقولها رسول الله صلى الله عليه وسلم في غضبه لأقوام فأوتى فأسأل عنها فأقول حذيفة أعلم بما يقول وأكره أن تكون ضغائن بين أقوام فأتى حذيفة فقيل له إن سلمان لا يصدقك ولا يكذبك بما تقول فجاءني حذيفة فقال يا سلمان بن أم سلمان فقلت يا حذيفة بن أم حذيفة لتنتهين أو لأكتبن فيك إلى عمر فلما خوفته بعمر تركنى وقد قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من ولد آدم أنا فأيما عبد من أمتى لعنته لعنة أو سببته سبة في غير كنهه فأجعلها عليه صلاة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164046, EM000234
Hadis:
حدثنا إسحاق بن مخلد عن حماد بن أسامة عن مسعر قال حدثنا عمر بن قيس عن عمرو بن أبى قرة الكندي قال : عرض أبى على سلمان أخته فأبى وتزوج مولاة له يقال لها بقيرة فبلغ أبا قرة أنه كان بين حذيفة وسلمان شيء فأتاه يطلبه فأخبر أنه في مبقلة له فتوجه إليه فلقيه معه زبيل فيه بقل قد أدخل عصاه في عروة الزبيل وهو على عاتقه فقال يا أبا عبد الله ما كان بينك وبين حذيفة قال يقول سلمان وكان الإنسان عجولا فانطلقا حتى أتيا دار سلمان فدخل سلمان الدار فقال السلام عليكم ثم أذن لأبى قرة فدخل فإذا نمط موضوع على باب وعند رأسه لبنات وإذا قرطاط فقال اجلس على فراش مولاتك التي تمهد لنفسها ثم أنشا يحدثه فقال إن حذيفة كان يحدث بأشياء كان يقولها رسول الله صلى الله عليه وسلم في غضبه لأقوام فأوتى فأسأل عنها فأقول حذيفة أعلم بما يقول وأكره أن تكون ضغائن بين أقوام فأتى حذيفة فقيل له إن سلمان لا يصدقك ولا يكذبك بما تقول فجاءني حذيفة فقال يا سلمان بن أم سلمان فقلت يا حذيفة بن أم حذيفة لتنتهين أو لأكتبن فيك إلى عمر فلما خوفته بعمر تركنى وقد قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من ولد آدم أنا فأيما عبد من أمتى لعنته لعنة أو سببته سبة في غير كنهه فأجعلها عليه صلاة
Tercemesi:
Amr İbni Ebî Kurre El-Kindî (Radtyallahuanh)'den rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
Babam (Ebû Kurre), kız kardeşini Selman'a arz etti, (onunla evlenmesini teklif etti). Selman kabul etmeyip kendi azadlı cariyesi ile evlendi. O kadına Bukayre denirdi. Ebû Kurre'ye haber ulaştı ki, Huzeyfe ve Selman arasında (söz kırgınlığı) bir şey var. Ebû Kurre, Selman'a varıp onu aramaya başladı. Selman'm, kendisine ait bir sebze bahçesinde olduğu haberi Ebû Kurre'ye verildi. Ona gitmeye yöneldi de, (yolda) Selman'-la karşılaştı. Selman'ın beraberinde, içinde sebze bulunan bir zenbil vardı. Değneğini zenbilin kulpuna sokmuş olduğu halde onu omuzunda taşıyordu. Ebû Kurre:
«Ey Ebu Abdullah (Selman)! Seninle Huzeyfe arasında ne oldu?» dedi.
Ebû Kurre dedi ki, Selman şöyle diyordu :
«İnsan acele huylu yaratılmıştır.» (îsra Sûresi, Âyet: 11)
Bunun üzerine yürüdüler, Seknan'ın evine kadar gittiler. Selman «ve girdi de şöyle dedi:
«Esselâmu aleyküm.»
Sonra Ebû Kurre'ye müsaade etti de içeri giçdi. Orada kapı üzerine konmuş saçaklı ince bir yolluk vardı. Baş yanında da kerpiçler vardı. Bir de eğer palanı bulunuyordu. Selman:
«Hanımefendinin kendisi için serdiği döşek üzerine otur.» dedi.
Sonra Ebû Kurre'ye anlatmıya başlayıp, şöyle dedi:
«Huzeyîe, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Seİîem) 'in gazabı halinde bazı kimselere söyledikleri sözleri (insanlara) anlatıyordu. (Halbuki bunları anlatmakta onlara bir fayda yoktu, bilâkis fitneye sebep olabilirdi). Bu haber bana getirildi ve benden soruldu. Ben diyordum ki, Huzeyfe, söylediğini daha iyi bilir; ve ben, insanlar arasından kin doğmasından hoşlanmıyordum. Nihayet Huzeyfe'ye gidilip dendi ki, Selman, senin söylediğin sözlerde seni tasdik etmiyor ve seni yalanlamıyor. Bunun üzerine Huzeyfe bana gelip, şöyle dedi:
— Ey (Ümmü Selman oğlu) Selman! Ben de dedim ki:
— (Ümmü Huzeyfe oğlu) Huzeyfe! Ya bu tutumundan vazgeçersin, yahut senin hakkında (halife) Ömer'e yazacağım. Ben onu, Ömer ile korkutunca, beni terk etti.
Gerçekten Resûlüllah (Sallalkhü Aleyhi ve Seilem) şöyle buyurmuştur: «Ben, Âdem oğlundan gelmeyim, (sizden gazap halinde çıkan bazı sözler gibisi, benden de çıkar). Ümmetimden hangi bir kula müstahak olmadığı halde bir lanet okursam, yahut ona fena bir söz söylersem, bu söz onun hakkında bir rahmet olur.»[466]
Bu hadîs-İ şeriften alınması gereken iki ders vardır:
1— Ashab-ı kiramın âlimlerinden ve höyüklerinden olan S e I m a n - i Farisî, kendi bahçesinde çalışmış ve yetiştirdiği sebzeleri sırtında taşıyarak evine pÖtürmöştür. Çalışmak ve kibir etmiyerek eve yök taşımak bîr vazifedir. Müslümanlar, S e I m a n 'in hareketini örnek alarak çalışmalarını düzenlemelidirler.
2— Sel man'in rivayet ettiği hadîs-i serîften anlaşıldığı üzere, dîn hükümlerinden sayılmiyan ve insanların ihtiyaçları ile İlgili bulunmıyan hadîs-i şerifleri halka anlatmakta bîr fayda yoktur ve bu gibileri, fitneye sebep olmamak için, başkalarına nakledİlmemelidir.[467]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 234, /217
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Amr b. Ebu Kurra el-Kindî (Amr b. Seleme b. Muaviye b. Vehb b. Kays b. Vehb)
3. İbn Ebi Müslim, Ebu's- Sabbâh, Amr b. Ebi Müslim el- Muasır (Amr b. Kays)
4. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Hz. Peygamber, kızması
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Lanet, edilene rahmet oluşu
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33582, D004659
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ بْنُ قُدَامَةَ الثَّقَفِىُّ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ قَيْسٍ الْمَاصِرُ عَنْ عَمْرِو بْنِ أَبِى قُرَّةَ قَالَ كَانَ حُذَيْفَةُ بِالْمَدَائِنِ فَكَانَ يَذْكُرُ أَشْيَاءَ قَالَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأُنَاسٍ مِنْ أَصْحَابِهِ فِى الْغَضَبِ فَيَنْطَلِقُ نَاسٌ مِمَّنْ سَمِعَ ذَلِكَ مِنْ حُذَيْفَةَ فَيَأْتُونَ سَلْمَانَ فَيَذْكُرُونَ لَهُ قَوْلَ حُذَيْفَةَ فَيَقُولُ سَلْمَانُ حُذَيْفَةُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُ فَيَرْجِعُونَ إِلَى حُذَيْفَةَ فَيَقُولُونَ لَهُ قَدْ ذَكَرْنَا قَوْلَكَ لِسَلْمَانَ فَمَا صَدَّقَكَ وَلاَ كَذَّبَكَ. فَأَتَى حُذَيْفَةُ سَلْمَانَ وَهُوَ فِى مَبْقَلَةٍ فَقَالَ يَا سَلْمَانُ مَا يَمْنَعُكَ أَنْ تُصَدِّقَنِى بِمَا سَمِعْتُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ سَلْمَانُ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَغْضَبُ فَيَقُولُ فِى الْغَضَبِ لِنَاسٍ مِنْ أَصْحَابِهِ وَيَرْضَى فَيَقُولُ فِى الرِّضَا لِنَاسٍ مِنْ أَصْحَابِهِ أَمَا تَنْتَهِى حَتَّى تُوَرِّثَ رِجَالاً حُبَّ رِجَالٍ وَرِجَالاً بُغْضَ رِجَالٍ وَحَتَّى تُوقِعَ اخْتِلاَفًا وَفُرْقَةً وَلَقَدْ عَلِمْتَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ فَقَالَ
"أَيُّمَا رَجُلٍ مِنْ أُمَّتِى سَبَبْتُهُ سَبَّةً أَوْ لَعَنْتُهُ لَعْنَةً فِى غَضَبِى - فَإِنَّمَا أَنَا مِنْ وَلَدِ آدَمَ أَغْضَبُ كَمَا يَغْضَبُونَ وَإِنَّمَا بَعَثَنِى رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ - فَاجْعَلْهَا عَلَيْهِمْ صَلاَةً يَوْمَ الْقِيَامَةِ." وَاللَّهِ لَتَنْتَهِيَنَّ أَوْ لأَكْتُبَنَّ إِلَى عُمَرَ.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide b. Kudame es-Sekafî, ona Ömer b. Kays el-Masir, ona da Amr b. Ebu Kurra'dan (rivayet olunmuştur); dedi ki: Huzeyfe Medayin'de idi ve Rasulullah'ın (sav) öfke halinde sahabelerinden bazı kimseler için sarfetmiş olduğu sözleri (halka) aktardı. Bunları Hıızeyfe'den dinleyenlerden bazıları da gider Selman'a haber verir ve Huzeyfe'den duyduklarını ona anlatırlardı. Selman da Huzeyfe söylediği (sözün doğruluk derecesi) ni (benden) daha iyi bilir derdi. Sonra da Huzeyfe'ye gelip senin sözlerini Selman'a anlattık. Seni ne tasdik etti ne de tekzib etti derlerdi. Huzeyfe (bir gün) sebze tarlasında bulunan Selman'a varıp Ey Selman benim Rasulullah'tan (sav) duyduklarımı tasdik etmekten seni engelleyen (sebep) nedir? dedi. Hz. Selman da (ona şöyle) cevap verdi: Gerçekten Rasulullah (sav) (bazan) öfkelenirdi ve öfkeli iken sahabelerinden bazıları hakkında (bazı ağır) sözler söylerdi. Bazan da hoşnut olur ve hoşnutluk halinde sahabelerinden bazıları hakkında (sitayişkâr) sözler söylerdi. Artık sen (Hz. Peygamberden her duyduğun sözü nakletmeye) bir son vermiyor musun? (Eğer sen bu rivayetlerine devam edersen) Bazı kimseler (in kalbin)e bazı kimselerin sevgisini, bazı kimseler (in kalbin) de bazılarının nefretini aşılarsın ve neticede bazı anlaşmazlıkların ve bölünmelerin meydana gelmesine sebep olursun. Oysa sen Rasulullah'ın (sav) bir hutbesinde:
"Ben, öfkeli iken Ümmetimden herhangi bir kimseye sitem ya da beddua edersem (bu bir insanlık halidir); çünkü ben de Adem oğullarından biriyim. (Binaenaleyh) onların öfkelendiği gibi (bazan) ben de öfkelenirim (fakat, Allah) beni alemlere sadece rahmet için göndermiştir. (Bu sebeple ben Rabbime: Ey Allah'ım, ben ancak bir beşerim, Müslümanlardan herhangi birisine, hakketmediği halde beddua ya da sitem edersem) kıyamet gününde bunu onun için bir rahmet kıl (diye dua ettim. Rabbim de bu duamı kabul etti)" dediğini bilmektesin. Allah'a yemin olsun ki ya bu sözlerine son verirsin ya da (bunu) Ömer'e mektupla bildireceğim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 11, /1064
Senetler:
1. Selman el-Farisî (Selman b. İslam)
2. Amr b. Ebu Kurra el-Kindî (Amr b. Seleme b. Muaviye b. Vehb b. Kays b. Vehb)
3. Ömer b. Ebu Müslim el-Masir (Ömer b. Kays)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, kızması
Sahabe, hadisleri anlama sorunu
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller