Giriş

Bize Ali b. Ayyâş, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) müşriklerle savaşan ve Müslümanlara büyük yararlılıklar sağlayan kişilerden birine bakıp: "Her kim cehennem ehlinden bir adama bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Hz. Peygamber'in bu sözü üzerine sahâbîlerden biri o adamı takip etti. O esnada adam yaralandı ve hemen ölmek isteyerek kılıcının sivri ucunu göğsünün arasına koydu. Sonra üzerine abandı; kılıç iki küreği arasından dı­şarı çıktı. Bu haber kendisine ulaşınca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kul, insanların nazarında cennete gideceklerin amelini yapar, hâl­buki o cehennemliktir. Yine kul insanların görüşünde ateş ehlinin amelini yapar, halbuki o, cennet ehlindendir. Ameller an­cak sonlarına göre değerlendirilir."


    Öneri Formu
24240 B006493 Buhari, Rikâk, 33


Açıklama: Talha b. Abdullah'tan rivayette bulunan ravinin mübhem olması hasebiyle isnad zayıftır. Mutebeat ile hasen li-gayrihi derecesine çıkar.

    Öneri Formu
35828 HM000019 İbn Hanbel, I, 5


    Öneri Formu
22013 N002466 Nesai, Zekât, 15


    Öneri Formu
29997 B003509 Buhari, Menâkıb, 5


    Öneri Formu
138687 BS001954 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 545

Bize Muhammed b. Sehl b. Asker el-Bağdâdî ve İbrahim b. Yakub, onlara Ali b. Ayyâş el-Hımsî, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ezanı işittiğinde kim ''Allâhumme rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmme, ve's-salâti'l-kâime, âtî muhammedeni'l-vesîle ve'l-fazile, veb'ashu makâmen mahmûden ellezî vaadteh' (Allahım, ey bu tam davetin ve vakti giren namazın Rabbi! Muhammed'e vesileyi ve fazileti ver ve O'nu, kendisine vadettiğin makam-ı mahmûda ulaştır) derse, kıyamet gününde şefaat ona helal olur." Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi, Muhammed b. Münkedir'in rivayeti ile sahih-hasen-garîb bir hadis olup onu, sadece Şuayb b. Ebu Hamza'nın Muhammed b. Münkedir'den rivayeti ile biliyoruz. Ebu Hamza'nın ismi ise Dînâr'dır.


Açıklama: Hadisin açıklamasında geçen sahih-hasen-garîb terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132). Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)

    Öneri Formu
11155 T000211 Tirmizi, Salat, 43

Bize Muhammed b. Sehl b. Asker el-Bağdâdî ve İbrahim b. Yakub, onlara Ali b. Ayyâş el-Hımsî, ona Şuayb b. Ebu Hamza, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ezanı işittiğinde kim ''Allâhumme rabbe hâzihi'd-da'veti't-tâmme, ve's-salâti'l-kâime, âtî muhammedeni'l-vesîle ve'l-fazile, veb'ashu makâmen mahmûden ellezî vaadteh' (Allahım, ey bu tam davetin ve vakti giren namazın Rabbi! Muhammed'e vesileyi ve fazileti ver ve O'nu, kendisine vadettiğin makam-ı mahmûda ulaştır) derse, kıyamet gününde şefaat ona helal olur." Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi, Muhammed b. Münkedir'in rivayeti ile sahih-hasen-garîb bir hadis olup onu, sadece Şuayb b. Ebu Hamza'nın Muhammed b. Münkedir'den rivayeti ile biliyoruz. Ebu Hamza'nın ismi ise Dînâr'dır.


Açıklama: Hadisin açıklamasında geçen sahih-hasen-garîb terimleri Tirmizî'nin kullandığı hadis usulü kavramlarıdır. Tirmizî hadisleri değerlendirirken zaman zaman “hasen-sahih”, “hasen-garîb”, “sahih-hasen-garîb” şeklinde ikili ya da üçlü ifadeler kullanır. Kendisi tarafından açıkça belirtilmediği için bu terimlerin anlamları hakkında farklı yorumlar yapılmıştır. (İsmail L. Çakan, "el-Câmiu’s-Sahîh" Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1993, 7:129-132). Tirmizî’nin hasen hadis kavramı ile ilgili bilgiler için Suyûtî’nin Tedrîbu’r-râvî’sine bakılabilir.(Suyûtî, Tedrîbu’r-râvî, Lübnan 1417/1996, 1:76-89)

    Öneri Formu
280731 T000211-2 Tirmizi, Salat, 43

Bize Ali b. Ayyaş, ona Ebu Gassan, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah'ın (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her maruf (iyilik) bir sadakadır."


    Öneri Formu
19662 B006021 Buhari, Edeb, 33


Açıklama: Harb b. Vahşi, meçhul biridir. Kendisinden sadece oğlu rivayette bulunmuştur. Bu sebeple zayıf olan isnad, şevaidle sahih li-gayrihi derecesine çıkar.

    Öneri Formu
36160 HM000043 İbn Hanbel, I, 8


    Öneri Formu
143010 BS006256 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 420