Öneri Formu
Hadis Id, No:
1541, M000527
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا حُصَيْنُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالَ كُنْتُ عِنْدَ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ فَقَالَ أَيُّكُمْ رَأَى الْكَوْكَبَ الَّذِى انْقَضَّ الْبَارِحَةَ قُلْتُ أَنَا. ثُمَّ قُلْتُ أَمَا إِنِّى لَمْ أَكُنْ فِى صَلاَةٍ وَلَكِنِّى لُدِغْتُ. قَالَ فَمَاذَا صَنَعْتَ قُلْتُ اسْتَرْقَيْتُ. قَالَ فَمَا حَمَلَكَ عَلَى ذَلِكَ قُلْتُ حَدِيثٌ حَدَّثَنَاهُ الشَّعْبِىُّ. فَقَالَ وَمَا حَدَّثَكُمُ الشَّعْبِىُّ قُلْتُ حَدَّثَنَا عَنْ بُرَيْدَةَ بْنِ حُصَيْبٍ الأَسْلَمِىِّ أَنَّهُ قَالَ لاَ رُقْيَةَ إِلاَّ مِنْ عَيْنٍ أَوْ حُمَةٍ. فَقَالَ قَدْ أَحْسَنَ مَنِ انْتَهَى إِلَى مَا سَمِعَ وَلَكِنْ حَدَّثَنَا ابْنُ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"عُرِضَتْ عَلَىَّ الأُمَمُ فَرَأَيْتُ النَّبِىَّ وَمَعَهُ الرُّهَيْطُ وَالنَّبِىَّ وَمَعَهُ الرَّجُلُ وَالرَّجُلاَنِ وَالنَّبِىَّ لَيْسَ مَعَهُ أَحَدٌ إِذْ رُفِعَ لِى سَوَادٌ عَظِيمٌ فَظَنَنْتُ أَنَّهُمْ أُمَّتِى فَقِيلَ لِى هَذَا مُوسَى صلى الله عليه وسلم وَقَوْمُهُ وَلَكِنِ انْظُرْ إِلَى الأُفُقِ. فَنَظَرْتُ فَإِذَا سَوَادٌ عَظِيمٌ فَقِيلَ لِى انْظُرْ إِلَى الأُفُقِ الآخَرِ. فَإِذَا سَوَادٌ عَظِيمٌ فَقِيلَ لِى هَذِهِ أُمَّتُكَ وَمَعَهُمْ سَبْعُونَ أَلْفًا يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ بِغَيْرِ حِسَابٍ وَلاَ عَذَابٍ." ثُمَّ نَهَضَ فَدَخَلَ مَنْزِلَهُ فَخَاضَ النَّاسُ فِى أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ بِغَيْرِ حِسَابٍ وَلاَ عَذَابٍ فَقَالَ بَعْضُهُمْ فَلَعَلَّهُمُ الَّذِينَ صَحِبُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. وَقَالَ بَعْضُهُمْ فَلَعَلَّهُمُ الَّذِينَ وُلِدُوا فِى الإِسْلاَمِ وَلَمْ يُشْرِكُوا بِاللَّهِ. وَذَكَرُوا أَشْيَاءَ فَخَرَجَ عَلَيْهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"مَا الَّذِى تَخُوضُونَ فِيهِ." فَأَخْبَرُوهُ فَقَالَ
"هُمُ الَّذِينَ لاَ يَرْقُونَ وَلاَ يَسْتَرْقُونَ وَلاَ يَتَطَيَّرُونَ وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ." فَقَامَ عُكَّاشَةُ بْنُ مِحْصَنٍ فَقَالَ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ. فَقَالَ
أَنْتَ مِنْهُمْ" ثُمَّ قَامَ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ ادْعُ اللَّهَ أَنْ يَجْعَلَنِى مِنْهُمْ. فَقَالَ
"سَبَقَكَ بِهَا عُكَّاشَةُ."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Hüşeym, ona Husayn b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: Said b. Cübeyr'in yanındaydım. Dün akşam düşen yıldızı gören oldu mu? diye sordu. Ben gördüm dedim. Namazda değildim ama beni akrep soktu dedim. Sonra ne yaptın? diye sordu. Rukye yaptım dedim. Sonra neden böyle yaptın peki? diye sordu. Ben de Şa'bî'nin bana rivayet ettiği bir hadis sebebiyle dedim. Şa'bî size ne rivayet etti? diye sordu. Bize Şa'bî, ona Büreyde b. Husayb el-Eslemî şöyle rivayet etti: Nazar ve zehirli hayvan sokmasından başka bir şeyde rukye yoktur dedim. İşittiği şeyde karar kılan ne iyidir. Ancak bize İbn Abbas (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir:
"Bütün ümmetler bana arz edildi. Bazı peygamberlerin yanında küçük bir topluluk, bazılarının yanında bir adam, iki adam; bazılarının ise yanında kimse bulunmadığını gördüm. Sonra benim önüme büyük bir topluluk geldi. Onun ümmetim olduğunu sandım. Bu Musa'nın ümmetidir. Sen ufuğa doğru bak denildi. Ben de baktım. Yine büyük bir kalabalık vardı. Bana diğer tarafa bak dediler. Bir de baktım ki yine büyük bir kalabalık. İşte bu senin ümmetindir. Onlardan yetmiş bin tanesi hesap ve azap görmeden cennete gireceklerdir. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav) kalkıp evine gitti. Orada bulunanlar cennete hesapsız girecekler hakkında konuşmaya başladılar. Bazıları belki onlar Hz. Peygamber'in ashabıdır dediler. Bazıları belki müslüman olarak doğup Allah'a şirk koşmayanlardır" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber (sav); "ne hakkında konuşuyorsunuz?" diye sordu. Ona ne konuştuklarını haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Onlar rukye yapmayanlar, yaptırmayanlar, bazı şeyleri uğursuzluk saymayanlar ve rablerine tevekkül edenlerdir" buyurdu. Ukkaşe b. Mıhsan; ey Allah'ın Rasulü! Dua edin de ben de onlardan olayım deyince; "sen onlardansın" dedi. Başka bir kişi daha kalkıp Allah'a dua buyurun da ben de onlardan olayım" dedi. Hz. Peygamber (sav); "Ukkaşe seni geçti" buyurdu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
لاَ رُقْيَةَ إِلاَّ مِنْ عَيْنٍ أَوْ حُمَةٍ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 527, /113
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, ümmetinin çokluğu
Nazar, nazarlık
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Peygamberler, inananların sayısı
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Uğur-uğursuzluk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1431, M000496
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنِيهِ إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ جَمِيعًا عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ قَتَادَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ وَكِيعٍ قَالَ قَالَ
"أُعْطِىَ."
[وَفِى حَدِيثِ أَبِى أُسَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم.]
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Veki'; (T)
Bize İbrahim b. Said el-Cevherî, ona Ebu Üsame, ona Mis'ar, ona da Katade bu isnad ile nakilde bulunmuştur. Ancak Veki' rivayetinde "verildi" ifadesi yer almaktadır.
[Ebu Üsame hadisinde ise rivayet, Hz. Peygamber (sav) ile ilişkilendirilmektedir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 496, /108
Senetler:
()
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Şefaat, Hz. Peygamber'in
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1433, M000497
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا الْمُعْتَمِرُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman), ona da Enes, Hz. Peygamber'den nakilde bulunmuş (ve) Katade'nin Enes'ten naklettiği gibi rivayete benzer şekilde aktarmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 497, /108
Senetler:
()
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1439, M000499
Hadis:
حَدَّثَنِى يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّدَفِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ أَنَّ بَكْرَ بْنَ سَوَادَةَ حَدَّثَهُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم تَلاَ قَوْلَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ فِى إِبْرَاهِيمَ "(رَبِّ إِنَّهُنَّ أَضْلَلْنَ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ فَمَنْ تَبِعَنِى فَإِنَّهُ مِنِّى)" الآيَةَ. وَقَالَ عِيسَى عَلَيْهِ السَّلاَمُ "(إِنْ تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِنْ تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ)" فَرَفَعَ يَدَيْهِ وَقَالَ
"اللَّهُمَّ أُمَّتِى أُمَّتِى." وَبَكَى فَقَالَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "يَا جِبْرِيلُ اذْهَبْ إِلَى مُحَمَّدٍ وَرَبُّكَ أَعْلَمُ فَسَلْهُ مَا يُبْكِيكَ فَأَتَاهُ جِبْرِيلُ - عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ - فَسَأَلَهُ فَأَخْبَرَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِمَا قَالَ. وَهُوَ أَعْلَمُ. فَقَالَ اللَّهُ يَا جِبْرِيلُ اذْهَبْ إِلَى مُحَمَّدٍ فَقُلْ إِنَّا سَنُرْضِيكَ فِى أُمَّتِكَ وَلاَ نَسُوءُكَ."
Tercemesi:
Bana Yunus b. Abdüla'la es-Sadâfî, ona İbn Vehb, ona Amr b. el-Haris’in rivayet ettiğine göre Bekir b. Sevade kendisine Abdurrahman b. Cübeyr'e Abdullah b. Amr b. el-Âsım şu rivayetini nakletti: Nebi (sav), Aziz ve Celil Allah'ın İbrahim’in söylediğini zikrettiği: "Rabbim çünkü onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa işte o bendendir" (İbrahim, 14/36) ayetini okudu. İsa da (as): "Eğer onları azaplandırırsan şüphe yok ki onlar senin kullarındır ve eğer onların günahlarını bağışlarsan, yine şüphe yok ki sen sen Aziz’sin, Hakim'sin" (Maide,5/118) buyurdu. Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak: "Allah’ım, ümmetimi (dilerim), ümmetimi (dilerim)" buyurdu ve ağladı. Aziz ve Celil Allah da "ey Cebrail, Muhammed’e git –Rabbin elbette daha iyi bilmekle birlikte- ona neden ağlıyorsun? diye sor. Cebrail (salat ve selam ona) ona geldi, ona (neden ağladığını) sorunca, Rasulullah da (sav) ona söylediklerini haber verdi –elbette o daha iyi bilendir.- Bunun üzerine Allah: Ey Cebrail, Muhammed'e git ve biz ümmetin hususunda seni hoşnut edeceğiz ve hoşuna gitmeyecek bir hal göstermeyeceğiz de" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 499, /109
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1543, M000528
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"عُرِضَتْ عَلَىَّ الأُمَمُ." ثُمَّ ذَكَرَ بَاقِىَ الْحَدِيثِ نَحْوَ حَدِيثِ هُشَيْمٍ وَلَمْ يَذْكُرْ أَوَّلَ حَدِيثِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona Husayn, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir. Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bana ümmetler arz edildi." Sonra hadisin kalan kısmını, baş tarafı hariç Hüşeym hadisinde olduğu gibi zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 528, /113
Senetler:
()
Konular:
Cennet,
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, ümmetinin çokluğu
Nazar, nazarlık
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Peygamberler, inananların sayısı
Sahabe, Fazileti
Tedavi, Rukye, tedavi şekilleri
Uğur-uğursuzluk
وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زَائِدَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ ذَكْوَانَ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ هَذَا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1454, M000505
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا زَائِدَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ ذَكْوَانَ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ هَذَا.
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, ona Muaviye b. Amr, ona Zâide, ona Abdullah b. Zekvan, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) benzeri bir hadis rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 505, /110
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, yakınlarını uyarması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1459, M000506
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا التَّيْمِىُّ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ الْمُخَارِقِ وَزُهَيْرِ بْنِ عَمْرٍو قَالاَ لَمَّا نَزَلَتْ "(وَأَنْذِرْ عَشِيرَتَكَ الأَقْرَبِينَ)" قَالَ انْطَلَقَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى رَضْمَةٍ مِنْ جَبَلٍ فَعَلاَ أَعْلاَهَا حَجَرًا ثُمَّ نَادَى
"يَا بَنِى عَبْدِ مَنَافَاهْ إِنِّى نَذِيرٌ إِنَّمَا مَثَلِى وَمَثَلُكُمْ كَمَثَلِ رَجُلٍ رَأَى الْعَدُوَّ فَانْطَلَقَ يَرْبَأُ أَهْلَهُ فَخَشِىَ أَنْ يَسْبِقُوهُ فَجَعَلَ يَهْتِفُ يَا صَبَاحَاهْ."
Tercemesi:
Bize Ebu Kamil el-Cahderî, ona Yezid b. Zürey', ona et-Teymî, ona Ebu Osman, ona Kabîsa b. el-Muhârık ve Züheyr b. Amr şöyle rivayet etmişlerdir: "Yakın arabalarını uyar" (Şuara, 26/214) ayeti nazil olduğunda Hz. Peygamber (sav) dağdan kopma bir kaya yığınının üzerine çıkmış ve şöyle seslenmişti:
"Ey Abdimenâf oğulları! Ben uyarıcıyım. Sizinle benim halim, düşmanı görüp de ailesi için gözcülük eden ve kendisinden önce yanlarına varmasından endişelendiği için baskın var! diye bağırmaya başlayan kişinin haline benziyor."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 506, /110
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, yakınlarını uyarması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1547, M000529
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَمَا تَرْضَوْنَ أَنْ تَكُونُوا رُبُعَ أَهْلِ الْجَنَّةِ" قَالَ فَكَبَّرْنَا. ثُمَّ قَالَ
"أَمَا تَرْضَوْنَ أَنْ تَكُونُوا ثُلُثَ أَهْلِ الْجَنَّةِ" قَالَ فَكَبَّرْنَا. ثُمَّ قَالَ
"إِنِّى لأَرْجُو أَنْ تَكُونُوا شَطْرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ وَسَأُخْبِرُكُمْ عَنْ ذَلِكَ مَا الْمُسْلِمُونَ فِى الْكُفَّارِ إِلاَّ كَشَعْرَةٍ بَيْضَاءَ فِى ثَوْرٍ أَسْوَدَ أَوْ كَشَعْرَةٍ سَوْدَاءَ فِى ثَوْرٍ أَبْيَضَ."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu'l-Ahvas, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymun, ona Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize; "cennete girenlerin dörtte biri olmak istemez misiniz? diye sordu. Biz tekbir getirdik. Sonra; "cennete girenlerin üçte biri olmak istemez misiniz?" diye sordu. Biz tekbir getirdik. Sonra; "Ben cennete girenlerin yarısı olmanızı isterim. Size bunu anlatacağım. Kafirler içerisinde müslümanlar ancak siyah bir öküzün cildindeki beyaz bir kıl yahut beyaz bir öküzün cildindeki siyah bir kıl gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 529, /113
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Hz. Peygamber, üslubu, edebi sanatlar,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1549, M000530
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ الْمُثَنَّى - قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى قُبَّةٍ نَحْوًا مِنْ أَرْبَعِينَ رَجُلاً فَقَالَ « أَتَرْضَوْنَ أَنْ تَكُونُوا رُبُعَ أَهْلِ الْجَنَّةِ قَالَ قُلْنَا نَعَمْ. فَقَالَ
"أَتَرْضَوْنَ أَنْ تَكُونُوا ثُلُثَ أَهْلِ الْجَنَّةِ" فَقُلْنَا نَعَمْ. فَقَالَ
"وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنِّى لأَرْجُو أَنْ تَكُونُوا نِصْفَ أَهْلِ الْجَنَّةِ وَذَاكَ أَنَّ الْجَنَّةَ لاَ يَدْخُلُهَا إِلاَّ نَفْسٌ مُسْلِمَةٌ وَمَا أَنْتُمْ فِى أَهْلِ الشِّرْكِ إِلاَّ كَالشَّعْرَةِ الْبَيْضَاءِ فِى جِلْدِ الثَّوْرِ الأَسْوَدِ أَوْ كَالشَّعْرَةِ السَّوْدَاءِ فِى جِلْدِ الثَّوْرِ الأَحْمَرِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr -lafız İbnü'l-Müsenna'ya aittir-, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymun, ona Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile bu kubbenin altında kırk kişi duruyorduk. Rasulullah (sav); "cennete girenlerin dörtte biri olmak ister misiniz?" diye sordu. Biz evet dedik. Rasulullah (sav); "cennete girenlerin üçte biri olmak ister misiniz?" diye sordu. Rasulullah'a (sav) evet dedik.
"Nefsim elinde olan Mevla'ya yemin olsun ki, sizin cennet ehlinin yarısı olmanızı isterim. Cennete ancak müslüman bir nefis girebilir. Siz müşrikler arasında siyah bir öküzün cildindeki beyaz bir kıl yahut kırmızı bir öküzün cildindeki siyah bir kıl gibisiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 530, /114
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Hz. Peygamber, üslubu, edebi sanatlar,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1556, M000531
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مَالِكٌ - وَهْوَ ابْنُ مِغْوَلٍ - عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مَيْمُونٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَسْنَدَ ظَهْرَهُ إِلَى قُبَّةِ أَدَمٍ فَقَالَ
"أَلاَ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ نَفْسٌ مُسْلِمَةٌ اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ اللَّهُمَّ اشْهَدْ. أَتُحِبُّونَ أَنَّكُمْ رُبُعُ أَهْلِ الْجَنَّةِ." فَقُلْنَا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ. فَقَالَ
"أَتُحِبُّونَ أَنْ تَكُونُوا ثُلُثَ أَهْلِ الْجَنَّةِ." قَالُوا نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ. قَالَ
"إِنِّى لأَرْجُو أَنْ تَكُونُوا شَطْرَ أَهْلِ الْجَنَّةِ مَا أَنْتُمْ فِى سِوَاكُمْ مِنَ الأُمَمِ إِلاَّ كَالشَّعْرَةِ السَّوْدَاءِ فِى الثَّوْرِ الأَبْيَضِ أَوْ كَالشَّعْرَةِ الْبَيْضَاءِ فِى الثَّوْرِ الأَسْوَدِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası Abdullah b. Nümeyr, ona Malik -b. Miğvel-, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymun, ona Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize bir hutbe okudu ve sırtını deriden bir kubbeye yasladı ve şöyle buyurdu:
"Dikkat ediniz! Cennete müslümandan başkası girmeyecektir. Allah'ım tebliğ ettim. Allah'ım şahit ol. (Müslümanlar olarak) Cennet ehlinin dört biri olmak ister misiniz?" Oradakiler evet isteriz. Ey Allah'ın Rasulü! dediler. Hz. Peygamber (sav); "(Müslümanlar olarak) Cennet ehlinin üçte biri olmak ister misiniz?" buyurdu. Oradakiler evet isteriz. Ey Allah'ın Rasulü! dediler. Hz. Peygamber (sav); "Ben (siz müslümanların) cennet ehlinin yarısı olmanızı dilerim. Siz diğer ümmetler arasında ancak beyaz bir öküzdeki siyah bir kıl veya siyah bir öküzdeki beyaz bir kıl gibisiniz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 531, /114
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Hz. Peygamber, üslubu, edebi sanatlar,