3860 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Hassân, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zeyd b. Eslem, ona İbn Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Benî Amr b. Avf mescidine girmişti. İnsanlar da o namazdayken girip kendisine selam veriyorlardı. Suheyb'e "Onların selamını nasıl alıyordu?" diye sordum. Eliyle işaret ederek "İşte böyle" dedi.
Bize Said b. Âmir, ona Avf, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medine'ye vardığında -ki halk onun gelişini gözlemeye çıkmıştı- : "Allah'ın elçisi geldi, Allah'ın elçisi geldi." dediler. (Onu karşılamak için) çıkanlarla birlikte ben de çıkmıştım. Onun yüzünü görünce bu yüzün yalancı yüzü olmadığını anladım. Ondan ilk işittiğim söz şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla sıla-i rahim yapınız, insanlar uyurken namaz kılınız ki selametle Cennete giresiniz."
Bize Ebu Muğire, ona Evzâî, ona Yahya, ona Hilal b. Ebu Meymune, ona Atâ b. Yesâr, ona da Muaviye b. Hakem es-Sülemî şöyle rivayet etmiştir: “Ben Rasulullah (sav) ile beraber namaz kılarken içimizden bir adam aksırdı. Ben de 'Yerhamükallah/Allah sana rahmet etsin' demiş bulundum. Bunun üzerine oradaki herkes dik dik bana baktılar. Ben 'Vah bana! Niye öyle bakıyorsunuz?' deyince insanlar bu defa (vah vah edercesine) elleriyle baldırlarına vurdular. Beni susturmaya çalıştıklarını görünce 'Niye beni susturmaya çalışıyorsunuz, ne oldu ki?' diye sordum ama yine de sustum. Rasulullah (sav) namazı bitirince -babam ve annem üzerine yemin ederim ki ne öncesinde ne de sonra O’ndan daha güzel bir eğitimci gördüm- bana vurmadı, beni azarlamadı ve bana kötü söz söylemedi. Sadece şöyle buyurdu: “Bizim bu namazımızda insan kelamı edilmesi uygun değildir. Bilakis namaz tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktan ibarettir.”
Bize Sadaka, ona İbn Uleyye ve Yahya b. Said, onlara Haccâc es-Savvâf, ona Yahya, ona Hilal, ona Atâ, ona da Muaviye bu hadisin bir benzerini rivayet etti.
Bize Sadaka, ona İbn Uleyye ve Yahya b. Saîd, onlara Haccâc es-Savvâf, ona Yahya, ona Hilal, ona Atâ, ona da Muâviye bu hadisin bir benzerini nakletmiştir.