10635 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey‘, ona Abdurrahman, ona Saîd b. Ebû Saîd, ona da Ebû Hureyre, Rasulullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasûlullah (sav) ev önlerinde ve yollarda oturulmasını yasakladı. Müslümanlar, bunu yapamayız, buna güç yetiremeyiz, dediler. Rasûlullah, eğer buralarda oturacaksanız, o zaman mekânların hakkını veriniz, buyurdu. Onlar, buraların hakkı nedir, dediler. Rasûlullah, gözleri (haramdan) korumak, yolcuya (yol bilmeyene, sorana) yol göstermek, aksırdığında Allah’a hamd edene يرحمك الله/Allah sana rahmet etsin demek ve selama karşılık vermektir, buyurdu."
Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Ebu Hazim, ona Kesir, ona Velid b. Ebu Rebah, ona Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) minbere çıktı ve 'amin, amin, amin', dedi. 'Ey Allah'ın Rasulü (sav) bu yaptığın şey nedir?' diye kendisine soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Cibril (as) anne babasının ikisi ya da birinin (ihtiyarlık döneminde onların yanında olup da hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin burnu yerde sürtsün' dedi bende 'amin' dedim. 'Ramazan gelip geçtiği halde affedilmeyen kulun burnu yerde sürtsün', dedi ben de 'amin', dedim. 'Yanında adın anıldığı halde sana salavat getirmeyen kişinin burnu yerde sürtsün' dedi ben de 'amin', dedim." diye cevap verdi."
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Süheyl, ona babası, ona da Ebu Hüreyre (ra) Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Burnu yerde sürtsün, burnu yerde sürtsün, burnu yerde sürtsün." (Sahabe-i Kiram) kimin ya Rasulallah (sav) diye sorduklarında Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Anne babasının ikisi ya da birinin ihtiyarlık dönemlerini yanında geçirdiği halde (onları hoşnut edemediği için) cennete giremeyen kimsenin."
Açıklama: Metinde üç defa tekrarlanan 'Rağıme enfuhu' cümlesi, lügat manası itibariyle 'burnu toprağa sürünsün', demektir. Kinaye olarak hakir olsun, zelil olsun manalarında kullanılır. Türkçe'ye 'yazıklar olsun' şeklinde tercüme edilmesi uygun olur.
Bize Abdurrahman b. Şeybe, ona Yunus b. Yahya b. Nebate, ona Ubeydullah b. Mevheb, ona da Şehr b. Havşeb şöyle demiştir: "Biz İbn Ömer ile beraber çıktık, ona (oğlu) Salim, 'Namaza! Ey Ebu Abdurrahman' diye hitap etti.