10613 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nafi, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz Ömer, mescidin kapısı yanında satılık ipekli çizgili bir elbise gördü de "Yâ Rasûlallah; bunu satın alsan da cuma günü ve sana elçiler geldiği zaman giysen" dedi. Rasulullah da "Bunu ahirette nasibi olmayanlar giyer" buyurdu. Sonra Rasul-i Ekreme o ipeklilerden birçok elbiseler geldi. Rasûlullah onlardan birisini Ömer b. Hattab’a verdi. Ömer "Ya Rasulallah! Bunu bana giydiriyorsun ama daha önceleri Utârid’in elbisesi hakkında bana ‘bunu ahirette nasibi olmayanlar giyer’ demiştin" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Ben onu sana giyesin diye vermedim ki" buyurdu. Ömer, müteakiben o elbiseyi Mekke'de bulunan müşrik bir kardeşine verdi."
Açıklama: İmam Muhammed'in rivayetinde Hz. Ömer'in anne bir kardeşine o elbiseyi verdiği nakledilmektedir. Humeydî, Hz. Peygamber'in Hz. Ömer'e cevabında “... kadınların giysin diye verdim" açıklaması yer almaktadır. İmam Muhammed ayrıca hadis'ten istinbatla küçük büyük erkek müslümana ipek, atlas kumaş giyinmesi ve altın takması helal değildir. Kadınların giymesinde bir sakınca yoktur. Diğer bir hususta harbi birine silah olmamak kaydı ile hediye yapılabilir" hükümlerini vermektedir. bkz. Malik, Muvattai Malik Rivayeti Muhammed b. Hasen eş-şeybânî, thk. Abdulvahhab Abdülvahhab (yy.: Mektebetü'l-İlmiyye, ts.), 1/310; Humeydî Ebû Bekr Abdullah b. Zübeyr, Müsnedü'l-Humeydî,th. Hasen Selim Esed ed-Dârânî (Dımaşk: Dârü's-Sekâ, 1996), 1/547.
Bize Ali, ona Haramî b. Umâre, ona Şu'be, ona Ebu Bekir b. Münkedir, ona da Amr b. Süleym el-Ensari, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle söylemiştir: Şehadet ederim ki Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cuma günü buluğ çağına gelen herkese gusletmek, dişleri temizlemek (misvak kullanmak) ve güzel koku sürünmek vaciptir." Ravi Amr (b. Süleym) şöyle demiştir. Gusletmeye gelince o vaciptir. Fakat dişleri temizlemek ve koku sürünmek vacip mi değil mi? Allah bilir. Ancak hadiste bu şekildedir. Ebu Abdullah (Buhari) şöyle demiştir. Ebu Bekir b. Münkedir, Muhammed b. Münkedir'in kardeşidir. Bu rivayette Ebu Bekir'in ismi zikredilmedi. Ondan Bükeyr b. Eşec, Said b. Ebu Hilal ve birçok ravi hadis nakletmiştir. Ayrıca Muhammed b. Münkedir, Ebu Bekir ve Ebu Abdullah diye de künyelenirdi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Bükeyr b. Abdullah arasında inkita vardır.
Bize Ali, ona Haramî b. Umâre, ona Şu'be, ona Ebu Bekir b. Münkedir, ona da Amr b. Süleym el-Ensari, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle söylemiştir: Şehadet ederim ki Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cuma günü buluğ çağına gelen herkese gusletmek, dişleri temizlemek (misvak kullanmak) ve güzel koku sürünmek vaciptir." Ravi Amr (b. Süleym) şöyle demiştir. Gusletmeye gelince o vaciptir. Fakat dişleri temizlemek ve koku sürünmek vacip mi değil mi? Allah bilir. Ancak hadiste bu şekildedir. Ebu Abdullah (Buhari) şöyle demiştir. Ebu Bekir b. Münkedir, Muhammed b. Münkedir'in kardeşidir. Bu rivayette Ebu Bekir'in ismi zikredilmedi. Ondan Bükeyr b. Eşec, Said b. Ebu Hilal ve birçok ravi hadis nakletmiştir. Ayrıca Muhammed b. Münkedir, Ebu Bekir ve Ebu Abdullah diye de künyelenirdi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Said b. Ebu Hilal arasında inkita vardır.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl şöyle rivayet etmiştir: "Bizim aramızda bir kadın vardı. Su arklarının yanı başındaki tarlasında pancar yetiştirirdi. Cuma günü geldiğinde pancarların köklerini söker ve bir tencereye koyardı. Üstüne de öğüttüğü arpadan bir avuç katardı. Pazı kökleri iyice pişmiş et yemeği gibi olurdu. Cuma namazından dönünce ona selam verirdik. Kadın da yaptığı yemeği önümüze koyar biz de onun sıyırır yerdik. Kadının bu yemeği için Cuma günü çabuk gelsin diye beklerdik."
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Mansur ve Husayn, onlara Ebu Vâil, ona da Huzeyfe şöyle rivayet etti: "Peygamber (sav) geceleyin namaza kalktığı zaman ağzını ve dişlerini iyice ovalayıp temizlerdi."
Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi’b, ona ez-Zührî, ona Said ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre (ra) Nebi’den (sav) rivayet etmiştir; (T) Ayrıca bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Namaz için kamet getirildiği zaman koşarak namaza gelmeyiniz. Sükûnet ve vakar ile yürüyerek namaza geliniz. Yetişebildiğiniz kadarını kılın, yetişemediğinizi tamamlayın."