Öneri Formu
Hadis Id, No:
14766, T000812
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى الْقُطَعِىُّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِلاَلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ مَوْلَى رَبِيعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ مُسْلِمٍ الْبَاهِلِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىُّ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ مَلَكَ زَادًا وَرَاحِلَةً تُبَلِّغُهُ إِلَى بَيْتِ اللَّهِ وَلَمْ يَحُجَّ فَلاَ عَلَيْهِ أَنْ يَمُوتَ يَهُودِيًّا أَوْ نَصْرَانِيًّا وَذَلِكَ أَنَّ اللَّهَ يَقُولُ فِى كِتَابِهِ ( وَلِلَّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً ) » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ وَفِى إِسْنَادِهِ مَقَالٌ . وَهِلاَلُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ مَجْهُولٌ وَالْحَارِثُ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya el-Kutaî el-Basrî, ona Müslim b. İbrahim, ona Rabia b. Amr b. Müslim el-Bâhilî’nin azatlısı Hilâl b. Abdullah, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona el-Hâris, Ali’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kendisini Allah’ın evine ulaştırabilecek kadar bir azık ve bir binek bulmakla birlikte hac etmeyen bir kimse, Yahudi ya da Hristiyan olarak ölmeyi önemsemesin. Çünkü Allah, Kitabında: “Oraya bir yol bulabilenlerin o Ev’i hac etmesi Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır” (Ali İmran, 3/97) buyurmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu garip bir hadistir. Biz bu hadisi ancak bu yoldan biliyoruz, isnadı ile ilgili bazı tenkitler de bulunmaktadır. Hilal b. Abdullah (hadis rivayeti ile tanınmamış) meçhûl bir ravidir. El-Hâris de hadis rivayetinde zayıf kabul edilmiş birisidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 3, 3/176
Senetler:
()
Konular:
Hac, farziyyeti
Hac, ve umrenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14767, T000813
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَزِيدَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ جَعْفَرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا يُوجِبُ الْحَجَّ قَالَ « الزَّادُ وَالرَّاحِلَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَالْعَمَلُ عَلَيْهِ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ الرَّجُلَ إِذَا مَلَكَ زَادًا وَرَاحِلَةً وَجَبَ عَلَيْهِ الْحَجُّ . وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ يَزِيدَ هُوَ الْخُوزِىُّ الْمَكِّىُّ وَقَدْ تَكَلَّمَ فِيهِ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ قِبَلِ حِفْظِهِ .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. İsa, ona Vekî’, ona İbrahim b. Yezid, ona Muhammed b. Abbâd b. Cafer, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam Nebi’ye (sav) gelerek: Ey Allah’ın Rasulü, hac etmeyi farz kılan şey nedir? dedi. Allah Rasulü: "Azık ve binek" buyurdu.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama buna göredir. Bir kimse eğer azık ve bineğe sahip ise hac etmek ona farzdır.
İbrahim b. Yezid, el-Hûzî el-Mekkî nisbeti ile bilinenin kendisidir. İlim ehli bazı kimseler hıfzı (belleyişi) ile ilgili olarak hakkında (olumsuz anlamda) açıklamalar yapmışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 4, 3/177
Senetler:
()
Konular:
Hac, farziyyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14848, T000852
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ صَالِحٍ البلْخىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ اغْتَسَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لِدُخُولِهِ مَكَّةَ بِفَخٍّ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَيْرُ مَحْفُوظٍ . وَالصَّحِيحُ مَا رَوَى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَغْتَسِلُ لِدُخُولِ مَكَّةَ . وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ يُسْتَحَبُّ الاِغْتِسَالُ لِدُخُولِ مَكَّةَ . وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ ضَعِيفٌ فِى الْحَدِيثِ ضَعَّفَهُ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَعَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ وَغَيْرُهُمَا وَلاَ نَعْرِفُ هَذَا الْحَدِيثَ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ حَدِيثِهِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, ona Harun b. Salih el-Belhî, ona Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem, ona babası, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi (sav) Mekke’ye gireceği için Fehh denilen yerde gusletti.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu mahfuz bir hadis değildir. Sahih olan ise Nâfi’in İbn Ömer hakkında naklettiği Mekke’ye girmek için onun guslettiğine dair rivayetidir. Şâfiî de bu doğrultuda kanaat belirtmiş olup Mekke’ye girmek için gusletmek müstehabtır, der.
Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem ise hadis rivayetinde zayıf birisidir. Onun zayıf olduğunu Ahmed b. Hanbel, Ali İbnü’l-Medînî ve başkaları da söylemiştir. Biz bu hadisi (Nebi’ye nisbet edilmek suretiyle) merfu olarak, ancak onun rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 29, 3/208
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Şehirler, Mekke'ye girerken gusletme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15211, T000923
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا حَبِيبٌ الْمُعَلِّمُ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ إِنَّمَا نَزَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الأَبْطَحَ لأَنَّهُ كَانَ أَسْمَحَ لِخُرُوجِهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla‘lâ, ona Yezid b. Zurey‘, ona Habib el-Muallim, ona Hişâm b. Urve, ona babasının rivayet ettiğine göre Âişe dedi ki: Rasulullah’ın (sav) Abtah’ta inip konaklaması onun sonradan yolculuğa çıkması için daha elverişli olmasından dolayıdır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir. Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Hişâm b. Urve de hadisi buna yakın olarak rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 82, 3/264
Senetler:
()
Konular:
Hac, Ebtah'ta konaklamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14916, T000883
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَفْوَانَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ شَيْبَانَ قَالَ أَتَانَا ابْنُ مِرْبَعٍ الأَنْصَارِىُّ وَنَحْنُ وُقُوفٌ بِالْمَوْقِفِ مَكَانًا يُبَاعِدُهُ عَمْرٌو - فَقَالَ إِنِّى رَسُولُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَيْكُمْ يَقُولُ « كُونُوا عَلَى مَشَاعِرِكُمْ فَإِنَّكُمْ عَلَى إِرْثٍ مِنْ إِرْثِ إِبْرَاهِيمَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَعَائِشَةَ وَجُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ وَالشَّرِيدِ بْنِ سُوَيْدٍ الثَّقَفِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ مِرْبَعٍ الأَنْصَارِىِّ حَدِيثٌ حَسَنٌ صحيح لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ . وَابْنُ مِرْبَعٍ اسْمُهُ يَزِيدُ بْنُ مِرْبَعٍ الأَنْصَارِىُّ وَإِنَّمَا يُعْرَفُ لَهُ هَذَا الْحَدِيثُ الْوَاحِدُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Amr b. Abdullah b. Safvân, ona Yezid b. Şeybân’ın şöyle dediğini rivayet etti: Bizler vakfe yerinde Amr’ın uzak saydığı bir yerde vakfe yapmakta iken İbn Mirba‘ el-Ensarî gelerek dedi ki: Ben Rasulullah’ın (sav) size gönderdiği elçisiyim. O buyuruyor ki: “Sizler, ibadet yerleriniz neresi ise orada durun. Çünkü siz İbrahim’in mirasından bir mirasa sahipsiniz.”
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Âişe, Cübeyr b. Mut’im ve eş-Şerîd b. Suveyd b. es-Sakafî’den de gelmiş rivayetler bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: İbn Mirba‘ el-Ensarî’nin rivayet ettiği bu hadis hasen sahih bir hadistir. Biz onu ancak İbn Uyeyne’ye, Amr b. Dinar’ın rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz. İbn Mirba’ın adı ise Yezid b. Mirba‘ el-Ensarî’dir. Onun rivayeti olarak sadece bu hadis bilinmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 53, 3/230
Senetler:
()
Konular:
Hac, Arafat
Hac, Arafatın önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15246, T000942
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنِى مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ كَانَ يُنْكِرُ الاِشْتِرَاطَ فِى الْحَجِّ وَيَقُولُ أَلَيْسَ حَسْبُكُمْ سُنَّةَ نَبِيِّكُمْ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Meni‘, ona Abdullah b. el-Mübarek, ona Ma‘mer, ona ez-Zührî, ona Salim, ona da babasının rivayet ettiğine göre o, hac esnasında şart koşmayı kabul etmez ve: Size Nebi’nizin (sav) sünneti yetmez mi? derdi.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 98, 3/279
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
Hac, şart koşarak yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15244, T000941
Hadis:
حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَوَّامٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ خَبَّابٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ ضُبَاعَةَ بِنْتَ الزُّبَيْرِ أَتَتِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أُرِيدُ الْحَجَّ أَفَأَشْتَرِطُ قَالَ « نَعَمْ » . قَالَتْ كَيْفَ أَقُولُ قَالَ « قُولِى لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ مَحِلِّى مِنَ الأَرْضِ حَيْثُ تَحْبِسُنِى » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَأَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ وَعَائِشَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ يَرَوْنَ الاِشْتِرَاطَ فِى الْحَجِّ وَيَقُولُونَ إِنِ اشْتَرَطَ فَعَرَضَ لَهُ مَرَضٌ أَوْ عُذْرٌ فَلَهُ أَنْ يَحِلَّ وَيَخْرُجَ مِنْ إِحْرَامِهِ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَلَمْ يَرَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ الاِشْتِرَاطَ فِى الْحَجِّ وَقَالُوا إِنِ اشْتَرَطَ فَلَيْسَ لَهُ أَنْ يَخْرُجَ مِنْ إِحْرَامِهِ . وَيَرَوْنَهُ كَمَنْ لَمْ يَشْتَرِطْ .
Tercemesi:
Bize Ziyâd b. Eyyûb el-Bağdadî, ona Abbâd b. Avvâm, ona Hilâl b. Habbâb, ona İkrime, ona da İbn Abbas’ın rivayet ettiğine göre ez-Zübeyr kızı Dubâa Nebi’ye (sav) gelerek: Ey Allah’ın Rasulü, ben hac etmek istiyorum (niyet ederken şart koşayım mı), dedi. Rasulullah (sav): “Evet” buyurdu. Dubâa: Nasıl diyeyim? dedi. Allah Rasulü: “Lebbeyk Allah’ım, Lebbeyk, lebbeyk (buyur emrine hazırım) benim ihramdan çıkacağım yer, senin beni (haccı devam ettirmeme engel kılarak) alıkoyacağın yerdir, de.”
(Tirmizi) dedi ki: Bu hususta Câbir, Ebu Bekir’in kızı Esmâ ve Âişe yoluyla gelmiş hadisler de bulunmaktadır.
Ebu İsa dedi ki: İbn Abbas’ın (rivayet ettiği) hadis, hasen sahih bir hadistir. Uygulama kimi ilim adaMinâ göre bu doğrultudadır. Onlar hacca niyet ederken şart koşulabileceği görüşündedirler ve şöyle derler: Şayet şart koşup sonradan hastalansa ya da bir mazereti ortaya çıksa ihramdan çıkarak, ihram dolayısıyla kendisine yasak olanların helal olması imkânına sahip olur. Bu da Şâfiî, Ahmed ve İshak’ın görüşüdür. Bazı ilim adamları ise hacca niyet ederken şart koşulacağı görüşünde olmayıp, şart koşsa dahi ihramından çıkma hakkı yoktur, demişler ve şart koşan kimse ile koşmayan kişi arasında fark görmemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 97, 3/278
Senetler:
()
Konular:
Hac, engel durumunda ne yapılacağı
Hac, şart koşarak yapmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15256, T000948
Hadis:
حَدَّثَنَا خَلاَّدُ بْنُ أَسْلَمَ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَحْرَمَ بِالْحَجِّ وَالْعُمْرَةِ أَجْزَأَهُ طَوَافٌ وَاحِدٌ وَسَعْىٌ وَاحِدٌ عَنْهُمَا حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ تَفَرَّدَ بِهِ الدَّرَاوَرْدِىُّ عَلَى ذَلِكَ اللَّفْظِ . وَقَدْ رَوَاهُ غَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ وَلَمْ يَرْفَعُوهُ . وَهُوَ أَصَحُّ .
Tercemesi:
Bize Hallâd b. Eslem el-Bağdadî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim hac ve umreyi bir arada yapmak niyetiyle ihrama girerse, her ikisi için ona,–her ikisinin de ihramından çıkacağı vakte kadar- bir tavaf ve bir sa’y yeterli olur.”
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih garib bir hadistir. Ed-Derâverdî bunu bu lafız ile tek başına rivayet etmiştir. Abdullah b. Ömer’den ise bu hadisi birden çok kişi rivayet etmiş olmakla birlikte, hadisi (Rasulullah’a kadar ulaştırmak suretiyle) merfu olarak rivayet etmemişlerdir. O rivayet ise daha sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 102, 3/284
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15307, T000964
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْوَزِيرِ الْوَاسِطِىُّ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ الأَزْرَقُ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ رُفَيْعٍ قَالَ قُلْتُ لأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ حَدِّثْنِى بِشَىْءٍ عَقَلْتَهُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَيْنَ صَلَّى الظُّهْرَ يَوْمَ التَّرْوِيَةِ قَالَ بِمِنًى . قَالَ قُلْتُ فَأَيْنَ صَلَّى الْعَصْرَ يَوْمَ النَّفْرِ؟ قَالَ بِالأَبْطَحِ . ثُمَّ قَالَ افْعَلْ كَمَا يَفْعَلُ أُمَرَاؤُكَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ يُسْتَغْرَبُ مِنْ حَدِيثِ إِسْحَاقَ بْنِ يُوسُفَ الأَزْرَقِ عَنِ الثَّوْرِىِّ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî‘ ve Muhammed b. el-Vezir el-Vâsitî –ikisinin rivayetinin manası aynı olmak üzere-, onlara İshak b. Yusuf el-Ezrak, ona Süfyan, ona Abdülaziz b. Rufey’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes b. Mâlik’e: Rasulullah’dan (sav) iyice bellediğin bir hususu rivayet eder misin? O, terviye (Zülhicce’nin sekizinci) günü öğle namazını nerede kılmıştı? (Enes): Minâ’da dedi. (Abdülaziz) dedi ki: Peki, Nefr (Minâ’dan dönüş) günü ikindi namazını nerede kıldı? diye sordum. Enes: el-Abtah denilen yerde dedi, sonra da şunları ekledi: Sen (en iyisi) senin emirlerinin yaptığı gibi yap, dedi.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir. Bununla birlikte İshak b. Yusuf el-Ezrak’ın, es-Sevrî’nin kendisine rivayet etiği bir hadis olarak garip karşılanmaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 116, 3/296
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14770, T000815
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ حُبَابٍ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حَجَّ ثَلاَثَ حِجَجٍ حَجَّتَيْنِ قَبْلَ أَنْ يُهَاجِرَ وَحَجَّةً بَعْدَ مَا هَاجَرَ وَمَعَهَا عُمْرَةٌ فَسَاقَ ثَلاَثًا وَسِتِّينَ بَدَنَةً وَجَاءَ عَلِىٌّ مِنَ الْيَمَنِ بِبَقِيَّتِهَا فِيهَا جَمَلٌ لأَبِى جَهْلٍ فِى أَنْفِهِ بُرَةٌ مِنْ فِضَّةٍ فَنَحَرَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ كُلِّ بَدَنَةٍ بِبَضْعَةٍ فَطُبِخَتْ وَشَرِبَ مِنْ مَرَقِهَا . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ سُفْيَانَ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ زَيْدِ بْنِ حُبَابٍ . وَرَأَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ فِى كُتُبِهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى زِيَادٍ . قَالَ وَسَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنْ هَذَا فَلَمْ يَعْرِفْهُ مِنْ حَدِيثِ الثَّوْرِىِّ عَنْ جَعْفَرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَأَيْتُهُ لاَ يَعُدُّ هَذَا الْحَدِيثَ مَحْفُوظًا . وَقَالَ إِنَّمَا يُرْوَى عَنِ الثَّوْرِىِّ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ مُجَاهِدٍ مُرْسَلاً .
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ قَالَ قُلْتُ لأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ كَمْ حَجَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَالَ حَجَّةٌ وَاحِدَةٌ وَاعْتَمَرَ أَرْبَعَ عُمَرٍ عُمْرَةٌ فِى ذِى الْقَعْدَةِ وَعُمْرَةُ الْحُدَيْبِيَةِ وَعُمْرَةٌ مَعَ حَجَّتِهِ وَعُمْرَةُ الْجِعِرَّانَةِ إِذْ قَسَّمَ غَنِيمَةَ حُنَيْنٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَحَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ هُوَ أَبُو حَبِيبٍ الْبَصْرِىُّ هُوَ جَلِيلٌ ثِقَةٌ وَثَّقَهُ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ .
Tercemesi:
Câbir b. Abdillah (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), üç kere hac yapmıştır. Hicretten önce iki hac, hicretten sonra umre ile beraber bir hac ki bu haccında Rasûlullah (s.a.v.) altmış üç deve getirmişti geri kalan (otuz yedi) deveyi de Ali, Yemen’den getirmişti. Ebû Cehil’in burnunda gümüş halka bulunan devesi de bunların arasında idi. Rasûlullah (s.a.v.) bunların hepsini kurban etti ve hepsinden birer parça alınıp pişirilmesini emretti de Rasûlullah (s.a.v.) onun suyundan içti.” Tirmîzî: Sûfyân’ın rivâyeti olan bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Zeyd b. Hubab’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdullah b. Abdurrahman’ın bu hadisi kendi yazdığı hadislerde Abdullah b. ebiz Ziyâd’tan rivâyet ettiğini gördüm. Muhammed’e bu hadis hakkında sordum; Sevrî’nin, Cafer’den, babasından, Câbir’den rivâyeti olarak tanımadı ve bu hadisi pek makbul saymadı ve şöyle dedi: Bu hadis Sevrî’den Ebû İshâk’dan ve Mücahid’den mürsel olarak rivâyet edilmiştir.
Katâde’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Mâlik’e sordum “Rasûlullah (s.a.v.) kaç sefer haccetti?” Dedi ki: “Bir hac ve dört umre yaptı; Zilkade’de bir umre, Hudeybiye umresi, Hac ile birlikte yaptığı umre ve Huneyn ganimetini dağıttığı zaman yaptığı “Cirane” umresi.
Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Habban b. Hilâl; Ebû Habib el Basrî’dir. O güvenilen ve hürmete layık bir insandır. Yahya b. Saîd el Kattan onun güvenilir bir kimse olduğunu söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hac 6, 3/178
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, veda haccı
Umre
Umre, Hz. Peygamber'in