6725 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac b. Muhammed, ona Harîz; (T) Bize Ubeyd b. Ebu Vezir, ona Mübeşşir el-Halebi, ona Harîz b. Osman, ona Yezid b. Salih, ona da Zü Mihber el-Habeşi -ki, kendisi Hz. Peygamber'e (sav) hizmet ederdi- önceki hadisi anlatıp şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) suyun (azalardan dökülüp) toprakla karışmadığı (hafif bir) abdest aldı. Sonra Bilal'e ezan okumasını emretti. Ardından acele etmeden sabah namazının sünnetini kıldı. Sonra Bilal'e "kamet getir" diye buyurdu. Ardından yine acele etmeksizin farzı kıldı. [(Hadisin ravilerinden İbrahim, bu hadisi), Haccac, ona Yezid b. Suleyh'ten naklen bana Habeşistan'dan Zü Mihber adından bir adam rivayet etti dedi. (Hadisin ravilerinden) Ubeyd de (Yezid b. Suleyh şeklinde değil de) Yezid b. Salih şeklinde rivayette bulundu.]
Açıklama: Bu rivayetin 'sahih li-ğayrihi' olduğuna ve tercümedeki '...suyun toprakla karışmadığı (hafif bir) abdest aldı.' ifadesinin bu şekilde anlaşılabileceğine dair bk. Ebu Davud, 'Salât', 10 (no: 446), dpt., 1 (thk. Şuayb el-Arnaut, Dârü'l-Risâleti'l-Alâmiyye).
Bize Muhammed b. Abdullah el-Huzâî, ona Hammad b. Seleme, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Enes (Eyyüb'e) Katade, ona da Enes, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İnsanlar mescitleriyle övünmediği sürece kıyamet kopmaz."
Açıklama: Mescit yapılması ve temiz tutulması önerilirken, yapılan mescitlerle övünülmesi mekânın anlam değiştirmesini ifade etmektedir. Bu nedenle kıyamet alameti olarak zikredilmiştir.
Bize Raca b. Muracca, ona Ebu Hemmâm Muhammed b. Muhabbeb ed-Dellâl, ona Said b. Saib, ona Muhammed b. Abdullah b. İyad, ona da Osman b. Ebu Âs şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav), ona, Tâif mescidini kendilerine tapılan putların bulunduğu yere inşa etmesini emretti."
Açıklama: Yahudilik ve Hiristiyalık gibi din olarak kabul edilen inançların mabedine dokunulmazken, putperestlik inanç olarak kabul etmediği için, insan hafızasında ona çağrışım yapabilecek alametler de yok edilmiştir. Suret konusunda da dikkat çeken bu yaklaşım, Hz. Peygamber'in beyanlarında açık bir şekilde görülmektedir.
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Yunus, ona Ubeyd, ona Hasan, ona da İmran b. Husayn şöyle rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav), yolculuktaydı. (O, ve ashabı), sabah namazını uyudukları için kaçırdılar. Ancak güneşin sıcaklığıyla uyanabildiler. Güneş yükselene kadar yürüdüler. Ardından Hz. Peygamber (sav), müezzine ezan okumasını emretti de müezzin ezan okudu. O (sav), sabahın sünnetini kıldı. Sonra müezzin kamet getirdi. Ardından Rasulullah (sav) farzı kıldı."
Bize Müemmel b. Fadl, ona Velid, ona Harîz b. Osman, ona Yezid b. Salih, ona da Necâşi'nin kardeşinin oğlu Zî Mihber önceki hadisi şöyle rivayet etti: "Müezzin, acele etmeden ezan okudu."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Cami b. Şeddad, ona Abdurrahman b. Ebu Alkame, ona da Abdullah b. Mesud şöyle rivayet etti: Hudeybiye zamanında Hz. Peygamber'le birlikte geldik. O (sav), "bizim için kim nöbetçi olur?" diye sordu. Bilal de ben olurum dedi. (Ne var ki) güneş doğana kadar uyuya kaldılar. (Bilahere) Hz. Peygamber uyandı ve şöyle buyurdu: "Normalde sabah namazını nasıl kılıyorsanız öylece kılın." Bizler de öyle yaptık. (Sonra) şöyle buyurdu: "Uyuya kalan ya da unutan namazı işte böylece kılsın."
Bize Abbas el-Anberi; (T) Bize Ahmed b. Salih -bu hadisin lafzı Abbas'a aittir-, onlara Abdullah b. Yezid, ona Hayve b. Şurayh, ona Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî, ona Küleyb b. Subh, ona Zibrikan, ona da amcası Amr b. Ümeyye ed-Damrî şöyle rivayet etti: Bizler Hz. Peygamber'in (sav) bir yolcuğunda onunla beraberdik. O, sabah namazını kaçırdı. Öyle ki güneş doğdu. Hz. Peygamber (sav) (bilahere) uyandı ve "Bu yerden ayrılın" diye buyurdu. Ardından Bilal'e ezan okumasını emretti. Bilal de ezan okudu. Sonra abdest aldılar ve sabah namazının sünnetini kıldılar. Ardından Bilal'e kamet getirmesini emretti. Bilal de kamet getirdi. Hz. Peygamber de onlara sabah namazını kıldırdı.
Bize Muhammed b. Sabbâh b. Süfyan, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Süfyan es-Sevrî, ona Ebu Fezara, ona Zeyd b. Esam, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ben, mescitleri yükseltmekle emrolunmadım." [İbn Abbas şöyle demiştir: Muhakkak ki sizler, Yahudi ve Hristiyanların (mabedlerini) süsledikleri gibi (mescitleri) süsleyeceksiniz.]
Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris ve Mücahid b. Musa -ki Mücahidin hadisi daha tamdır-, onlara Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona Salih, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) zamanında mescid kerpiç ve hurma dalları ile inşa edilmişti. -Mücahid, ...direkleri hurma ağacındandı... şeklinde rivayet etti.- Ebu Bekir (ra), mescide herhangi bir ilavede bulunmadı. Ömer (ra), mescide bazı ilavelerde bulundu; Hz. Peygamber (sav) zamanındaki gibi kerpiç ve hurma dalları ile genişletti, direklerini yeniledi. -Mücâhid, ...direklerini hurma ağacı ile yeniledi... şeklinde rivayet etti.- Osman (ra) ise, (mescidin çehresini) değiştirip ona pek çok ilavelerde bulundu; duvarlarını işlenmiş taşlarla ve kireç taşı ile direklerini de (yine) işlenmiş taşlarla, tavanını da (Hind veya Zenc diyarından getirilen) tahtalarla (yeniden) inşa etti. - Mücahid, ...tavanı (Hind veya Zenc diyarından getirilen ) tahtalarla inşa etti tarzında rivayet etti." [Ebû Davud dedi ki: Hadisteki 'الْقَصَّةُ' kelimesi, kireç taşı (الْجِصُّ) anlamına gelmektedir.]
Bize Muhammed b. Hatim, ona Ubeydullah b. Musa, ona Şeyban, ona Firas, ona Atiyye, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) zamanında Mescid-i Nebevî'nin direkleri hurma ağacı gövdesindendi; üzeri de hurma dalları ile örtülmüştü. Sonra bu duvarlar, Ebu Bekir'in (ra) hilafeti zamanında yıprandı. O da Mescid'i hurma ağacının gövde ve yaprakları ile yeniledi. Ardından Mescid, Osman'ın (ra) hilafeti zamanında yine yıprandı. O ise direkleri tuğla ile inşa etti. Bu zamana (İbn Ömer'in zamanına) kadar da bunlara bir şey olmadı.