Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî; (T)
Bize Kays b. Müslim, Tarık b. Şihab'dan, o da Ebu Said el-Hudrî’den (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir bayram günü Mervan minberi namazgâha çıkardı ve namazdan önce hutbe okumaya başladı. Bir adam kalktı ve dedi ki: Ey Mervan, sünnete aykırı hareket ettin; bayram günü namazgâha minber çıkardın, halbuki daha önce çıkarılmazdı. Ayrıca hutbeyi okumaya da namazdan önce başladın. Ebu Said el-Hudrî; Bu adam kimdir? diye sordu. Falancanın oğlu filandır dediler. Bunun üzerine Ebu Said, bu adam üzerine düşeni yapmıştır. Ben, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Kim bir kötülük görür de onu eliyle değiştirmeye gücü yeterse, eliyle değiştirsin! Buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle ona karşı çıksın. Bu, imanın en zayıf halidir."
Açıklama: Burada iki hususa itiraz edilmektedir. Birincisi bayram namazı için namazgâha minber çıkarılmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram namazları açık arazide kılınır, namazdan sonar Rasulullah (sav) kalkıp hutbe okurdu. Hadisteki olayın cereyan ettiği sırada Medine valisi olan Mervan, hutbe için araziye minber koydurmuştu. Rivayete göre bu minberi de Kesir b. Salt yapmıştı. Hz. Peygamber döneminde böyle bir şey yapılmadığı için buna itiraz edilmişti.
İtiraza konu olan ikinci husus, hutbenin namazdan önce okunmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram hutbesi namazdan genelde sonra okunurdu. Ancak Buhârî ve diğer kaynaklarda Rasulullah, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman dönemlerinde de hutbenin namazdan önce okunduğuna dair rivayetler yer almaktadır.
Ulemanın çoğunluğuna göre hutbe her ne kadar namazdan sonra ise de, önce okunduğu zaman da yine câiz olur. Çünkü o, vâcib değildir. Hanefîler, bayram hutbesinin namaza takdimini câiz görmekle birlikte sünnete muhâlif bularak mekrûh sayarlar. Şâfiîler, sünnete uygun olması için namazdan sonra iâdesini öngörürler. Ancak iâde edilmese de namaz sahîh olur. Mâlikîler’e göre, hatibe namazdan sonra hutbeyi iâde etmesi emrolunur.
Burada asıl üzerinde durulması gereken husus, hadisin son cümlesidir. Burada iyiliği emredip kötülüğe mani olmak emredilmektedir. Toplumda böyle bir cemâatin mevcudiyeti, Kur’ân-ı Kerîm’in de emridir. toplumda iyiliği emredip kötülüğe mani olan bir cemâatin bulunması farz-ı kifâyedir. Hiç kimse bu görevi yerine getirmezse, bütün toplum sorumlu olur. Ancak bir insanın kendi çocuklarına ve hanımına karşı, genel bir ifâde ile âmirin memûruna, Devlet Reisinin halkına karşı bu görevi yapması, farz-ı kifâyeden de öte bir ehemmiyet arz etmektedir. Bunun farz-ı ayın olduğunu söylemek, yanlış olmasa gerektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8357, D001140
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ رَجَاءٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ ح
وَعَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ أَخْرَجَ مَرْوَانُ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ فَبَدَأَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا مَرْوَانُ خَالَفْتَ السُّنَّةَ أَخْرَجْتَ الْمِنْبَرَ فِى يَوْمِ عِيدٍ وَلَمْ يَكُنْ يُخْرَجُ فِيهِ وَبَدَأْتَ بِالْخُطْبَةِ قَبْلَ الصَّلاَةِ. فَقَالَ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ مَنْ هَذَا قَالُوا فُلاَنُ بْنُ فُلاَنٍ. فَقَالَ أَمَّا هَذَا فَقَدْ قَضَى مَا عَلَيْهِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَنْ رَأَى مُنْكَرًا فَاسْتَطَاعَ أَنْ يُغَيِّرَهُ بِيَدِهِ فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أَضْعَفُ الإِيمَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İsmail b. Reca, ona babası, ona da Ebu Said el-Hudrî; (T)
Bize Kays b. Müslim, Tarık b. Şihab'dan, o da Ebu Said el-Hudrî’den (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir bayram günü Mervan minberi namazgâha çıkardı ve namazdan önce hutbe okumaya başladı. Bir adam kalktı ve dedi ki: Ey Mervan, sünnete aykırı hareket ettin; bayram günü namazgâha minber çıkardın, halbuki daha önce çıkarılmazdı. Ayrıca hutbeyi okumaya da namazdan önce başladın. Ebu Said el-Hudrî; Bu adam kimdir? diye sordu. Falancanın oğlu filandır dediler. Bunun üzerine Ebu Said, bu adam üzerine düşeni yapmıştır. Ben, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim:
"Kim bir kötülük görür de onu eliyle değiştirmeye gücü yeterse, eliyle değiştirsin! Buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle ona karşı çıksın. Bu, imanın en zayıf halidir."
Açıklama:
Burada iki hususa itiraz edilmektedir. Birincisi bayram namazı için namazgâha minber çıkarılmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram namazları açık arazide kılınır, namazdan sonar Rasulullah (sav) kalkıp hutbe okurdu. Hadisteki olayın cereyan ettiği sırada Medine valisi olan Mervan, hutbe için araziye minber koydurmuştu. Rivayete göre bu minberi de Kesir b. Salt yapmıştı. Hz. Peygamber döneminde böyle bir şey yapılmadığı için buna itiraz edilmişti.
İtiraza konu olan ikinci husus, hutbenin namazdan önce okunmasıdır. Hz. Peygamber döneminde bayram hutbesi namazdan genelde sonra okunurdu. Ancak Buhârî ve diğer kaynaklarda Rasulullah, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman dönemlerinde de hutbenin namazdan önce okunduğuna dair rivayetler yer almaktadır.
Ulemanın çoğunluğuna göre hutbe her ne kadar namazdan sonra ise de, önce okunduğu zaman da yine câiz olur. Çünkü o, vâcib değildir. Hanefîler, bayram hutbesinin namaza takdimini câiz görmekle birlikte sünnete muhâlif bularak mekrûh sayarlar. Şâfiîler, sünnete uygun olması için namazdan sonra iâdesini öngörürler. Ancak iâde edilmese de namaz sahîh olur. Mâlikîler’e göre, hatibe namazdan sonra hutbeyi iâde etmesi emrolunur.
Burada asıl üzerinde durulması gereken husus, hadisin son cümlesidir. Burada iyiliği emredip kötülüğe mani olmak emredilmektedir. Toplumda böyle bir cemâatin mevcudiyeti, Kur’ân-ı Kerîm’in de emridir. toplumda iyiliği emredip kötülüğe mani olan bir cemâatin bulunması farz-ı kifâyedir. Hiç kimse bu görevi yerine getirmezse, bütün toplum sorumlu olur. Ancak bir insanın kendi çocuklarına ve hanımına karşı, genel bir ifâde ile âmirin memûruna, Devlet Reisinin halkına karşı bu görevi yapması, farz-ı kifâyeden de öte bir ehemmiyet arz etmektedir. Bunun farz-ı ayın olduğunu söylemek, yanlış olmasa gerektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 249, /264
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu İsmail Reca b. Rabî'a ez-Zübeydi (Reca b. Rabî'a)
3. Ebu İshak İsmail b. Reca ez-Zübeydi (İsmail b. Reca b. Rabî'a)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Hutbe, Bayram, bayram hutbesi
Hutbe, hutbenin okunma zamanında değişiklik
Kötülük, Şer, kötülüklere engel olma edebi
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Velid, ona Zâide, ona da Asım b. Küleyb bu isnad ile aynı manaya gelecek şekilde rivayette bulunup ardından, "sağ elini sol elinin üzerine; bileğin ve kolun üzerine koydu ilavesinde bulunmuş ve sonra(ları) şiddetli bir soğuğun olduğu bir zamanda geldim de insanları üzerlerinde kalın elbiseler varken gördüm. Ellerini, elbisenin altında hareket ettiriyorlardı bilgisini zikretmiştir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6202, D000727
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ بِإِسْنَادِهِ وَمَعْنَاهُ قَالَ:
"فِيهِ ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى عَلَى ظَهْرِ كَفِّهِ الْيُسْرَى وَالرُّسْغِ وَالسَّاعِدِ وَقَالَ فِيهِ ثُمَّ جِئْتُ بَعْدَ ذَلِكَ فِى زَمَانٍ فِيهِ بَرْدٌ شَدِيدٌ فَرَأَيْتُ النَّاسَ عَلَيْهِمْ جُلُّ الثِّيَابِ تَحَرَّكُ أَيْدِيهِمْ تَحْتَ الثِّيَابِ."
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Velid, ona Zâide, ona da Asım b. Küleyb bu isnad ile aynı manaya gelecek şekilde rivayette bulunup ardından, "sağ elini sol elinin üzerine; bileğin ve kolun üzerine koydu ilavesinde bulunmuş ve sonra(ları) şiddetli bir soğuğun olduğu bir zamanda geldim de insanları üzerlerinde kalın elbiseler varken gördüm. Ellerini, elbisenin altında hareket ettiriyorlardı bilgisini zikretmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 117, /172
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Namaz, ellerin bağlanması ,şekli vs
Namaz, kıyam
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Şerik, ona Asım b. Küleyb, ona babası (Küleyb b. Şihab), ona da Vail b. Hucr şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi'yi (sav) namaza başlarken ellerini kulaklarına dek kaldırmış vaziyette gördüm. Sonraları geldim de onları, namaza başlangıçta ellerini göğüslerine kadar kaldırırken gördüm. Üzerlerinde de bornozlar ve elbiseler vardı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6203, D000728
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ قَالَ :
"رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حِينَ افْتَتَحَ الصَّلاَةَ رَفَعَ يَدَيْهِ حِيَالَ أُذُنَيْهِ - قَالَ - ثُمَّ أَتَيْتُهُمْ فَرَأَيْتُهُمْ يَرْفَعُونَ أَيْدِيَهُمْ إِلَى صُدُورِهُمْ فِى افْتِتَاحِ الصَّلاَةِ وَعَلَيْهِمْ بَرَانِسُ وَأَكْسِيَةٌ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Şerik, ona Asım b. Küleyb, ona babası (Küleyb b. Şihab), ona da Vail b. Hucr şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi'yi (sav) namaza başlarken ellerini kulaklarına dek kaldırmış vaziyette gördüm. Sonraları geldim de onları, namaza başlangıçta ellerini göğüslerine kadar kaldırırken gördüm. Üzerlerinde de bornozlar ve elbiseler vardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 117, /172
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Asım Küleyb b. Şihab el-Cermi (Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
3. Asım b. Küleyb el-Cermî (Asım b. Küleyb b. Şihab b. Mecnun)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, namazda elleri kaldırmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6166, D000702
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ مُطَهَّرٍ وَابْنُ كَثِيرٍ - الْمَعْنَى - أَنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ الْمُغِيرَةِ أَخْبَرَهُمْ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ - قَالَ حَفْصٌ - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالاَ عَنْ سُلَيْمَانَ قَالَ أَبُو ذَرٍّ
"يَقْطَعُ صَلاَةَ الرَّجُلِ - إِذَا لَمْ يَكُنْ بَيْنَ يَدَيْهِ قِيدُ آخِرَةِ الرَّحْلِ الْحِمَارُ وَالْكَلْبُ الأَسْوَدُ وَالْمَرْأَةُ." فَقُلْتُ مَا بَالُ الأَسْوَدِ مِنَ الأَحْمَرِ مِنَ الأَصْفَرِ مِنَ الأَبْيَضِ فَقَالَ يَا ابْنَ أَخِى سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَمَا سَأَلْتَنِى فَقَالَ
"الْكَلْبُ الأَسْوَدُ شَيْطَانٌ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube; (T)
Bize Abdüsselam b. Mutahher ve İbn Kesir -mana aynı olmak üzere- onlara Süleyman b. Muğîra, (üçüne) Humeyd b. Hilal, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet ederken (Abdüsselam ve İbn Kesir, hadisi mevkuf olarak) Ebu Zer'den aşağıdaki gibi nakletmişlerdir:
"Erkeğin namazını, şayet önünde bineğin semerinin arkası (boyutunda bir sütre olmaksızın namaz kılarsa) eşek, kara köpek ve kadın bozar." Humeyd, Ebu Zer'e, kara köpeğin kırmızıdan, sarıdan ve beyazdan farkı nedir diye sordum demiş, Ebu Zer de ey kardeşim oğlu! Senin bana sorduğun gibi ben de Rasulullah'a (sav) sordum, o, "kara köpek, şeytandır" buyurdu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْكَلْبُ الأَسْوَدُ شَيْطَانٌ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 111, /166
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda sütre
Vitir Namazı, vitir namazını iadesini gerektiren haller
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَوَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ وَابْنُ أَبِى خَلَفٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ - قَالَ عُثْمَانُ - حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى إِلَى بَعِيرِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6137, D000692
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَوَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ وَابْنُ أَبِى خَلَفٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ - قَالَ عُثْمَانُ - حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى إِلَى بَعِيرِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Vehb b. Bakiyye ve İbn Ebu Halef ve Abdullah b. Said, ona Ebu Halid (Süleyman b. Hayyan), ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi (sav) (namazda sütre edindiği) devesine doğru namaz kılardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 105, /164
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, deve, merkeb üzerinde
Namaz, namazda sütre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6141, D000694
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَيْمَنَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَعْقُوبَ بْنِ إِسْحَاقَ عَمَّنْ حَدَّثَهُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ كَعْبٍ الْقُرَظِىِّ قَالَ قُلْتُ لَهُ - يَعْنِى لِعُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ - حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لاَ تُصَلُّوا خَلْفَ النَّائِمِ وَلاَ الْمُتَحَدِّثِ ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Abdülmelik b. Muhammed b. Eymen, ona Abdullah b. Yakub b. İshak, ona bir ravi (men haddesehü), ona Muhammed b. Ka'b el-Kurazi şöyle rivayet etmiştir:
Ömer b. Abdülaziz'e, Abdullah b. Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir dedim:
"Uyuyan ve konuşan bir kimsenin arkasında (onları sütre edinmek suretiyle) namaz kılmayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 107, /165
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Hamza Muhammed b. Ka'b el-Kurazi (Muhammed b. Ka'b b. Süleym b. Esed b. Amr)
3. Men Haddesehu (Men Haddesehu)
4. Abdullah b. Yakub el-Medeni (Abdullah b. Yakub b. İshak)
5. Abdülmelik b. Muhammed b. Eymen (Abdülmelik b. Muhammed b. Eymen)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünde yatmak
Namaz, namazda sütre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6162, D000701
Hadis:
حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِىُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى النَّضْرِ مَوْلَى عُمَرَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ أَنَّ زَيْدَ بْنَ خَالِدٍ الْجُهَنِىَّ أَرْسَلَهُ إِلَى أَبِى جُهَيْمٍ يَسْأَلُهُ مَاذَا سَمِعَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْمَارِّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى فَقَالَ أَبُو جُهَيْمٍ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لَوْ يَعْلَمُ الْمَارُّ بَيْنَ يَدَىِ الْمُصَلِّى مَاذَا عَلَيْهِ لَكَانَ أَنْ يَقِفَ أَرْبَعِينَ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَمُرَّ بَيْنَ يَدَيْهِ."
[قَالَ أَبُو النَّضْرِ لاَ أَدْرِى قَالَ أَرْبَعِينَ يَوْمًا أَوْ شَهْرًا أَوْ سَنَةً].
Tercemesi:
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu Nadr Mevlâ Ömer b. Ubeydullah, ona da Büsr b. Said şöyle rivayet etmiştir:
Zeyd b. Hâlid el-Cühenî, kendisini Ebu Cüheym'e gönderip namaz kılanın önünden geçen kimse Rasulullah'tan (sav) işittiği (bilgiyi) sormasını (istemiştir). Ebu Cüheym de Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Namaz kılanın önünden geçen kimse kendisine ne olacağını bilseydi 40 (kadar) beklemesi, onun önünden geçmesinden kendisi için daha hayırlı olurdu."
[(Ravi) Ebu Nadr, 40 gün mü, ay mı, yoksa sene mi dedi, bilemiyorum dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 110, /166
Senetler:
1. Ebu Cüheym Haris b. Samme el-Ensarî (Haris b. Sımme b. Amr b. Atîk b. Amr)
2. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılanın önünden geçmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6144, D000695
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ بْنِ سُفْيَانَ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ ح
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَحَامِدُ بْنُ يَحْيَى وَابْنُ السَّرْحِ قَالُوا حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ إِلَى سُتْرَةٍ فَلْيَدْنُ مِنْهَا لاَ يَقْطَعُ الشَّيْطَانُ عَلَيْهِ صَلاَتَهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ وَاقِدُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ صَفْوَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَهْلٍ عَنْ أَبِيهِ أَوْ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سَهْلٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ بَعْضُهُمْ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ وَاخْتُلِفَ فِى إِسْنَادِهِ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Sabbah b. Süfyan, ona Süfyan; (T)
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Hamid b. Yahya ve İbn Serh, onlara Süfyan, ona Safvan b. Süleym, ona Nafi' b. Cübeyr, ona da Sehl b. Ebu Hasme, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden biri bir sütreye doğru namaz kıldığında ona yakın dursun ki şeytan, onun namazını bozamasın."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Vakid b. Muhammed, Safvan, ona Muhammed b. Sehl, ona da babasından ya da Muhammed b. Sehl vasıtasıyla Nebî'den (sav) nakletmiştir. Bazıları ise (bu hadisi) Nafi' b. Cübeyr vasıtasıyla Sehl b. Sa'd'dan rivayet etmişlerdir. (Sonuç olarak, bu hadisin) isnadında ihtilaf edilmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 108, /165
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Ebu Abdullah Safvan b. Süleym el-Kuraşi (Safvan b. Süleym)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Hamid b. Yahya el-Belhi (Hamid b. Yahya b. Hani)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda sütre
Vesvese, vesvese karşısında yapılacaklar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6168, D000703
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ شُعْبَةَ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ زَيْدٍ يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رَفَعَهُ شُعْبَةُ - قَالَ:
"يَقْطَعُ الصَّلاَةَ الْمَرْأَةُ الْحَائِضُ وَالْكَلْبُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَقَفَهُ سَعِيدٌ وَهِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ جَابِرِ بْنِ زَيْدٍ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şube, ona Katade, ona Cabir b. Zeyd, ona da İbn Abbas, -Şube hadisi merfû olarak aktarmıştır- Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Hayızlı kadın ve köpek, namazı bozar.
[Ebu Davud şöyle demiştir: (Hadisi) Said ve Hişam, Katade'den, o da Cabir b. Zeyd vasıtasıyla İbn Abbas'tan, mevkûf olarak nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 111, /167
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Şa'sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî (Câbir b. Zeyd el-Ezdî)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, bozan şeyler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271522, D000702-3
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ مُطَهَّرٍ وَابْنُ كَثِيرٍ - الْمَعْنَى - أَنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ الْمُغِيرَةِ أَخْبَرَهُمْ عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ - قَالَ حَفْصٌ - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالاَ عَنْ سُلَيْمَانَ قَالَ أَبُو ذَرٍّ
"يَقْطَعُ صَلاَةَ الرَّجُلِ - إِذَا لَمْ يَكُنْ بَيْنَ يَدَيْهِ قِيدُ آخِرَةِ الرَّحْلِ الْحِمَارُ وَالْكَلْبُ الأَسْوَدُ وَالْمَرْأَةُ." فَقُلْتُ مَا بَالُ الأَسْوَدِ مِنَ الأَحْمَرِ مِنَ الأَصْفَرِ مِنَ الأَبْيَضِ فَقَالَ يَا ابْنَ أَخِى سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَمَا سَأَلْتَنِى فَقَالَ
"الْكَلْبُ الأَسْوَدُ شَيْطَانٌ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube; (T)
Bize Abdüsselam b. Mutahher ve İbn Kesir -mana aynı olmak üzere- onlara Süleyman b. Muğîra, (üçüne) Humeyd b. Hilal, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet ederken (Abdüsselam ve İbn Kesir, hadisi mevkuf olarak) Ebu Zer'den aşağıdaki gibi nakletmişlerdir:
"Erkeğin namazını, şayet önünde bineğin semerinin arkası (boyutunda bir sütre olmaksızın namaz kılarsa) eşek, kara köpek ve kadın bozar." Humeyd, Ebu Zer'e, kara köpeğin kırmızıdan, sarıdan ve beyazdan farkı nedir diye sordum demiş, Ebu Zer de ey kardeşim oğlu! Senin bana sorduğun gibi ben de Rasulullah'a (sav) sordum, o, "kara köpek, şeytandır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 111, /166
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Ebu Said Süleyman b. Muğîra el-Kaysî (Süleyman b. Muğîra)
5. Abdusselam b. Mutahher el-Ezdi (Abdusselam b. Mutahher b. Hüsam b. Misak)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda sütre