6725 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona Said b. Abdülaziz, ona Yezid b. Nimran'ın azadlı kölesi, ona da Yezid b. Nimran şöyle rivayet etmiştir: Tebûk'te kötürüm bir adam gördüm. (O adam) şöyle dedi: "Ben bir eşeğin üzerinde olduğumda halde, namaz kılarken Nebi'nin (sav) önünden geçtim de "Allah'ım! Onu kötürüm kıl!" diye beddua etti. Ondan sonra (ayaklarım) üzerinde yürüyemedim."
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Hişam b. Urve, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi Hz. Peygamber (sav) ile kıble arasında uzanmış bir vaziyete, Nebî'nin (sav) yatmakta olduğu yatakta uyur iken Rasulullah (sav), gece namazını kılar; vitir namazını kılmak istediğinde de kendisini uyandırır ve o (Aişe) da vitri kılardı."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona Kasım, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Bizleri eşek ve köpekle aynı tutmanız ne kadar da kötü! Ben önünde uzanmış (uyurken) Rasulullah'ı (sav) namaz kılarken gördüm. Secdeye gitmek istediğinde ayağımı dürter, ben de onları toplardım. Ardından o, secdeye giderdi."
Bize Asım b. Nadr, ona el-Mu'temir, ona Ubeydullah, ona Ebu Nadr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) gece namazını kılarken ben uyuyor olurdum da (o esnada) ayaklarım onun önünde olurdu. Hz. Peygamber (sav) secdeye gitmek istediğinde ayaklarıma vurur, ben de onları toplardım. O ise secdeye giderdi."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr; (T) Bize el-Ka'neb, ona Abdülaziz b. Muhammed, -ki, hadisin lafızları Abdülaziz'e aittir- onlara Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Ben, Rasulullah'ın (sav) kıblesinde uzanmış bir vaziyette uyurdum da Hz. Peygamber (sav), ben önünde olduğum halde namaz kılardı. Vitir (namazı) kılmak istediğinde beni dürtüp "kenara çekiliver" buyururdu. [(Ebû Davud şöyle demiştir): beni dürter ifadesini Osman kaydederken "kenara çekil" ifadesini el-Ka'neb ile Osman beraberce zikretmişlerdir.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas, bir eşek üzerinde geldim şeklinde rivayette bulunurken; (T) Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "O zaman(lar) bulûğ çağına henüz ulaşmıştım; dişi bir binek üzerinde (cemaate) geldim. Rasulullah da (sav) Minâ'da insanlara namaz kıldırıyordu. Bazı safların önünden geçtim. Eşek otlasın diye onu salıverdim. Ben de safa girip (namaza durdum ve) kimse bunu ayıplamadı." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu, el-Ka'nebî'nin rivayet ettiği tarikin lafızlarıdır ki, daha tamdır.] [Malik (b. Enes), namaz kılındığında (safların arasından geçmeyi) ben de uygun görüyorum demiştir.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Salim, ona da babası (İbn Ömer) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ı (sav) namaza başladığında ellerini omuzlarına hizalayana dek kaldırırken gördüm. Rükûa gitmek istediğinde ve başını rükûdan kaldırdığında da (ellerini kaldırırdı). Süfyan, bir defasında başını kaldırdığında şeklinde rivayette bulunmuştur. (Ancak), sıklıkla rivayette bulunduğu lafız rükûdan başını kaldırdığında (ellerini kaldırır), iki secde arasında ise (ellerini) kaldırmazdı şeklindeydi."
Bize Muhammed b. Musaffa el-Hımsî, ona Bakiyye, ona ez-Zübeydi, ona ez-Zührî, ona Salim, ona da Abdullah b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), namaza durduğunda omuzlarının hizasına denk gelene kadar ellerini kaldırır, sonra (ellerini) aynı şekilde (kaldırarak) tekbir getirip rükûa giderdi. Ardından, sırtını doğrultmak istediğinde omuzlarının hizasına dek (ellerini) kaldırır, akabinde, semi'allâhu li men hamideh deyip secdelerde ellerini kaldırmazdı. Namazı bitene dek rükûdan önce tekbir getirdiği her seferde ellerini kaldırırdı."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdürrahim b. Süleyman, ona Hasan b. Ubeydullah en-Nehai, ona Abdulcebbar b. Vail, ona da babası (Vail b. Hucr) şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi, Nebi'yi (sav) namaza durduğunda ellerini omuzları, baş parmaklarını da kulakları hizasına dek kaldırdığını görmüş. Ardından Hz. Peygamber (sav), tek getirmiş."
Bize Ubeydullah b. Ömer b. Meysere el-Cüşemî, ona Abdulvâris b. Said, ona Muhammed b. Cuhâde, ona da Abdulcebbâr b. Vail b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Ben babamın namazını akledemeyecek kadar küçük bir çocuk idim. Bana Vail b. Alkame, ona da Vail b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: Ben Rasulullah (sav) ile birlikte namaz kıldım. Tekbir getirdiğinde ellerini kaldırdı. Ardından (elbisesine) büründü. Sonra da sağ elini sol elinin üzerine koyup ellerini elbisesinin içine soktu. Rükûa gitmek istediğinde ellerini çıkarıp onları kaldırdı. Başını rükûdan kaldırmak istediğinde ellerini kaldırdı. Daha sonra secde edip alnını avuçları arasına koydu. Başını secdelerden kaldırmak istediğinde namazını bitirene kadar aynı şekilde ellerini kaldırdı." [(Ravi) Muhammed şöyle demiştir: Bu durumu Hasan b. Ebu Hasan'a bildirdim. O, işte bu Rasulullah'ın (sav) namazıdır! Onu yapan yaptı, terk eden de terk etti! dedi.] [Ebu Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Hemmam, İbn Cuhade vasıtasıyla nakledip secdelerden sonra elleri kaldırma (meselesini) zikretmemiştir.]