4875 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Hakkâm b. Selm ve Harun b. Muğîre, ona Anbese, ona Ebu Hamza, ona İbrahim (en-Nehaî), ona Alkame (b. Kays), ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Feryat figan ederek ölüm ilanında bulunmaktan sakının. Şüphesiz feryat figan ederek ölüm ilanında bulunmak, cahiliye adetlerindendir." [Abdullah (b. Mesud), en-na'yu (النَّعْي) ifadesinin, bir kişinin öldüğünü feryat ederek duyurmak anlamına geldiğini söylemiştir. Konuyla ilgili Huzeyfe'den de rivayet gelmiştir.]
Açıklama: Harun b. Muğira ile Meymun el-A'ver arasında inkıta' vardır.
Bize Said b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Abdullah b. Velid e-Adenî, ona Süfyan es-Sevrî, ona Ebu Hamza, ona İbrahim (en-Nehaî), ona Alkame (b. Kays en-Nehaî), ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'den (sav) önceki hadisin bir benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Ölünün arkasından feryat figan etmekten sakının. Şüphesiz feryat figan ederek ağlamak, cahiliye adetlerindendir." [Fakat önceki rivayette râvi (Süfyan es-Sevrî) hadisi Hz. Peygamber'e dayandırmadan, Abdullah b. Mesud'un sözü olarak aktarmıştır. Ayrıca rivayetinde 'en-Na'yü ifadesi, ölen kişinin feryat figan ederek arkasından öldüğünü duyurmak demektir' kısmını da zikretmemiştir. Ebu İsa (Tirmizî) hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Abdullah (b. Mesud)'a isnad edilen bu rivayet, Anbese'nin Ebu Hamza'dan aktardığı hadisten daha sahihtir. Ebu Hamza'nın adı Meymûn el-A'ver olup, hadis ehli nazarında sağlam bir râvi olarak değerlendirilmez. Tirmizî ayrıca Abdullah (b. Mesud) hadisinin hasen-garib olduğunu ve ilim ehlinden bazılarının, ölüm ilanını mekruh gördüklerini de aktarmıştır. İlim ehline göre en-na'yü ifadesi, ölenin cenazesine iştirak etmeleri için insanlar arasında 'Falanca kişi ölmüştür' şeklinde duyuruda bulunmak anlamına gelir. İlim ehlinden bazısı, birinin ölümünü o kişinin yakınlarına ve akrabalarına duyurmada bir sakınca olmadığını söylemiştir. İbrahim (en-Nehaî)'den de 'Ölenin yakınlarına bir kişinin vefat ettiğini duyurmada bir sakınca yoktur' görüşü nakledilmiştir.]
Açıklama: Karşılaştırılan ilgili rivayet için bkz. T000984 numaralı hadis.
Bize Kuteybe (b. Said), ona Abdülvâris b. Said, ona da Abdülaziz b. Suheyb şöyle demiştir: 'Ben ve Sabit, Enes b. Malik’in huzuruna girdik. Sabit 'Ey Ebu Hamza! Ben hastalandım' dedi. Bunun üzerine Enes, 'Ben sana Rasulullah’ın (sav) rukyesiyle (okuduğu dualarla) rukye yapayım mı?' dedi. Sabit “Evet yap” cevabını verdi. Enes de şu duayı okudu: “Ey insanların Rabbi! Ey Rahatsızlığı gideren! Şifa ver! Şifa veren yalnız sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. O şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.” Tirmizî dedi ki: Bu konuda Enes ve Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa dedi ki: Ebu Said hadisi hasen sahihtir. Bu hadis hakkında Ebu Zür'a'ya: Abdulaziz'in, Ebu Nadre'den ve Ebu Said'den rivayeti mi yoksa Abdulaziz'in, Enes'den rivayeti mi daha sahihtir, diye sordum. Bunun üzerine: İkisi de sahihtir, dedi. Yine bu hadisi Abdussamed b. Abdulvâris, babasından, o Abdulaziz b. Suheyb’den, o Ebu Nadre'den, o Ebu Said'den, o Abdulaziz b. Suheyb'den o da Enes'den rivayet etmiştir.
Açıklama: Tirmizî'nin naklettiğine göre rivayet munkatıdır. Ebu Ubeyde ile İbn Mesud arasında inkıta' vardır.
Açıklama: Gerekli açıklama için [T001060], EM000143 nolu hadisin izahına bk.
Açıklama: Hakkam b. Selm ile Meymun el-A'ver arasında inkıta' vardır.