6725 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kudame b. A'yen, ona Ebu Bedr, ona Ebu Tâlût Abdüsselam, ona İbn Cerir, ona babası da (Cerir ed-Dabbî) şöyle rivayet etmiştir: "Ali'yi (ra) (namazda) sağ (eli) ile sol (elini) bileğinden göbek üstünde tuttuğunu gördüm." [Ebu Davud şöyle demiştir: Said b. Cübeyr'den göbeğin üzerinde şeklinde aktarılmıştır. Ebu Miclez ise, göbeğin altında şeklinde rivayet etmiştir. Bu, Ebu Hureyre'den de rivayet edilmiş olup sağlam değildir (leyse bi'l-kavî).]
Bize Yakub b. İbrahim, ona İsmail, ona Yunus, ona Hasan, ona da Semüra şöyle rivayet etmiştir: "Namazda, imam tekbir alıp tilavete başlayana dek ve Fatiha ile zammı sureyi bitirip rükûa (gittiği) esnada (olmak üzere) susulacak iki yer (sekteteyn) ezberledim." [Ravi Hasan el-Basrî, İmrân b. Husayn bu (sözü) pek hoş görmedi. Bu hususta (fetva vermesi için) Medine'ye; Übey (b. Ka'b'a mektup) yazdılar. (Übey de), Semüra'yı doğruladı dedi.] [Ebu Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde Humeyd de rivayetinde, (imam) tilaveti bitirdiğinde susulur (sekteten) demiştir.]
Bize Hennâd b. Serî, ona İbn Fudayl, ona Muhtar b. Fülfül, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), "bana, az önce bir sure indirildi," dedi. (Hemen) "bismillâhirrahmânirrahîm" diyerek Kevser suresini okudu. Bitirdiğinde "bilir misiniz; Kevser nedir?" buyurdu. (Ashab), Allah ve rasulü daha iyi bilir, dediğinde Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "O, Rabbimin bana cennette vaat ettiği bir nehirdir."
Bize Abdüsselam b. Mutahher, ona Cafer, ona Ali b. Ali er-Rifâ'î, ona Ebu Mütevekkil en-Nâcî, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir: Rasullah (sav), geceleyin (namaza) kalktığında tekbir alır, ardından "Allah'ım! Seni tenzih eder, sana hamd ederim. İsmin mübarektir, şanın yücedir, senden başka ilah yoktur," derdi. Sonra, üçer defa "Allah'tan başka ilah yoktur", "Tek büyük Allah'tır", "kovulmuş şeytanın dürtmesinden, üflemesinden ve nefesinden, işiten ve bilen Allah'a sığınırım" der, akabinde de tilavete (başlardı). [Ebu Davud şöyle demiştir: (Bir kısım muhaddis), bu hadisin Ali b. Ali vasıtasıyla Hasan'dan mürsel olarak rivayet edildiğini ifade eder. Yanılgı, Cafer'den kaynaklanmaktadır.]