Öneri Formu
Hadis Id, No:
16046, T001040
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ صَلَّى عَلَى جَنَازَةٍ فَلَهُ قِيرَاطٌ وَمَنْ تَبِعَهَا حَتَّى يُقْضَى دَفْنُهَا فَلَهُ قِيرَاطَانِ أَحَدُهُمَا أَوْ أَصْغَرُهُمَا مِثْلُ أُحُدٍ » . فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لاِبْنِ عُمَرَ فَأَرْسَلَ إِلَى عَائِشَةَ فَسَأَلَهَا عَنْ ذَلِكَ فَقَالَتْ صَدَقَ أَبُو هُرَيْرَةَ . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ لَقَدْ فَرَّطْنَا فِى قَرَارِيطَ كَثِيرَةٍ . وَفِى الْبَابِ عَنِ الْبَرَاءِ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُغَفَّلٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَأَبِى سَعِيدٍ وَأُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ وَابْنِ عُمَرَ وَثَوْبَانَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَدْ رُوِىَ عَنْهُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim bir cenazenin namazını kılarsa onun için bir karat sevap vardır. Kim cenazeyi takip edip defnedilinceye kadar cenazede hazır bulunmaya devam ederse onun için de biri ya da (ravi tereddüt etmiştir) en küçüğü Uhud kadar olan iki karat sevap vardır."
Ebu Seleme şöyle dedi: "Bu rivayeti (Abdullah) b. Ömer'e sordum. O da bu hadisi kendisine sormak üzere Âişe'ye haber gönderdi. Âişe; 'Ebu Hureyre doğru söylemiş.' dedi. Bunun üzerine (Abdullah) b. Ömer; 'Vallahi, pek çok sevap alabilecekken ihmalkar davrandık!' dedi."
Bu konuda Berâ, Abdullah b. Muğaffel, Abdullah b. Mesud, Ebu Said, Übey b. Ka'b, (Abdullah) b. Ömer ve Sevbân'dan da rivayet bulunmaktadır.
""Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: "Ebu Hureyre hadisi, hasen sahih bir hadistir ve bu hadis, kendisinden bir çok yolla rivayet edilmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 49, 3/358
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cenaze, namazı kılma ve cenazeyi takip etmenin sevabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16201, T001073
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَاصِمٍ قَالَ حَدَّثَنَا وَاللَّهِ مُحَمَّدُ بْنُ سُوقَةَ عَنْ إِبَرْاهِيمَ عَنِ الأَسْوَدِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ عَزَّى مُصَابًا فَلَهُ مِثْلُ أَجْرِهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَلِىِّ بْنِ عَاصِمٍ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سُوقَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ مَوْقُوفًا وَلَمْ يَرْفَعْهُ . وَيُقَالُ أَكْثَرُ مَا ابْتُلِىَ بِهِ عَلِىُّ بْنُ عَاصِمٍ بِهَذَا الْحَدِيثِ نَقَمُوا عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. İsa, ona Ali b. Asım, ona Muhammed b. Sûka, ona İbrahim, ona Esved, ona da Abdullah (b. Mesud) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Kim başına bir musibet gelen kişiye sabır dileyerek geçmiş olsun ziyaretinde bulunursa musibete uğrayan kimseye verilecek sevabın aynısı ona da verilir.
Ebu İsa (et-Tirmizî), "Bu hadis garibtir. Merfu olarak sadece Ali b. Asım'ın rivayetiyle bilmekteyiz. Bazı raviler bu hadisi Muhammed b. Sûka'dan aynı senedle merfu değil, mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Ali b. Asım'ın en çok imtihan olunduğu konunun bu hadis olduğu söylenir. Hadisçiler bu rivayetinden dolayı onu kınadılar" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 71, 3/385
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Sûka el-Ğanevi (Muhammed b. Sûka)
5. Ebu Hasan Ali b. Asım et-Temîmî (Ali b. Asım b. Suheyb)
6. Yusuf b. İsa ez-Zührî (Yusuf b. İsa b. Dinar)
Konular:
Cenaze, Taziyede bulunmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282819, T000990-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أُدْخِلَ الْمَيِّتُ الْقَبْرَ - (وَقَالَ أَبُو خَالِدٍ مَرَّةً إِذَا وُضِعَ الْمَيِّتُ فِى لَحْدِهِ) قَالَ مَرَّةً « بِسْمِ اللَّهِ وَبِاللَّهِ وَعَلَى مِلَّةِ رَسُولِ اللَّهِ » . وَقَالَ مَرَّةً « بِسْمِ اللَّهِ وَبِاللَّهِ وَعَلَى سُنَّةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَاهُ أَبُو الصِّدِّيقِ النَّاجِىُّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى الصِّدِّيقِ النَّاجِىِّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفًا أَيْضًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16063, T001046
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا أُدْخِلَ الْمَيِّتُ الْقَبْرَ - (وَقَالَ أَبُو خَالِدٍ مَرَّةً إِذَا وُضِعَ الْمَيِّتُ فِى لَحْدِهِ) قَالَ مَرَّةً « بِسْمِ اللَّهِ وَبِاللَّهِ وَعَلَى مِلَّةِ رَسُولِ اللَّهِ » . وَقَالَ مَرَّةً « بِسْمِ اللَّهِ وَبِاللَّهِ وَعَلَى سُنَّةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَاهُ أَبُو الصِّدِّيقِ النَّاجِىُّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى الصِّدِّيقِ النَّاجِىِّ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفًا أَيْضًا .
Tercemesi:
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona Haccac, ona Nâfi' (Mevla İbn Ömer), ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle dedi: Rasulullah (sav) ölü mezara girdiğinde bir defasında (Ebu Halid şöyle demiştir: Bir defasında ölü, mezara konulduğunda) şöyle buyurdu: "Allah adıyla ve Rasulullah'ın yolu üzere." Bir defasında da "Allah adıyla, Rasulullah'ın sünneti üzere (seni kabre indiriyoruz demiştir)."
Tirmizî dedi ki: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
Bu hadis İbn Ömer vasıtasıyla başka bir şekilde de rivayet edilmiştir. Ayrıca bu hadis Ebu Sıddık en-Nâcî tarafından İbn Ömer'den tekrar rivayet edilmiş olup yine Ebu Sıddık en-Nâcî'den mevkuf olarak da rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 54, 3/364
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
5. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Cenaze, ölü kabre konulurken ne söyleneceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282820, T000990-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282815, T001043-2
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ وَالْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ الْحُلْوَانِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا هِشَامٌ الدَّسْتَوَائِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا رَأَيْتُمُ الْجَنَازَةَ فَقُومُوا لَهَا فَمَنْ تَبِعَهَا فَلاَ يَقْعُدَنَّ حَتَّى تُوضَعَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ فِى هَذَا الْبَابِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ قَالاَ مَنْ تَبِعَ جَنَازَةً فَلاَ يَقْعُدَنَّ حَتَّى تُوضَعَ عَنْ أَعْنَاقِ الرِّجَالِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُوا يَتَقَدَّمُونَ الْجَنَازَةَ فَيَقْعُدُونَ قَبْلَ أَنْ تَنْتَهِىَ إِلَيْهِمُ الْجَنَازَةُ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî ve Hasan b. Ali el-Hallâl el-Hulvânî, onlara Vehb b. Cerîr, ona Hişâm ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cenazeyi gördüğünüzde onun için ayakta durun. Onu izleyen kimse, (yere) konana dek oturmasın.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konudaki Ebu Said hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bu, Ahmed ve İshak'ın da görüşü olup onlar, ''cenazeyi takip eden kimse, insanların omuzlarından (yere) konana dek oturmasın'' demişlerdir. Nebî'nin (sav) ashabından ve başkalarından bazı ilim ehli kimselerden nakledildiğine göre onlar, cenazenin önünde yürümüşler, cenaze onlara ulaşmadan da oturmuşlardır ki bu Şâfiî'nin de görüşüdür.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 51, 3/360
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Abbas Vehb b. Cerir el-Ezdi (Vehb b. Cerir b. Hazim b. Zeyd b. Abdullah b. Şuca')
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Cenaze, Cenaze için ayağa kalkmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282821, T000990-4
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282822, T000990-5
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا خَالِدٌ وَمَنْصُورٌ وَهِشَامٌ فَأَمَّا خَالِدٌ وَهِشَامٌ فَقَالاَ عَنْ مُحَمَّدٍ وَحَفْصَةَ وَقَالَ مَنْصُورٌ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ تُوُفِّيَتْ إِحْدَى بَنَاتِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اغْسِلْنَهَا وِتْرًا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا أَوْ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ إِنْ رَأَيْتُنَّ وَاغْسِلْنَهَا بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَاجْعَلْنَ فِى الآخِرَةِ كَافُورًا أَوْ شَيْئًا مِنْ كَافُورٍ فَإِذَا فَرَغْتُنَّ فَآذِنَّنِى » . فَلَمَّا فَرَغْنَا آذَنَّاهُ فَأَلْقَى إِلَيْنَا حِقْوَهُ فَقَالَ « أَشْعِرْنَهَا بِهِ » . قَالَ هُشَيْمٌ وَفِى حَدِيثِ غَيْرِ هَؤُلاَءِ وَلاَ أَدْرِى وَلَعَلَّ هِشَامًا مِنْهُمْ قَالَتْ وَضَفَّرْنَا شَعْرَهَا ثَلاَثَةَ قُرُونٍ . قَالَ هُشَيْمٌ أَظُنُّهُ قَالَ فَأَلْقَيْنَاهُ خَلْفَهَا . قَالَ هُشَيْمٌ فَحَدَّثَنَا خَالِدٌ مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ عَنْ حَفْصَةَ وَمُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ وَقَالَ لَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَابْدَأْنَ بِمَيَامِنِهَا وَمَوَاضِعِ الْوُضُوءِ » . وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سُلَيْمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ عَطِيَّةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ أَنَّهُ قَالَ غُسْلُ الْمَيِّتِ كَالْغُسْلِ مِنَ الْجَنَابَةِ . وَقَالَ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ لَيْسَ لِغُسْلِ الْمَيِّتِ عِنْدَنَا حَدٌّ مُؤَقَّتٌ وَلَيْسَ لِذَلِكَ صِفَةٌ مَعْلُومَةٌ وَلَكِنْ يُطَهَّرُ . وَقَالَ الشَّافِعِىُّ إِنَّمَا قَالَ مَالِكٌ قَوْلاً مُجْمَلاً يُغَسَّلُ وَيُنْقَى وَإِذَا أُنْقِىَ الْمَيِّتُ بِمَاءٍ قَرَاحٍ أَوْ مَاءٍ غَيْرِهِ أَجْزَأَ ذَلِكَ مِنْ غُسْلِهِ وَلَكِنْ أَحَبُّ إِلَىَّ أَنْ يُغْسَلَ ثَلاَثًا فَصَاعِدًا لاَ يُقَصر عَنْ ثَلاَثٍ لِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اغْسِلْنَهَا ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا » . وَإِنْ أَنْقَوْا فِى أَقَلَّ مِنْ ثَلاَثِ مَرَّاتٍ أَجْزَأَ وَلاَ نرَى أَنَّ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا هُوَ عَلَى مَعْنَى الإِنْقَاءِ ثَلاَثًا أَوْ خَمْسًا وَلَمْ يُؤَقِّتْ . وَكَذَلِكَ قَالَ الْفُقَهَاءُ وَهُمْ أَعْلَمُ بِمَعَانِى الْحَدِيثِ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ وَتَكُونُ الْغَسَلاَتُ بِمَاءٍ وَسِدْرٍ وَيَكُونُ فِى الآخِرَةِ شَىْءٌ مِنْ كَافُورٍ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî’, ona Huşeym, ona Hâlid, Mansur ve Hişam rivayet etti, Hâlid ve Hişam: Bize Muhammed ve Hafsa rivayet etti, derken, Mansur dedi ki: (Bize) Muhammed, ona Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi’nin (sav) kızlarından biri vefat etmişti. O: “Onu tek, beş ya da gerek görürseniz bundan fazla defa yıkayınız. Onu su ve sidr ile yıkayın ve sonuncusuna da ya kâfur ya da – bir miktar kâfur- koyunuz. İşinizi bitirdikten sonra da bana haber veriniz” buyurdu. Bizler işimizi bitirince ona haber verdik. O da bize hikvini (belden aşağısını peştamal gibi örten elbisesini) uzattı ve: “Bunu, ona iç gömleği yapın” buyurdu.
Huşeym dedi ki: Bunların dışındaki ravilerin hadisi rivayetinde – bilemiyorum, belki de Hişam bunlardan birisidir- (Ümm Atiyye’nin) şöyle dediği zikredilmektedir: Ve biz onun saçlarını üç bölük halinde ördük.
Huşeym dedi ki: Sanırım o (Hişam) şöyle dedi: Biz, o saçlarını da arkasına bıraktık.
Huşeym dedi ki: Raviler arasından bize Hâlid, ona Hafsa ve Muhammed, onlara da Ümm Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ayrıca Rasûlullah (sav) bize: “(Onu yıkamaya) sağ taraflarından ve abdest alma yerlerinden başlayınız” buyurdu.
Bu hususta Ümm Suleym’den gelmiş rivayet de bulunmaktadır.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Ümm Atiyye’nin rivayet ettiği hadis hasen sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde uygulama da buna göredir. İbrahim en-Nehâi’nin de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ölünün yıkanması tıpkı cünupluktan yıkanmak gibidir.
Mâlik b. Enes de dedi ki: Bize göre, ölünün yıkanması için tayin edilmiş, sınırları belli bir yıkama şekli yoktur. Bunun bilinen bir niteliği bulunmamaktadır ama (ölü) iyice temizlenir.
Şâfiî dedi ki: Mâlik gerçekten oldukça özlü ve kapsamlı bir söz söylemiştir. O, yıkanır ve tertemiz edilir. Ölü katıksız bir su yahut da başka şey de katılmış bir su ile yıkanırsa bu da onu gusletmek için yeterlidir. Ama bizim için daha çok sevdiğimiz üç defa ve daha fazla sayıda yıkanması ve üç defa ile yetinilmemesidir. Çünkü Rasûlullah (sav): “Onu üç ya da beş defa yıkayınız” buyurmuştur. Eğer üç defa yıkamaktan daha azı ile onu temizleyecek olurlarsa bu dahi yeterlidir. Bizim görüşümüze göre, Nebi’nin (sav) “üç yahut beş defa” buyruğu ancak temizlemek anlamını ifade etmek için kullanılmıştır, bu tayin edilen bir sınır değildir.
Nitekim fukahâ da böyle demiştir ve onlar hadisin manasını daha iyi bilirler.
Ahmed ve İshak dedi ki: Yıkayışlar su ve sidr ile yapılır ve son yıkamada da bir miktar kâfur kullanılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 15, 3/315
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ümmü Hüzeyl Hafsa bt. Sirin (Hafsa bt. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Cenaze, cenazenin yıkanması
Cenaze, koku sürmek
Cenaze, sidir ile yıkanması
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282818, T001059-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى وَهَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْبَزَّازُ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ أَبِى الْفُرَاتِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ الدِّيلِىِّ قَالَ قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ فَجَلَسْتُ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ فَمَرُّوا بِجَنَازَةٍ فَأَثْنَوْا عَلَيْهَا خَيْرًا. فَقَالَ عُمَرُ وَجَبَتْ . فَقُلْتُ لِعُمَرَ وَمَا وَجَبَتْ قَالَ أَقُولُ كَمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَشْهَدُ لَهُ ثَلاَثَةٌ إِلاَّ وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ » . قَالَ قُلْنَا وَاثْنَانِ قَالَ « وَاثْنَانِ » . قَالَ وَلَمْ نَسْأَلْ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْوَاحِدِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو الأَسْوَدِ الدِّيلِىُّ اسْمُهُ ظَالِمُ بْنُ عَمْرِو بْنِ سُفْيَانَ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa ve Harun b. Abdullah el-Bezzâz, onlara Ebu Davud et-Tayalisî, ona Davud b. Ebu Furat, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Ebu Esved ed-Dîlî'nin naklettiğine göre o (Ebu Esved) şöyle demiştir:
Ömer b. Hattab'ın (ra) yanında oturuyordum. Yanımızdan bir cenaze geçti. [Etraftakiler] onu hayırla yad ettiler. Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) "Vacip oldu!" dedi. Ben de Hz. Ömer'e "Ne vacip oldu?" diye sorunca "Rasulullah'ın (sav) dediğini dedim [sadece]. O (sav) 'İyi biri olduğuna üç kişinin şahitlik ettiği kişiye cennete girmek vacip olur!' buyurdu. Biz de 'Ya iki kişi [şahitlik ederse]?' deyince 'O da [cennetliktir].' buyurdu. Ama bir kişinin şahitlik ettiği kişiyi sormadık." dedi.
Tirmizî şöyle dedi: Bu sahih hasen bir hadistir. Ebu Esved ed-Dîlî'nin adı Zalim b. Amr b. Süfyan'dır dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 63, 3/373
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
4. Ebu Amr Davud b. Furat el-Kindi (Davud b. Amr b. Furat)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Cenaze, hakkındaki şahitliğin önemi
Cenaze, hayır ile anmak
KTB, CENAZE, CENAİZ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282823, T001040-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ صَلَّى عَلَى جَنَازَةٍ فَلَهُ قِيرَاطٌ وَمَنْ تَبِعَهَا حَتَّى يُقْضَى دَفْنُهَا فَلَهُ قِيرَاطَانِ أَحَدُهُمَا أَوْ أَصْغَرُهُمَا مِثْلُ أُحُدٍ » . فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لاِبْنِ عُمَرَ فَأَرْسَلَ إِلَى عَائِشَةَ فَسَأَلَهَا عَنْ ذَلِكَ فَقَالَتْ صَدَقَ أَبُو هُرَيْرَةَ . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ لَقَدْ فَرَّطْنَا فِى قَرَارِيطَ كَثِيرَةٍ . وَفِى الْبَابِ عَنِ الْبَرَاءِ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُغَفَّلٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَأَبِى سَعِيدٍ وَأُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ وَابْنِ عُمَرَ وَثَوْبَانَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . قَدْ رُوِىَ عَنْهُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim bir cenazenin namazını kılarsa onun için bir karat sevap vardır. Kim cenazeyi takip edip defnedilinceye kadar cenazede hazır bulunmaya devam ederse onun için de biri ya da (ravi tereddüt etmiştir) en küçüğü Uhud kadar olan iki karat sevap vardır."
Ebu Seleme şöyle dedi: "Bu rivayeti (Abdullah) b. Ömer'e sordum. O da bu hadisi kendisine sormak üzere Âişe'ye haber gönderdi. Âişe; 'Ebu Hureyre doğru söylemiş.' dedi. Bunun üzerine (Abdullah) b. Ömer; 'Vallahi, pek çok sevap alabilecekken ihmalkar davrandık!' dedi."
Bu konuda Berâ, Abdullah b. Muğaffel, Abdullah b. Mesud, Ebu Said, Übey b. Ka'b, (Abdullah) b. Ömer ve Sevbân'dan da rivayet bulunmaktadır.
""Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: "Ebu Hureyre hadisi, hasen sahih bir hadistir ve bu hadis, kendisinden bir çok yolla rivayet edilmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cenâiz 49, 3/358
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cenaze, namazı kılma ve cenazeyi takip etmenin sevabı