Giriş

Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]


Açıklama: Ravilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin ravilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere Mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymun bu hadisi Ata'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahabe ravisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.

    Öneri Formu
2893 D000185 Ebu Davud, Tahare, 72

Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]


Açıklama: Râvilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin râvilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymûn bu hadisi Atâ'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahebe râvisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.

    Öneri Formu
270387 D000185-3 Ebu Davud, Tahare, 72

Bize Muhammed b. Alâ ve Eyyüb b. Muhammed Rakkî ve Amr b. Osman Hımsî -mana ile-, onlara Mervan b. Muaviye, ona Hilal b. Meymun el-Cühenî, ona Ata b. Yezid el-Leysî -Hilal, (Ata'nın,) bu hadisi mutlaka Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğini biliyorum demiştir-, Eyyüb ve Amr da bu hadisin Ebu Said el-Hudrî'den rivayet olunduğunu zannediyoruz, demişlerdir. Rasulullah (sav) bir gün, koyun derisi yüzen bir çocuğa rastladı. Hz. Peygamber, "kenara çekil, sana koyunun nasıl yüzüldüğünü göstereyim," buyurdu. Sonra elini deri ile et arasına soktu. Hz. Peygamber, sonra, abdest almadan cemaate namaz kıldırdı. [Ebû Davud şöyle dedi: Amr hadise elini suya sürmedi' ifadesini eklemiştir. Amr, Hilal b. Meymun Remlî'den rivayeti naklederken, bize haber verdi anlamına gelen ahbaranâ tabiri yerine an ifadesini kullanmıştır. Abdülvahid b. Ziyad ve Ebu Muaviye, Hilal'den, o da Ata'dan, Ebu Said'i zikretmeden (mürsel olarak) rivayet etmiştir.]


Açıklama: Râvilerin ifadelerinden ve Ebu Davud'un açıklamasından anlaşıldığına göre hadisin râvilerinden Atâ bu hadisi doğrudan Hz. Peygamber'den aktarmış ve sahabeyi atlamıştır. Bu tür hadislere Mürsel hadis denmektedir. Ancak Hilal b. Meymûn bu hadisi Atâ'nın Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiğine dair bilgisi olduğunu ifade ederek hadisin sahabe râvisini ortaya çıkarmıştır. Böylece hadis mürsel olmaktan çıkıp muttasıl, yani senedinde kopukluk olmayan bir hadis haline gelmiştir.

    Öneri Formu
270388 D000185-2 Ebu Davud, Tahare, 72

Bize Harun b. Maruf, ona İbn Vehb, ona Cerîr b. Hâzim, ona Katade b. Diame, ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Bir adam abdest almış ve ayağında tırnak büyüklüğünde bir yeri yıkamamış olduğu halde Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelmişti. Rasulullah (sav) ona şöyle dedi: "Dön, abdestini güzel bir şekilde al!" [Ebû Davud şöyle dedi: Bu hadis, Cerîr b. Hâzim rivayetiyle maruf değildir. Bu hadisi Cerîr'den sadece İbn Vehb rivayet etmiştir. Hadîsi Ma'kıl b. Ubeydullah el-Cezerî, Ebu Zübeyr'den, o da Cabir'den, o da Hz. Ömer'den ve o da Hz. Peygamber'den (İbn Vehb rivayetinin) benzerini rivayet etmiştir. (Bu rivayete göre) Rasulullah (sav), "dön abdestini güzel bir şekilde al" demiştir.]


    Öneri Formu
2881 D000173 Ebu Davud, Tahare, 66

Bize Müsedded b. Müserhed, ona Mülazım b. Amr el-Hanefi, ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk, ona babası Talk b. Ali şöyle demiştir: Biz, Rasulullah'ın (sav) huzuruna girdik. Bedeviye benzeyen bir adam geldi ve Ya Rasulullah! Abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan kimsenin durumu hakkında ne dersiniz? diye sorduğunda Rasulullah (sav), şöyle buyurdu: "O (organ) da bedenden bir parça değil mi?" [Ebu Davud şöyle dedi: Bu rivayeti Hişam b. Hassan, Süfyan es-Sevrî, Şube, İbn Uyeyne ve Cerîr er-Râzî, Muhammed b. Cabir vasıtasıyla Kays b. Talk'tan rivayet etmişlerdir.]


    Öneri Formu
2890 D000182 Ebu Davud, Tahare, 70

Bize İbrahim b. Halid et-Talekanî, ona Abdurrahman b. Mağrâ, ona A'meş, ona bazı hocaları, onlara Urve el-Müzenî, ona da Hz. Peygamber Aişe bu hadisi rivayet etmiştir. [Ebu Davud şöyle dedi: Yahya b. Saîd el-Kattân bir adama şu iki hadisin -yani A'meş'in, Habib'ten aynı senetle rivayet ettiği bu hadis ve hayızlı bir kadının her namaz için abdest alacağıyla ilgili olan rivayetin- zayıf olduğunu insanlara anlat, dedi.] [Ebu Davud şöyle dedi: Sevrî Habîb, bize yalnızca Urve el-Müzenî'den (haber) nakletti, dedi. Sevrî bu ifadesiyle, Habib'in, Urve b. Zübeyr'den kendilerine hiçbir şey nakletmediğini kastetmiştir.] [Ebu Davud şöyle dedi: Hamza ez-Zeyyât'a Habib, ona Urve b. Zübeyr, ona da Hz. Aişe sahih bir hadis nakletmiştir.]


    Öneri Formu
2888 D000180 Ebu Davud, Tahare, 68

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Abdullah b. Abdullah er-Râzî, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona Bera b. Azib şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav), deve eti yemeden dolayı abdestin bozulup bozulmadığı soruldunda, "deve eti yediğinizde abdest alınız," buyurdu. Koyun etinden dolayı abdestin bozulup bozulmadığı sorulduğunda ise "bundan dolayı abdest almayınız," buyurdu. Deve yataklarında namaz kılınıp kılınmayacağı sorulduğunda ise "Oralarda namaz kılmayın. Çünkü develer, şeytan (tabiatlı) hayvanlardandır," dedi. Koyun ağıllarında namaz kılmanın hükmü sorulduğunda ise şöyle buyurdu: "Oralarda namaz kılabilirsiniz. Çünkü onlar berekettir."


    Öneri Formu
2892 D000184 Ebu Davud, Tahare, 71

Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Ukbe b. Amir şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile beraberken kendi işimizi kendimiz görürdük. Develerimizi sırayla güderdik. Bir gün deve gütme sırası bendeydi. Develeri akşam vakti ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın insanlara hitap ederken gördüm ve şunları söylediğini duydum: "Sizden biriniz güzelce abdest alır, sonra kalbi ve yüzüyle yönelerek iki rekât namaz kılarsa Allah, o kişiyi cennetine koyar." Ben, bu ne kadar güzel bir şeydir dedim. Önümde bulunan bir kimse Ey Ukbe! Bundan önceki haber bundan daha güzeldi dedi. Bir de baktım bu kişi Hz. Ömer'di. Ey Ebu Hafs! Bundan önceki neydi? dedim. O da Hz. Peygamber sen gelmeden önce "sizden biriniz güzelce abdest alır, abdestini aldıktan sonra da ben Allah'tan başka ilah olmadığına, ortağı olmayıp tek olduğuna ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasulü olduğuna şahitlik ederim derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden de girer" buyurdu diye cevap verdi. [Muaviye şöyle dedi: Bu hadisi bana Rabî'a b. Yezid, Ebu İdris vasıtasıyla Ukbe b. Amir'den rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
2095 D000169 Ebu Davud, Tahare, 65


    Öneri Formu
270380 D000169-2 Ebu Davud, Tahare, 65


    Öneri Formu
270381 D000169-3 Ebu Davud, Tahare, 65