Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir; (T)
Bize Said b. Amr el-Eşasî, ona Abser, o ikisine de el-A'meş, bu isnad ile hadisin benzerini rivayet etmiştir:
["Üç kişi vardır ki kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onlara rahmet nazarıyla bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için elem dolu bir azap vardır: Kırda fazla suyu olduğu halde gelip geçen yolcuların bu sudan faydalanmasına engel olan kişi, ikindiden sonra bir kimseye bir mal satan ve yalan yere o malı kendim şu kadar aldım diye Allah'a yemin ederek müşteriyi kendisine inandıran kişi, bir yöneticiye yalnız dünyalık menfaat için biat eden ve dünyalık verirse sözünde durup vermezse sözünü bozan kişi."]
[Ancak Cerir'in rivayetinde "bir kimseye bir mal satmaya çalışan" ifadesi bulunmaktadır.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
857, M000298
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح
وَحَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ أَخْبَرَنَا عَبْثَرٌ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ مِثْلَهُ
["ثَلاَثٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ رَجُلٌ عَلَى فَضْلِ مَاءٍ بِالْفَلاَةِ يَمْنَعُهُ مِنِ ابْنِ السَّبِيلِ وَرَجُلٌ بَايَعَ رَجُلاً بِسِلْعَةٍ بَعْدَ الْعَصْرِ فَحَلَفَ لَهُ بِاللَّهِ لأَخَذَهَا بِكَذَا وَكَذَا فَصَدَّقَهُ وَهُوَ عَلَى غَيْرِ ذَلِكَ وَرَجُلٌ بَايَعَ إِمَامًا لاَ يُبَايِعُهُ إِلاَّ لِدُنْيَا فَإِنْ أَعْطَاهُ مِنْهَا وَفَى وَإِنْ لَمْ يُعْطِهِ مِنْهَا لَمْ يَفِ".]
[غَيْرَ أَنَّ فِى حَدِيثِ جَرِيرٍ "وَرَجُلٌ سَاوَمَ رَجُلاً بِسِلْعَةٍ."]
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir; (T)
Bize Said b. Amr el-Eşasî, ona Abser, o ikisine de el-A'meş, bu isnad ile hadisin benzerini rivayet etmiştir:
["Üç kişi vardır ki kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onlara rahmet nazarıyla bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Onlar için elem dolu bir azap vardır: Kırda fazla suyu olduğu halde gelip geçen yolcuların bu sudan faydalanmasına engel olan kişi, ikindiden sonra bir kimseye bir mal satan ve yalan yere o malı kendim şu kadar aldım diye Allah'a yemin ederek müşteriyi kendisine inandıran kişi, bir yöneticiye yalnız dünyalık menfaat için biat eden ve dünyalık verirse sözünde durup vermezse sözünü bozan kişi."]
[Ancak Cerir'in rivayetinde "bir kimseye bir mal satmaya çalışan" ifadesi bulunmaktadır.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 298, /66
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Zübeyd Abser b. Kasım (Abser b. Kasım)
5. Ebu Osman Said b. Amr el-Eşasî (Said b. Amr b. Sehl b. İshak b. Muhammed b. Eşas)
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
856, M000297
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - وَهَذَا حَدِيثُ أَبِى بَكْرٍ - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"ثَلاَثٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلاَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ وَلاَ يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ رَجُلٌ عَلَى فَضْلِ مَاءٍ بِالْفَلاَةِ يَمْنَعُهُ مِنِ ابْنِ السَّبِيلِ وَرَجُلٌ بَايَعَ رَجُلاً بِسِلْعَةٍ بَعْدَ الْعَصْرِ فَحَلَفَ لَهُ بِاللَّهِ لأَخَذَهَا بِكَذَا وَكَذَا فَصَدَّقَهُ وَهُوَ عَلَى غَيْرِ ذَلِكَ وَرَجُلٌ بَايَعَ إِمَامًا لاَ يُبَايِعُهُ إِلاَّ لِدُنْيَا فَإِنْ أَعْطَاهُ مِنْهَا وَفَى وَإِنْ لَمْ يُعْطِهِ مِنْهَا لَمْ يَفِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona Ebu Hureyre (ra) -Ebu Bekir'in hadisidir-, rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Üç kişi vardır ki kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onlara rahmet nazarıyla bakmaz ve onları temize çıkarmaz. Üstelik onlara acı veren bir azap verilecektir: Kırda fazla suyu olduğu halde gelip geçen yolcuların bu sudan faydalanmasına engel olan kişi, ikindiden sonra bir kimseye bir mal satan ve yalan yere o malı kendim şu kadar aldım diye Allah'a yemin ederek müşteriyi kendisine inandıran kişi, bir yöneticiye yalnız dünyalık menfaat için biat eden ve dünyalık verirse sözünde durup vermezse sözünü bozan kişi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 297, /66
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
858, M000299
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَمْرٌو النَّاقِدُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - قَالَ أُرَاهُ مَرْفُوعًا - قَالَ
"ثَلاَثَةٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ وَلاَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ رَجُلٌ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ بَعْدَ صَلاَةِ الْعَصْرِ عَلَى مَالِ مُسْلِمٍ فَاقْتَطَعَهُ."
[وَبَاقِى حَدِيثِهِ نَحْوُ حَدِيثِ الأَعْمَشِ.]
Tercemesi:
Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan, ona Amr, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Üç (sınıf insanla) Allah, konuşmayacak, onlara bakmayacaktır ve onlar için can yakıcı bir azap vardır. Bir adam ki, ikindi namazından sonra müslümanın malı üzerine yemin edip onu koparıp alır! "
[Hadisin kalanı, el-A'meş'in rivayeti gibidir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 299, /66
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Osman Amr b. Muhammed en-Nakıd (Amr b. Muhammed b. Bükeyr)
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer; (T)
Bize Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, ona Ebu Muaviye, her ikisine el-A'meş, ona Ebu Zabyan, ona Üsame b. Zeyd rivayet etmiştir. Bu İbn Ebu Şeybe'nin hadisidir. Üsame şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Cüheyne kabilesinin Hurakat boyuna sabah baskını yaptık. Bir adam yakaladım. Allah'tan başka ilah yoktur dedi. Ama ben onu öldürdüm. Ama gönlüme bir şüphe düşmüştü. Bunu Hz. Peygamber'e (sav) anlattım. Rasulullah (sav) bana; "o kişi Allah'tan başka ilah yoktur dedi ve sen onu öldürdün mü?" diye sordu. Ben ey Allah'ın Rasulü! Bunu silahtan korktuğu için söyledi dedim. Hz. Peygamber (sav); "kalbini yarıp baktın mı da böyle söylediğini biliyorsun?!" buyurdu. Bu sözü bana o kadar çok söyledi ki, keşke o gün Müslüman olsaydım dedim. Sa'd, vallahi Zü'l-butayn (şiş karınlı) (Üsame) bir müslümanı öldürmeden ben de asla öldüremem dedi. Başka bir adam; Yüce Allah "fitne ortadan kalkana ve din tamamen Allah'a ait olana kadar onlarla savaşın" (Enfâl, 8/39) buyurmadı mı?! diye sordu. Sa'd şöyle karşılık verdi: Biz fitne ortadan kalkana kadar savaştık, sen ve arkadaşların ise fitne çıkana kadar savaştınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
836, M000277
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى ظِبْيَانَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ وَهَذَا حَدِيثُ ابْنِ أَبِى شَيْبَةَ قَالَ بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَرِيَّةٍ فَصَبَّحْنَا الْحُرَقَاتِ مِنْ جُهَيْنَةَ فَأَدْرَكْتُ رَجُلاً فَقَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. فَطَعَنْتُهُ فَوَقَعَ فِى نَفْسِى مِنْ ذَلِكَ فَذَكَرْتُهُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَقَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَقَتَلْتَهُ." قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّمَا قَالَهَا خَوْفًا مِنَ السِّلاَحِ. قَالَ
"أَفَلاَ شَقَقْتَ عَنْ قَلْبِهِ حَتَّى تَعْلَمَ أَقَالَهَا أَمْ لاَ." فَمَازَالَ يُكَرِّرُهَا عَلَىَّ حَتَّى تَمَنَّيْتُ أَنِّى أَسْلَمْتُ يَوْمَئِذٍ. قَالَ فَقَالَ سَعْدٌ وَأَنَا وَاللَّهِ لاَ أَقْتُلُ مُسْلِمًا حَتَّى يَقْتُلَهُ ذُو الْبُطَيْنِ . يَعْنِى أُسَامَةَ قَالَ قَالَ رَجُلٌ أَلَمْ يَقُلِ اللَّهُ "(وَقَاتِلُوهُمْ حَتَّى لاَ تَكُونَ فِتْنَةٌ وَيَكُونَ الدِّينُ كُلُّهُ لِلَّهِ)" فَقَالَ سَعْدٌ قَدْ قَاتَلْنَا حَتَّى لاَ تَكُونَ فِتْنَةٌ وَأَنْتَ وَأَصْحَابُكَ تُرِيدُونَ أَنْ تُقَاتِلُوا حَتَّى تَكُونَ فِتْنَةٌ.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer; (T)
Bize Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, ona Ebu Muaviye, her ikisine el-A'meş, ona Ebu Zabyan, ona Üsame b. Zeyd rivayet etmiştir. Bu İbn Ebu Şeybe'nin hadisidir. Üsame şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Cüheyne kabilesinin Hurakat boyuna sabah baskını yaptık. Bir adam yakaladım. Allah'tan başka ilah yoktur dedi. Ama ben onu öldürdüm. Ama gönlüme bir şüphe düşmüştü. Bunu Hz. Peygamber'e (sav) anlattım. Rasulullah (sav) bana; "o kişi Allah'tan başka ilah yoktur dedi ve sen onu öldürdün mü?" diye sordu. Ben ey Allah'ın Rasulü! Bunu silahtan korktuğu için söyledi dedim. Hz. Peygamber (sav); "kalbini yarıp baktın mı da böyle söylediğini biliyorsun?!" buyurdu. Bu sözü bana o kadar çok söyledi ki, keşke o gün Müslüman olsaydım dedim. Sa'd, vallahi Zü'l-butayn (şiş karınlı) (Üsame) bir müslümanı öldürmeden ben de asla öldüremem dedi. Başka bir adam; Yüce Allah "fitne ortadan kalkana ve din tamamen Allah'a ait olana kadar onlarla savaşın" (Enfâl, 8/39) buyurmadı mı?! diye sordu. Sa'd şöyle karşılık verdi: Biz fitne ortadan kalkana kadar savaştık, sen ve arkadaşların ise fitne çıkana kadar savaştınız.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 277, /62
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Zabyan Husayn b. Cündüb el-Mezhicî (Husayn b. Cündüb b. Amr b. Haris)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
KTB, TEVHİD
Müslüman, birbirini öldürenlerin cehennemlik olması
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَوَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ وَكِيعٌ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَنْ مَاتَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ النَّارَ." وَقُلْتُ أَنَا وَمَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
827, M000268
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبِى وَوَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ وَكِيعٌ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَنْ مَاتَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ النَّارَ." وَقُلْتُ أَنَا وَمَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr) ve Veki', ona A'meş, ona Şakik, ona Abdullah rivayet etmiştir. Veki', Rasulullah (sav) şöyle buyurdu. İbn Nümeyr ise Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim demiştir:
"Her kim Allah'a şirk koştuğu halde vefat ederse cehenneme girer." Ben de şöyle dedim: Allah'a şirk koşmadan ölen kişi cennete girer.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 268, /61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
828, M000269
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا الْمُوجِبَتَانِ فَقَالَ
"مَنْ مَاتَ لاَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ وَمَنْ مَاتَ يُشْرِكُ بِاللَّهِ شَيْئًا دَخَلَ النَّارَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e (sav) bir adam gelmiş ve Ey Allah'ın Rasulü! Cennetle cehennemi gerektiren iki şey nedir? diye sormuştu. Hz. Peygamber (sav) şöyle cevap verdi:
"Her kim Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmadan ölürse cennete girer. Her kim Allah'a şirk koşarak ölürse cehenneme girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 269, /61
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
830, M000271
Hadis:
وَحَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا مُعَاذٌ - وَهُوَ ابْنُ هِشَامٍ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ بِمِثْلِهِ
["مَنْ لَقِيَ اللَّهَ، لَا يُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا، دَخَلَ الْجَنَّةَ، وَمَنْ لَقِيَهُ، يُشْرِكُ بِهِ، دَخَلَ النَّارَ."]
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir, Hz. Peygamber'den (sav) naklen benzeri bir rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 271, /61
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
4. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Şirk, şirk koşmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
838, M000279
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ خِرَاشٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ أَنَّ خَالِدًا الأَثْبَجَ ابْنَ أَخِى صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ حَدَّثَ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ مُحْرِزٍ أَنَّهُ حَدَّثَ أَنَّ جُنْدَبَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ الْبَجَلِىَّ بَعَثَ إِلَى عَسْعَسِ بْنِ سَلاَمَةَ زَمَنَ فِتْنَةِ ابْنِ الزُّبَيْرِ فَقَالَ اجْمَعْ لِى نَفَرًا مِنْ إِخْوَانِكَ حَتَّى أُحَدِّثَهُمْ. فَبَعَثَ رَسُولاً إِلَيْهِمْ فَلَمَّا اجْتَمَعُوا جَاءَ جُنْدَبٌ وَعَلَيْهِ بُرْنُسٌ أَصْفَرُ فَقَالَ تَحَدَّثُوا بِمَا كُنْتُمْ تَحَدَّثُونَ بِهِ. حَتَّى دَارَ الْحَدِيثُ فَلَمَّا دَارَ الْحَدِيثُ إِلَيْهِ حَسَرَ الْبُرْنُسَ عَنْ رَأْسِهِ فَقَالَ إِنِّى أَتَيْتُكُمْ وَلاَ أُرِيدُ أَنْ أُخْبِرَكُمْ عَنْ نَبِيِّكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ بَعْثًا مِنَ الْمُسْلِمِينَ إِلَى قَوْمٍ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَإِنَّهُمُ الْتَقَوْا فَكَانَ رَجُلٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ إِذَا شَاءَ أَنْ يَقْصِدَ إِلَى رَجُلٍ مِنَ الْمُسْلِمِينَ قَصَدَ لَهُ فَقَتَلَهُ وَإِنَّ رَجُلاً مِنَ الْمُسْلِمِينَ قَصَدَ غَفْلَتَهُ قَالَ وَكُنَّا نُحَدَّثُ أَنَّهُ أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ فَلَمَّا رَفَعَ عَلَيْهِ السَّيْفَ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. فَقَتَلَهُ فَجَاءَ الْبَشِيرُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ فَأَخْبَرَهُ حَتَّى أَخْبَرَهُ خَبَرَ الرَّجُلِ كَيْفَ صَنَعَ فَدَعَاهُ فَسَأَلَهُ فَقَالَ
"لِمَ قَتَلْتَهُ." قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهَ أَوْجَعَ فِى الْمُسْلِمِينَ وَقَتَلَ فُلاَنًا وَفُلاَنًا - وَسَمَّى لَهُ نَفَرًا - وَإِنِّى حَمَلْتُ عَلَيْهِ فَلَمَّا رَأَى السَّيْفَ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَقَتَلْتَهُ." قَالَ نَعَمْ. قَالَ
"فَكَيْفَ تَصْنَعُ بِلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ إِذَا جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ." قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اسْتَغْفِرْ لِى. قَالَ
"وَكَيْفَ تَصْنَعُ بِلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ إِذَا جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ." قَالَ فَجَعَلَ لاَ يَزِيدُهُ عَلَى أَنْ يَقُولَ
"كَيْفَ تَصْنَعُ بِلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ إِذَا جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hasan b. Hıraş, ona Amr b. Asım, ona Mu'temir, ona babası, ona Safvan b. Muhriz'in kardeşinin oğlu Halid el-Esbec, ona (amcası) Safvan b. Muhriz, ona Cündüb b Abdullah el-Becelî rivayet ettiğine göre İbn Zübeyr fitnesi zamanında As'as b. Selame'ye haber göndermiş ve "Dostlarından bazılarını topla da onlarla konuşayım" demişti. O da dostlarına haber yollamış hepsi bir yere toplanmıştı. Onlar toplanınca üzerinde sarı bir elbise olduğu halde Cündüb gelmiş ve sohbetinize devam edin demişti. Söz dönüp dolaşmış sıra kendisine gelmişti. Bunun üzerine elbisenin başına gelen kısmını indirmiş ve Hz. Peygamber'den (sav) hadis rivayet etmeyi pek istemesem de size geldim. Ondan şunu nakledeyim. Hz. Peygamber müslümanlardan bir müfrezeyi müşriklerden bir grup üzerine göndermişti. İki grup karşılaşmıştı. Müşriklerden biri istediği müslümanı öldürüyordu. Müslümanlardan bir kişi bunu göründe onun bir gaflet anını kollamıştı. O kimsenin Üsame b. Zeyd olduğunu söylerdik. Gaflet anında onu öldürmek için kılıcını kaldırınca adam kelime-i tevhid getirmişti. Ama sahabi buna rağmen onu öldürmüştü. Savaştan sonra müjdeci olarak Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna gelmişti. Hz. Peygamber (sav) ona sormuş o da savaşta olanları anlatmış, adamın neler yaptığını söylemişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) bu kişiyi çağırmış ve "onu neden öldürdün?" diye sordu. O da ey Allah'ın Rasulü! Müslümanlara çok zarar verdi. Falancayı filancayı öldürdü deyip öldürülenlerin adını saymış ve ben de onu öldürmek üzere kılıcımı çekince kelime-i tevhid getirdi dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "onu öldürdün mü?" diye sordu. Adam evet, öldürdüm dedi. Hz. Peygamber; "kıyamet günü bu kelime-i tevhid önüne gelince halin nice olur!" buyurdu. Bunun üzerine o zat ey Allah'ın Rasulü! Benim için af dileyin dedi. Hz. Peygamber yine; "kıyamet günü bu kelime-i tevhid önüne gelince halin nice olur!" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) başka bir şey ilave etmeden hep bu sözü söyleyip durdu:
"Kıyamet günü bu kelime-i tevhid önüne gelince halin nice olur!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 279, /63
Senetler:
1. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
2. Safvan b. Muhriz el-Mazini (Safvan b. Muhriz b. Ziyad)
3. Halid el-Ahdeb (Halid b. Abdullah b. Muhriz)
4. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
7. Ahmed b. Hasan el-Bağdadî (Ahmed b. Hasan b. Hıraş)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Hadis Rivayeti
Müslüman, birbirini öldürenlerin cehennemlik olması
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
833, M000274
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ - وَاللَّفْظُ مُتَقَارِبٌ - أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ اللَّيْثِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَدِىِّ بْنِ الْخِيَارِ عَنِ الْمِقْدَادِ بْنِ الأَسْوَدِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ لَقِيتُ رَجُلاً مِنَ الْكُفَّارِ فَقَاتَلَنِى فَضَرَبَ إِحْدَى يَدَىَّ بِالسَّيْفِ فَقَطَعَهَا. ثُمَّ لاَذَ مِنِّى بِشَجَرَةٍ فَقَالَ أَسْلَمْتُ لِلَّهِ. أَفَأَقْتُلُهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بَعْدَ أَنْ قَالَهَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَقْتُلْهُ." قَالَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ قَدْ قَطَعَ يَدِى ثُمَّ قَالَ ذَلِكَ بَعْدَ أَنْ قَطَعَهَا أَفَأَقْتُلُهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَقْتُلْهُ فَإِنْ قَتَلْتَهُ فَإِنَّهُ بِمَنْزِلَتِكَ قَبْلَ أَنْ تَقْتُلَهُ وَإِنَّكَ بِمَنْزِلَتِهِ قَبْلَ أَنْ يَقُولَ كَلِمَتَهُ الَّتِى قَالَ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys; (T)
Bize Muhammed b. Rumh -lafız birbirine yakındır-, ona Leys, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona Ubeydullah b. Adi b. Hıyar, ona el-Mikdad b. Esved şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) Ey Allah'ın Rasulü! Kafirlerden biriyle karşılaşsam. Bu kişi benimle savaşsa, iki elimden birini kılıçla kesse. Sonra benden kaçıp bir ağacın arkasına saklansa ve Allah'a teslim oldum dese, bu sözü söyledikten sonra onu öldürebilir miyim? diye sordum. Rasulullah (sav); "onu öldürme" buyurdu. Ben ey Allah'ın Rasulü! O benim elimi kesti sonra bu sözü söyledi. Onu yine öldürmeyim mi! dedim. Rasulullah (sav); "onu öldürme. Eğer onu öldürürsen, o senin yerine sen de onun bu sözü söylemeden önceki haline düşmüş olursun" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 274, /62
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Ubeydullah b. Adi el-Kuraşi (Ubeydullah b. Adi b. Hiyar b. Adi)
3. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
KTB, TEVHİD
Müslüman, birbirini öldürenlerin cehennemlik olması
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
835, M000276
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَطَاءُ بْنُ يَزِيدَ اللَّيْثِىُّ ثُمَّ الْجُنْدَعِىُّ أَنَّ عُبَيْدَ اللَّهِ بْنَ عَدِىِّ بْنِ الْخِيَارِ أَخْبَرَهُ أَنَّ الْمِقْدَادَ بْنَ عَمْرِو بْنِ الأَسْوَدِ الْكِنْدِىَّ - وَكَانَ حَلِيفًا لِبَنِى زُهْرَةَ وَكَانَ مِمَّنْ شَهِدَ بَدْرًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم -
"أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ لَقِيتُ رَجُلاً مِنَ الْكُفَّارِ ثُمَّ ذَكَرَ بِمِثْلِ حَدِيثِ اللَّيْثِ."
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid el-Leysî el-Cünde'î, ona Ubeydullah b. Adi b. Hıyar, ona da Zühre oğullarının müttefiki ve Rasulullah (sav) ile Bedir'de hazır bulunan Mikdad b. Esved el-Kindî; "ya Rasulullah! Kâfirlerden bir adam ile karşılaşsam, ne dersin? diye rivayet etmiş, ardından Leys'in hadisine benzer şekilde aktarımda bulunmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 276, /62
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Ubeydullah b. Adi el-Kuraşi (Ubeydullah b. Adi b. Hiyar b. Adi)
3. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
KTB, TEVHİD
Müslüman, birbirini öldürenlerin cehennemlik olması
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği