4875 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Eş'as Ahmed b. Mikdâm el-Iclî, ona Mutemir b. Süleyman, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Katâde, ona Enes, ona da Ubâde b. Sâmit, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Allah'a kavuşmayı isteyene Allah da kavuşmak ister. Allah'a kavuşmayı hoş görmeyene Allah da kavuşmayı hoş görmez. [Tirmizî şöyle demiştir]: Bu konuda Ebu Musa, Ebu Hureyre ve Aişe'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ubâde b. Sâmit hadisi hasen-sahih bir hadistir.
Bize Bişr b. Hilal el-Basrî es-Savvaf, ona Abdulvâris b. Saîd, ona Abdulaziz b. Suheyb, ona Ebu Nadra, ona da Ebu Saîd şöyle rivayet etmiştir: Cibril, Nebi'ye (sav) gelerek "Ey Muhammed [sav] rahatsızlandın mı?" diye sordu. O (sav) da "Evet!" diye cevap verince Cibril, ona şöyle dua etti: "Allah'ın ismiyle sana eziyet veren her şeyden sana okuyorum, her nefsin şerrinden ve her hasetçinin nazarından Allah'ın ismiyle sana okuyorum. Allah sana şifa versin"
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Übeydullah b. Ömer, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edebilecek kadar malı bulunan bir kimsenin vasiyeti yanında yazılı bulunmaksızın iki gece bile geçirmesi caiz olmaz." Ebu İsa (Tirmizî) der ki: İbn Ömer hadisi hasen-sahihtir.
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bize "hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize amin derler" diye tavsiyede bulundu. Ebu Seleme vefat ettiği zaman, Peygamber’e (sav) geldim ve “ey Allah'ın Rasulü, Ebu Seleme öldü” dedim. Bana "'Allah'ım, beni ve onu bağışla, onun arkasından bana daha güzelini nasip et' diye dua et" dedi. Ben de böyle dua ettim. Sonra Allah (cc) bana ondan daha hayırlısını, Rasulullah'ı eş olarak verdi. Ebu İsa der ki: Şakîk, Seleme'nin oğlu Ebu Vâil el-Esedî’dir. Ebu İsa der ki: Ümmü Seleme hadisi hasen sahihtir. Ölüm anında hastaya "La ilahe illallah" kelimesini telkin etmek müstehabdır. Bazı ilim adamları şöyle demiştir: Ölecek kimse bu sözü bir sefer söyler ve konuşmazsa tekrar telkin etmek ve fazla ısrar etmek gerekmez. İbn Mübarek’ten rivayet edildiğine göre, İbn Mübarek kendisi ölüm hastalığında iken bir adam ona "La ilahe illallah" sözünü telkin etmiş ve telkininde ısrarlı davranmış, bunun üzerine Abdullah da “bir sefer söylediğim vakit, başka söz söylemediğim sürece ben o söylediğim şey üzerinde sayılırım” demiştir. Abdullah bu sözü ile Peygamber'den (sav) rivayet edilen "son sözü Lailahe ilallah olan Cennete girer" sözünü kast etmiştir.
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Hâlid b. Hâris, ona Said b. Ebu Arûbe; (T) Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Bekir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Zürâre b. Evfâ, ona Sa'd b. Hişam ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez" buyurdu. Ben, "Yâ Rasulullah! Hiç birimiz ölümü arzu etmez ki!" dedim. Nebî (sav), "Böyle değil! Mümin, Allah'ın rahmeti, rızası ve cenneti ile müjdelendiğinde Allah'a kavuşmayı arzu eder, Allah da ona kavuşmayı arzu. Kafir ise Allah'ın azabı ve öfkesiyle müjdelendiğinde Allah'a kavuşmayı arzu etmez ve Allah da ona kavuşmayı arzu etmez" buyurdu. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Bize Muhammed b. Amr es-Sevvâk el-Belhî, ona Hâtim b. İsmail, ona Abdullah b. Müslim b. Hurmuz, ona Ubeydullah’ın iki oğlu Muhammed ve Saîd, onlara da Ebu Hâtim el-Müzenî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav): “Dinini (dine bağlılığını) ve ahlâkını beğendiniz bir kimse size (kızınıza talip olarak) gelirse, onu evlendiriniz. Eğer böyle yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve fesat olur.” buyurdu. (Orada bulunanlar) 'Ey Allah’ın Elçisi, onda (bazı kusurlar) olsa da mı?' diye sordular. Allah Rasulü (sav): “Dinini ve ahlâkını beğendiniz bir kimse size (kızınıza talip olarak) gelirse, onu evlendirin” buyurdu ve bu sözü üç defa tekrar etti. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen garib bir hadistir. (Seneddeki) Ebu Hâtim el-Müzenî'nin, sahâbîliği vardır. Bu hadis haricinde onun Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği başka bir hadisini bilmiyoruz.]