Öneri Formu
Hadis Id, No:
16567, T001116
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الْفَضْلِ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "ثَلاَثَةٌ يُؤْتَوْنَ أَجْرَهُمْ مَرَّتَيْنِ عَبْدٌ أَدَّى حَقَّ اللَّهِ وَحَقَّ مَوَالِيهِ فَذَلِكَ يُؤْتَى أَجْرَهُ مَرَّتَيْنِ وَرَجُلٌ كَانَتْ عِنْدَهُ جَارِيَةٌ وَضِيئَةٌ فَأَدَّبَهَا فَأَحْسَنَ أَدَبَهَا ثُمَّ أَعْتَقَهَا ثُمَّ تَزَوَّجَهَا يَبْتَغِى بِذَلِكَ وَجْهَ اللَّهِ فَذَلِكَ يُؤْتَى أَجْرَهُ مَرَّتَيْنِ وَرَجُلٌ آمَنَ بِالْكِتَابِ الأَوَّلِ. ثُمَّ جَاءَ الْكِتَابُ الآخَرُ فَآمَنَ بِهِ. فَذَلِكَ يُؤْتَى أَجْرَهُ مَرَّتَيْنِ". حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ صَالِحِ بْنِ صَالِحٍ وَهُوَ ابْنُ حَىٍّ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى مُوسَى حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو بُرْدَةَ بْنُ أَبِى مُوسَى اسْمُهُ عَامِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قَيْسٍ . وَرَوَى شُعْبَةُ وَسُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ صَالِحِ بْنِ صَالِحِ بْنِ حَىٍّ . وَصَالِحُ بْنُ صَالِحِ بْنِ حَىٍّ هُوَ وَالِدُ الْحَسَنِ بْنِ صَالِحِ بْنِ حَىٍّ .
Tercemesi:
Bize Hennad, ona Ali b. Müshir, ona Fadl b. Yezid, ona Şa'bî, ona Ebu Bürde b. Ebu Musa, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî), Rasulullah'ın (sav) (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Üç kişi vardır ki onlara mükafatları iki kat olarak verilir:
1- Bir köle ki, hem Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getirir hem de efendisinin hakkını güzelce yerine getirirse karşılığı iki kat olarak verilir.
2- Güzel bir cariyesi bulunan kimse o cariyesini güzelce terbiye edip hürriyetine kavuşturur ve sonra da onunla evlenirse ve bu yaptığı işi de Allah rızası için yaparsa iki kat mükafat alır.
3- Önceki kitaba inanan sonra kendisine ulaşan diğer Kitab’a da inanan kimseye de mükafatı iki kat olarak verilir."
İbn Ebu Ömer, Sûfyân vasıtasıyla Salih b. Salih'den (İbn Hay), o da Şa'bi'den, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa'dan mana olarak bu hadisin benzerini bize rivayet etmiştir.
Ebu İsa (et-Tirmîzî), 'Ebu Musa'nın rivayet ettiği hadisi hasen sahihtir. Ebu Bürde b. Ebu Musa'nın ismi Âmir b. Abdullah b. Kays'tır. Şu'be ve Süfyân es Sevrî bu hadisi Salih b. Salih b. Hay'dan rivayet etmişlerdir. Salih b. Salih b. Hay, Hasan b. Salih b. Hay'ın babasıdır.' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 25, 3/424
Senetler:
()
Konular:
Amel, ecri/mükafatı kat kat verilecek olan ameller
KTB, NİKAH
Nikah, kölenin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16555, T001105
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ عَلَّمَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم التَّشَهُّدَ فِى الصَّلاَةِ وَالتَّشَهُّدَ فِى الْحَاجَةِ قَالَ « التَّشَهُّدُ فِى الصَّلاَةِ التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ. السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » . وَالتَّشَهُّدُ فِى الْحَاجَةِ « إِنَّ الْحَمْدَ لِلَّهِ نَسْتَعِينُهُ وَنَسْتَغْفِرُهُ. وَنَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ شُرُورِ أَنْفُسِنَا وَسَيِّئَاتِ أَعْمَالِنَا فَمَنْ يَهْدِهِ اللَّهُ فَلاَ مُضِلَّ لَهُ. وَمَنْ يُضْلِلْ فَلاَ هَادِىَ لَهُ. وَأَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » . وَيَقْرَأُ ثَلاَثَ آيَاتٍ . قَالَ عَبْثَرٌ فَفَسَّرَهُ لَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ ( اتَّقُوا اللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنْتُمْ مُسْلِمُونَ ) ( وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِى تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالأَرْحَامَ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا ) ( اتَّقُوا اللَّهَ وَقُولُوا قَوْلاً سَدِيدًا ) . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَبْدِ اللَّهِ حَدِيثٌ حَسَنٌ رَوَاهُ الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَكِلاَ الْحَدِيثَيْنِ صَحِيحٌ لأَنَّ إِسْرَائِيلَ جَمَعَهُمَا فَقَالَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ وَأَبِى عُبَيْدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَدْ قَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِنَّ النِّكَاحَ جَائِزٌ بِغَيْرِ خُطْبَةٍ . وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَغَيْرِهِ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Tirmizî'nin, Kuteybe-Abser b. el-Kasım-el-A'meş-Ebû İshak-Ebü'l-Ahvas-Abdullah isnadıyla naklettiğine göre, Abdullah b. Mes’ûd şöyle demiştir:"Allah'ın Resulü namazlarda ve ihtiyaç anlarında yapılması gereken teşehhüt duasını bize öğretti. Namazdaki teşehhüt şöyledir: 'Selamlar ve yakarışlar Allah’adır. Güzel sözler, selamlar sana, Ey Peygamber! Ve Allah'ın rahmeti ve bereketi… Bize selam ve esenlik, Allah'ın has kullarına selam ve esenlik! Şahadet ederim ki, ‘Allah'tan başka ilah yoktur!’ ve Şahadet ederim ki, ‘Muhammed Onun kulu ve peygamberidir!'
İhtiyaç anlarında yapılacak teşehhüt duası ise şöyledir: 'Bütün övgüler Allah'adır. O'ndan yardım diler, O'ndan mağfiret bekleriz. Nefsimizin ve aşırı duygularımızın kötülüklerinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah kime hidayet nasip ederse onu yolundan çevirecek yoktur. Allah kimi de dalalet ve şaşkınlığa sürüklerse onu doğru yola iletecek yoktur. Şahadet ederim ki, 'Allah'tan başka ilah yoktur' ve şahadet ederim ki, Muhammed, O'nun kulu ve peygamberidir.' Efendimiz, ayeti üç kere okudu. Abser diyor ki: 'Bize Süfyan es-Sevrî bu teşehhüt ayetlerini şu ayetlerle tefsir etti:
●Ey iman edenler mutlaka yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve Ancak Müslüman olarak can verin ( Âl-i İmrân,3/102)
●Allah’a karşı daima sorumluluk bilinci duyun ve akrabalık bağlarını gözetin şüphesiz Allah sizler üzerinde daima gözetleyicidir. ( Nisa,4/1)
●Ey iman edenler sizler yolunuzu daima Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve her zaman hakkı ve doğruyu söyleyin. ( Ahzab, 33/70)
Tirmîzî: Bu konuda Adiyy b. Hatem’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Abdullah hadisi hasendir. Bu hadisi A’meş, Ebû İshâk’tan, Ebûl Ahvas’tan ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Şu’be ise: Ebû İshak, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ud’dan rivâyet etmiştir. Her iki rivâyet de sahihtir. Çünkü İsrail, her iki rivâyeti bir araya toplayarak Ebû İshâk’tan, Ebü'l- Ahvas’tan, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Bazı ilim adamları: “Nikâh konuşma yapılmaksızın da caizdir” derler. Bazı ilim adamları ve Süfyân es Sevrî bunlardandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 17, 3/413
Senetler:
()
Konular:
KTB, İSTİAZE
Kur'an, Ayet Yorumu
Namaz, Namazda dua
حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ الرِّفَاعِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُّ خُطْبَةٍ لَيْسَ فِيهَا تَشَهُّدٌ فَهِىَ كَالْيَدِ الْجَذْمَاءِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صحيح غَرِيبٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16556, T001106
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو هِشَامٍ الرِّفَاعِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ كُلَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُّ خُطْبَةٍ لَيْسَ فِيهَا تَشَهُّدٌ فَهِىَ كَالْيَدِ الْجَذْمَاءِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صحيح غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İçerisinde Teşehhüd bulunmayan her konuşma çolak el gibi yarım ve noksandır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 17, 3/414
Senetler:
()
Konular:
Namaz, Teşehhüdün önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16557, T001107
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تُنْكَحُ الثَّيِّبُ حَتَّى تُسْتَأْمَرَ وَلاَ تُنْكَحُ الْبِكْرُ حَتَّى تُسْتَأْذَنَ وَإِذْنُهَا الصُّمُوتُ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَعَائِشَةَ وَالْعُرْسِ بْنِ عَمِيرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ الثَّيِّبَ لاَ تُزَوَّجُ حَتَّى تُسْتَأْمَرَ. وَإِنْ زَوَّجَهَا الأَبُ مِنْ غَيْرِ أَنْ يَسْتَأْمِرَهَا فَكَرِهَتْ ذَلِكَ فَالنِّكَاحُ مَفْسُوخٌ عِنْدَ عَامَّةِ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى تَزْوِيجِ الأَبْكَارِ إِذَا زَوَّجَهُنَّ الآبَاءُ. فَرَأَى أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَهْلِ الْكُوفَةِ وَغَيْرِهِمْ أَنَّ الأَبَ إِذَا زَوَّجَ الْبِكْرَ وَهِىَ بَالِغَةٌ بِغَيْرِ أَمْرِهَا فَلَمْ تَرْضَ بِتَزْوِيجِ الأَبِ فَالنِّكَاحُ مَفْسُوخٌ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْمَدِينَةِ تَزْوِيجُ الأَبِ عَلَى الْبِكْرِ جَائِزٌ وَإِنْ كَرِهَتْ ذَلِكَ . وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Tirmizî'nin, İshâk b. Mansûr-Muhammed b. Yûsuf-el-Evzaî-Yahya b. Ebû Kesîr-Ebû Seleme-Ebû Hüreyre isnadıyla aktardığına göre, Allah'ın Resulü buyurdular ki: "Kendisiyle istişare edilmedikçe dul kadın, kendisinden izin alınmadıkça da kız evlendirilemez, kızın evlenmeyi kabul ettiğini belirtmesi susmasıdır" (Kızların utançlarından düşüncelerini açıklayamayıp, sessiz kalmaları, 'sükut ikrardandır' ilkesi çerçevesinde-örfen bir kabul sayılmıştır. Elbette düşüncesini belirtmeleri daha güzeldir.) Tirmîzî'nin belirttiğine göre, evlenme ile ilgili olarak, Ömer, İbn Abbâs, Âişe ve Urs b. Amîra’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî (hadis ilmi bakımından) 'Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir' notunu düşmektedir. İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar. Dul kadın kendisiyle istişare edilmedikçe evlendirilemez, Babası, kendisiyle istişare etmeksizin dul bir kadını evlendirir ve kadın bu nikahı istemezse ilim adamlarının çoğunluğuna göre bu nikah geçersizdir.
İlim adamları daha önce evlenmemiş genç kızların babaları tarafından evlendirilmesi konusunda farklı görüşlere sahiptir. Kûfeli ilim adamlarının çoğunluğuna ve daha başka bazı ilim adamlarına göre, 'bir baba kızından izin almadan kızını nikahlar ve kız bunu kabul etmezse bu nikahın geçersiz olduğu görüşündedir. Medîneli alimlerden bir kısmı ise 'kız istemese de babanın kızını nikahlaması caizdir' derler.
Mâlik b. Enes, Şâfi, Ahmed ve İshâk'ın görüşleri bu yöndedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 18, 3/415
Senetler:
()
Konular:
Evlilik, dul ve bekarın
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16560, T001110
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدَبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَيُّمَا امْرَأَةٍ زَوَّجَهَا وَلِيَّانِ فَهِىَ لِلأَوَّلِ مِنْهُمَا وَمَنْ بَاعَ بَيْعًا مِنْ رَجُلَيْنِ فَهُوَ لِلأَوَّلِ مِنْهُمَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ. لاَ نَعْلَمُ بَيْنَهُمْ فِى ذَلِكَ اخْتِلاَفًا. إِذَا زَوَّجَ أَحَدُ الْوَلِيَّيْنِ قَبْلَ الآخَرِ فَنِكَاحُ الأَوَّلِ جَائِزٌ وَنِكَاحُ الآخَرِ مَفْسُوخٌ. وَإِذَا زَوَّجَا جَمِيعًا فَنِكَاحُهُمَا جَمِيعًا مَفْسُوخٌ . وَهُوَ قَوْلُ الثَّوْرِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir kadını iki ayrı veli, iki ayrı erkeğe nikahlarsa o kadın o erkeklerden ilk nikahlanan erkeğe aittir. Her kim de bir malını iki ayrı müşteriye satarsa o mal o iki adamdan ilk satış yapılan kimseye aittir.” Tirmîzî: Bu hadis hasendir. İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar bu konuda bir ihtilaf olduğunu bilmiyoruz. İki veli iki erkeğe bir kadını nikahlar ise ilk nikah caiz, diğer nikah hükümsüzdür. İki veli ikiside aynı anda nikah kıyarlarsa ikisinin de nikahı da geçersizdir. Sevrî, Ahmed ve İshâk bu görüştedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 20, 3/418
Senetler:
()
Konular:
Nikah, iki velinin bir kadını iki ayrı kişiye nikahlaması
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ زُهَيْرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَيُّمَا عَبْدٍ تَزَوَّجَ بِغَيْرِ إِذْنِ سَيِّدِهِ فَهُوَ عَاهِرٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَلاَ يَصِحُّ وَالصَّحِيحُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنْ جَابِرٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ نِكَاحَ الْعَبْدِ بِغَيْرِ إِذْنِ سَيِّدِهِ لاَ يَجُوزُ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ وَغَيْرِهِمَا بلا اختلاف .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16561, T001111
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ زُهَيْرِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَيُّمَا عَبْدٍ تَزَوَّجَ بِغَيْرِ إِذْنِ سَيِّدِهِ فَهُوَ عَاهِرٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَلاَ يَصِحُّ وَالصَّحِيحُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ عَنْ جَابِرٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ نِكَاحَ الْعَبْدِ بِغَيْرِ إِذْنِ سَيِّدِهِ لاَ يَجُوزُ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ وَغَيْرِهِمَا بلا اختلاف .
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir köle efendisinin izni olmadan evlenirse o zina etmiş sayılır.” Tirmîzî: Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Câbir hadisi hasendir. Bazıları bu hadisi Abdullah b. Muhammed b. Akil’den ve İbn Ömer’den rivâyet etmektedirler ki sahih değildir. Sahih olan rivâyet Abdullah b. Muhammed b. Akıl’in, Câbir yaptığı rivâyettir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve daha sonraki dönemlerden ilim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar ve derler ki: “Kölenin nikahı efendisinin izni olmadan caiz olmaz.” Ahmed, İshâk ve başkaları ihtilafsız böyle düşünürler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Nikah 21, 3/419
Senetler:
()
Konular:
KTB, NİKAH
Nikah, kölenin
Nikah, velinin evlendirmesi
Nikah, velinin izni