Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ata el-Horasanî, ona eşinin azatlısı Ümmü Osman, “Kûfe minberinde Ali'yi şöyle derken işittim” demiştir:
"Cuma günü olduğunda şeytanlar bayraklarıyla birlikte pazarlara giderler ve insanlara 'terabis' veya 'rabais' (gönüllerini oyalayan şeyler) atarak onları (cuma namazından) alıkoymaya çalışırlar. Melekler ise sabahleyin cami kapılarında oturur ve (camiye gelen) insanları saatine göre, biri bir saat önce, diğeri iki saat önce gelen şeklinde kaydederler. Bu imam hutbeye çıkana kadar devam eder. Eğer bir kimse hutbeyi dinleme ve hatibi görme imkânı olan bir yere oturur, hutbeyi dinler ve boş söz söylemezse ona iki kat ecir yazılır. Eğer (hutbeyi) duyamayacağı bir yere oturur ve (buna rağmen) dinler ve boş söz söylemezse ona bir kat ecir yazılır. Eğer hutbeyi duyabileceği bir yere oturur ama (dinlemeyip) boş söz söylerse ona bir kat günah yazılır. Kim cuma günü arkadaşına 'Sus' derse, boş söz söylemiş olur. Kim boş söz ederse, onun o cumadan nasibi olmaz." Sonra Hz. Ali der ki: "Bu sözleri, Rasulullah (sav) söylerken işittim."
[Ebu Davud der ki: Bu hadisi Velid b. Müslim, İbn Cabir’den rivayet etti ve "rabais" kelimesini kullandı, (senetteki raviyi de) hanımının mevlâsı Ümmü Osman b. Atiyye olarak zikretmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8094, D001051
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى أَخْبَرَنَا عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ قَالَ حَدَّثَنِى عَطَاءٌ الْخُرَاسَانِىُّ عَنْ مَوْلَى امْرَأَتِهِ أُمِّ عُثْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ عَلِيًّا - رضى الله عنه - عَلَى مِنْبَرِ الْكُوفَةِ يَقُولُ "إِذَا كَانَ يَوْمُ الْجُمُعَةِ غَدَتِ الشَّيَاطِينُ بِرَايَاتِهَا إِلَى الأَسْوَاقِ فَيَرْمُونَ النَّاسَ بِالتَّرَابِيثِ أَوِ الرَّبَائِثِ وَيُثَبِّطُونَهُمْ عَنِ الْجُمُعَةِ وَتَغْدُو الْمَلاَئِكَةُ فَيَجْلِسُونَ عَلَى أَبْوَابِ الْمَسْجِدِ فَيَكْتُبُونَ الرَّجُلَ مِنْ سَاعَةٍ وَالرَّجُلَ مِنْ سَاعَتَيْنِ حَتَّى يَخْرُجَ الإِمَامُ فَإِذَا جَلَسَ الرَّجُلُ مَجْلِسًا يَسْتَمْكِنُ فِيهِ مِنَ الاِسْتِمَاعِ وَالنَّظَرِ فَأَنْصَتَ وَلَمْ يَلْغُ كَانَ لَهُ كِفْلاَنِ مِنْ أَجْرٍ فَإِنْ نَأَى وَجَلَسَ حَيْثُ لاَ يَسْمَعُ فَأَنْصَتَ وَلَمْ يَلْغُ كَانَ لَهُ كِفْلٌ مِنْ أَجْرٍ وَإِنْ جَلَسَ مَجْلِسًا يَسْتَمْكِنُ فِيهِ مِنَ الاِسْتِمَاعِ وَالنَّظَرِ فَلَغَا وَلَمْ يُنْصِتْ كَانَ لَهُ كِفْلٌ مِنْ وِزْرٍ وَمَنْ قَالَ يَوْمَ الْجُمُعَةِ لِصَاحِبِهِ صَهْ. فَقَدْ لَغَا وَمَنْ لَغَا فَلَيْسَ لَهُ فِى جُمُعَتِهِ تِلْكَ شَىْءٌ." ثُمَّ يَقُولُ فِى آخِرِ ذَلِكَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ ذَلِكَ.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنِ ابْنِ جَابِرٍ قَالَ بِالرَّبَائِثِ وَقَالَ مَوْلَى امْرَأَتِهِ أُمِّ عُثْمَانَ بْنِ عَطَاءٍ.]
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ata el-Horasanî, ona eşinin azatlısı Ümmü Osman, “Kûfe minberinde Ali'yi şöyle derken işittim” demiştir:
"Cuma günü olduğunda şeytanlar bayraklarıyla birlikte pazarlara giderler ve insanlara 'terabis' veya 'rabais' (gönüllerini oyalayan şeyler) atarak onları (cuma namazından) alıkoymaya çalışırlar. Melekler ise sabahleyin cami kapılarında oturur ve (camiye gelen) insanları saatine göre, biri bir saat önce, diğeri iki saat önce gelen şeklinde kaydederler. Bu imam hutbeye çıkana kadar devam eder. Eğer bir kimse hutbeyi dinleme ve hatibi görme imkânı olan bir yere oturur, hutbeyi dinler ve boş söz söylemezse ona iki kat ecir yazılır. Eğer (hutbeyi) duyamayacağı bir yere oturur ve (buna rağmen) dinler ve boş söz söylemezse ona bir kat ecir yazılır. Eğer hutbeyi duyabileceği bir yere oturur ama (dinlemeyip) boş söz söylerse ona bir kat günah yazılır. Kim cuma günü arkadaşına 'Sus' derse, boş söz söylemiş olur. Kim boş söz ederse, onun o cumadan nasibi olmaz." Sonra Hz. Ali der ki: "Bu sözleri, Rasulullah (sav) söylerken işittim."
[Ebu Davud der ki: Bu hadisi Velid b. Müslim, İbn Cabir’den rivayet etti ve "rabais" kelimesini kullandı, (senetteki raviyi de) hanımının mevlâsı Ümmü Osman b. Atiyye olarak zikretmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 210, /245
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Mevlâ İmraetihi Ümmü Osman (Mevlâ İmraetihi Ümmü Osman)
3. Ata b. Ebu Müslim el-Horasanî (Ata b. Abdullah)
4. Abdurrahman b. Yezid el-Ezdî (Abdurrahman b. Yezid b. Câbir)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8087, D001048
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو - يَعْنِى ابْنَ الْحَارِثِ - أَنَّ الْجُلاَحَ مَوْلَى عَبْدِ الْعَزِيزِ حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَا سَلَمَةَ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - حَدَّثَهُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ
"يَوْمُ الْجُمُعَةِ ثِنْتَا عَشْرَةَ." يُرِيدُ سَاعَةً
"لاَ يُوجَدُ مُسْلِمٌ يَسْأَلُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ شَيْئًا إِلاَّ آتَاهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فَالْتَمِسُوهَا آخِرَ سَاعَةٍ بَعْدَ الْعَصْرِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Cülah Mevlâ Abdülaziz, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Cabir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Cuma günü, 12'dir." - (Ravilerden biri), anı kastetmiştir dedi- "Bir müslüman bulunmayıp Allah'tan (ac) bir şey istesin de Allah, ona (isteğini) vermesin! O (anı) ikindiden sonraki son (vakitte) arayın!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 209, /245
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Kesir Cülah b. Abdullah el-Ümevi (Cülah b. Abdullah)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Mübarek Zamanlar, Cuma günündeki dua kabul saati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8097, D001053
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ قُدَامَةَ بْنِ وَبَرَةَ الْعُجَيْفِىِّ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"مَنْ تَرَكَ الْجُمُعَةَ مِنْ غَيْرِ عُذْرٍ فَلْيَتَصَدَّقْ بِدِينَارٍ فَإِنْ لَمْ يَجِدْ فَبِنِصْفِ دِينَارٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهَكَذَا رَوَاهُ خَالِدُ بْنُ قَيْسٍ وَخَالَفَهُ فِى الإِسْنَادِ وَوَافَقَهُ فِى الْمَتْنِ.]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Yezid b. Harun, ona Hemmam, ona Katade, ona Kudâme b. Vebere el-'Uceyfî, ona da Semüra b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Özrü olmaksızın cuma (namazını) terk eden bir dinar sadaka versin. Şayet bulamazsa yarım dinar (sadaka versin)."
[Ebu Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde bu hadisi Hâlid b. Kays da rivayet etmiş (ancak), (yukarıdaki hadise) isnatta muhalefet edip metinde müvafakat etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 212, /246
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Kudâme b. Vebere el-Uceyfî (Kudâme b. Vebere)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
Cuma namazı, terkedenin akibeti
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8118, D001058
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ صَاحِبٍ لَهُ عَنْ أَبِى مَلِيحٍ
"أَنَّ ذَلِكَ كَانَ يَوْمَ جُمُعَةٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdula'lâ, ona Said, ona bir hocası (sahib), ona da Ebu Melih, "bunun Cuma günü olduğunu rivayet etmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 214, /247
Senetler:
1. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
2. Sâhibun Leh (Sâhibun Leh)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8123, D001059
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ قَالَ سُفْيَانُ بْنُ حَبِيبٍ خَبَّرَنَا عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ عَنْ أَبِيهِ
"أَنَّهُ شَهِدَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم زَمَنَ الْحُدَيْبِيَةِ فِى يَوْمِ جُمُعَةٍ وَأَصَابَهُمْ مَطَرٌ لَمْ تَبْتَلَّ أَسْفَلُ نِعَالِهِمْ فَأَمَرَهُمْ أَنْ يُصَلُّوا فِى رِحَالِهِمْ."
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona Süfyan b. Habib, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebû Kilabe, ona Ebu Melîh, ona da babası (Üsame b. Umeyr) şöyle rivayet etmiştir:
"Kendisi Nebî (sav) ile Hudeybiye zamanında, Cuma günü birlikte bulunmuş ve sandaletlerinin altını (dahi) ıslatmayan bir yağmur yağmış. Hz. Peygamber (sav) de namazlarını çadırlarında kılmalarını emretmiş."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 214, /247
Senetler:
1. Üsame b. Umeyr el-Hüzelî (Üsame b. Umeyr b. Amir)
2. Ebu Melih b. Üsame el-Hüzeli (Amir b. Üsame b. Umeyr b. Amir)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
5. Süfyan b. Habib el-Basri (Süfyan b. Habib)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma Namazı, kılma engelleri
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, hazar ve seferde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8103, D001054
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُلَيْمَانَ الأَنْبَارِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ وَإِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ أَيُّوبَ أَبِى الْعَلاَءِ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ قُدَامَةَ بْنِ وَبَرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ فَاتَتْهُ الْجُمُعَةُ مِنْ غَيْرِ عُذْرٍ فَلْيَتَصَدَّقْ بِدِرْهَمٍ أَوْ نِصْفِ دِرْهَمٍ أَوْ صَاعِ حِنْطَةٍ أَوْ نِصْفِ صَاعٍ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ سَعِيدُ بْنُ بَشِيرٍ عَنْ قَتَادَةَ هَكَذَا إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ "مُدًّا أَوْ نِصْفَ مُدٍّ." وَقَالَ عَنْ سَمُرَةَ .]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ سَمِعْتُ أَحْمَدَ بْنَ حَنْبَلٍ يُسْأَلُ عَنِ اخْتِلاَفِ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ هَمَّامٌ عِنْدِى أَحْفَظُ مِنْ أَيُّوبَ يَعْنِى أَبَا الْعَلاَءِ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Muhammed b. Yezid ve İshak b. Yusuf, onlara Ebu Ala Eyyüb, ona Katade, ona da Kudâme b. Vebere, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Özrü olmaksızın cuma (namazını) kaçıran, bir ya da yarım dinarı veya bir sâ' yahut da yarım sâ' buğdayı sadaka versin."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Said b. Beşir, Katade'den aynı şekilde rivayet etmiş ancak, "bir ya da yarım müd" demiş ve hadisi de Semüra'dan nakletmiştir.]
[Ebû Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel'e bu hadis(teki) ihtilaf hakkında sorulduğunu işittim. O, Hemmam, benim nezdimde Eyyüb'den daha hafızdır demiştir. Eyyûb ile Ebu Alâ'yı kastetmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 212, /246
Senetler:
1. Kudâme b. Vebere el-Uceyfî (Kudâme b. Vebere)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Ala Eyyüb b. Ebu Miskin et-Temimî (Eyyüb b. Ebu Miskin)
4. Ebu Said Muhammed b. Yezid el-Kelaî (Muhammed b. Yezid)
5. Muhammed b. Süleyman el-Enbari (Muhammed b. Süleyman)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
Cuma Namazı, Cuma namazı
Cuma namazı, kılma ve kıldırma şartları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Sâhibü'z-Ziyâdî Abdülhamid, ona da Muhammed b. Sîrîn'in amcasının oğlu Abdullah b. Haris şöyle rivayet etmiştir:
"İbn Abbas yağmurlu bir günde müezzinine şöyle dedi: 'Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah' dediğinde 'hayye ale's-salâh' deme, 'sallû fî buyutiküm / namazı evlerinizde kılın' de. Sanki insanlar bunu hoş görmediler. Bunun üzerine İbn Abbas, 'bu uygulamayı benden daha hayırlısı yaptı. Cuma namazı vaciptir ('azme). Ben, çıkıp çamurda ve yağmurda çıkıp yürümeenizi hoş görmedim' dedi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8155, D001066
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الْحَمِيدِ صَاحِبُ الزِّيَادِىِّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْحَارِثِ ابْنُ عَمِّ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ :
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ لِمُؤَذِّنِهِ فِى يَوْمٍ مَطِيرٍ إِذَا قُلْتَ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ. فَلاَ تَقُلْ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ . قُلْ صَلُّوا فِى بُيُوتِكُمْ. فَكَأَنَّ النَّاسَ اسْتَنْكَرُوا ذَلِكَ فَقَالَ قَدْ فَعَلَ ذَا مَنْ هُوَ خَيْرٌ مِنِّى إِنَّ الْجُمُعَةَ عَزْمَةٌ وَإِنِّى كَرِهْتُ أَنْ أُحْرِجَكُمْ فَتَمْشُونَ فِى الطِّينِ وَالْمَطَرِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Sâhibü'z-Ziyâdî Abdülhamid, ona da Muhammed b. Sîrîn'in amcasının oğlu Abdullah b. Haris şöyle rivayet etmiştir:
"İbn Abbas yağmurlu bir günde müezzinine şöyle dedi: 'Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah' dediğinde 'hayye ale's-salâh' deme, 'sallû fî buyutiküm / namazı evlerinizde kılın' de. Sanki insanlar bunu hoş görmediler. Bunun üzerine İbn Abbas, 'bu uygulamayı benden daha hayırlısı yaptı. Cuma namazı vaciptir ('azme). Ben, çıkıp çamurda ve yağmurda çıkıp yürümeenizi hoş görmedim' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 215, /248
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Haris el-Ensari (Abdullah b. Haris b. Muhammed)
3. Abdulhamid b. Kürdîd el-Basri (Abdulhamid b. Dinar)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cuma Namazı, Cuma Namazını Cemaatle kılamama Durumu
Namaz, cemaatle
Namaz, yağmurlu zamanlarda
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَخْرَمَةُ - يَعْنِى ابْنَ بُكَيْرٍ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَسَمِعْتَ أَبَاكَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شَأْنِ الْجُمُعَةِ يَعْنِى السَّاعَةَ . قَالَ قُلْتُ نَعَمْ سَمِعْتُهُ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"هِىَ مَا بَيْنَ أَنْ يَجْلِسَ الإِمَامُ إِلَى أَنْ تُقْضَى الصَّلاَةُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى عَلَى الْمِنْبَرِ.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8089, D001049
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى مَخْرَمَةُ - يَعْنِى ابْنَ بُكَيْرٍ - عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ بْنِ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ لِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَسَمِعْتَ أَبَاكَ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى شَأْنِ الْجُمُعَةِ يَعْنِى السَّاعَةَ . قَالَ قُلْتُ نَعَمْ سَمِعْتُهُ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"هِىَ مَا بَيْنَ أَنْ يَجْلِسَ الإِمَامُ إِلَى أَنْ تُقْضَى الصَّلاَةُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ يَعْنِى عَلَى الْمِنْبَرِ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, ona babası (Bükeyr b. Abdullah), ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa eş-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah b. Ömer, bana, babanın Cuma günü hakkında -(râvilerden biri), o ânı kastediyor demiştir- Rasulullah'tan rivayet ettiği bir hadis işittin mi? dedi. Ben evet deyip onun Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittiğini haber verdim:
"O an, imamın oturması ile namazın kılınması arasındaki (bir vakittedir)."
[Ebu Davud şöyle demiştir: (İmamın oturması ile) minbere (oturmasını) kastetmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 209, /245
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Misver Mahreme b. Bükeyr el-Kuraşi (Mahreme b. Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Mübarek zamanlar, Cuma gününün önemi/özelliği/ fazileti
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَمُطِرْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لِيُصَلِّ مَنْ شَاءَ مِنْكُمْ فِى رَحْلِهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8147, D001065
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَمُطِرْنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لِيُصَلِّ مَنْ شَاءَ مِنْكُمْ فِى رَحْلِهِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Fadl b. Dükeyn, ona Züheyr, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber bir yolculuktaydık. Yağmur yağdı. Hz. Peygamber (sav), "sizden dileyen (namazı) çadırında kılsın," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 215, /248
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatle
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, yağmurlu zamanlarda
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سَمِعْتُهُ يَقُولُ
"إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَامَ يَوْمَ الْفِطْرِ فَصَلَّى فَبَدَأَ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ثُمَّ خَطَبَ النَّاسَ فَلَمَّا فَرَغَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَزَلَ فَأَتَى النِّسَاءَ فَذَكَّرَهُنَّ وَهُوَ يَتَوَكَّأُ عَلَى يَدِ بِلاَلٍ وَبِلاَلٌ بَاسِطٌ ثَوْبَهُ تُلْقِى فِيهِ النِّسَاءُ الصَّدَقَةَ قَالَ تُلْقِى الْمَرْأَةُ فَتَخَهَا وَيُلْقِينَ وَيُلْقِينَ."
[وَقَالَ ابْنُ بَكْرٍ فَتَخَتَهَا.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8453, D001141
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ وَمُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سَمِعْتُهُ يَقُولُ
"إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَامَ يَوْمَ الْفِطْرِ فَصَلَّى فَبَدَأَ بِالصَّلاَةِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ثُمَّ خَطَبَ النَّاسَ فَلَمَّا فَرَغَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَزَلَ فَأَتَى النِّسَاءَ فَذَكَّرَهُنَّ وَهُوَ يَتَوَكَّأُ عَلَى يَدِ بِلاَلٍ وَبِلاَلٌ بَاسِطٌ ثَوْبَهُ تُلْقِى فِيهِ النِّسَاءُ الصَّدَقَةَ قَالَ تُلْقِى الْمَرْأَةُ فَتَخَهَا وَيُلْقِينَ وَيُلْقِينَ."
[وَقَالَ ابْنُ بَكْرٍ فَتَخَتَهَا.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdürrezzak ve Muhammed b. Bekir, onlara İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
"Nebi (sav) Ramazan Bayramı'nda kalkıp namaz kıl(dır)dı. Hutbeden önce namazdan başladı. Sonra insanlara hutbe verdi. Allah'ın Nebi'si (sav) (hutbeyi) bitirince inip kadınlar (tarafına) geldi (ve) Bilal'in koluna dayanmış vaziyette onlara da vaazda bulundu. Bilal ise (o esnada) elbisesini yaymış, kadınlar da ona sadaka(larını) atıyorlardı. Kadının (biri) büyükçe bir yüzüğü(nü) (feteha) atıyor, (diğeri şunu) atıyor, (başkası da bunu) atıyordu!"
[İbn Bükeyr, rivayetinde فَتَخَهَا yerine فَتَخَتَهَا ifadesini zikretmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 249, /264
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
KTB, NAMAZ,
KTB, SADAKA
Namaz, Bayram Namazının Tarifi
Sadaka, Fıtır sadakası