Öneri Formu
Hadis Id, No:
18032, T001264
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا طَلْقُ بْنُ غَنَّامٍ عَنْ شَرِيكٍ وَقَيْسٍ عَنْ أَبِى حَصِينٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَدِّ الأَمَانَةَ إِلَى مَنِ ائْتَمَنَكَ وَلاَ تَخُنْ مَنْ خَانَكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِلَى هَذَا الْحَدِيثِ وَقَالُوا : إِذَا كَانَ لِلرَّجُلِ عَلَى آخَرَ شَىْءٌ فَذَهَبَ بِهِ فَوَقَعَ لَهُ عِنْدَهُ شَىْءٌ فَلَيْسَ لَهُ أَنْ يَحْبِسَ عَنْهُ بِقَدْرِ مَا ذَهَبَ لَهُ عَلَيْهِ . وَرَخَّصَ فِيهِ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنَ التَّابِعِينَ . وَهُوَ قَوْلُ الثَّوْرِىِّ وَقَالَ إِنْ كَانَ لَهُ عَلَيْهِ دَرَاهِمُ فَوَقَعَ لَهُ عِنْدَهُ دَنَانِيرُ فَلَيْسَ لَهُ أَنْ يَحْبِسَ بِمَكَانِ دَرَاهِمِهِ إِلاَّ أَنْ يَقَعَ عِنْدَهُ لَهُ دَرَاهِمُ فَلَهُ حِينَئِذٍ أَنْ يَحْبِسَ مِنْ دَرَاهِمِهِ بِقَدْرِ مَا لَهُ عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Talk b. Ğannâm, ona Şerîk ve Kays, onlara Ebu Hasîn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Sana emanet bırakana emanetini [sağ salim] geri ver. [Emanetine] ihanet edene sen ihanet etme." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Bu hasen garîb bir hadistir. Bazı alimler bu hadisle amel etmişlerdir. Onlara göre bir kişi başka birine [para veya herhangi bir eşyayı] emanet bırakır, o kişi o emaneti geri vermez, daha sonra o kişinin eline emanetini geri vermeyen adama ait bir şey geçerse alacaklı olduğu şeyin kıymeti kadarını dahi alıkoyması caiz değildir. Tâbiûn alimlerinden bir grup buna cevaz vermişlerdir. Sevrî de bu görüştedir. O "Eğer birinin başka birinde alacağı [gümüş] dirhemi olsa, alacaklısı olduğu adama ait [altın] dinarlar eline geçse alacaklı olduğu adama ait [gümüş] dirhemler eline geçmedikçe [altın] dinarları alıkoyması caiz değildir. Şayet eline o adama ait [gümüş] dirhem geçerse alacaklı olduğu kadar [gümüş dirhemi] alıkoyabilir." demiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
لاَ تَخُنْ مَنْ خَانَكَ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 38, 3/564
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Hasîn Osman b. Asım el-Esedî (Osman b. Asım b. Husayn)
4. Ebu Muhammed Kays b. Rabî' el-Esedî (Kays b. Rabî')
5. Ebu Muhammed Talk b. Ğannam en-Nehai (Talk b. Ğannam b. Talk b. Muaviye)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, öderken fazlasıyla ödemek
İHANET
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17934, T001250
Hadis:
حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ حَمَّادٍ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَجُلاً كَانَ فِى عُقْدَتِهِ ضَعْفٌ. وَكَانَ يُبَايِعُ وَأَنَّ أَهْلَهُ أَتَوُا النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ احْجُرْ عَلَيْهِ . فَدَعَاهُ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَهَاهُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لاَ أَصْبِرُ عَنِ الْبَيْعِ . فَقَالَ « إِذَا بَايَعْتَ فَقُلْ هَاءَ وَهَاءَ وَلاَ خِلاَبَةَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . وَحَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ وَقَالُوا: الحْجَرُ عَلَى الرَّجُلِ الْحُرِّ فِى الْبَيْعِ وَالشِّرَاءِ إِذَا كَانَ ضَعِيفَ الْعَقْلِ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَلَمْ يَرَ بَعْضُهُمْ أَنْ يُحْجَرَ عَلَى الْحُرِّ الْبَالِغِ .
Tercemesi:
Bize Yusuf b. Hammad el-Basrî, ona Abdüla'la b. Abdüla'la, ona Said, ona Katade, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Akli dengesi itibariyle fayda ve zararını kavrayamayacak kadar zayıf bir adam alışveriş yapıyordu. Ailesi Peygambere (sav) gelerek, 'Ey Allah'ın Peygamberi! Bu kimsenin alışveriş yapmasını kaldırmaya veya kısıtlanmaya yönelik bir tedbir koy.' dediler. Bunun üzerine Peygamber (sav) onu çağırıp alışverişten men edince adam, 'Ey Allah'ın Peygamberi! Alışveriş yapmadan duramam' dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav), 'O halde alışveriş yaptığında (parayı ver malı al) ve aldatma yok' de buyurdu.
Ebu İsa (et-Tirmîzî) dedi ki: Bu konuda İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir.
Enes'in hadisi hasen sahih garibtir. Bazı ilim adamlarının uygulamaları bu hadise göre olup şöyle derler: "Hür bir kimse alışverişte aldanırsa alışveriş hakkı engellenebilir.” Ahmed ve İshâk'ın fetvası böyledir. Bazı ilim adamları da hür ve akıl baliğ olmuş kimseye hacr konulmaz (alışveriş hakkı engellenemez) demektedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 28, 3/552
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
5. Yusuf b. Hammad el-Ma'ni (Yusuf b. Hammad)
Konular:
Ahlak, ticaret ahlakı
Aldatmak, alış-verişte aldatmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18210, T001316
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ عَلِىِّ بْنِ صَالِحٍ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اسْتَقْرَضَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سِنًّا . فَأَعْطَاهُ سِنًّا خَيْرًا مِنْ سِنِّهِ وَقَالَ « خِيَارُكُمْ أَحَاسِنُكُمْ قَضَاءً » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى رَافِعٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَاهُ شُعْبَةُ وَسُفْيَانُ عَنْ سَلَمَةَ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ. لَمْ يَرَوْا بِاسْتِقْرَاضِ السِّنِّ بَأْسًا مِنَ الإِبِلِ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَكَرِهَ بَعْضُهُمْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb, ona Vekî, ona Ali b. Salih, ona Seleme b. Kuheyl, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) naklettiğine göre o (Ebu Hureyre) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) [bir adamdan] belirli bir yaşta [bir deve] ödünç aldı. Ondan yaşça daha büyük [bir deve] verip "En hayırlılarınız borcunu en güzel biçime ödeyeninizdir." buyurdu.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Ebu Râfi'den de hadis nakledilmiştir. Ebu Hureyre'den nakledilen bu hadis hasen sahihtir. Şu'be ve Süfyan bu hadisi Seleme'den nakletmişlerdir. Bazı alimler bu hadise göre amel etmektedir: Belirli bir yaştaki deveyi ödünç almakta sakınca görmemişlerdir. Nitekim Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Râhûye bu görüştedir. Ancak bazı alimler buna cevaz vermemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 75, 3/607
Senetler:
()
Konular:
Borç, ödemek, en güzel şekilde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18026, T001262
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَزْمٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ أَبِى بَكْرِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ هِشَامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « أَيُّمَا امْرِئٍ أَفْلَسَ وَوَجَدَ رَجُلٌ سِلْعَتَهُ عِنْدَهُ بِعَيْنِهَا فَهُوَ أَوْلَى بِهَا مِنْ غَيْرِهِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ سَمُرَةَ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ هُوَ أُسْوَةُ الْغُرَمَاءِ . وَهُوَ قَوْلُ أَهْلِ الْكُوفَةِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Ebu Bekr b. Muammed b. Amr b. Hazm, ona Ömer b. Abdulaziz, ona Ebu Bekr b. Abdurrahman b. Hâris b. Hişâm, ona da Ebu Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Kim iflas eder ve bir adam da malını onun yanında sapasağlam bulursa o adam malını almaya başkalarından [yani iflas edenin mirasçıları veya diğer alacaklılardan] daha layıktır." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Semura ve İbn Ömer'den (ra) de hadis nakledilmiştir. Ebu Hureyre'den nakledilen bu hadis hasen sahihtir. Bazı alimler bu hadise göre amel etmektedirler. Nitekim Şâfiî, Ahmed ve İshak b. Râhûye bu görüştedir. Bazı alimler ise onun diğer alacaklılar gibi olduğunu savunmuşlardır. Nitekim Kûfe alimleri bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 36, 3/562
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir b. Abdurrahman el-Mahzumi (Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam)
3. Ebu Hafs Ömer b. Abdulaziz el-Ümevî (Ömer b. Abdulaziz b. Mervan b. Hakem b. Ebu As)
4. Ebu Bekir b. Amr el-Ensarî (Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm)
5. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
6. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
7. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vermek/almak
Ticaret, iflas hukuku
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ اسْتَسْلَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَكْرًا. فَجَاءَتْهُ إِبِلٌ مِنَ الصَّدَقَةِ . قَالَ أَبُو رَافِعٍ فَأَمَرَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ أَقْضِىَ الرَّجُلَ بَكْرَهُ . فَقُلْتُ لاَ أَجِدُ فِى الإِبِلِ إِلاَّ جَمَلاً خِيَارًا رَبَاعِيًّا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَعْطِهِ إِيَّاهُ فَإِنَّ خِيَارَ النَّاسِ أَحْسَنُهُمْ قَضَاءً » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18214, T001318
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ اسْتَسْلَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَكْرًا. فَجَاءَتْهُ إِبِلٌ مِنَ الصَّدَقَةِ . قَالَ أَبُو رَافِعٍ فَأَمَرَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ أَقْضِىَ الرَّجُلَ بَكْرَهُ . فَقُلْتُ لاَ أَجِدُ فِى الإِبِلِ إِلاَّ جَمَلاً خِيَارًا رَبَاعِيًّا . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَعْطِهِ إِيَّاهُ فَإِنَّ خِيَارَ النَّاسِ أَحْسَنُهُمْ قَضَاءً » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize ِAbd b. Humeyd, ona Ravh b. Ubade, ona Malik b. Enes, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesâr, ona da Rasulullah'ın (sav) azatlı kölesi Ebu Râfi'nin naklettiğine göre o şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) [bazı ihtiyaç sahipleri için bir adamdan] genç erkek bir deve ödünç aldı. [Bir süre sonra] zekat olarak verilen develer geldi. Rasulullah (sav) adamdan alınan genç erkek deveyi ödememi emretti. Ben de "Bu sürünün içinde sadece altı yaşını doldurmuş alımlı develer var [genç bir deve yoktur]." dedim. Bunun üzerine [Rasulullah -sav-] "Onu ver o zaman. İnsanların en hayırlıları borcunu en güzel biçimde ödeyenlerdir." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 75, 3/609
Senetler:
1. Ebu Râfi' el-Kıbtî (Eslem)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Borç, ödemek, en güzel şekilde
Borç, öderken fazlasıyla ödemek
Bize Kuteybe, ona Ebu Şücâ Said b. Yezid, ona Halid b. Ebu İmrân, ona Haneş es-San'ânî, ona da Fedâle b. Ubeyd şöyle demiştir:
Ben; Hayber günü on iki dinara altın ve mücevher işlemeli bir kolye satın aldım. Altınını ve mücevheratını ayırıp tarttığım zaman on iki dinardan fazla altın olduğunu tespit ettim. Durumu Rasulullah'a (sav) söyledim. Şöyle buyurdu:
"Altınla mücevher ayrılmadıkça satılmaz."
[Bize Kuteybe, ona İbn Mübarek, ona da Ebu Şücâ Said b. Yezid bu hadisin bir benzerini nakletmiştir.
Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamlarının uygulamaları bu hadise göredir. Buna göre gümüşle süslenmiş kılıcın, gümüşle süslenmiş bir kemerin veya benzeri şeylerin ayrıştırılmadan satılmaması görüşünü benimsemişlerdir. İbn Mübarek, Şâfiî, Ahmed ve İshak bunlardandır. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamları ise böyle malzemelerin alım satımına izin vermişlerdir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17966, T001255
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى شُجَاعٍ سَعِيدِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ خَالِدِ بْنِ أَبِى عِمْرَانَ عَنْ حَنَشٍ الصَّنْعَانِىِّ عَنْ فَضَالَةَ بْنِ عُبَيْدٍ قَالَ اشْتَرَيْتُ يَوْمَ خَيْبَرَ قِلاَدَةً بِاثْنَىْ عَشَرَ دِينَارًا فِيهَا ذَهَبٌ وَخَرَزٌ فَفَصَّلْتُهَا فَوَجَدْتُ فِيهَا أَكْثَرَ مِنِ اثْنَىْ عَشَرَ دِينَارًا فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « لاَ تُبَاعُ حَتَّى تُفَصَّلَ » . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ أَبِى شُجَاعٍ سَعِيدِ بْنِ يَزِيدَ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ لَمْ يَرَوْا أَنْ يُبَاعَ السَّيْفُ مُحَلًّى أَوْ مِنْطَقَةٌ مُفَضَّضَةٌ أَوْ مِثْلُ هَذَا بِدَرَاهِمَ حَتَّى يُمَيَّزَ وَيُفَصَّلَ . وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى ذَلِكَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Ebu Şücâ Said b. Yezid, ona Halid b. Ebu İmrân, ona Haneş es-San'ânî, ona da Fedâle b. Ubeyd şöyle demiştir:
Ben; Hayber günü on iki dinara altın ve mücevher işlemeli bir kolye satın aldım. Altınını ve mücevheratını ayırıp tarttığım zaman on iki dinardan fazla altın olduğunu tespit ettim. Durumu Rasulullah'a (sav) söyledim. Şöyle buyurdu:
"Altınla mücevher ayrılmadıkça satılmaz."
[Bize Kuteybe, ona İbn Mübarek, ona da Ebu Şücâ Said b. Yezid bu hadisin bir benzerini nakletmiştir.
Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamlarının uygulamaları bu hadise göredir. Buna göre gümüşle süslenmiş kılıcın, gümüşle süslenmiş bir kemerin veya benzeri şeylerin ayrıştırılmadan satılmaması görüşünü benimsemişlerdir. İbn Mübarek, Şâfiî, Ahmed ve İshak bunlardandır. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve diğer bazı ilim adamları ise böyle malzemelerin alım satımına izin vermişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 32, 3/556
Senetler:
1. Fedale b. Ubeyd el-Ensari (Fedale b. Ubeyd b. Nafiz b. Kays b. Süheybe)
2. Ebu Rişdîn Haneş es-San'ani (Haneş b. Abdullah b. Amr b. Hanzala b. Fehd)
3. Hâlid b. Ebu İmrân et-Tücibî (Halid b. Zeyd b. Ebî İmrân)
4. Ebu Şucâ' Said b. Yezid el-Hımyerî (Said b. Yezid)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Aldatmak, hile yapmak
KTB, BUYU', ALIŞ-VERİŞ
Ticaret, altın-boncuk karışımı kolyenin satışı
Ticaret, ticari ilişkiler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18206, T001314
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ قَتَادَةَ وَثَابِتٍ وَحُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ غَلاَ السِّعْرُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ سَعِّرْ لَنَا فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ هُوَ الْمُسَعِّرُ الْقَابِضُ الْبَاسِطُ الرَّزَّاقُ وَإِنِّى لأَرْجُو أَنْ أَلْقَى رَبِّى وَلَيْسَ أَحَدٌ مِنْكُمْ يَطْلُبُنِى بِمَظْلَمَةٍ فِى دَمٍ وَلاَ مَالٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Haccac b. Minhâl, ona Hammad b. Seleme, ona Katâde (b. Diâme), Sabit () ve Humeyd (b. ebu Humeyd), onlara da Enes (b. Malik) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) zamanında fiyatlar yükseldi, bunun üzerine, Ey Allah'ın Rasulü! Fiyatlara sınır koy, fiyatlar çok yükseldi dediler. Rasulullah (sav) da: "Fiyatları ayarlayan Allah'tır, genişletip çok veren de daraltan da Allah'tır. Rızık veren de Allah'tır. Ben, yanımda kimsenin mal ve kan hakkı alacağı olmadan Allah'a ulaşmayı umuyorum" buyurdu. Tirmizî dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 73, 3/605
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ticaret, Fiyat koyma (narh)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17961, T001254
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَيُوسُفُ بْنُ عِيسَى قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ زَكَرِيَّا عَنْ عَامِرٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الظَّهْرُ يُرْكَبُ إِذَا كَانَ مَرْهُونًا وَلَبَنُ الدَّرِّ يُشْرَبُ إِذَا كَانَ مَرْهُونًا وَعَلَى الَّذِى يَرْكَبُ وَيَشْرَبُ نَفَقَتُهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ. لاَ نَعْرِفُهُ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَامِرٍ الشَّعْبِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَقَدْ رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ مَوْقُوفًا . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ لَيْسَ لَهُ أَنْ يَنْتَفِعَ مِنَ الرَّهْنِ بِشَىْءٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Kureyb ve Yusuf b. İsa, onlara Vekî, ona Zekeriya, ona Âmir, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) naklettiğine göre Rasulullah (sav) "[Bir borca karşılık] rehin olarak alıkonulmuş hayvan, [rehin alan kişi tarafından] binek olarak kullanılabilir. [Aynı şekilde] rehin olarak alıkonulmuş sütlü hayvanın sütü de içilebilir. [Ancak] binek olarak kullanan ve sütünden istifade eden kişi hayvana bakmakla yükümlüdür." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Bu, hasen sahih bir hadistir. Âmir eş-Şa'bî'nin Ebu Hureyre'den rivayeti dışında merfu bir tarikini bilmiyoruz. Birçok kişi bu hadisi A'meş'ten, o Ebu Sâlih'ten, o da Ebu Hureyre'den mevkuf olarak nakletmiştir. Bazı alimler bu hadisle amel etmektedirler. Nitekim Ahmed [b. Hanbel] ve İshak [b. Râhûye] bu görüştedir. Bazı alimler ise hiçbir surette rehin olarak tutulan hayvandan istifade edilmesine cevaz vermemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 31, 3/555
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Yusuf b. İsa ez-Zührî (Yusuf b. İsa b. Dinar)
Konular:
Ticaret, rehin alınmış malın kullanımı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17992, T001258
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا حَيانُ وَهُوَ ابْنُ هِلاَلٍ أَبُو حَبِيبٍ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا هَارُونُ الأَعْوَرُ الْمُقْرِئُ وَهُوَ ابْنُ مُوسَى الْقَارِئُ حَدَّثَنَا الزُّبَيْرُ بْنُ الْخِرِّيتِ عَنْ أَبِى لَبِيدٍ عَنْ عُرْوَةَ الْبَارِقِىِّ قَالَ دَفَعَ إِلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دِينَارًا لأَشْتَرِىَ لَهُ شَاةً. فَاشْتَرَيْتُ لَهُ شَاتَيْنِ فَبِعْتُ إِحْدَاهُمَا بِدِينَارٍ وَجِئْتُ بِالشَّاةِ وَالدِّينَارِ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . فَذَكَرَ لَهُ مَا كَانَ مِنْ أَمْرِهِ فَقَالَ لَهُ « بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِى صَفْقَةِ يَمِينِكَ » . فَكَانَ يَخْرُجُ بَعْدَ ذَلِكَ إِلَى كُنَاسَةِ الْكُوفَةِ فَيَرْبَحُ الرِّبْحَ الْعَظِيمَ فَكَانَ مِنْ أَكْثَرِ أَهْلِ الْكُوفَةِ مَالاً . حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا حَبَّانُ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ زَيْدٍ هُوَ أَخُو حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنَا الزُّبَيْرُ بْنُ خِرِّيتٍ عَنْ أَبِى لَبِيدٍ فَذَكَرَ نَحْوَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِلَى هَذَا الْحَدِيثِ وَقَالُوا بِهِ. وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَلَمْ يَأْخُذْ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ بِهَذَا الْحَدِيثِ مِنْهُمُ الشَّافِعِىُّ وَسَعِيدُ بْنُ زَيْدٍ أَخُو حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ . وَأَبُو لَبِيدٍ اسْمُهُ لِمَازَةُ بْنُ زَياد .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Said ed-Dârimî, ona Hayyân b. Bilal el-Basrî, ona Harun b. Musa el-Kârî el-A'ver el-Mukrî, ona Zübeyr b. Hirrît, ona Ebu Lebîd, ona da Urve el-Bârikî şunları nakletmiştir:
[Bir gün] Rasulullah (sav) kendisine bir koyun almam için bana bir dinar verdi. [Ben de o bir dinarla] iki tane koyun aldım. Birini bir dinara karşılık sattım. [Sonra da] koyun ile dinarı Rasulullah'a (sav) getirdim. Ona (sav) durumu açıklayınca "Allah ticaretine bereket bahşetsin." diye dua etti. Bu olaydan sonra [Urve el-Bârikî] Kûfe'deki Künâse denilen mevkiye [ticaret amaçlı] giderdi ve [Hz. Peygamber'in duasına mazhar olduğu için] çok büyük karlar elde ederdi. O, Kûfe'nin en zenginlerinden biri idi.
Tirmizî şöyle dedi: Bize Ahmed b. Said ed-Dârimî, ona Habbân, ona Said b. Zeyd -Hammad b. Zeyd'in kardeşi-, ona Zübeyr b. Hirrît, ona da Ebu Lebîd benzer metne sahip hadis nakletti. Bazı alimler bu hadisle amel etmişlerdir. Nitekim Ahmed [b. Hanbel] ve İshak [b. Râhûye] bu görüştedir. Bazı alimler ise bu hadisle amel etmemişlerdir. Şâfiî ve Hammad b. Zeyd'in kardeşi Said b. Zeyd onların arasında yer almaktadır. Ebu Lebîd'in adı Limâze b. Ziyâd'dır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 34, 3/559
Senetler:
1. Urve b. Ca'd el-Bariki (Urve b. Ebu Ca'd)
2. Ebu Lebîd Lümâze b. Zebbâr el-Ezdî (Lümâze b. Zebbâr)
3. Zübeyr b. Hirrît el-Basri (Zübeyr b. Hırrit)
4. Ebu Abdullah Harun b. Musa el-A'ver (Harun b. Musa)
5. Ebu Habib Habban b. Hilal el-Bahilî (Habban b. Hilal b. Habib)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Saîd ed-Dârimî (Ahmed b. Saîd b. Sahr b. Süleyman b. Sa'd b. Kays)
Konular:
Ahlak, ticaret ahlakı
Ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18029, T001263
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنْ مُجَالِدٍ عَنْ أَبِى الْوَدَّاكِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ كَانَ عِنْدَنَا خَمْرٌ لِيَتِيمٍ فَلَمَّا نَزَلَتِ الْمَائِدَةُ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْهُ وَقُلْتُ إِنَّهُ لِيَتِيمٍ . فَقَالَ « أَهْرِيقُوهُ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوُ هَذَا . وَقَالَ بِهَذَا بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ وَكَرِهُوا أَنْ تُتَّخَذَ الْخَمْرُ خَلاًّ . وَإِنَّمَا كُرِهَ مِنْ ذَلِكَ وَاللَّهُ أَعْلَمُ أَنْ يَكُونَ الْمُسْلِمُ فِى بَيْتِهِ خَمْرٌ حَتَّى يَصِيرَ خَلاًّ . وَرَخَّصَ بَعْضُهُمْ فِى خَلِّ الْخَمْرِ إِذَا وُجِدَ قَدْ صَارَ خَلاًّ . أَبُو الْوَدَّاكِ اسْمُهُ جَبْرُ بْنُ نَوْفٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa b. Yunus, ona Mücâlid, ona Ebu Veddâk, ona da Ebu Said şunları nakletmiştir:
Bizim yanımızda bir yetime ait içki vardı. Mâide suresindeki [içkiyi yasaklayan ayet] inince Rasulullah'a (sav) [bu içkiyi ne yapmamız gerektiğini] sorup "O (içki) bir yetime ait." dedim. O (sav) da "Dökün onu!" buyurdu.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Enes b. Mâlik'ten de hadis nakledilmiştir. Ebu Said'in naklettiği bu hadis hasendir. Rasulullah'tan (sav) buna benzer anlamlar içeren birçok tarikten hadis nakledilmiştir. Bazı alimler bu hadisle amel edip içkinin sirkeye dönüştürülmesine cevaz vermemişlerdir. Cevaz verilmeyen durum -Allah daha iyi bilir- müslümanın evinde sirkeye dönüşünceye dek içkiyi bulundurmasıdır. Bazı alimler ise kendiliğinden sirkeye dönüşmesi durumunda bunda bir sakınca görmemişlerdir. Ebu Veddâk'ın adı ise Cebr b. Nevf'tir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 37, 3/563
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Cebr b. Nevf el-Hemedanî (Cebr b. Nevf b. Rabî'a)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Hafız Ebu Hasan Ali b. Haşrem el-Mervezi (Ali b. Haşrem b. Abdurrahman b. Ata b. Hilal)
Konular:
İçki, alış-verişinin yasaklanması
İçki, hamr, ticaretinin haram olması
İçki, haramlığı
İçki, yasaklanması