حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « عَلَى الْيَدِ مَا أَخَذَتْ حَتَّى تُؤَدِّىَ » . قَالَ قَتَادَةُ ثُمَّ نَسِىَ الْحَسَنُ فَقَالَ هُوَ أَمِينُكَ لاَ ضَمَانَ عَلَيْهِ . يَعْنِى الْعَارِيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ إِلَى هَذَا وَقَالُوا يَضْمَنُ صَاحِبُ الْعَارِيَةِ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ لَيْسَ عَلَى صَاحِبِ الْعَارِيَةِ ضَمَانٌ إِلاَّ أَنْ يُخَالِفَ . وَهُوَ قَوْلُ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ وَبِهِ يَقُولُ إِسْحَاقُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18042, T001266
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « عَلَى الْيَدِ مَا أَخَذَتْ حَتَّى تُؤَدِّىَ » . قَالَ قَتَادَةُ ثُمَّ نَسِىَ الْحَسَنُ فَقَالَ هُوَ أَمِينُكَ لاَ ضَمَانَ عَلَيْهِ . يَعْنِى الْعَارِيَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ إِلَى هَذَا وَقَالُوا يَضْمَنُ صَاحِبُ الْعَارِيَةِ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ لَيْسَ عَلَى صَاحِبِ الْعَارِيَةِ ضَمَانٌ إِلاَّ أَنْ يُخَالِفَ . وَهُوَ قَوْلُ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ وَبِهِ يَقُولُ إِسْحَاقُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona İbn Ebu Adîy, ona Said, ona Katâde, ona Hasan, ona da Semura'nın naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Kişi ödünç aldığı şeyi geri verinceye kadar sağ salim koruyup [teslim etmekle] yükümlüdür." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Katâde "Hasan sonraları [hadisin önceki metnini] unutup 'Ödünç verdiğin kişi güvendiğin kişidir. [Dolayısıyla başına bir zarar gelmesi durumunda ödünç verilen şeyi] tazmin etmek zorunda değildir.' dedi." demiştir. Bu, hasen sahih bir hadistir. Sahâbe ve sonraki kuşaklardan bir grup alim bu hadisle amel etmişlerdir. Onlara göre ödünç alan kişi [başına bir zarar gelmesi durumunda] ödünç aldığı şeyi tazmin etmek zorundadır. Nitekim Şâfiî ve Ahmed [b. Hanbel] bu görüştedir. Sahâbe ve sonraki kuşaklardan bir grup alime göre ise kasıtlı bir kötüye kullanma olması dışında bir şeyi ödünç alan kişinin [kendinden kaynaklanmayan bir sebepten dolayı zarar görmesi durumunda] ödünç aldığı şeyi tazmin etmek zorunda değildir. Sevrî, Kûfe alimleri ve İshak [b. Râhûye] bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 39, 3/566
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
5. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vermek/almak
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) 'kim bir Müslümanın malını elinden almak için (o şeyin kendisine ait olduğu yönünde) yalan yere yemin ederse (hesap günü) Allah'ı kendine kızmış olarak bulur' buyurmuştur. Eş'as b. Kays 'Vallahi benim başıma böyle bir olay geldi' dedi. Bir Yahudi'yle aramda bir arsa konusunda tartışma vardı. Benim hakkımı inkar etti. Ben de onu Rasulullah'ın (sav) yanına götürdüm. Rasulullah (sav) da bana 'Senin delilin var mı?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Bunun üzerine Yahudi'ye '(O arsanın sana ait olduğuna dair) yemin et' dedi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! O zaman (yalan yere) yemin edip malımı elimden alır' dedim. Bunun üzerine Allah (cc) 'Şüphesiz ki Allah'ı şahit tutarak verdikleri söz ve yeminleri az bir dünyalık menfaat karşılığı bozanlar...' [Ali İmrân, 77] ayetini indirdi."
[Bu konuya dair Vâil b. Hucr, Ebu Musa, Ebu Ümâme b. Sa'lebe el-Ensârî ve İmran b. Husayn'dan da hadis nakledilmiştir. İbn Mesud'dan nakledilen bu hadis hasen sahihtir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18055, T001269
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ وَهُوَ فِيهَا فَاجِرٌ لِيَقْتَطِعَ بِهَا مَالَ امْرِئٍ مُسْلِمٍ لَقِىَ اللَّهَ وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ » . فَقَالَ الأَشْعَثُ بْنُ قَيْسٍ فِىَّ وَاللَّهِ لَقَدْ كَانَ ذَلِكَ. كَانَ بَيْنِى وَبَيْنَ رَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ أَرْضٌ. فَجَحَدَنِى فَقَدَّمْتُهُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَلَكَ بَيِّنَةٌ » . قُلْتُ لاَ . فَقَالَ لِلْيَهُودِىِّ « احْلِفْ » . فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِذًا يَحْلِفَ فَيَذْهَبَ بِمَالِى . فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الَّذِينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللَّهِ وَأَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَلِيلاً ) . إِلَى آخِرِ الآيَةِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ وَأَبِى مُوسَى وَأَبِى أُمَامَةَ بْنِ ثَعْلَبَةَ الأَنْصَارِىِّ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ . وَحَدِيثُ ابْنِ مَسْعُودٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) 'kim bir Müslümanın malını elinden almak için (o şeyin kendisine ait olduğu yönünde) yalan yere yemin ederse (hesap günü) Allah'ı kendine kızmış olarak bulur' buyurmuştur. Eş'as b. Kays 'Vallahi benim başıma böyle bir olay geldi' dedi. Bir Yahudi'yle aramda bir arsa konusunda tartışma vardı. Benim hakkımı inkar etti. Ben de onu Rasulullah'ın (sav) yanına götürdüm. Rasulullah (sav) da bana 'Senin delilin var mı?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Bunun üzerine Yahudi'ye '(O arsanın sana ait olduğuna dair) yemin et' dedi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! O zaman (yalan yere) yemin edip malımı elimden alır' dedim. Bunun üzerine Allah (cc) 'Şüphesiz ki Allah'ı şahit tutarak verdikleri söz ve yeminleri az bir dünyalık menfaat karşılığı bozanlar...' [Ali İmrân, 77] ayetini indirdi."
[Bu konuya dair Vâil b. Hucr, Ebu Musa, Ebu Ümâme b. Sa'lebe el-Ensârî ve İmran b. Husayn'dan da hadis nakledilmiştir. İbn Mesud'dan nakledilen bu hadis hasen sahihtir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 42, 3/569
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Yemin, Yalan yere
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16722, T001205
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ أَنْبَأَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ مُجَالِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهُ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الْحَلاَلُ بَيِّنٌ وَالْحَرَامُ بَيِّنٌ وَبَيْنَ ذَلِكَ أُمُورٌ مُشْتَبِهَاتٌ. لاَ يَدْرِى كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ أَمِنَ الْحَلاَلِ هِىَ أَمْ مِنَ الْحَرَامِ. فَمَنْ تَرَكَهَا اسْتِبْرَاءً لِدِينِهِ وَعِرْضِهِ فَقَدْ سَلِمَ. وَمَنْ وَاقَعَ شَيْئًا مِنْهَا يُوشِكُ أَنْ يُوَاقِعَ الْحَرَامَ. كَمَا أَنَّهُ مَنْ يَرْعَى حَوْلَ الْحِمَى يُوشِكُ أَنْ يُوَاقِعَهُ. أَلاَ وَإِنَّ لِكُلِّ مَلِكٍ حِمًى. أَلاَ وَإِنَّ حِمَى اللَّهِ مَحَارِمُهُ » . حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ زَكَرِيَّا بْنِ أَبِى زَائِدَةَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ. وَقَدْ رَوَاهُ غَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Hammad b. Zeyd, ona Mücâlid, ona Şa'bî, ona da Numan b. Beşir'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Helaller bellidir. Haramlar da bellidir. Bunların arasında şüpheli şeyler vardır. İnsanların birçoğu onların helal mi yoksa haram mı olduğunu bilmezler. Kim dinini ve şerefini korumak adına onlardan uzak durursa selamet ve afiyet bulur. Kim de bunlardan birine yaklaşırsa harama düşmek üzeredir. [Şüpheli şeylere yaklaşanın durumu] koruluğun kıyısında sürü otlatıp sürüyü koruya sokmak üzere olan kişi gibidir. Biliniz ki her sultanın bir koruluğu vardır. Şunu da biliniz ki Allah'ın (cc) koruluğu haram kıldığı şeylerdir.
Tirmizi şöyle dedi: Bize Hennâd, ona Vekî, ona Zekeriya b. Ebu Zâide, ona Şa'bî, ona da Numan b. Beşir Rasulullah'tan (sav) bu hadisin anlamca benzerini nakletti. Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi Şa'bi'den, o da Numan b. Beşir'den birçok kişi nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 1, 3/511
Senetler:
1. Numan b. Beşir el-Ensârî (Numan b. Beşir b. Sa'd b. Sa'lebe)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Helal, Haram, helal-haram sınırı ve şüpheli olanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16724, T001206
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ قَالَ لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم آكِلَ الرِّبَا وَمُوكِلَهُ وَشَاهِدَيْهِ وَكَاتِبَهُ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَعَلِىٍّ وَجَابِرٍ وَأَبِى جُحَيْفَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَبْدِ اللَّهِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, Ona Ebu Avâne, ona Simâk b. Harb, ona da Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud'un naklettiğine göre İbn Mesud (ra) "Rasulullah (sav) faiz yiyen, yediren [veren], [faizli alışverişe] şahitlik yapan ve [bu türden bir akdi] yazan kişilere lanet etti.
Tirmizi şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Câbir ve Hz. Ebu Cuhayfe'den de hadis nakledilmiştir. Abdullah [b. Mesud'un bu] hadisi hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 2, 3/512
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Abdurrahman b. Abdullah el-Hüzeli (Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Faiz, Riba
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16753, T001217
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ يَعْقُوبَ الطَّالْقَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْوَاسِطِىُّ عَنْ حُسَيْنِ بْنِ قَيْسٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَصْحَابِ الْمِكْيَالِ وَالْمِيزَانِ « إِنَّكُمْ قَدْ وُلِّيتُمْ أَمْرَيْنِ هَلَكَتْ فِيهِ الأُمَمُ السَّالِفَةُ قَبْلَكُمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ حُسَيْنِ بْنِ قَيْسٍ . وَحُسَيْنُ بْنُ قَيْسٍ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا بِإِسْنَادٍ صَحِيحٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ مَوْقُوفًا .
Tercemesi:
Bize Said b. Yakub et-Tâlkânî, ona Hâlid b. Abdullah el-Vâsıtî, ona Hüseyin b. Kays, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) ölçek ve tartı kullanan [tüccarlara] "Elbette ki siz [eksik ölçüp tarttıklarından dolayı] önceki toplumların helakına sebep olan iki şeyle uğraşmaktasınız." dedi.
Tirmizî şöyle dedi: Bu hadisi Hüseyin b. Kays'tan başka hiç kimse merfu [yani Rasulullah'ın (sav) sözü] olarak nakletmemiştir. Hüseyin b. Kays zayıf bir ravidir. Bu hadis, sahih bir isnatla İbn Abbas'tan mevkuf [yani onun sözü] olarak nakledilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 9, 3/521
Senetler:
()
Konular:
TİCARET HAYATI
Ticaret, tüccarın dürüst ve güvenilir olanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18069, T001272
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يُمْنَعُ فَضْلُ الْمَاءِ لِيُمْنَعَ بِهِ الْكَلأُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو الْمِنْهَالِ اسْمُهُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مُطْعِمٍ كُوفِىٌّ. وَهُوَ الَّذِى رَوَى عَنْهُ حَبِيبُ بْنُ أَبِى ثَابِتٍ . وَأَبُو الْمِنْهَالِ سَيَّارُ بْنُ سَلاَمَةَ بَصْرِىٌّ صَاحِبُ أَبِى بَرْزَةَ الأَسْلَمِىِّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hüreyre (ra) Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir: Mera ve otlaklarda otlayan hayvanların içecekleri suyun fazlasının akmasına yasak konulamaz çünkü bu yasaklama ile (neticede otların yeşermesi engelleneceği için) hayvanların otlatılması engellenmiş olur.
Ebu İsa et-Tirmîzî bu rivayet hakkında şunu dedi: Bu hadis hasen-sahihtir.
Ebu Minhal'ın ismi Abdurrahman b. Mut'im'dir ve Küfelidir. Kendisinden Habib b. Ebu Sabit hadis rivayet etmiştir. Ebu Minhal Seyyar b. Selame ise Basralıdır ve Ebu Berze el-Eslemî'nin arkadaşıdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 44, 3/572
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Haklar, Hayvan Hakları
Komşuluk, su kullanımında yasak konulamayacak yerler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16754, T001218
Hadis:
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ شُمَيْطِ بْنِ عَجْلاَنَ حَدَّثَنَا الأَخْضَرُ بْنُ عَجْلاَنَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ الْحَنَفِىِّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَاعَ حِلْسًا وَقَدَحًا. وَقَالَ « مَنْ يَشْتَرِى هَذَا الْحِلْسَ وَالْقَدَحَ » . فَقَالَ رَجُلٌ أَخَذْتُهُمَا بِدِرْهَمٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ يَزِيدُ عَلَى دِرْهَمٍ مَنْ يَزِيدُ عَلَى دِرْهَمٍ » فَأَعْطَاهُ رَجُلٌ دِرْهَمَيْنِ فَبَاعَهُمَا مِنْهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ الأَخْضَرِ بْنِ عَجْلاَنَ . وَعَبْدُ اللَّهِ الْحَنَفِىُّ الَّذِى رَوَى عَنْ أَنَسٍ هُوَ أَبُو بَكْرٍ الْحَنَفِىُّ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ. لَمْ يَرَوْا بَأْسًا بِبَيْعِ مَنْ يَزِيدُ فِى الْغَنَائِمِ وَالْمَوَارِيثِ . وَقَدْ رَوَى الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ وَغَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْحَدِيثِ عَنِ الأَخْضَرِ بْنِ عَجْلاَنَ هَذَا الْحَدِيثَ .
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Ubeydullah b. Şumayt b. Aclân, ona Ahdar b. Aclân, ona Abdullah el-Hanefî, ona Enes b. Malik şunları nakletmiştir:
Rasulullah (sav) [kendisinden sadaka isteyen bir adama ait] bir kilim/hasır veya devenin sırtına vurulan bir şeyi ve bir çanağı satmıştı. [O zaman Rasulullah -sav-] "Kim bu kilim ve çanağı satın alır" dedi. Bunun üzerine bir adam "Bir dirheme onları alırım." dedi. Rasulullah da "Kim bir dirhemden fazlaya alır? Kim bir dirhemden fazlaya alır?" dedi. Bunun üzerine [başka] bir adam iki dirhem verdi, O (sav) da ona sattı.
Tirmizî şöyle dedi: Bu hadisi, Ahdar b. Aclân'dan başka nakleden birini bilmiyoruz. Enes'ten rivayet eden Abdullah el-Hanefî adlı kişi Ebu Bekr el-Hanefî'dir. Bazı alimler bu hadisle amel etmektedirler. Ganimet ve miras mallarında fazla fiyat verene [açık artırma/müzayede usulü] satmakta sakınca görmemişlerdir. [Öte yandan] Mu'temir b. Süleyman ve birçok muhaddis, bu hadisi Ahdar b. Aclân'dan nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 10, 3/522
Senetler:
()
Konular:
Ticaret, açık artırma usulü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18076, T001273
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ وَأَبُو عَمَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ قَالَ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحَكَمِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ نَهَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنْ عَسْبِ الْفَحْلِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَنَسٍ وَأَبِى سَعِيدٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُهُمْ فِى قَبُولِ الْكَرَامَةِ عَلَى ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî ve Ebu Ammar, onlara İsmail b. Uleyye, ona Ali b. Hakem, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in naklettiğine göre Rasululah (sav) ücret karşılığı hayvan döllemeyi yasaklamıştır.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Ebu Hureyre, Enes ve Ebu Said'den de hadis nakledilmiştir. İbn Ömer'den nakledilen bu hadis hasen sahihtir. Bazı alimler bu hadisle amel etmişlerdir. Bazıları ise buna karşılık hediye kabulüne cevaz vermişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 45, 3/572
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Hakem Ali b. Hakem el-Bünanî (Ali b. Hakem)
4. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Hayvanlar, döllemesi karşılığında ücret almamak
YASAKLANAN SATIŞ ŞEKİLLERİ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18061, T001271
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْعَطَّارُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى الْمِنْهَالِ عَنْ إِيَاسِ بْنِ عَبْدٍ الْمُزَنِىِّ قَالَ نَهَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنْ بَيْعِ الْمَاءِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَبُهَيْسَةَ عَنْ أَبِيهَا وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَعَائِشَةَ وَأَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ إِيَاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّهُمْ كَرِهُوا بَيْعَ الْمَاءِ . وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى بَيْعِ الْمَاءِ . مِنْهُمُ الْحَسَنُ الْبَصْرِىُّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Davud b. Abdurrahman el-Attâr, ona Amr b. Dinar, ona Ebu Minhâl, ona da İyâs b. Abd el-Müzenî'nin naklettiğine göre Rasulullah (sav) suyun satılmasını yasaklamıştır.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Câbir, Büheyse tarikiyle babasından, Ebu Hureyre, Aişe, Enes ve Abdullah b. Amr'dan da hadis nakledilmiştir. İyâs'dan nakledilen bu hadis hasen sahihtir. Alimlerin çoğu bu hadisle amel etmektedirler. Onlara göre suyun satılması caiz değildir. Nitekim İbn Mübârek, Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Râhûye de bu görüştedir. Bazı alimler ise suyun satılmasına cevaz vermişlerdir. Hasan el-Basrî onlardandır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 44, 3/571
Senetler:
1. İyas b. Abd el-Müzenî (İyas b. Abd)
2. Ebu Minhâl Abdurrahman b. Mut'im el-Bünanî (Abdurrahman b. Mut'im)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Davud b. Abdurrahman el-Abdi el-Attar (Davud b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ticaret, Suyun Satılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18085, T001275
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قَارِظٍ عَنِ السَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « كَسْبُ الْحَجَّامِ خَبِيثٌ وَمَهْرُ الْبَغِىِّ خَبِيثٌ وَثَمَنُ الْكَلْبِ خَبِيثٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ وَعَلِىٍّ وَابْنِ مَسْعُودٍ وَأَبِى مَسْعُودٍ وَجَابِرٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَابْنِ عُمَرَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ رَافِعٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ كَرِهُوا ثَمَنَ الْكَلْبِ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى ثَمَنِ كَلْبِ الصَّيْدِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İbrahim b. Abdullah b. Kâriz, ona Sâib b. Yezid, ona da Râfi b. Hadîc'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Hacamat yaparak kazanılan para pistir. Zina yaparak kazanılan para pistir. Köpek satarak kazanılan para pistir." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Mesud, Ebu Mesud, Câbir, Ebu Hureyre, İbn Abbas, İbn Ömer ve Abdullah b. Cafer'den de hadis nakledilmiştir. Râfi (b. Hadîc)'ten nakledilen bu hadis hasen sahihtir. Alimlerin çoğu bu hadisle amel etmektedirler. Köpek satmaya cevaz vermemişlerdir. Nitekim Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Râhûye bu görüştedir. [Öte yandan] bazı alimler av köpeğinin satılmasına cevaz vermişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 46, 3/574
Senetler:
1. Ebu Abdullah Râfi' b. Hadîc el-Ensârî (Râfi' b. Hadîc b. Râfi' b. Adî b. Yezid b. Ceşm)
2. Saib b. Yezid el-Kindi (Saib b. Yezid b. Said b. Sümame b. Esved)
3. İbn Ebu Kâriz İbrahim b. Abdullah el-Kinanî (İbrahim b. Abdullah b. Kâriz b. Halid)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Ticaret, kazancı helal olmayan işler
Ticaret, yasak olan şekilleri