حَدَّثَنَا هَنَّادٌ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ شُرَحْبِيلَ بْنِ مُسْلِمٍ الْخَوْلاَنِىِّ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ قَالَ:
"سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى خُطْبَتِهِ عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ؛ الْعَارِيَةُ مُؤَدَّاةٌ، وَالزَّعِيمُ غَارِمٌ، وَالدَّيْنُ مَقْضِىٌّ."
[قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ سَمُرَةَ وَصَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ وَأَنَسٍ. قَالَ وَحَدِيثُ أَبِى أُمَامَةَ حَدِيثٌ حَسَ غريب. وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَيْضًا مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ.]
Bize Hennâd ve Ali b. Hucr, onlara İsmail b. Ayyâş, ona Şurahbîl b. Müslim el-Havlânî, ona da Ebu Ümâme şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ı (sav) Vedâ haccı yılında verdiği bir hutbede şöyle derken duydum: Ödünç alınan mal, sahibine geri iade edilir. Kefil olan kişi, borcu öder. Alınan borç da geri ödenir."
[Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Semura, Safvân b. Ümeyye ve Enes'ten de hadis nakledilmiştir. Ebu Ümâme'nin naklettiği bu hadis hasen-garîbdir. Ayrıca bu hadis, Ebu Ümâme - Hz. Peygamber vasıtasıyla birçok tarikten de nakledilmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18038, T001265
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ شُرَحْبِيلَ بْنِ مُسْلِمٍ الْخَوْلاَنِىِّ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ قَالَ:
"سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى خُطْبَتِهِ عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ؛ الْعَارِيَةُ مُؤَدَّاةٌ، وَالزَّعِيمُ غَارِمٌ، وَالدَّيْنُ مَقْضِىٌّ."
[قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ سَمُرَةَ وَصَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ وَأَنَسٍ. قَالَ وَحَدِيثُ أَبِى أُمَامَةَ حَدِيثٌ حَسَ غريب. وَقَدْ رُوِىَ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَيْضًا مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ.]
Tercemesi:
Bize Hennâd ve Ali b. Hucr, onlara İsmail b. Ayyâş, ona Şurahbîl b. Müslim el-Havlânî, ona da Ebu Ümâme şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ı (sav) Vedâ haccı yılında verdiği bir hutbede şöyle derken duydum: Ödünç alınan mal, sahibine geri iade edilir. Kefil olan kişi, borcu öder. Alınan borç da geri ödenir."
[Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Semura, Safvân b. Ümeyye ve Enes'ten de hadis nakledilmiştir. Ebu Ümâme'nin naklettiği bu hadis hasen-garîbdir. Ayrıca bu hadis, Ebu Ümâme - Hz. Peygamber vasıtasıyla birçok tarikten de nakledilmiştir.]
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
الْعَارِيَةُ مُؤَدَّاةٌ وَالزَّعِيمُ غَارِمٌ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 39, 3/565
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Şürahbil b. Müslim el-Havlanî (Şürahbil b. Müslim b. Hâmid)
3. Ebu Utbe İsmail b. Ayyâş el-Ansî (İsmail b. Ayyâş b. Süleym)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Borç, borca kefil olma, kefil olanın durumu
Borç, vermek/almak
KTB, BORÇ, BORÇLANMA
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer'in) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur. Her kim, mal varlığı olan, bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir."
Tirmizî der ki: Bu konuya ilişkin Câbir'den de hadis nakledilmiştir. İbn Ömer'in bu hadisi hasen sahihtir.
Yine aynı şekilde bize birçok tarikten, onlara Zührî, ona Sâlim ona da İbn Ömer'in rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur. Her kim, mal varlığı olan, bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir."
Ayrıca Nâfi'nin İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur."
Yine Nâfi'nin İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Hz. Ömer “Her kim, mal varlığı olan, bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir” demiştir.
Aynı şekilde Ubeydullah b. Ömer ve başka râvîler de bu iki hadisi Nâfi'den nakletmişlerdir. Bazı raviler de bu hadisi Nâfi - İbn Ömer - Rasulullah'tan (sav) senediyle nakletmişlerdir. İkrime b. Hâlid ise İbn Ömer - Hz. Peygamber (sav) tarikiyle, Sâlim'in hadisinin benzerini nakletmiştir. Bazı alimler bu hadise göre amel etmektedirler. Nitekim Şâfiî, Ahmed ve İshak bu görüştedir.
Muhammed b. İsmail der ki: Zührî'nin Sâlim'den, onun babasından (İbn Ömer'den), onun da Rasulullah'tan (sav) naklettiği hadis, bu konudaki en sahih hadistir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17909, T001244
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنِ ابْتَاعَ نَخْلاً بَعْدَ أَنْ تُؤَبَّرَ فَثَمَرَتُهَا لِلَّذِى بَاعَهَا إِلاَّ أَنْ يَشْتَرِطَ الْمُبْتَاعُ. وَمَنِ ابْتَاعَ عَبْدًا وَلَهُ مَالٌ فَمَالُهُ لِلَّذِى بَاعَهُ إِلاَّ أَنْ يَشْتَرِطَ الْمُبْتَاعُ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ . وَحَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . هَكَذَا رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ نَخْلاً بَعْدَ أَنْ تُؤَبَّرَ فَثَمَرَتُهَا لِلْبَائِعِ إِلاَّ أَنْ يَشْتَرِطَ الْمُبْتَاعُ وَمَنْ بَاعَ عَبْدًا وَلَهُ مَالٌ فَمَالُهُ لِلْذي باعه إِلاَّ أَنْ يَشْتَرِطَ الْمُبْتَاعُ » . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنِ ابْتَاعَ نَخْلاً قَدْ أُبِّرَتْ فَثَمَرَتُهَا لِلْبَائِعِ إِلاَّ أَنْ يَشْتَرِطَ الْمُبْتَاعُ » . وَقَدْ رُوِىَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ أَنَّهُ قَالَ مَنْ بَاعَ عَبْدًا وَلَهُ مَالٌ فَمَالُهُ لِلْبَائِعِ إِلاَّ أَنْ يَشْتَرِطَ الْمُبْتَاعُ . هَكَذَا رَوَى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَغَيْرُهُ عَنْ نَافِعٍ الْحَدِيثَيْنِ . وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَيْضًا . وَرَوَى عِكْرِمَةُ بْنُ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ حَدِيثِ سَالِمٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ. وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدِيثُ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَصَحُّ مَا جَاءَ فِى هَذَا الْبَابِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer'in) naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur. Her kim, mal varlığı olan, bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir."
Tirmizî der ki: Bu konuya ilişkin Câbir'den de hadis nakledilmiştir. İbn Ömer'in bu hadisi hasen sahihtir.
Yine aynı şekilde bize birçok tarikten, onlara Zührî, ona Sâlim ona da İbn Ömer'in rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur. Her kim, mal varlığı olan, bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir."
Ayrıca Nâfi'nin İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim bir hurmalığı, aşılandıktan sonra satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o hurmalığın meyvesi satana ait olur."
Yine Nâfi'nin İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre Hz. Ömer “Her kim, mal varlığı olan, bir köle satın alırsa, eğer satın alan şart koşmamışsa, o kölenin malı satana aittir” demiştir.
Aynı şekilde Ubeydullah b. Ömer ve başka râvîler de bu iki hadisi Nâfi'den nakletmişlerdir. Bazı raviler de bu hadisi Nâfi - İbn Ömer - Rasulullah'tan (sav) senediyle nakletmişlerdir. İkrime b. Hâlid ise İbn Ömer - Hz. Peygamber (sav) tarikiyle, Sâlim'in hadisinin benzerini nakletmiştir. Bazı alimler bu hadise göre amel etmektedirler. Nitekim Şâfiî, Ahmed ve İshak bu görüştedir.
Muhammed b. İsmail der ki: Zührî'nin Sâlim'den, onun babasından (İbn Ömer'den), onun da Rasulullah'tan (sav) naklettiği hadis, bu konudaki en sahih hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 25, 3/546
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Ticaret
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16831, T001236
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ وَشُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ بَيْعِ الْوَلاَءِ وَهِبَتِهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَقَدْ رَوَى يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ نَهَى عَنْ بَيْعِ الْوَلاَءِ وَهِبَتِهِ . وَهُوَ وَهَمٌ وَهِمَ فِيهِ يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ . وَرَوَى عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَهَذَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ يَحْيَى بْنِ سُلَيْمٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Süfyan ve Şu'be, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer'in naklettiğine göre Rasullullah (sav) velâ hakkının satılmasını ve hibe edilmesini yasaklamıştır.
Tirmizî şöyle dedi: Bu hadis hasen sahihtir, Abdullah b. Dînâr dışında İbn Ömer'den nakleden birini bilmiyoruz. Alimler bu konuda hüküm belirlerken bu hadisi esas almaktadırlar. Yahya b. Süleym velâ hakkının satımı ve hibe edilmesine ilişkin yasak içeren bu hadisi Ubeydullah b. Ömer'den, o Nâfi'den, o İbn Ömer'den, o da Rasulullah'tan (sav) nakletmiştir. Bu [yani Ubeydullah b. Ömer ile İbn Ömer arasında Nâfi'yi ekleme] Yahya b. Süleym'in hatasıdır. (Bu hadisi) Abdulvehhab es-Sekafî, Abdullah b. Nümeyr ve birkaç kişi daha Ubeydullah b. Ömer'den, o Abdullah b. Dînâr'dan, o İbn Ömer'den, o da Rasulullah'tan (sav) nakletmiştir. Bu (isnat), Yahya b. Süleymin hadisinden (isnadından) daha sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 20, 3/537
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Ticaret, Vela, hakkını satmak veya hibe etmenin yasak olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16838, T001238
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو عَمَّارٍ الْحُسَيْنُ بْنُ حُرَيْثٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنِ الْحَجَّاجِ وَهُوَ ابْنُ أَرْطَاةَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْحَيَوَانُ اثْنَانِ بِوَاحِدٍ لاَ يَصْلُحُ نَسِيئًا وَلاَ بَأْسَ بِهِ يَدًا بِيَدٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Ammâr Hüseyin b. Hureys, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Haccâc b. Ertah, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Vadeli olarak bir hayvana karşılık iki hayvanın satılması caiz değildir. Peşin olmak [yani alışveriş akdi yapılırken karşılıklı teslim gerçekleştirmek) şartıyla bunda bir sakınca yoktur." buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 21, 3/539
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys el-Huzaî (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit)
Konular:
Ticaret, hayvanı hayvan karşılığında veresiye satmaktan nehiy
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ مُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَجَابِرٍ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَمُرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَسَمَاعُ الْحَسَنِ مِنْ سَمُرَةَ صَحِيحٌ. هَكَذَا قَالَ عَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ وَغَيْرُهُ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ فِى بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ وَبِهِ يَقُولُ أَحْمَدُ . وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ فِى بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَإِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16836, T001237
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ مُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ عَنْ حَمَّادِ بْنِ سَلَمَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ وَجَابِرٍ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ سَمُرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَسَمَاعُ الْحَسَنِ مِنْ سَمُرَةَ صَحِيحٌ. هَكَذَا قَالَ عَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ وَغَيْرُهُ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ فِى بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَأَهْلِ الْكُوفَةِ وَبِهِ يَقُولُ أَحْمَدُ . وَقَدْ رَخَّصَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ فِى بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Musa Muhammed b. Müsnnâ, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Hammad b. Seleme, ona Katâde, ona Hasan, ona da Semura'nın naklettiğine göre Rasulullah (sav) hayvana karşılık hayvanın vadeli satışını yasaklamıştır.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin İbn Abbas, Câbir ve İbn Ömer'den de hadis nakledilmiştir. Semura'nın hadisi hasen sahih bir hadistir. Ali b. el-Medînî ve başkaca münekkitlere göre Hasan, Semura'dan hadis işitmiştir. Hayvan karşılığı hayvanın vadeli satışı konusunda sahabe ve sonraki kuşak alimlerinin çoğu bu hadise göre amel etmektedirler. Nitekim Süfyan, Kufeli alimler ve Ahmed b. Hanbel de bu görüştedir. Sahabe ve sonraki kuşaktan bazı alimler ise hayvan karşılığı hayvanın vadeli satışına cevaz vermişlerdir. Nitekim Şâfiî ve İshak b. Râhûye bu görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 21, 3/538
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Ticaret, hayvanı hayvan karşılığında veresiye satmaktan nehiy
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ الشَّيْبَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَيَّرَ أَعْرَابِيًّا بَعْدَ الْبَيْعِ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17928, T001249
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ الشَّيْبَانِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم خَيَّرَ أَعْرَابِيًّا بَعْدَ الْبَيْعِ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize Ömer b. Hafs eş-Şeybânî, ona İbn Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) bir bedeviye akdi gerçekleştirdikten sonra alışverişi fesh etme şıkkı sundu.
Tirmizî şöyle dedi: Bu, hasen garib bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 27, 3/551
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Hasan Ömer b. Hafs eş-Şeybânî (Ömer b. Hafs b. Ömer b. Subeyh)
Konular:
Ticaret
Ticaret, muhayyerlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16856, T001241
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ أَخْبَرَنَا حُسَيْنُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا شَيْبَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ نَافِعٍ قَالَ انْطَلَقْتُ أَنَا وَابْنُ عُمَرَ إِلَى أَبِى سَعِيدٍ فَحَدَّثَنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ سَمِعَتْهُ أُذُنَاىَ هَاتَانِ يَقُولُ « لاَ تَبِيعُوا الذَّهَبَ بِالذَّهَبِ إِلاَّ مِثْلاً بِمِثْلٍ. وَالْفِضَّةَ بِالْفِضَّةِ إِلاَّ مِثْلاً بِمِثْلٍ. لاَ يُشَفُّ بَعْضُهُ عَلَى بَعْضٍ وَلاَ تَبِيعُوا مِنْهُ غَائِبًا بِنَاجِزٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَهِشَامِ بْنِ عَامِرٍ وَالْبَرَاءِ وَزَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ وَفَضَالَةَ بْنِ عُبَيْدٍ وَأَبِى بَكْرَةَ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى الدَّرْدَاءِ وَبِلاَلٍ . قَالَ وَحَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الرِّبَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ. إِلاَّ مَا رُوِىَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ كَانَ لاَ يَرَى بَأْسًا أَنْ يُبَاعَ الذَّهَبُ بِالذَّهَبِ مُتَفَاضِلاً وَالْفِضَّةُ بِالْفِضَّةِ مُتَفَاضِلاً إِذَا كَانَ يَدًا بِيَدٍ . وَقَالَ إِنَّمَا الرِّبَا فِى النَّسِيئَةِ . وَكَذَلِكَ رُوِىَ عَنْ بَعْضِ أَصْحَابِهِ شَىْءٌ مِنْ هَذَا. وَقَدْ رُوِىَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّهُ رَجَعَ عَنْ قَوْلِهِ حِينَ حَدَّثَهُ أَبُو سَعِيدٍ الْخُدْرِىُّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَالْقَوْلُ الأَوَّلُ أَصَحُّ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ. وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَابْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَرُوِىَ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ لَيْسَ فِى الصَّرْفِ اخْتِلاَفٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî, ona Hüseyin b. Muhammed, ona Şeybân, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da Nâfi şunları nakletmiştir:
[Bir gün] ben ve İbn Ömer, Ebu Said'in yanına gittik. O da bize "Şu iki kulağımla Rasulullah'ın (sav) 'Altına karşılık altını, gümüşe karşılık gümüşü birbirine eşit ölçüde olmadıkça alıp satmayın. Biri diğerinden fazla ölçüde olamaz! Alışveriş meclisinde hazır bulunan [altın ve gümüşe] karşılık halihazırda bulunmayan [altın ve gümüşü] alıp satmayın.' buyurduğunu işittim." dedi.
Tirmizî şöyle dedi: Bu konuya ilişkin Hz. Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ebu Hureyre, Hişâm b. Âmir, Berâ b. Âzib, Zeyd b. Erkam, Fadâle b. Ubeyd, Ebu Bekre, İbn Ömer, Ebu Derdâ ve Bilal'den de hadis nakledilmiştir. Ebu Said'in faize ilişkin [bu] hadisi hasen sahihtir. Sahâbe ve sonraki kuşaklardan alimler buna göre amel etmektedirler. Ancak İbn Abbas'ın pazarlık yapılan mekanda karşılıklı ürün-ücret teslimi yapmak şartıyla altına karşılık altının, gümüşe karşılık gümüşün biri diğerinden fazla ölçüde alınıp satılmasında sakınca görmediği nakledilmiştir. O, "Faiz, nesîe/vadeli/veresiye alış verişte söz konusudur." demiştir. Keza bazı sahâbilerin de buna benzer görüşte olduklarına dair nakiller vardır. Şu da var ki Ebu Said el-Hudrî Rasulullah'tan (sav) bu hadisi nakledince İbn Abbas bu görüşünden vazgeçmiştir. Birinci görüş daha doğrudur. Sahabe ve sonraki kuşaklardan alimler de buna göre amel etmektedirler. Nitekim Süfyan es-Sevrî, İbn Mübârek, Şâfiî ve İshâk da bu görüştedir. İbn Mübarek'ten "Nakdi eşyanın (altın, gümüş, para) birbirine karşılık alım satımında ihtilaf yoktur." dediği nakledilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 24, 3/542
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ebu Ahmed Hüseyin b. Muhammed et-Temimî (Hüseyin b. Muhammed b. Behram)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Ticaret, altın, gümüş, buğday, hurmanın vs. misli misline satılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16864, T001242
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْخَلاَّلُ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كُنْتُ أَبِيعُ الإِبِلَ بِالْبَقِيعِ فَأَبِيعُ بِالدَّنَانِيرِ فَآخُذُ مَكَانَهَا الْوَرِقَ. وَأَبِيعُ بِالْوَرِقِ فَآخُذُ مَكَانَهَا الدَّنَانِيرَ. فَأَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَوَجَدْتُهُ خَارِجًا مِنْ بَيْتِ حَفْصَةَ فَسَأَلْتُهُ عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « لاَ بَأْسَ بِهِ بِالْقِيمَةِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ لاَ نَعْرِفُهُ مَرْفُوعًا إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . وَرَوَى دَاوُدُ بْنُ أَبِى هِنْدٍ هَذَا الْحَدِيثَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفًا . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنْ لاَ بَأْسَ أَنْ يَقْتَضِىَ الذَّهَبَ مِنَ الْوَرِقِ وَالْوَرِقَ مِنَ الذَّهَبِ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَدْ كَرِهَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Yezid b. Harun, ona Hammad b. Seleme, ona Simâk b. Harb, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Ömer şunları nakletmiştir:
Bakî mevkisinde deve satıyordum. [Bazen] dinar/altın karşılığı satıp onun yerine gümüş para alıyordum. [Bazen] de gümüş para karşılığı satıp onun yerine dinar alıyordum. Ardından [bir gün] Rasulullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada [hanımı] Hafsa'nın evinden çıkıyordu. Ben de ona bu durumu sordum. O (sav) da "Değer olarak birbirine uygun olduğu sürece bunda sakınca yoktur." buyurdu.
Tirmizî şöyle dedi: Bu hadisin Simâk'ın Said b. Cübeyr'den, onun da İbn Ömer'den naklettiği dışında merfû bir tarikini bilmiyoruz. Davud b. Ebu Hind bu hadisi Said b. Cübeyr'den, o da İbn Ömer'den mevkuf olarak nakletmiştir. Bazı alimler bu hadise göre amel etmektedirler. Altın yerine gümüş, gümüş yerine de altın alınmasında sakınca görmemektedirler. Ahmed b. Hanbel ve İshak b. Rahûye bu görüştedir. Ancak sahabe ve sonraki kuşaklardan bir grup alim buna cevaz vermemişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 24, 3/544
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Ticaret, altını gümüş, gümüşü altın karşılığında değeriyle bozdurmak
Ticaret, sarf (para bozdurma)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16874, T001243
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَوْسِ بْنِ الْحَدَثَانِ أَنَّهُ قَالَ أَقْبَلْتُ أَقُولُ مَنْ يَصْطَرِفُ الدَّرَاهِمَ ؟ فَقَالَ طَلْحَةُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ وَهُوَ عِنْدَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ أَرِنَا ذَهَبَكَ ثُمَّ ائْتِنَا إِذَا جَاءَ خَادِمُنَا نُعْطِكَ وَرِقَكَ . فَقَالَ عُمَرُ كَلاَّ وَاللَّهِ لَتُعْطِيَنَّهُ وَرِقَهُ أَوْ لَتَرُدَّنَّ إِلَيْهِ ذَهَبَهُ. فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْوَرِقُ بِالذَّهَبِ رِبًا إِلاَّ هَاءَ وَهَاءَ. وَالْبُرُّ بِالْبُرِّ رِبًا إِلاَّ هَاءَ وَهَاءَ. وَالشَّعِيرُ بِالشَّعِيرِ رِبًا إِلاَّ هَاءَ وَهَاءَ. وَالتَّمْرُ بِالتَّمْرِ رِبًا إِلاَّ هَاءَ وَهَاءَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ . وَمَعْنَى قَوْلِهِ « إِلاَّ هَاءَ وَهَاءَ » يَقُولُ يَدًا بِيَدٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona da Mâlik b. Evs b. Hadesân şunları nakletmiştir:
[Bir gün] çıktım "Kim [altını] dirhem olarak bozar?" dedim. Bunun üzerine Talha b. Ubeydullah "Bize altınını göster. [Altınını bırak] hizmetçimiz geldiğinde sana gümüş paranı verelim." dedi. O sırada Ömer b. Hattab (ra) da onun yanındaydı. Bunun üzerine Ömer "Vallahi ya ona gümüş paralarını şimdi vereceksin ya da altını geri vereceksin! Çünkü Rasulullah (sav) 'Pazarlık esnasında karşılıklı ürün-ücret teslimatı yapılması dışında altına karşılık gümüş satmak faizdir. Pazarlık esnasında karşılıklı teslimat yapılması dışında buğdaya karşılık buğday satmak faizdir. Pazarlık esnasında karşılıklı teslimat yapılması dışında arpaya karşılık arpa satmak fazidir. hurmaya karşılık hurma satmak faizdir.' buyurdu." dedi.
Tirmizî şöyle dedi: Bu hasen sahih bir hadistir. Alimler bu hadise göre amel etmektedirler. "إِلاَّ هَاءَ وَهَاءَ" sözünün anlamı ise pazarlık esnasında karşılıklı mal-ücret teslimatı yapmaktır [vadeli alışverişte bulunmamaktır].
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 24, 3/545
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Said Malik b. Evs en-Nasrî (Malik b. Evs b. Hadesân b. Nasr b. Muaviye)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ticaret, altını gümüş ile veresiye alıp satmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17921, T001247
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِذَلِكَ قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْبَيِّعَانِ بِالْخِيَارِ مَا لَمْ يَتَفَرَّقَا إِلاَّ أَنْ تَكُونَ صَفْقَةَ خِيَارٍ وَلاَ يَحِلُّ لَهُ أَنْ يُفَارِقَ صَاحِبَهُ خَشْيَةَ أَنْ يَسْتَقِيلَهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَمَعْنَى هَذَا أَنْ يُفَارِقَهُ بَعْدَ الْبَيْعِ خَشْيَةَ أَنْ يَسْتَقِيلَهُ وَلَوْ كَانَتِ الْفُرْقَةُ بِالْكَلاَمِ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ خِيَارٌ بَعْدَ الْبَيْعِ لَمْ يَكُنْ لِهَذَا الْحَدِيثِ مَعْنًى. حَيْثُ قَالَ صلى الله عليه وسلم « وَلاَ يَحِلُّ لَهُ أَنْ يُفَارِقَهُ خَشْيَةَ أَنْ يَسْتَقِيلَهُ » .
Tercemesi:
Bize bu hadisi Kuteybe b. Said, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Aclân, ona Amr b. Şuayb, ona babası (Şuayb b. Muhammed), ona da dedesi (Abdullah b. Amr'ın) naklettiğine göre Rasulullah (sav) "Alıcı ve satıcı birbirlerinden ayrılmadıkça alışverişi fesh edip etmeme hakkına sahiptirler. Ancak alışverişi fesh etme hakkı tanınırsa [ayrılsalar bile anlaşma çerçevesinde] cayma hakkına sahiptirler. Bir kişinin alışverişten cayar endişesiyle pazarlık yaptığı kişiden ayrılması caiz değildir." buyurmuştur.
Tirmizî şöyle dedi: Bu, hasen bir hadistir. Bunun anlamı alışveriş akdinden cayması korkusuyla ondan ayrılmasıdır. Şayet (hadiste zikredilen ayrılmak ile) söz ile ayrılmak kastedilmiş olsaydı ve akit gerçekleştikten sonra fesh etme hakkı olmasaydı bu hadis bir anlam ifade etmeyecekti. Zira Rasulullah (sav) "Alışverişten cayar endişesiyle pazarlık yaptığı kişiden ayrılması caiz değildir." buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Buyû' 26, 3/550
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ticaret
Ticaret, muhayyerlik