6725 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Ebu Ali, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İmran b. Musa, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da babası (Keysan) şöyle rivayet etmiştir: Kendisi, Nebi'nin (sav) azadlı kölesi Ebu Râfi'yi, Hasan b. Ali saçlarını ensesinde toplamış olduğu halde namaz kılarken onun yanından geçerken görmüştür. (Derken) Ebu Râfi', Hasan'ın topuzunu çözmüş, Hasan da kızgın bir vaziyette ona dönmüştür. Ebu Râfi' ise, namazına dön, kızma! Ben Rasulullah'ı (sav) "(ensedeki) bu (yer), şeytanın oturağıdır" diye buyururken işittim demiştir. [(Ravilerden birinin dediğine göre, hadisteki kifl kelimesi), şeytanın oturağı yani, saçını bağladığı yer demektir.]
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona Seleme b. Alkame, ona Muhammed, ona da Ebu Hureyre; Hammad'ın hadisindeki gibi 'Rasulullah bize namaz kıldırdı' kısmından bana İmran b. Husayn'dan rivayet olunduğuna göre, o 'ardından selam verdi' kısmına kadar rivayette bulunmuştur. (Seleme şöyle) demiştir: Muhammed'e, 'teşehhütte bulundu mu?' dedim. O, teşehhüd hususunda bir şey işitmedim. Teşehhütte bulunması bana daha sevimli gelir dedi. Hz. Peygamber'in (sav) o zâtı, 'Zü'l-yedeyn' diye isimlendirdiğini zikretmedi; gazab ifadelerini kullanmadı." [Hammad'ın Eyyüb'den naklettiği hadis, daha ayrıntılıdır.]
Açıklama: İmran b. Husayn ile Muhammed b. Sirin arasında İnkita' vardır.
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bizlere gündüz namazlarından birini -öğle ya da ikindi namazını- kıldırdı. Ancak, namazın ikinci iki rekâtında selam verip, mescidin (kıble tarafındaki) bir tahtaya gidip elini, diğer elinin üzerine koydu. Yüzünden de öfkeli olduğu anlaşılıyordu. (O esnada da) aceleci insanlar, 'namaz kısaltıldı, namaz kısaltıldı' diyerek mescitten çıktılar. Cemaatin içinde Ebu Bekir ve Ömer de bulunmaktaydı; ancak onlar, Hz. Peygamber (sav) ile konuşmaktan çekindiler. Hz. Peygamber'in (sav) kendisini Zü'l-yedeyn diye isimlendirdiği adam kalkıp 'ya Rasulullah! Unuttun mu yoksa namaz mı kısaltıldı?' dedi. O, 'ne unuttum ne de namaz kısaltıldı!' buyurdu. Zü'l-yedeyn, ya Rasulullah! '(O zaman) unuttun!' dedi. Bunun üzerine Nebî (sav) cemaate dönüp 'Zü'l-yedeyn doğru mu söylüyor?' diye sordu. (Cemaat) de 'evet' diye imada bulundu. Ardından Rasulullah (sav) namaz kıldığı yere döndü ve kalan iki rekâtı kıldı; ardından selam verdi, sonra tekbir aldı, akabinde (normal) secdeleri gibi ya da daha uzun (şekilde) secdeye vardı, akabinde (başını secdeden başını kaldırdı, tekbir getirdi, daha sonra (normal) secdeleri gibi ya da daha uzun (şekilde) secdeye gitti, ardından başını secdeden kaldırdı ve tekbir aldı." [Eyyüb es-Sahtiyânî şöyle demiştir: Muhammed b. Sîrîn'e, 'Hz. Peygamber (sav) sehiv secdesinde selam verdi mi?' diye soruldu. O, 'Ebu Hureyre'den ezberlemedim ancak, bana İmran b. Husayn'dan rivayet edildiğine o, ardından selam verdi' demiştir.]
Açıklama: İmran b. Husayn ile Muhammed b. Sirin arasında İnkita' vardır.
Bize Ahmed b. Hanbel ve Ahmed b. Muhammed b. Şebbûye ve Muhammed b. Râfi' ve Muhammed b. Abdülmelik el-Ğazzâl, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona İsmail b. Ümeyye, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), kişinin namazda eline dayanmasını yasaklamıştır." [Ebû Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel, kişinin eline dayanmış bir vaziyette namazda oturmasını; İbn Şebbûye, kişinin namazda eline dayanmasını; İbn Râfi', secdeden kalkma konusunda kişinin eline dayanmış vaziyette namaz kılmasını; İbn Abdülmelik ise, kişinin, namazda kıyama kalkarken ellerine dayanmasını (şeklinde) rivayette bulunmuşlardır.]
Bize Ahmed b. Hanbel ve Ahmed b. Muhammed b. Şebbûye ve Muhammed b. Râfi' ve Muhammed b. Abdülmelik el-Ğazzâl, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona İsmail b. Ümeyye, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), kişinin namazda eline dayanmasını yasaklamıştır." [Ebu Davud şöyle demiştir: Ahmed b. Hanbel, kişinin eline dayanmış bir vaziyette namazda oturmasını; İbn Şebbûye, kişinin namazda eline dayanmasını; İbn Râfi', secdeden kalkma konusunda kişinin eline dayanmış vaziyette namaz kılmasını; İbn Abdülmelik ise, kişinin, namazda kıyama kalkarken ellerine dayanmasını (şeklinde) rivayette bulunmuşlardır.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Musannif ile Zübeyr b. Adi arasında inkita vardır. Ayrıca Muhammed b. Abdurrahman ile Ka'b b. Ucre arasında da inkita vardır.