Giriş


    Öneri Formu
7628 D000930 Ebu Davud, Salat, 166, 167

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Abdülmelik, ona Ata, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) döneminde, oğlu İbrahim'in öldüğü gün güneş tutulmuştu. İnsanlar; Güneş ancak, Hz. Peygamber'in (sav) oğlu İbrahim'in ölümü için tutuldu dediler. Hz. Peygamber kalktı, insanlara dört secde ile altı rükûlu bir namaz kıldırdı. Önce tekbir aldı, sonra kıraate başladı. Kıraati uzun yaptı. Sonra rükûu da kıyamı kadar uzattı. Sonra rükûdan başını kaldırdı, ilk kıraatinden daha kısa bir kıraat daha yaptı. Sonra yine bu kıyam kadar bir rükû daha yaptı. Sonra yine başını rükûdan kaldırdı ve ikinci kıyamdaki kıraatinden daha kısa bir kıraat daha yaptı. Sonra bu kıyam kadar bir rükû daha yaptı. Sonra yine başını rükûdan kaldırdı. Sonra secdeye gitti ve iki secde yaptı. Sonra yine kıyama kalktı ve secdeye gitmeden önce yine üç rukû yaptı, ki bunların her biri sonrakinden daha uzundu. Rükûu da takriben kıyamı kadar idi. Sonra geriledi, arkasındaki saflar da geriledi. Böylece kadınlar safına kadar varmıştık. Sonra ilerledi, cemaat da O'nunla birlikte ilerledi. Nihayet Hz. Peygamber, önceki yerinde durdu. Namazdan ayrıldığı zaman güneş de eski haline dönmüştü. Sonra şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Güneş ve ay, ancak Aziz ve Celil olan Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar, insanlardan hiçbir kimsenin ölümünden dolayı tutulmazlar. Siz böyle bir şey gördüğünüzde, tutulma bitinceye kadar namaz kılınız." [(Ravi Ahmed b. Hanbel) bundan sonra hadisin kalanını zikretmiştir.]


Açıklama: Bu rivayette ay ve güneş tutulması esnasında Hz. Peygamber’in, iki rekâtlı bir namaz kıldığı belirtilmektedir. Bu namaz, fukahanın cumhuruna göre sünnettir. Bu namazın kılınış şekli, diğer namazlardan farklıdır. Öncelikle kıyamı, rükûu ve secdeleri çok uzundur. Sonra bazı hadislerde Hz. Peygamber’in her rekâtta iki rükû yaptığı ifade edilmekte, bazılarında ise üç rükû yaptığı söylenmektedir. Rukûlar rukû arasında da uzun bir kırâat yapılır. İmâm Mâlik, Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel, iki rukû ile kılınması gerektiğine kanidirler. Hanefîler’e göre ise diğer namazlar gibi tek rukû ile kılınır. Hanefîler bu konuda Ebû Davud ve Nesâî'de zikredilen Semüre b. Cündüb ve Numan b. Beşir'den gelen rivayetlere dayanırlar. Hz. Peygamber'in bu namazları birden çok defa kıldığı düşünülürse, her seferinde farklı şekilde kıldığı, dolayısıyla bu konudaki farklı rivayetlerin bir ihtilaftan değil, farklı uygulamaların naklinden ibaret olduğu ve böylece bunlardan herhangi birini kılmanın câiz olduğu düşünülebilir. Rivayetlerden anlaşıldığına göre, Hz. Peygamber, sanki tutulmanın sona ermesi ile namazı tamamlamayı birbirine denk getirmeye çalışmaktadır. Bu uygulamada, güneş veya ay tutulması süresince her türlü musibetlerden Allah'a sığınmak, bu süreyi ibadet halinde geçirmek düşüncesi yatmaktadır.

    Öneri Formu
8725 D001178 Ebu Davud, Salatu'l-İstiska, 4

Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Veki', ona İbrahim b. Tahman, ona Huseyin el-Muallim, ona İbn Büreyde, ona da İmran b. Husayn rivayet etmiştir. Bende bâsûr (hastalığı) vardı. (Bu durumda) namazı nasıl kılacağımı Hz. Peygamber'e (sav) sorduğumda şöyle buyurdu: "Ayakta kıl, gücün yetmezse oturarak kıl, ona da gücün yetmezse yan üstü uzanarak kıl."


    Öneri Formu
7687 D000952 Ebu Davud, Salat, 174, 175

Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Said b. Hakem, ona Nafi' b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Süleyman, ona Zeyd b. Ebu Attâb ve İbn el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Namaza geldiğinizde biz secde halinde isek, siz de hemen secde yapınız. Ancak bu secdeyi namazdan bir rekât saymayınız. Kim rükûa yetişirse, namazın kıyam ve kıraatina da yetişmiş olur."


    Öneri Formu
271853 D000893-2 Ebu Davud, Salat, 151, 152

Bize Ali b. Sehl er-Remlî, ona Velid (b. Müslim), ona İbn Cabir, ona Said b. Abdulaziz ve Abdullah b. Alâ, o ikisine de Mekhul, Rebi' b. Süleyman'ın rivayetinin (önceki hadisin) bir benzerini Ubade'den (b. Samit) (ra) nakletmiştir. "(Bu hadisi Mekhul'den nakledenler) dediler ki, Mekhul akşam, yatsı ve sabah namazında her rekâtta gizli (içinden sessiz) olarak Fatiha okurdu. (Bir defasında) Mekhul, imam sesli okuduğu vakitte, Fatiha okurken, sustuğu anlarda sen de (Fatiha'yı) gizlice oku. Eğer susmazsa ondan önce veya onunla veya sonra oku. Hiçbir zaman onu okumayı terk etme dedi."


    Öneri Formu
287146 D000825-4 Ebu Davud, Salat, 131, 132

Bize Yezid b. Halid b. Mevheb el-Hemdanî ve Kuteybe b. Said es-Sekafî, onlara Leys, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sıcaklık şiddetlendiğinde (öğle) namazını serinliğe bırakın -hadisin ravilerinden İbn Mevheb, (ani's-salât şeklinde değil de) bi's-salât şeklinde rivayet etmiştir-; zira sıcaklığın şiddeti cehennemin ateşinin şiddetlenip yayılmasındandır."


    Öneri Formu
288879 D000402-3 Ebu Davud, Salat, 4

Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri insanlara namaz kıldırdığında (onu) hafif tutsun. Çünkü onların içerisinde hasta, yaşlı (eş-şeyhu'l-kebîr) ve ihtiyaç sahibi (kimseler) vardır."


    Öneri Formu
288880 D000795-2 Ebu Davud, Salat, 123, 124

Bize Ka'nebî, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam âmin dediğinde siz de âmin deyin. Çünkü âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelen kimsenin geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihâb 'Rasulullah (sav) da âmin derdi' demiştir.]


    Öneri Formu
288881 D000936-2 Ebu Davud, Salat, 167, 168


Açıklama: “Tennûme”; çölde yetişen, kendisi ve meyvesi siyahımsı bir bitkidir. Bazı fukaha bu hadisi esas alarak husûf ve küsûf namazlarında kıraatin gizli yapılması gerektiği kanaatini taşırlar. Ancak cumhûr, kıraatin açıktan yapılmasını tercih eder.

    Öneri Formu
8742 D001184 Ebu Davud, Salatu'l-İstiska, 4


    Öneri Formu
288878 D000402-4 Ebu Davud, Salat, 4