10609 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Sinan, ona Süleym b.Hayyân, ona Said b. Mînâ, ona da Cabir (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebi (sav), Necaşi Ashama için (gıyabi) cenaze namazı kıldırdı ve namazda dört defa tekbir aldı. [Yezid b. Harun ve Abdüssamed'in Suleym’den rivayetlerinde de “Ashama” ifadesi geçmiştir. Abdüssamed, (Selim'den rivayetinde) Muhammed b. Sinan'a mütabaatta bulunmuştur.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yezid b. Harun arasında inkita vardır.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Züray', ona Hâlid, ona Ebu Kılâbe, ona Sâbit b. Dahhâk'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair kasıtlı olarak yalan yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim demir parçasıyla kendini öldürürse, cehennemde onunla kendisine azap edilir."
Bize Yahya b. Bukeyr rivayet etti, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona İbn Abbas, ona Ömer b. Hattab (r.a) rivayetle dedi ki: Abdullah b. Ubey b. Selûl ölünce Rasululah (sav) üzerine namaz kılmak üzere davet olundu. Rasulullah (sav) (namaz kılmak üzere) dikilince ben onun önüne atıldım ve 'Ey Allah’ın Rasulü filan ve filan gün şunları ve şunları demiş iken –Rasulullah’a onun neler söylediklerini sayıp döktüm- sen İbn Ubey’in namazını mı kılacaksın' dedim. Rasulullah (sav) gülümsedi ve: "Önümden çekil ey Ömer" dedi. Ben ona çokça ısrar edince O: "Ben seçmekte serbest bırakıldım, seçimimi yaptım. Eğer (ona) yetmiş defadan fazla mağfiret dilediğim takdirde günahının bağışlanacağını bilsem ona daha fazla mağfiret dilerdim" buyurdu. (Ömer devamla) dedi ki: Rasullulah (sav) namazını kıldırdı, sonra ayrılıp gitti, kısa bir süre geçmeden Tevbe süresindeki: “Onlardan ölen hiçbir kimsenin namazını asla kılma...onlar fasık olarak öldüler” (Tevbe, 84) ile başlayan iki ayet nazil oldu. (Ömer devamla) dedi ki: Daha sonra Rasulullah (sav)’a karşı o gün gösterdiğim o cüretkârlığıma şaştım. Elbette Allah ve Rasulü en iyi bilendir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (r.anhüma) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (cc) Mekke'yi haram kılmıştır. Mekke, ne benden evvel ne de benden sonra bir kimse için helal değildir. Mekke bana sadece gündüzün bir saatinde helal kılındı. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı korkutulmaz, kayıp eşyaları kimse tarafından alınamaz. Sadece onu sahibi araştırabilir." Hz. Peygamber'in (sav) bu sözleri üzerine Abbas: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kuyumcular ve kabirlerimiz için ızhır otu müstesna olsun' dedi. Hz. Peygamber de (sav): "Izhır otu müstesnadır" buyurdu. Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadiste "Kabirlerimiz ve evlerimiz için (ızhır müstesna olsun)" dediğini söyledi. Ebân b. Salih, Hasen b. Müslim'den; o da Safiyye bt. Şeybe'den şöyle nakletmiştir: Kendisi: 'Ben Hz. Peygamber'den (sav) işittim, deyip bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. Mucahid de Tavus'tan; o da İbn Abbas'tan şöyle nakletti: 'Izhır; Mekkeliler'in demircileri, dökümcüleri ve evleri için (ihtiyaçtır).
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Eban b. Salih arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (r.anhüma) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (cc) Mekke'yi haram kılmıştır. Mekke, ne benden evvel ne de benden sonra bir kimse için helal değildir. Mekke bana sadece gündüzün bir saatinde helal kılındı. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı korkutulmaz, kayıp eşyaları kimse tarafından alınamaz. Sadece onu sahibi araştırabilir." Hz. Peygamber'in (sav) bu sözleri üzerine Abbas: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kuyumcular ve kabirlerimiz için ızhır otu müstesna olsun' dedi. Hz. Peygamber de (sav): "Izhır otu müstesnadır" buyurdu. Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadiste "Kabirlerimiz ve evlerimiz için (ızhır müstesna olsun)" dediğini söyledi. Ebân b. Salih, Hasen b. Müslim'den; o da Safiyye bt. Şeybe'den şöyle nakletmiştir: Kendisi: 'Ben Hz. Peygamber'den (sav) işittim, deyip bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. Mucahid de Tavus'tan; o da İbn Abbas'tan şöyle nakletti: 'Izhır; Mekkeliler'in demircileri, dökümcüleri ve evleri için (ihtiyaçtır).
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mücahid b. Cebr arasında inkita vardır.
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Hafs b. Gıyâs en-Nehaî), ona el-A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah'ın (b. Mesud) (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Ölen kişilerin ardından) yüzlerini tokatlayan, yaka bağır yırtan ve cahiliye feryatlarıyla figan eden kişiler bizden değildir."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (r.anhüma) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (cc) Mekke'yi haram kılmıştır. Mekke, ne benden evvel ne de benden sonra bir kimse için helal değildir. Mekke bana sadece gündüzün bir saatinde helal kılındı. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, av hayvanı korkutulmaz, kayıp eşyaları kimse tarafından alınamaz. Sadece onu sahibi araştırabilir." Hz. Peygamber'in (sav) bu sözleri üzerine Abbas: 'Ey Allah'ın Rasulü! Kuyumcular ve kabirlerimiz için ızhır otu müstesna olsun' dedi. Hz. Peygamber de (sav): "Izhır otu müstesnadır" buyurdu. Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiği hadiste "Kabirlerimiz ve evlerimiz için (ızhır müstesna olsun)" dediğini söyledi. Ebân b. Salih, Hasen b. Müslim'den; o da Safiyye bt. Şeybe'den şöyle nakletmiştir: Kendisi: 'Ben Hz. Peygamber'den (sav) işittim, deyip bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. Mucahid de Tavus'tan; o da İbn Abbas'tan şöyle nakletti: 'Izhır; Mekkeliler'in demircileri, dökümcüleri ve evleri için (ihtiyaçtır).
Bize Kuteybe, ona Cerîr b. Abdülhamid, ona Husayn b. Abdurrahman, ona Amr b. Meymun el-Evdî şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. el-Hattâb'ı gördüm. Abdullah b. Ömer'e şöyle dedi: "Müminlerin annesi Aişe'ye git ve ona 'Ömer sana selam söylüyor' de ve iki dostumun (yani Hz. Peygamber ve Hz. Ebû Bekir'in) yanında gömülmek istediğimi söyle." Hz. Aişe "Oraya ben gömülmeyi arzu ediyordum ama bugün Ömer'i kendime tercih ederim" diye cevap verdi. Abdullah döndüğünde Hz. Ömer ona "Ne haber getirdin?" diye sordu. O da "Sana izin verdi" dedi. Hz. Ömer "Bu gün benim için bu mezardan daha önemli bir şey yoktur. Vefat ettiğim zaman beni taşıyın ve (Hz. Aişe'ye) selam verin "Ömer b. el-Hattab (buraya gömülmek için) izin istiyor" deyin. Eğer izin verirse beni oraya gömün. Yoksa beni müslümanların kabristanına götürüp gömün. Halifelik için Rasulullah'ın kendilerinden razı olarak vefat ettiği bu topluluktan (şura heyetinden) daha layık kimseyi göremiyorum. Benden sonra onlar hangisini halife seçerse o halifedir. Onun sözünü dinleyin ve ona itaat edin." dedi. Sonra Osman, Ali, Talha, Zübeyir, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebu Vakkas'ın isimlerini saydı. Bu sırada Ensar'dan bir genç Hz. Ömer'in yanına girdi ve "Müjdeler olsun ey müminlerin emiri! Bildiğin gibi sen İslam'a ilk girenlerden birisin. Sonra halife seçildin ve adil davrandın. En sonunda da şehitliğe kavuşacaksın." dedi. Hz. Ömer şöyle karşılık verdi: "Ey kardeşimin oğlu! keşke bu halifelik işinden eşit derecede yani ne günah ne de sevap kazanarak çıkabilseydim. Benden sonraki halifeye ilk muhacirlere iyi muamele etmesini ve onların haklarını gözeterek, hürmet göstermesini tavsiye ederim. Hz. Peygamber'e yurtlarını açan ve ona iman eden ensara da iyilik etmesini, onların iyilik yapanlarına iltifat etmesini, kötülük yapanı affetmesini dilerim. Allah'ın ve peygamberin zimmetinde olanların (ehl-i kitaptan zimmîlerin) ahitlerine uymayı, onları korumayı ve güçlerinden fazlasının onlara yüklenmemesini tavsiye ederim.