Öneri Formu
Hadis Id, No:
18438, T001339
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ قَالَتْ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّكُمْ تَخْتَصِمُونَ إِلَىَّ وَإِنَّمَا أَنَا بَشَرٌ وَلَعَلَّ بَعْضَكُمْ أَنْ يَكُونَ أَلْحَنَ بِحُجَّتِهِ مِنْ بَعْضٍ . فَإِنْ قَضَيْتُ لأَحَدٍ مِنْكُمْ بِشَىْءٍ مِنْ حَقِّ أَخِيهِ فَإِنَّمَا أَقْطَعُ لَهُ قِطْعَةً مِنَ النَّارِ. فَلاَ يَأْخُذْ مِنْهُ شَيْئًا » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَائِشَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أُمِّ سَلَمَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Harun b. İshak, ona Abde b. Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Zeyneb bt. Ümmü Seleme, ona da Ümmü Seleme (Hind bt. Ebu Ümeyye) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Siz davalarınızı çözmek için bana müracaat ediyorsunuz. Ben de sizin gibi bir insanım. Delilini söylemede kiminiz kiminizden daha düzgün ifadeli olabilir. Böyle bir durumda ben de o kimsenin lehine hüküm verebilirim. Bu sebeple ben kimin düzgün ifadesine dayanarak kardeşinin aleyhine hükmetmişsem ben ona ateşten bir parça vermişimdir. Sakın o hükümle verdiğim bu parçayı almasın."
Tirmizî dedi ki: Bu konuda Ebu Hureyre ve Aişe'den de hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî dedi ki: Ümmü Seleme hadisi hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 11, 3/624
Senetler:
()
Konular:
Hak, haksızlık yapmak
Yalan, yalancılık
Yargı, davalaşma
Yargı, hâkim ve şahitlerin sorumluluğu
Yargı, Mahkemede Hakimi Yanıltma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18306, T001329
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُنْذِرِ الْكُوفِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ عَنْ فُضَيْلِ بْنِ مَرْزُوقٍ عَنْ عَطِيَّةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ أَحَبَّ النَّاسِ إِلَى اللَّهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَدْنَاهُمْ مِنْهُ مَجْلِسًا إِمَامٌ عَادِلٌ وَأَبْغَضَ النَّاسِ إِلَى اللَّهِ وَأَبْعَدَهُمْ مِنْهُ مَجْلِسًا إِمَامٌ جَائِرٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أَوْفَى . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü Allah’a inananların en sevimlisi ve oturum bakımından en yakını adil hükümdardır. Allah’ın en çok kızdığı ve oturum bakımından en uzak olanı ise zâlim hükümdardır." Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. ebî Evfâ’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Saîd hadisi hasen garibtir. Onu sadece bu şekliyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 4, 3/617
Senetler:
()
Konular:
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetim, imametin yöneticinin adil olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18374, T001331
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْجُعْفِىُّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ حَنَشٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا تَقَاضَى إِلَيْكَ رَجُلاَنِ فَلاَ تَقْضِ لِلأَوَّلِ حَتَّى تَسْمَعَ كَلاَمَ الآخَرِ فَسَوْفَ تَدْرِى كَيْفَ تَقْضِى » . قَالَ عَلِىٌّ فَمَا زِلْتُ قَاضِيًا بَعْدُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ .
Tercemesi:
Ali (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), bana şöyle demişti: “İki kişi aralarında hüküm vermen için seni hakem tayin ederlerse birini dinler dinlemez hüküm verme ikincisini de dinledikten sonra nasıl hüküm vereceğini daha iyi anlarsın.” Ali diyor ki: O günden bu yana bu şekilde hüküm vermekteyim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 5, 3/618
Senetler:
()
Konular:
Yargı, Hakimlik
Yargı, Hukukta eşitlik
Yargı, Hüküm verirken delil ve şahidle hüküm vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18393, T001332
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ الْحَكَمِ حَدَّثَنِى أَبُو الْحَسَنِ قَالَ : قَالَ عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ لِمُعَاوِيَةَ إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَا مِنْ إِمَامٍ يُغْلِقُ بَابَهُ دُونَ ذَوِى الْحَاجَةِ وَالْخَلَّةِ وَالْمَسْكَنَةِ إِلاَّ أَغْلَقَ اللَّهُ أَبْوَابَ السَّمَاءِ دُونَ خَلَّتِهِ وَحَاجَتِهِ وَمَسْكَنَتِهِ » . فَجَعَلَ مُعَاوِيَةُ رَجُلاً عَلَى حَوَائِجِ النَّاسِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ حَدِيثٌ غَرِيبٌ. وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ . وَعَمْرُو بْنُ مُرَّةَ الْجُهَنِىُّ يُكْنَى أَبَا مَرْيَمَ .
Tercemesi:
Ebûl Hasen (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Amr b. Mürre, Muaviye’ye şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle buyurmuştur: “Her hangi bir idareci kapısını muhtaç, yoksul ve düşkünlerin yüzüne kaparsa Allah’ta göklerin kapısını onun her türlü ihtiyaçlarına karşı kapatır.” Bunun üzerine Muaviye insanların ihtiyaçlarına bakan bir görevli tayin etmişti. Tirmizî: Bu konuda İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Amr b. Mürre hadisi garibtir. Bu hadis başka yollardan da rivâyet edilmiştir. Amr b. Mürre el Cühenî, Ebû Meryem künyesiyle anılır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 6, 3/619
Senetler:
()
Konular:
Yardımseverlik, yol sorana rehberlik etmek
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetim, Yöneticilik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18417, T001334
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ قَالَ كَتَبَ أَبِى إِلَى عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ وَهُوَ قَاضٍ أَنْ لاَ تَحْكُمْ بَيْنَ اثْنَيْنِ وَأَنْتَ غَضْبَانُ . فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ يَحْكُمُ الْحَاكِمُ بَيْنَ اثْنَيْنِ وَهُوَ غَضْبَانُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو بَكْرَةَ اسْمُهُ نُفَيْعٌ .
Tercemesi:
Abdurrahman b. ebî Bekre (r.a.)�den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ubeydullah b. ebî Bekre, hâkim iken babam ona şöyle yazmıştı: Kızgın olduğun anda iki kişi arasında hüküm verme! Zira ben Rasûlullah (s.a.v.)�den, �Hâkim öfkeli olduğu anda iki kişi arasında hüküm vermesin� diye işitmiştim. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Bekre�nin ismi Nüfey�dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 7, 3/320
Senetler:
()
Konular:
Yargı, Hakimin Hüküm Verirken Kızgın olmaması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18423, T001335
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ دَاوُدَ بْنِ يَزِيدَ الأَوْدِىِّ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُبَيْلٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ قَالَ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى الْيَمَنِ. فَلَمَّا سِرْتُ أَرْسَلَ فِى أَثَرِى فَرُدِدْتُ فَقَالَ « أَتَدْرِى لِمَ بَعَثْتُ إِلَيْكَ لاَ تُصِيبَنَّ شَيْئًا بِغَيْرِ إِذْنِى فَإِنَّهُ غُلُولٌ. وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ. لِهَذَا دَعَوْتُكَ فَامْضِ لِعَمَلِكَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ عَمِيرَةَ وَبُرَيْدَةَ وَالْمُسْتَوْرِدِ بْنِ شَدَّادٍ وَأَبِى حُمَيْدٍ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ مُعَاذٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ مِنْ حَدِيثِ أَبِى أُسَامَةَ عَنْ دَاوُدَ الأَوْدِىِّ .
Tercemesi:
Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) beni Yemen’e vali olarak göndermişti; hareket edeceğim sırada peşimden bir haberci göndererek beni geri çevirdi ve buyurdu ki: “Seni niçin geri çevirdiğimi biliyor musun? Benim iznim olmadan hiçbir şey alma çünkü bu bir hainliktir. Her kim bu dünyada hainlik yaparsa kıyamet günü Allah’ın huzuruna, yaptığı o hainlikle getirilir. İşte bunun için seni çağırmıştım, şimdi vazifene gidebilirsin.” Tirmizî: Bu konuda Adıy b. Amîra, Büreyde, Müstevrid b. Şeddâd, Ebû Humeyd ve İbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Muâz hadisi garib olup sadece bu şekliyle Ebû Usame’nin, Dâvûd el Evdî rivâyetinden bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 8, 3/621
Senetler:
()
Konular:
Yönetici, itaat ve sınırları
Yönetim, vali tayininde güven esası
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عُمَرَو بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الرَّاشِى وَالْمُرْتَشِى فِى الْحُكْمِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَعَائِشَةَ وَابْنِ حَدِيدَةَ وَأُمِّ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صحيح . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرُوِىَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ وَسَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يَقُولُ: حَدِيثُ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَحْسَنُ شَىْءٍ فِى هَذَا الْبَابِ وَأَصَحُّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18427, T001336
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ عُمَرَو بْنِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الرَّاشِى وَالْمُرْتَشِى فِى الْحُكْمِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَعَائِشَةَ وَابْنِ حَدِيدَةَ وَأُمِّ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صحيح . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرُوِىَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلاَ يَصِحُّ . قَالَ وَسَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ يَقُولُ: حَدِيثُ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَحْسَنُ شَىْءٍ فِى هَذَا الْبَابِ وَأَصَحُّ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), hüküm konusunda rüşvet verene de alana da lanet etmiştir. Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Amr, Âişe, İbn Hadide ve Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahih olup, bu hadis Ebû Seleme b. Abdurrahman yoluyla Abdullah b. Amr’dan da rivâyet edilmiştir. Ebû Seleme’nin babasından da rivâyet edilmiş olup sahih değildir.
Tirmizî: Abdullah b. Abdurrahman’dan işittim şöyle diyordu: Ebû Seleme’nin Abdullah b. Amr’dan rivâyet ettiği hadis bu konuda en güzel ve en sahih rivâyettir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 9, 3/622
Senetler:
()
Konular:
RÜŞVET
Rüşvet, rüşvet almak ya da vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18430, T001337
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ الْعَقَدِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ خَالِهِ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ : لَعَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الرَّاشِى وَالْمُرْتَشِى . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Abdullah b. Amr’dan rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.), rüşvet verene de alana da lanet etmiştir.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 9, 3/623
Senetler:
()
Konular:
RÜŞVET
Rüşvet, rüşvet almak ya da vermek