Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu Hayr'ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr b. el-Âs şöyle demiştir:
Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) müslümanların en hayırlısı kimdir? diye sordu. Hz. Peygamber de (sav); "müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) emin oldukları kişidir" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
677, M000161
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو الطَّاهِرِ أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ سَرْحٍ الْمِصْرِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ أَبِى الْخَيْرِ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ يَقُولُ إِنَّ رَجُلاً سَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَىُّ الْمُسْلِمِينَ خَيْرٌ قَالَ
"مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh el-Mısrî, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Yezid b. Ebu Habib, ona da Ebu Hayr'ın rivayet ettiğine göre Abdullah b. Amr b. el-Âs şöyle demiştir:
Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) müslümanların en hayırlısı kimdir? diye sordu. Hz. Peygamber de (sav); "müslümanların dilinden ve elinden (gelecek zarardan) emin oldukları kişidir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 161, /46
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Hayr Mersed b. Abdullah el-Yeznî (Mersed b. Abdullah)
3. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Müslüman, dövmek müslümanı
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Müslüman, vasıfları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
824, M000265
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ دِينَارٍ جَمِيعًا عَنْ يَحْيَى بْنِ حَمَّادٍ - قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ حَمَّادٍ - أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبَانَ بْنِ تَغْلِبَ عَنْ فُضَيْلٍ الْفُقَيْمِىِّ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ." قَالَ رَجُلٌ إِنَّ الرَّجُلَ يُحِبُّ أَنْ يَكُونَ ثَوْبُهُ حَسَنًا وَنَعْلُهُ حَسَنَةً. قَالَ
"إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ وَغَمْطُ النَّاسِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, Muhammed b. Beşşâr ve İbrahim b. Dinar, onlara Yahya b. Hammad'dan rivayet ettiler. İbnü’l-Müsenna şöyle dedi: Bana Yahya b. Hammad rivayet etti ve şöyle dedi: Bana Şube, Eban b. Tağlib, ona Fudayl el-Fukaymi, ona İbrahim en-Nehaî, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud'dan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kimse cennete giremez." Bir adam insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını arzular deyince Hz. Peygamber (sav); "Allah güzeldir ve güzeli sever. Kibir hakka karşı çıkmak ve insanları hor görmektir" buyurdu.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 265, /61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Nadr Fudayl b. Amr el-Fukaymi (Fudayl b. Amr)
5. Ebu Sa'd Eban b. Tağlib el-Ceriri (Eban b. Tağlib)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebu Muhammed Yahya b. Hammad eş-Şeybânî (Yahya b. Hammâd b. Ebî Ziyâd)
8. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Kibir, Kibir ve gurur
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
825, M000266
Hadis:
حَدَّثَنَا مِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ - قَالَ مِنْجَابٌ أَخْبَرَنَا ابْنُ مُسْهِرٍ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ يَدْخُلُ النَّارَ أَحَدٌ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ وَلاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ أَحَدٌ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ كِبْرِيَاءَ."
Tercemesi:
Bize Mincab b. el-Haris et-Temimi ve Süveyd b. Saîd, o ikisine Ali b. Müshir'den rivayet ettiler. Mincab şöyle dedi: Bize İbn Müshir, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah b. Mesud'dan rivayet ettiğine göre Allah Rasulü (sav) şöyle buyurdu:
"Kalbinde hardal tanesi kadar imanı olan kişi cehenneme girmez. Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan kişi cennete giremez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 266, /61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Muhammed Süveyd b. Saîd el-Herevî (Süveyd b. Saîd b. Sehl b. Şehriyâr)
Konular:
Kibir, Kibir ve gurur
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبَانَ بْنِ تَغْلِبَ عَنْ فُضَيْلٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
826, M000267
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبَانَ بْنِ تَغْلِبَ عَنْ فُضَيْلٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebû Dâvûd, ona Şube, ona Eban b. Tağlib, ona Fudayl, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah'tan (b. Mesud) (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Kalbinde hardal tanesi ağırlığınca kibir bulunan kimse cennete giremez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 267, /61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Nadr Fudayl b. Amr el-Fukaymi (Fudayl b. Amr)
5. Ebu Sa'd Eban b. Tağlib el-Ceriri (Eban b. Tağlib)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
8. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
DİĞERGAMLIK-BENCİLLİK
Kibir, Kibir ve gurur
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271140, M000266-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ - قَالَ مِنْجَابٌ أَخْبَرَنَا ابْنُ مُسْهِرٍ - عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ يَدْخُلُ النَّارَ أَحَدٌ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ وَلاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ أَحَدٌ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةِ خَرْدَلٍ مِنْ كِبْرِيَاءَ » .
Tercemesi:
Bize Mincâb b. el-Hâris et-Temîmî ve Süveyd b. Said, Ali b. Müshir’den rivayet ettiler. Mincab şöyle dedi: Bize İbn Müshir, A’meş’ten,o İbrahim’den, o Alkame’den, o da Abdullah b. Mesud’dan rivayet ettiğine göre Allah resulü (sav) şöyle buyurdu: “Kalbinde hardal miktarı imanı olan kişi cehenneme girmez. Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan kişi cennete giremez”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 266, /61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Muhammed Mincâb b. Haris et-Temîmî (Mincâb b. Haris b. Abdurrahman)
Konular:
Kibir, Kibir ve gurur
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271138, M000265-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ دِينَارٍ جَمِيعًا عَنْ يَحْيَى بْنِ حَمَّادٍ - قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ حَمَّادٍ - أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبَانَ بْنِ تَغْلِبَ عَنْ فُضَيْلٍ الْفُقَيْمِىِّ عَنْ إِبْرَاهِيمَ النَّخَعِىِّ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ » . قَالَ رَجُلٌ إِنَّ الرَّجُلَ يُحِبُّ أَنْ يَكُونَ ثَوْبُهُ حَسَنًا وَنَعْلُهُ حَسَنَةً . قَالَ « إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ الْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ وَغَمْطُ النَّاسِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ, Muhammed b. Beşşâr ve İbrahim b. Dînâr, Yahya b. Hammâd’dan rivayet ettiler. İbnü’l-Müsennâ şöyle dedi: Bana Yahya b. Hammâd rivayet etti ve şöyle dedi: Bana Şu’be, Eban b. Tağlib’den, o Fudayl el-Fukaymî’den, o İbrahim en-Nehaî’den, o Alkame’den, o Abdullah b. Mesud’dan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kimse cennete giremez". Bir kişi 'insan elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını arzular' deyince Hz. Peygamber "Allah güzeldir ve güzelliği sever. Kibir hakka karşı çıkmak ve insanları hor görmektir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 265, /61
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Nadr Fudayl b. Amr el-Fukaymi (Fudayl b. Amr)
5. Ebu Sa'd Eban b. Tağlib el-Ceriri (Eban b. Tağlib)
6. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
7. Ebu Muhammed Yahya b. Hammad eş-Şeybânî (Yahya b. Hammâd b. Ebî Ziyâd)
8. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Kibir, Kibir ve gurur
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Bize İshak b. İbrahim, İshak b. Mansur ve Abdulvâris b. Abdussamed, onlara Abdussamed b. Abdülvaris, ona Şube, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk el-Ensârî; (T)
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Sevrî, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. ed-Dahhâk Hz. Peygamber'den (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan yere kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim kendini bir şeyle öldürürse Allah o kişiye cehennem ateşinde o şeyle azap eder."
[Süfyan'ın hadisi bu şekildedir.]
Şube'nin rivayetine göre ise Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan olarak yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Ve her kim kendini bir şeyle keserek öldürürse, kıymet gününde de o şeyle kesilir."
Açıklama: Yemini alışkanlık haline getiren insanları istisna edecek gibi görülen "kasten" ifadesinin kullanılması, 'bilerek söylememiştir' hüsnü zannıyla müslümanı tekfirden kaçınmayı öğütlerken, bu beyanla yemin eden birisine de gerçekten İslam'a değil, o dine mensup olarak değerlendirileceği uyarısını yapmaktadır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
863, M000304
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ وَعَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ عَبْدِ الصَّمَدِ كُلُّهُمْ عَنْ عَبْدِ الصَّمَدِ بْنِ عَبْدِ الْوَارِثِ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ ثَابِتِ بْنِ الضَّحَّاكِ الأَنْصَارِىِّ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنِ الثَّوْرِىِّ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ ثَابِتِ بْنِ الضَّحَّاكِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ حَلَفَ بِمِلَّةٍ سِوَى الإِسْلاَمِ كَاذِبًا مُتَعَمِّدًا فَهُوَ كَمَا قَالَ وَمَنْ قَتَلَ نَفْسَهُ بِشَىْءٍ عَذَّبَهُ اللَّهُ بِهِ فِى نَارِ جَهَنَّمَ."
[هَذَا حَدِيثُ سُفْيَانَ.]
وَأَمَّا شُعْبَةُ فَحَدِيثُهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"مَنْ حَلَفَ بِمِلَّةٍ سِوَى الإِسْلاَمِ كَاذِبًا فَهُوَ كَمَا قَالَ وَمَنْ ذَبَحَ نَفْسَهُ بِشَىْءٍ ذُبِحَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ."
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, İshak b. Mansur ve Abdulvâris b. Abdussamed, onlara Abdussamed b. Abdülvaris, ona Şube, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk el-Ensârî; (T)
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Sevrî, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. ed-Dahhâk Hz. Peygamber'den (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan yere kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim kendini bir şeyle öldürürse Allah o kişiye cehennem ateşinde o şeyle azap eder."
[Süfyan'ın hadisi bu şekildedir.]
Şube'nin rivayetine göre ise Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan olarak yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Ve her kim kendini bir şeyle keserek öldürürse, kıymet gününde de o şeyle kesilir."
Açıklama:
Yemini alışkanlık haline getiren insanları istisna edecek gibi görülen "kasten" ifadesinin kullanılması, 'bilerek söylememiştir' hüsnü zannıyla müslümanı tekfirden kaçınmayı öğütlerken, bu beyanla yemin eden birisine de gerçekten İslam'a değil, o dine mensup olarak değerlendirileceği uyarısını yapmaktadır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 304, /67
Senetler:
1. Ebu Zeyd Sabit b. Dahhâk el-Ensârî (Sabit b. Dahhâk b. Halife b. Sa'lebe b. Adî)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Dindarlık, kişinin kendisini başka bir dine nispet etmesi
intihar, akibeti, cezası
KTB, İNTİHAR
Şahitlik, yalancı şahitlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
919, M000360
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو كُرَيْبٍ مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا خَالِدٌ - يَعْنِى ابْنَ مَخْلَدٍ - حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ جَاءَ رَجُلٌ يُرِيدُ أَخْذَ مَالِى قَالَ
"فَلاَ تُعْطِهِ مَالَكَ." قَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ قَاتَلَنِى قَالَ
"قَاتِلْهُ." قَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ قَتَلَنِى قَالَ
"فَأَنْتَ شَهِيدٌ." قَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ قَتَلْتُهُ قَالَ
"هُوَ فِى النَّارِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. el-Alâ, ona Halid -b. Mahled-, ona Muhammed b. Cafer, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası Abdurrahman, ona Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip; ey Allah'ın Rasulü! Bir adam gelip malımı almak istese ne dersin? diye sordu. Hz. Peygamber (sav); "ona malını sakın verme" buyurdu. Eğer benimle çatışır, savaşırsa! diye sordu. Hz. Peygamber (sav); "sende onunla mücadele edip çatış" buyurdu. Eğer beni öldürürse diye sordu. Hz. Peygamber (sav); "o zaman sen şehit olursun" buyurdu. Eğer ben onu öldürürsem ne olur? diye sordu. Hz. Peygamber (sav); "o kişi cehenneme gider" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 360, /77
Senetler:
()
Konular:
Güvenlik, Malı koruyup kollamak gerek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
925, M000366
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ الْمِسْمَعِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى الْمَلِيحِ أَنَّ عُبَيْدَ اللَّهِ بْنَ زِيَادٍ عَادَ مَعْقِلَ بْنَ يَسَارٍ فِى مَرَضِهِ فَقَالَ لَهُ مَعْقِلٌ إِنِّى مُحَدِّثُكَ بِحَدِيثٍ لَوْلاَ أَنِّى فِى الْمَوْتِ لَمْ أُحَدِّثْكَ بِهِ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"مَا مِنْ أَمِيرٍ يَلِى أَمْرَ الْمُسْلِمِينَ ثُمَّ لاَ يَجْهَدُ لَهُمْ وَيَنْصَحُ إِلاَّ لَمْ يَدْخُلْ مَعَهُمُ الْجَنَّةَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Gassân el-Mismaî, Muhammed b. el-Müsenna ve İshak b. İbrahim rivayet etmiştir. İshak bize haber verdi, diğer ikisi ise bize hadis olarak rivayet etti ifadesini kullanmıştır, onlara Muaz b. Hişam, ona babası Hişam, ona Katade, ona Ebu'l-Melîh rivayet ettiğine göre Ubeydullah b. Ziyad, Ma'kıl b. Yesâr'ı hastalığı sırasında ziyaret etmişti. Ma'kıl ona; sana bir hadis rivayet edeyim. Eğer böyle hasta olmasaydım onu rivayet etmezdim demiş ve Rasulullah'tan (sav) şöyle bir hadis duyduğunu nakletmiş:
"Müslümanların idaresine gelen bir yönetici onlar için çalışmaz ve onlara karşı samimi olmazsa onlarla cennete giremez."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 366, /78
Senetler:
()
Konular:
Yönetici, iyisi-kötüsü
Yönetim, Yöneticilik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
926, M000367
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدِيثَيْنِ قَدْ رَأَيْتُ أَحَدَهُمَا وَأَنَا أَنْتَظِرُ الآخَرَ حَدَّثَنَا
"أَنَّ الأَمَانَةَ نَزَلَتْ فِى جِذْرِ قُلُوبِ الرِّجَالِ ثُمَّ نَزَلَ الْقُرْآنُ فَعَلِمُوا مِنَ الْقُرْآنِ وَعَلِمُوا مِنَ السُّنَّةِ." ثُمَّ حَدَّثَنَا عَنْ رَفْعِ الأَمَانَةِ قَالَ
"يَنَامُ الرَّجُلُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ الْوَكْتِ ثُمَّ يَنَامُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ الأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ الْمَجْلِ كَجَمْرٍ دَحْرَجْتَهُ عَلَى رِجْلِكَ فَنَفِطَ فَتَرَاهُ مُنْتَبِرًا وَلَيْسَ فِيهِ شَىْءٌ - ثُمَّ أَخَذَ حَصًى فَدَحْرَجَهُ عَلَى رِجْلِهِ - فَيُصْبِحُ النَّاسُ يَتَبَايَعُونَ لاَ يَكَادُ أَحَدٌ يُؤَدِّى الأَمَانَةَ حَتَّى يُقَالَ إِنَّ فِى بَنِى فُلاَنٍ رَجُلاً أَمِينًا. حَتَّى يُقَالَ لِلرَّجُلِ مَا أَجْلَدَهُ مَا أَظْرَفَهُ مَا أَعْقَلَهُ وَمَا فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ." وَلَقَدْ أَتَى عَلَىَّ زَمَانٌ وَمَا أُبَالِى أَيَّكُمْ بَايَعْتُ لَئِنْ كَانَ مُسْلِمًا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَىَّ دِينُهُ وَلَئِنْ كَانَ نَصْرَانِيًّا أَوْ يَهُودِيًّا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَىَّ سَاعِيهِ وَأَمَّا الْيَوْمَ فَمَا كُنْتُ لأُبَايِعَ مِنْكُمْ إِلاَّ فُلاَنًا وَفُلاَنًا.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebû Muâviye, ona Veki'; (T)
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Huzeyfe rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) iki hadis söylemişti. Birini gördüm, diğerini de bekliyordum. Bize emanet insanların kalplerinin içine indiğini, sonra Kur'an'ın ve nazil olduğunu ve Kur'an ve sünnetten öğrendiklerini anlattı. Sonra bu emanetin kalkmasından bahsetti ve şöyle buyurdu:
"İnsan geceleyin uyur da bu emanet ondan alınır. Kendisinde ufak bir siyah leke kalır. Sonra tekrar uyur, emanet kalbinden tamamen alınır. Ayağının üzerine bir koru gelip de içi boş kabarcık oluştuğu gibi bir kabarcık olur." Ardından çakıl taşları aldı ve ayağında yuvarladı. Şöyle devam etti:
"İnsanlar o hale gelecek ki birbirleriyle alışveriş yapacaklar. Bir kişinin doğru düzgün davrandığı görülünce falan oğullarında güvenilir bir adam var denecek. O kadar ki bir kişinin kalbinde hardal tanesi kadar iman olmadığı halde o ne sağlam adam! Ne zarif insan! Ne akıllı bir zat! denecek." Huzeyfe sözüne şöyle devam etti: Bize öyle bir zaman geldi ki hanginizden alışveriş yapacağıma aldırış etmiyordum. O kimse Müslümansa dini beni kandırmasına mâni olur, Hıristiyan veya Yahudi ise yöneticiler buna mâni olur diyordum. Bugün ise sizlerden falan ve falan kişiden başkasından alışveriş edemiyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 367, /78
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Yönetim, Yöneticilik