6745 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer, ona Hemmâm, ona Katade, ona Zürâre b. Evfâ, ona da Sa'd b. Hişam şöyle demiştir: Karımı boşadım, sonra da Medine'deki bir akarımı satmak ve silah satın alıp gaza etmek için Medine'ye geldim. Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir toplulukla karşılaştım. Onlar bana kendilerinden altı kişinin de buna niyetlendiğini ancak Hz. Peygamber'in (sav) kendilerini bundan alıkoyduğunu ve "Allah'ın Rasulü'nde sizin için güzel bir örnek vardır" (Ahzab, 33/21) dediğini söylediler. Ben de İbn Abbâs'a geldim ve ona Hz. Peygamber'in (sav) vitir namazını sordum. O da “sana Hz. Peygamber'in (sav) vitir namazını en iyi bilen kişiyi göstereyim mi? Hz. Aişe'ye git” dedi. Ben de Hz. Aişe'ye gitmeye niyetlendim ve Hakîm b. Eflah'tan bana eşlik etmesini istedim. Gitmek istemeyince kendisinden “Allah'ını seversen gel” diye istekte bulundum o da benimle beraber geldi. Hz. Aişe'nin yanına girmek için izin istedik. Hz. Aişe, “O gelen kimdir?” diye sordu. Arkadaşım “Hakîm b. Eflâh” dedi. Hz. Aişe, tekrar “yanındaki diğer kişi kim” dedi. O da “Sa'd b. Hişâm” dedi. Hz. Aişe, “Uhud'da şehid edilen Hişam b. Âmir'in (oğlu mu)?” diye sordu. O da “evet” dedi. Hz. Aişe “Âmir ne iyi bir adamdı” dedi. Ben “ey Müminlerin annesi, bana Hz. Peygamber'in ahlakından bahseder misin?” Hz. Aişe bana “Sen Kur'an okumuyor musun? Onun ahlakı Kur'an'dı” dedi. Tekrar ona Hz. Peygamber'in (sav), gece kıldığı namazı sordum, bana, Müzzemmil süresinin ilk ayetini okuyarak “bu sureyi okumuyor musun?” dedi. Ben de “elbette okuyorum” dedim. Bana “bu süre ilk nazil olan süredir. Hz. Peygamber'in ashabı ayakları şişinceye kadar namaz kılarlardı Bu Müzzemmil süresinin son ayetleri on iki ay semada tutuldu. Daha sonra nazil oldu da böylece farz olan gece namazı farzdan nafile namaza dönüştü” dedi. Saîd b. Hişâm der ki: Sonra “bana Hz. Peygamber'in (sav) vitir namazından bahset” dedim. O da bana şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) hiç oturmadan sekiz rekât namaz kılar, sonunda tek bir rekât kılarak vitiri eda ederdi. Ancak sekizinci ve dokuzuncu rekatlarda oturur ve sadece dokuzuncu rekâtta selam verirdi. Sonra oturarak iki rekât daha kılardı ki böylece hepsi on bir rekât olurdu. Ey Oğulcuğum! Hz. Peygamber hiçbir zaman gecenin tamamını sabaha kadar namaz kılarak geçirmedi. Bir gecede de Kur'an'ı tamamen okumamıştır. Ramazan haricinde de bir ayın tamamını oruçlu geçirmemiştir. Herhangi bir namazı kılıyorsa onu devam ettirirdi. Eğer gece uykusu ağır basar da namazı kılamazsa gündüz onu on iki rekât olarak kılardı. Sad der kİ: İbn Abbas'a geldim söylenenleri ona aktardım, Bana “yemin ederim ki işte hadis budur. Eğer ben Hz. Aişe'yle konuşsaydım, ona gider, bizzat kendisinden dinlerdim” dedi. Bunun üzerine Sa'd, İbn Abbas'a şöyle demiştir: Eğer senin Hz. Aişe'yle konuşmadığını bilseydim, sana bu hadisi aktarmazdım.
Bize Musa b. İsmail ile Müslim b. İbrahim, onlara Ebân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav.) geceleyin on üç rekât namaz kılardı; sekiz rekât kılar, sonra bir rekât da vitir kılardı. Sonra -Müslim, vitirden sonra dedi- oturarak iki rekât daha kılardı. Sonra rükû yapmak istediği zaman ayağa kalkarak rükûa giderdi. Sabah ezanıyla kamet arasında da iki rekât daha (sabahın sünnetini) kılardı."
Bize Harun b. Abdullah, ona Yezid b. Harun, ona Behz b. Hakim rivayet etti ve bu hadisi aynı isnadla şöyle zikretti: "Hz. Peygamber (sav) yatsıyı kılar, sonra yatağına girerdi." Burada ravi (yatsıdan sonraki) dört rekâtı zikretmedi ve önceki hadisi olduğu gibi nakletti. Bu hadiste şu sözleri de rivayet etti: "Sekiz rekât namaz kılıyor, bu rekâtlarda kıraati, rükûu ve secdeleri eşit tutuyordu. Bu rekâtlardan sadece sekizincisinde oturuyordu. Oturuyor, fakat selâm vermeden ayağa kalkıyor, bir rekât daha kılarak vitir yapıyordu. Sonra o derece yüksek bir sesle selâm veriyordu ki, bizleri uyandırıyordu..." [Ravi sonra (önceki hadisi) aynı manada rivayet etti.]
Bize Ömer b. Osman, ona Mervan b. Muaviye, ona Behz, ona Zürâre b. Evfâ, ona da mü'minlerin annesi Hz. Aişe'nin (r.anha) haber verdiğine göre; kendisine Rasulullah'ın (sav) namazı sorulmuş, Aişe de şöyle cevap vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) insanlara yatsıyı kıldırdıktan sonra evine döner, dört rekât daha kılardı. Sonra yatağına girerdi." [Daha sonra (Zürâre bir önceki) hadisi sonuna kadar nakletti. Fakat "kıraat, rükû, sücûd bakımından her rekâtı eşit tutardı" sözünü zikretmedi, selâm konusunda da "bizi uyandırırdı" sözünü de rivayet etmedi.]
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Muhammed b. Amr, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) dokuz rekâtla vitir yapardı. Sonra (yaşlanınca) yedi rekatla vitir yapmaya başladı. Vitirden sonra oturarak iki rekât daha kılardı. Bu iki rekâtta (oturarak) okur, rükûa varmak istediği zaman ayağa kalkıp rükûa, sonra da secdeye giderdi." Ebû Davud dedi ki: (Ebu Seleme'nin ve Alkame b. Vakkas'ın rivayet ettiği hadisle aynı manaya gelen bu iki hadisi aynı şekilde Halid b. Abdulleh el-Vâsıtî de Muhammed b. Amr'dan rivayet etmiştir. Bu rivayette Halid, Alkame b. Vakkas'ın şöyle dediğini de zikretti: "Anneciğim, (Hz. Peygamber vitirden sonra oturarak) iki rekâtı nasıl kılardı?" Sonra hadisi aynı manada rivayet etti.