5560 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bişr b. Halef ve Muhammed b. Beşşâr, bu ikisine Yahya b. Sa’id, ona Abdulhamid b. Cafer, ona babası, ona Hakim b. Eflah ona Ebu Mes’ud Resulullahın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı dörttür: Aksırdığında (Yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmak, davet ettiğinde icabet etmek, öldüğünde cenazesine katılmak, hastalandığında ziyaret etmek."
Açıklama: Hakim b. Eflah makbul bir ravidir.
Bize Muhammed b. Abdula'lâ es-San'ânî, ona Süfyân, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Ben Seleme oğulları yurdunda hasta iken, Rasulullah (sav) ve Ebu Bekir, yaya olarak benim ziyaretime geldiler."
Bize Hişâm b. Ammâr, ona Mesleme b. Ali, ona İbn Cüreyc, ona da Humeyd et-Tavîl, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), (hastalığının üzerinden) üç gün geçmedikçe hiçbir hastayı ziyaret etmezdi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ukbe b. Halid es-Sekûnî ona Musa b. Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona babası ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: 'Hastanın yanına girdiğiniz zaman, ömrünün uzun olacağını söyleyerek onu rahatlatınız. Bu, kaderde olan hiçbir şeyi geri çevirmese de hastanın gönlünü hoş eder."
Bize Süfyan b. Vekî ona Ebu Yahya el-Himmânî, ona A’meş, ona da Yezid er-Rakkâşî, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir hastayı ziyaret etmek üzere yanına girdi. Hastaya 'Canın bir şey çekiyor mu? Kurabiye yemek ister misin?' diye sordu. Hasta 'Evet' deyince, orada bulunanlar hasta için kurabiye aramaya gittiler."
Bize Cafer b. Müsâfir, ona Kesir b Hişam, ona Cafer b. Burkan, ona Meymun b. Mihran ona da Ömer b. Hattab'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir hastanın yanına girdiğinde ondan sana dua etmesini iste. Çünkü hastanın duası, meleklerin duası gibidir."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Hakem, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ali, Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: "Kim hasta olan müslüman kardeşini ziyarete giderse, hastanın yanına varıp da oturuncaya kadar cennet meyvelerinin arasında yürümüş olur. Oturduğu zaman da rahmet onu kuşatır. Sabahleyin ziyaret etmişse, akşama kadar yetmiş bin melek o kimsenin bağışlanması için dua eder. Eğer akşam vakti ziyaret etmişse yine yetmiş bin melek sabaha kadar o kimsenin bağışlanması için dua ederler."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Şakîk, ona da Ümmü Seleme’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize amin derler.” Ebu Seleme vefat ettiği zaman, Peygamber’e (sav) geldim ve “Ya Rasulallah! (Kocam) Ebu Seleme öldü.” dedim. O (Hz. Peygamber) bana; “Allah'ım! Beni ve onu bağışla! Onun arkasından bana güzel bir halef (eş) ver, diye dua et.” dedi. Ben (bunu) yaptım. Allah (cc) da bana ondan daha hayırlı bir eş verdi, (ki) o, Muhammed Rasulullah’tır (sav).
Bize İsmail b. Musa, ona Şerîk b. Abdullah, ona Âsım b. Ubeydullah, ona Abdullah b. Âmir b. Rabîa, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) evde olmadığını gördüm. Bir baktım ki Bakî mezarlığına gitmiş. Orada şöyle demişti: "Selam size ey mümin kavmin yurdu! Siz bizden daha önce gidenlersiniz. Biz de size katılacağız. Allah'ım! Bizi onların ecirlerinden mahrum etme ve bizi onlardan sonra saptırma."
Açıklama: Elbani bu hadisin sahih olduğunu ifade etmiştir. Ancak...اللَّهُمَّ لاَ cümlesinin zayıf olduğunu belirtmiştir
Bize Muhammed b. Abbâd b. Âdem, ona Ebû Ahmed, ona Süfyan, ona Alkame b Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) mezarlıklara gittiklerinde, birisinin şöyle demesini isterdi: "Size selam olsun ey bu diyarın mümin ve müslüman halkı! Biz de Allah'ın izniyle size kavuşacağız. Allah'tan bizim ve sizin için afiyet dileriz".