10613 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Musa, ona Veki’ ona Şu’be, ona Katâde Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) Berîre'ye sadaka olarak verilmiş bir parça et getirildiğinde; O şöyle dedi:“O et, Berîre'ye sadakadır; ondan (Berîre’den) bize de hediyedir” buyurdu. Ebu Davud et-Tayâlîsî şöyle dedi: "Bize Şu’be, bize Katâde'den nakille Enes'ten Hz. Peygamber’den bu sözünü işittiğini nakletti."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Davud et-Tayalisi arasında inkita vardır.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona İbn Osman b. Abdullah b. Mevheb, ona Musa b. Talha, ona da Ebu Eyyub'un (ra) söylediğine göre bir adam Allah Rasulü'ne (sav) gelerek 'Yaptığımda benim cennete girmeme vesile olacak bir amel/iş söyle' dedi. Oradakiler 'Buna ne oluyor! Buna ne oluyor!' dediler. Hz. Peygamber (sav) "Küçük bir maruzatı var" dedi ve şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmazsın ve yalnız O'na kulluk edersin. Namazı dosdoğru kılarsın, zekatı verirsin ve akraba ile ilişkilerini sürdürürsün." Behz dedi ki, bize Şu'be, ona Muhammed b. Osman ve onun babası (Osman b. Abdullah), onlara Musa b. Talha, ona da Ebu Eyyüb (ra) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Ebu Abdullah (Buhârî) dedi ki, ben, Muhammed'in mahfuz olmamasından korkmuştum. Ancak o, Amr'dır.
Bize Yakub b. İbrahim, ona İsmail b. Uleyye, ona Hâlid el-Hazzâ, ona İbn Eşva', ona eş-Şa'bî, ona Muğîre b. Şu'be'nin kâtibi şöyle nakletmiştir: Muâviye, Muğîre b. Şu'be'ye, "Bana Hz. Peygamber'den (sav) duyduğun bir hadisi yazıp gönder" diye bir mektup yazdı. Muğîre de ona şu hadisi yazıp gönderdi: Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken işittim: "Allah sizin şu üç huyunuzu sevmez: Dedikodu, savurganlık ve çok soru sormak."
Bize Yusuf b. Musa, ona Ebu Üsame, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Ebu Humeyd es-Sâ'îdî (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), Esed kabilesinden İbn Lutbiyye diye çağrılan bir kimseyi Süleymoğulları'nın zekatını almak üzere zekat memuru olarak tayin etti ve geri geldiğinde onu hesaba çekti.
Bize Musa, ona Vüheyb, ona İbn Tavus, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde demirden zırh bulunan iki adamın durumu gibidir." Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile cömerdin durumu üzerlerinde göğsünden köprücük kemiğine kadar demirden bir zırh bulunan iki kişinin durumu gibidir. Cömert kişi infak etmeye başladığında, demir zırh ayak parmakları kapatacak ve ayak izlerini de silecek kadar uzar. Cimri kimseye gelince; o bir şey infak etmek istemediğinde zırhın her bir halkası olduğu yere yapışır. Cimri kimse zırhı genişletmeye çalışsa da zırh genişlemez." Hasan b. Müslim, Tavus'tan iki zırh hadisini nakletmede onun oğluna mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren değişik lafızlı kısım: اللهم اعط للمنفق خلفا وللمنسك تلفا
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hanza b. Ebu Süfyan arasında inkita vardır.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Velid, ona Ebu Amr el-Evzâî, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ben kuşluk vakti (kardeşim) Abdullah b. Ebu Talha'yı bir tahnik yapması için Peygamber'e (sav) götürdüm. Peygamber'i bulduğumda elinde hayvan dağladıkları demir bir alet vardı. Bununla sadaka develerini damgalayıp işaretliyordu.
Açıklama: Tahnîk: Hurma ezmesi veya bal gibi tatlı bir maddenin yeni doğan çocuğun damağına sürülmesi anlamında bir terim. Bu âdet Hz. Peygamber tarafından onaylandığı ve bizzat uygulandığı için müstehap kabul edilmiştir. (Tahnîk, TDV İslam Ansiklopedisi)