Bize b. Ali ve birden fazla kişi, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zühri, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe ona da Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl (r.anhüm) şöyle demişlerdir:
Bu sahabiler Rasûlullah'ın (sav) yanında bulundukları bir sırada birbirinden davacı olan iki kimse geldi onlardan biri sözüne şöyle başladı: “Ey Allah’ın Rasûlü, Allah aşkına aramızda Allah’ın kitabıyla hükmet” dedi. Daha anlayışlı olan diğer hasmı da “evet aramızda Allah’ın kitabına göre hüküm ver ve müsaade et ben konuşayım. Oğlum bu adamın işçisi idi sonra onun karısıyla zina etti, oğlumun cezasının recim olduğunu bana bildirdiler. Ben de bu ceza karşılığında yüz koyun ile bir hizmetçiyi fidye olarak verdim. Sonra bu işi bilen insanlarla karşılaştım, onlar 'oğluna yüz değnek, bir yılda sürgün, bu adamın karısına da recim cezası gerekir' dediler.” Bunun üzerine Rasulullah (sav) "canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki aramız da Allah’ın kitabıyla hükmedeceğim. Yüz koyun ve hizmetçi sana iade edilecek, oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası verilecektir. Ey Üneys, Bu adamın karısına git suçunu kabul edip itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Üneys kadının yanına gitti o da suçunu itiraf edince kadını recmetti.
Bize İshak b. Musa el Ensârî, ona Ma’n, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid el Cühenî bu hadisin benzerini rivâyet etmiştir.
Yine bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb senediyle Mâlik’in hadisinin bir benzerini mana olarak bize rivâyet etmiştir.
Tirmizî der ki: Bu konuda Ebu Bekre, Ubâde b. Sâmit, Ebu Hüreyre, Ebu Saîd, İbn Abbâs, Cabir b. Semure, Hezzâl, Büreyde, Seleme b. Muhabbik, Ebû Berze ve Imrân b. Husayn’den da hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî der ki: Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid'in hadisi hasen sahihtir.
Aynı şekilde bize Mâlik b. Enes, Ma’mer ve pek çok kimse, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Yine bu senedle Hz. peygamber'den (sav) "Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun dördüncü sefer yine zina ederse değersiz bir ip parasına bile olsa satıp elden çıkarın" hadisini rivayet etmişlerdir.
Sûfyân b. Uyeyne, Zührî’den, onun Ubeydullah’tan, onun da Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl’den yaptığı rivayette “Rasulullah'ın (sav) yanında idik…” ifadesini kullanmıştır. İbn Uyeyne her iki hadisi de topluca Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl’den rivâyet etmektedir. İbn Uyeyne'nin hadisinde vehm vardır. İbn Uyeyne rivâyet ettiği bu hadiste vehme kapılmış ve bir hadisi diğerinin içine katmıştır.
Sahih olan rivâyet bize Muhammed b. Velîd ez-Zebîdî, Yunus b. Ubeyde ve Zührî’nin kardeşinin oğlu, onlara Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid’in rivayet ettiği ve "Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun…" diye başlayan rivayettir.
Zührî'nin Ubeybullah’tan, onun Şibl b. Hâlid'den, onun Abdullah b. Mâlik el-Evsî’den rivâyet ettiği "Cariye zina ederse…" hadisi, hadisçilerin sahih kabul ettiği rivâyettir. Şibl b. Hâlid, Peygamber'e (sav) yetişememiştir. Şibl sadece Abdullah b. Mâlik el-Evsî vasıtasıyla hadis rivayet etmektedir ki doğru olanı da budur. İbn Uyeyne rivayeti pek makbul değildir. İbn Uyeyne’den, Şibl b. Hamid şeklinde gelen rivayet hatalıdır. Doğrusu Şibl b. Hâlid’dir. Aynı şekilde ona Şibl b. Huleyd’de denilmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19137, T001433
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ سَمِعَهُ مِنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ أَنَّهُمْ كَانُوا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَاهُ رَجُلاَنِ يَخْتَصِمَانِ فَقَامَ إِلَيْهِ أَحَدُهُمَا وَقَالَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمَّا قَضَيْتَ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ . فَقَالَ خَصْمُهُ وَكَانَ أَفْقَهَ مِنْهُ أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ اقْضِ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ وَائْذَنْ لِى فَأَتَكَلَّمَ إِنَّ ابْنِى كَانَ عَسِيفًا عَلَى هَذَا فَزَنَا بِامْرَأَتِهِ فَأَخْبَرُونِى أَنَّ عَلَى ابْنِى الرَّجْمَ فَفَدَيْتُ مِنْهُ بِمِائَةِ شَاةٍ وَخَادِمٍ ثُمَّ لَقِيتُ نَاسًا مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فَزَعَمُوا أَنَّ عَلَى ابْنِى جَلْدَ مِائَةٍ وَتَغْرِيبَ عَامٍ وَإِنَّمَا الرَّجْمُ عَلَى امْرَأَةِ هَذَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ الْمِائَةُ شَاةٍ وَالْخَادِمُ رَدٌّ عَلَيْكَ وَعَلَى ابْنِكَ جَلْدُ مِائَةٍ وَتَغْرِيبُ عَامٍ وَاغْدُ يَا أُنَيْسُ عَلَى امْرَأَةِ هَذَا فَإِنِ اعْتَرَفَتْ فَارْجُمْهَا » . فَغَدَا عَلَيْهَا فَاعْتَرَفَتْ فَرَجَمَهَا . حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ بِإِسْنَادِهِ نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكٍ بِمَعْنَاهُ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ وَعُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَجَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ وَهَزَّالٍ وَبُرَيْدَةَ وَسَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبِّقِ وَأَبِى بَرْزَةَ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا رَوَى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَمَعْمَرٌ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَوْا بِهَذَا الإِسْنَادِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ فَاجْلِدُوهَا فَإِنْ زَنَتْ فِى الرَّابِعَةِ فَبِيعُوهَا وَلَوْ بِضَفِيرٍ » . وَرَوَى سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ قَالُوا: كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . هَكَذَا رَوَى ابْنُ عُيَيْنَةَ الْحَدِيثَيْنِ جَمِيعًا عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ وَحَدِيثُ ابْنِ عُيَيْنَةَ وَهَمٌ وَهِمَ فِيهِ سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ أَدْخَلَ حَدِيثًا فِى حَدِيثٍ . وَالصَّحِيحُ مَا رَوَى مُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ الزُّبَيْدِىُّ وَيُونُسُ بْنُ عبيد وَابْنُ أَخِى الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ فَاجْلِدُوهَا » . وَالزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ شِبْلِ بْنِ خَالِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكٍ الأَوْسِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ » . وَهَذَا الصَّحِيحُ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ . - وَشِبْلُ بْنُ خَالِدٍ لَمْ يُدْرِكِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا رَوَى شِبْلٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكٍ الأَوْسِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهَذَا الصَّحِيحُ وَحَدِيثُ ابْنِ عُيَيْنَةَ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَرُوِىَ عَنْهُ أَنَّهُ قَالَ شِبْلُ بْنُ حَامِدٍ وَهُوَ خَطَأٌ إِنَّمَا هُوَ شِبْلُ بْنُ خَالِدٍ وَيُقَالُ أَيْضًا شِبْلُ بْنُ خُلَيْدٍ .
Tercemesi:
Bize b. Ali ve birden fazla kişi, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zühri, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe ona da Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl (r.anhüm) şöyle demişlerdir:
Bu sahabiler Rasûlullah'ın (sav) yanında bulundukları bir sırada birbirinden davacı olan iki kimse geldi onlardan biri sözüne şöyle başladı: “Ey Allah’ın Rasûlü, Allah aşkına aramızda Allah’ın kitabıyla hükmet” dedi. Daha anlayışlı olan diğer hasmı da “evet aramızda Allah’ın kitabına göre hüküm ver ve müsaade et ben konuşayım. Oğlum bu adamın işçisi idi sonra onun karısıyla zina etti, oğlumun cezasının recim olduğunu bana bildirdiler. Ben de bu ceza karşılığında yüz koyun ile bir hizmetçiyi fidye olarak verdim. Sonra bu işi bilen insanlarla karşılaştım, onlar 'oğluna yüz değnek, bir yılda sürgün, bu adamın karısına da recim cezası gerekir' dediler.” Bunun üzerine Rasulullah (sav) "canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki aramız da Allah’ın kitabıyla hükmedeceğim. Yüz koyun ve hizmetçi sana iade edilecek, oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası verilecektir. Ey Üneys, Bu adamın karısına git suçunu kabul edip itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Üneys kadının yanına gitti o da suçunu itiraf edince kadını recmetti.
Bize İshak b. Musa el Ensârî, ona Ma’n, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid el Cühenî bu hadisin benzerini rivâyet etmiştir.
Yine bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb senediyle Mâlik’in hadisinin bir benzerini mana olarak bize rivâyet etmiştir.
Tirmizî der ki: Bu konuda Ebu Bekre, Ubâde b. Sâmit, Ebu Hüreyre, Ebu Saîd, İbn Abbâs, Cabir b. Semure, Hezzâl, Büreyde, Seleme b. Muhabbik, Ebû Berze ve Imrân b. Husayn’den da hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî der ki: Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid'in hadisi hasen sahihtir.
Aynı şekilde bize Mâlik b. Enes, Ma’mer ve pek çok kimse, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Yine bu senedle Hz. peygamber'den (sav) "Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun dördüncü sefer yine zina ederse değersiz bir ip parasına bile olsa satıp elden çıkarın" hadisini rivayet etmişlerdir.
Sûfyân b. Uyeyne, Zührî’den, onun Ubeydullah’tan, onun da Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl’den yaptığı rivayette “Rasulullah'ın (sav) yanında idik…” ifadesini kullanmıştır. İbn Uyeyne her iki hadisi de topluca Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl’den rivâyet etmektedir. İbn Uyeyne'nin hadisinde vehm vardır. İbn Uyeyne rivâyet ettiği bu hadiste vehme kapılmış ve bir hadisi diğerinin içine katmıştır.
Sahih olan rivâyet bize Muhammed b. Velîd ez-Zebîdî, Yunus b. Ubeyde ve Zührî’nin kardeşinin oğlu, onlara Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid’in rivayet ettiği ve "Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun…" diye başlayan rivayettir.
Zührî'nin Ubeybullah’tan, onun Şibl b. Hâlid'den, onun Abdullah b. Mâlik el-Evsî’den rivâyet ettiği "Cariye zina ederse…" hadisi, hadisçilerin sahih kabul ettiği rivâyettir. Şibl b. Hâlid, Peygamber'e (sav) yetişememiştir. Şibl sadece Abdullah b. Mâlik el-Evsî vasıtasıyla hadis rivayet etmektedir ki doğru olanı da budur. İbn Uyeyne rivayeti pek makbul değildir. İbn Uyeyne’den, Şibl b. Hamid şeklinde gelen rivayet hatalıdır. Doğrusu Şibl b. Hâlid’dir. Aynı şekilde ona Şibl b. Huleyd’de denilmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 8, 4/39
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Recm, cezası
Zina, cezası
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmran b. Husayn şöyle demiştir:
"Cüheyne kabilesinden bir kadın Rasulullah'ın (sav) huzuruna çıkıp zina yaptığını itiraf etti ve 'ben hamileyim' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadının yakınlarını çağırarak onlara 'Bu kadına iyi davranınız. Doğum yapınca da bana haber veriniz' buyurdu. Sonra durum kendisine haber verilince kadının elbisesi cezalandırılma esnasında açılmaması için güzelce bağlandı, sonra recm edilmesi emredildi ve recm edildi. Ardından Hz. Peygamber (sav) kadına cenaze namazı kıldı. Ömer b. Hattab 'Ey Allah'ın Rasulü! Onu recm ettin sonrada cenaze namazını kıldın' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle 'O kadın öyle bir tövbe etti ki onun bu tövbesi Medine halkından yetmiş kişiye dağıtılsa hepsine yeterdi. Sen bu kadının canını feda etmesinden daha üstün bir şey var mı sanıyorsun?' buyurdu."
[Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19146, T001435
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى الْمُهَلَّبِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ أَنَّ امْرَأَةً مِنْ جُهَيْنَةَ اعْتَرَفَتْ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالزِّنَا فَقَالَتْ إِنِّى حُبْلَى . فَدَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَلِيَّهَا فَقَالَ « أَحْسِنْ إِلَيْهَا فَإِذَا وَضَعَتْ حَمْلَهَا فَأَخْبِرْنِى » . فَفَعَلَ فَأَمَرَ بِهَا فَشُدَّتْ عَلَيْهَا ثِيَابُهَا ثُمَّ أَمَرَ بِرَجْمِهَا فَرُجِمَتْ ثُمَّ صَلَّى عَلَيْهَا فَقَالَ لَهُ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ يَا رَسُولَ اللَّهِ رَجَمْتَهَا ثُمَّ تُصَلِّى عَلَيْهَا . فَقَالَ « لَقَدْ تَابَتْ تَوْبَةً لَوْ قُسِمَتْ بَيْنَ سَبْعِينَ مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ لَوَسِعَتْهُمْ وَهَلْ وَجَدْتَ شَيْئًا أَفْضَلَ مِنْ أَنْ جَادَتْ بِنَفْسِهَا لِلَّهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Kilâbe, ona Ebu Mühelleb, ona da İmran b. Husayn şöyle demiştir:
"Cüheyne kabilesinden bir kadın Rasulullah'ın (sav) huzuruna çıkıp zina yaptığını itiraf etti ve 'ben hamileyim' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadının yakınlarını çağırarak onlara 'Bu kadına iyi davranınız. Doğum yapınca da bana haber veriniz' buyurdu. Sonra durum kendisine haber verilince kadının elbisesi cezalandırılma esnasında açılmaması için güzelce bağlandı, sonra recm edilmesi emredildi ve recm edildi. Ardından Hz. Peygamber (sav) kadına cenaze namazı kıldı. Ömer b. Hattab 'Ey Allah'ın Rasulü! Onu recm ettin sonrada cenaze namazını kıldın' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle 'O kadın öyle bir tövbe etti ki onun bu tövbesi Medine halkından yetmiş kişiye dağıtılsa hepsine yeterdi. Sen bu kadının canını feda etmesinden daha üstün bir şey var mı sanıyorsun?' buyurdu."
[Tirmizî der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 9, 4/42
Senetler:
()
Konular:
KTB, TEVBE, İSTİĞFAR
Recm, hamile kadının recmedilmesi
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19102, T001425
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ نَفَّسَ عَنْ مُؤْمِنٍ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الدُّنْيَا نَفَّسَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الآخِرَةِ وَمَنْ سَتَرَ عَلَى مُسْلِمٍ سَتَرَهُ اللَّهُ فِى الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَاللَّهُ فِى عَوْنِ الْعَبْدِ مَا كَانَ الْعَبْدُ فِى عَوْنِ أَخِيهِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ وَابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ هَكَذَا رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ رِوَايَةِ أَبِى عَوَانَةَ . وَرَوَى أَسْبَاطُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ حُدِّثْتُ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . وَكَانَّ هَذَا أَصَحُّ مِنَ الْحَدِيثِ الأَوَّلِ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ عُبَيْدُ بْنُ أَسْبَاطِ بْنِ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Ubeyd b. Esbat, ona Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Esbat b. Muhammed, ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Ebû Salih (es-Semmân), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Her kim bir müminin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse Allah’ta onun ahiretteki sıkıntılarından bir sıkıntısını giderrir. Her kim de Müslümanın bir ayıp ve kusurunu örterse Allah’ta dünyada ve ahirette o kulunun ayıbını örter kul kardeşinin yardımında oldukça Allah’ta o kimsenin daima yardımında olur.”
Ebu İsa (Tirmizî): Bu konuda Ukbe b. Amir ve İbn Ömer’den de hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî: Ebu Hüreyre’nin hadisini böylece pek çok ravî, A’meş’den, ona Ebû Salih, ona da EbuHüreyre’den, Ebu Avâne’nin rivayeti gibi rivayet ettiler. Esbat b. Muhammed, A’meş’den, ona Ebû Salih, ona da EbuHüreyre’den manen benzer şekilde aynı hadisi rivâyet etmiştir. Bu rivayet birinci rivayetten daha sahihtir. Bu hadisi Ubeyd b. Esbat b. Muhammed, ona Babası, ona da A’meş rivayet etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 3, 4/34
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ayıplamak, günahından dolayı müslümanı aşağılamak
Kültür, Tecessüs, insanların ayıbını örtenin Allah ayıbını örter
Kültür, Yardım, insanlara yardımcı olanın yardımcısı Allah'tır
Ümmet, Allah kardeşinin sıkıntısını giderenin dünya ve ahirette sıkıntısını giderir
Yardımseverlik, muhtaç kimselerin ihtiyacını gidermek
Yardımseverlik, yardımlaşma
Yardımseverlik, yol sorana rehberlik etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34273, T001433-3
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ وَغَيْرُ وَاحِدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ سَمِعَهُ مِنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ أَنَّهُمْ كَانُوا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَاهُ رَجُلاَنِ يَخْتَصِمَانِ فَقَامَ إِلَيْهِ أَحَدُهُمَا وَقَالَ أَنْشُدُكَ اللَّهَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمَّا قَضَيْتَ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ . فَقَالَ خَصْمُهُ وَكَانَ أَفْقَهَ مِنْهُ أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ اقْضِ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ وَائْذَنْ لِى فَأَتَكَلَّمَ إِنَّ ابْنِى كَانَ عَسِيفًا عَلَى هَذَا فَزَنَا بِامْرَأَتِهِ فَأَخْبَرُونِى أَنَّ عَلَى ابْنِى الرَّجْمَ فَفَدَيْتُ مِنْهُ بِمِائَةِ شَاةٍ وَخَادِمٍ ثُمَّ لَقِيتُ نَاسًا مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فَزَعَمُوا أَنَّ عَلَى ابْنِى جَلْدَ مِائَةٍ وَتَغْرِيبَ عَامٍ وَإِنَّمَا الرَّجْمُ عَلَى امْرَأَةِ هَذَا . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ الْمِائَةُ شَاةٍ وَالْخَادِمُ رَدٌّ عَلَيْكَ وَعَلَى ابْنِكَ جَلْدُ مِائَةٍ وَتَغْرِيبُ عَامٍ وَاغْدُ يَا أُنَيْسُ عَلَى امْرَأَةِ هَذَا فَإِنِ اعْتَرَفَتْ فَارْجُمْهَا » . فَغَدَا عَلَيْهَا فَاعْتَرَفَتْ فَرَجَمَهَا . حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ بِإِسْنَادِهِ نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكٍ بِمَعْنَاهُ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ وَعُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى سَعِيدٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَجَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ وَهَزَّالٍ وَبُرَيْدَةَ وَسَلَمَةَ بْنِ الْمُحَبِّقِ وَأَبِى بَرْزَةَ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَهَكَذَا رَوَى مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَمَعْمَرٌ وَغَيْرُ وَاحِدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَرَوَوْا بِهَذَا الإِسْنَادِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ فَاجْلِدُوهَا فَإِنْ زَنَتْ فِى الرَّابِعَةِ فَبِيعُوهَا وَلَوْ بِضَفِيرٍ » . وَرَوَى سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ قَالُوا: كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . هَكَذَا رَوَى ابْنُ عُيَيْنَةَ الْحَدِيثَيْنِ جَمِيعًا عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ وَحَدِيثُ ابْنِ عُيَيْنَةَ وَهَمٌ وَهِمَ فِيهِ سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ أَدْخَلَ حَدِيثًا فِى حَدِيثٍ . وَالصَّحِيحُ مَا رَوَى مُحَمَّدُ بْنُ الْوَلِيدِ الزُّبَيْدِىُّ وَيُونُسُ بْنُ عبيد وَابْنُ أَخِى الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ فَاجْلِدُوهَا » . وَالزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ شِبْلِ بْنِ خَالِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكٍ الأَوْسِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا زَنَتِ الأَمَةُ » . وَهَذَا الصَّحِيحُ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ . - وَشِبْلُ بْنُ خَالِدٍ لَمْ يُدْرِكِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم إِنَّمَا رَوَى شِبْلٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَالِكٍ الأَوْسِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَهَذَا الصَّحِيحُ وَحَدِيثُ ابْنِ عُيَيْنَةَ غَيْرُ مَحْفُوظٍ وَرُوِىَ عَنْهُ أَنَّهُ قَالَ شِبْلُ بْنُ حَامِدٍ وَهُوَ خَطَأٌ إِنَّمَا هُوَ شِبْلُ بْنُ خَالِدٍ وَيُقَالُ أَيْضًا شِبْلُ بْنُ خُلَيْدٍ .
Tercemesi:
Bize b. Ali ve birden fazla kişi, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zühri, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe ona da Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl (r.anhüm) şöyle demişlerdir:
Bu sahabiler Rasûlullah'ın (sav) yanında bulundukları bir sırada birbirinden davacı olan iki kimse geldi onlardan biri sözüne şöyle başladı: “Ey Allah’ın Rasûlü, Allah aşkına aramızda Allah’ın kitabıyla hükmet” dedi. Daha anlayışlı olan diğer hasmı da “evet aramızda Allah’ın kitabına göre hüküm ver ve müsaade et ben konuşayım. Oğlum bu adamın işçisi idi sonra onun karısıyla zina etti, oğlumun cezasının recim olduğunu bana bildirdiler. Ben de bu ceza karşılığında yüz koyun ile bir hizmetçiyi fidye olarak verdim. Sonra bu işi bilen insanlarla karşılaştım, onlar 'oğluna yüz değnek, bir yılda sürgün, bu adamın karısına da recim cezası gerekir' dediler.” Bunun üzerine Rasulullah (sav) "canım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki aramız da Allah’ın kitabıyla hükmedeceğim. Yüz koyun ve hizmetçi sana iade edilecek, oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası verilecektir. Ey Üneys, Bu adamın karısına git suçunu kabul edip itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Üneys kadının yanına gitti o da suçunu itiraf edince kadını recmetti.
Bize İshak b. Musa el Ensârî, ona Ma’n, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid el Cühenî bu hadisin benzerini rivâyet etmiştir.
Yine bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb senediyle Mâlik’in hadisinin bir benzerini mana olarak bize rivâyet etmiştir.
Tirmizî der ki: Bu konuda Ebu Bekre, Ubâde b. Sâmit, Ebu Hüreyre, Ebu Saîd, İbn Abbâs, Cabir b. Semure, Hezzâl, Büreyde, Seleme b. Muhabbik, Ebû Berze ve Imrân b. Husayn’den da hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî der ki: Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid'in hadisi hasen sahihtir.
Aynı şekilde bize Mâlik b. Enes, Ma’mer ve pek çok kimse, onlara Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Yine bu senedle Hz. peygamber'den (sav) "Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun dördüncü sefer yine zina ederse değersiz bir ip parasına bile olsa satıp elden çıkarın" hadisini rivayet etmişlerdir.
Sûfyân b. Uyeyne, Zührî’den, onun Ubeydullah’tan, onun da Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl’den yaptığı rivayette “Rasulullah'ın (sav) yanında idik…” ifadesini kullanmıştır. İbn Uyeyne her iki hadisi de topluca Ebu Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl’den rivâyet etmektedir. İbn Uyeyne'nin hadisinde vehm vardır. İbn Uyeyne rivâyet ettiği bu hadiste vehme kapılmış ve bir hadisi diğerinin içine katmıştır.
Sahih olan rivâyet bize Muhammed b. Velîd ez-Zebîdî, Yunus b. Ubeyde ve Zührî’nin kardeşinin oğlu, onlara Zührî, ona Ubeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid’in rivayet ettiği ve "Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun…" diye başlayan rivayettir.
Zührî'nin Ubeybullah’tan, onun Şibl b. Hâlid'den, onun Abdullah b. Mâlik el-Evsî’den rivâyet ettiği "Cariye zina ederse…" hadisi, hadisçilerin sahih kabul ettiği rivâyettir. Şibl b. Hâlid, Peygamber'e (sav) yetişememiştir. Şibl sadece Abdullah b. Mâlik el-Evsî vasıtasıyla hadis rivayet etmektedir ki doğru olanı da budur. İbn Uyeyne rivayeti pek makbul değildir. İbn Uyeyne’den, Şibl b. Hamid şeklinde gelen rivayet hatalıdır. Doğrusu Şibl b. Hâlid’dir. Aynı şekilde ona Şibl b. Huleyd’de denilmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 8, 4/39
Senetler:
1. Şibl b. Huleyd el-Müzenî (Şibl b. Hâmid)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Recm, cezası
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19124, T001429
Hadis:
حَدَّثَنَا بِذَلِكَ الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ رَجُلاً مِنْ أَسْلَمَ جَاءَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَاعْتَرَفَ بِالزِّنَا فَأَعْرَضَ عَنْهُ ثُمَّ اعْتَرَفَ فَأَعْرَضَ عَنْهُ حَتَّى شَهِدَ عَلَى نَفْسِهِ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَبِكَ جُنُونٌ » . قَالَ لاَ . قَالَ « أَحْصَنْتَ » . قَالَ نَعَمْ . قَالَ فَأَمَرَ بِهِ فَرُجِمَ بِالْمُصَلَّى فَلَمَّا أَذْلَقَتْهُ الْحِجَارَةُ فَرَّ فَأُدْرِكَ فَرُجِمَ حَتَّى مَاتَ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَيْرًا وَلَمْ يُصَلِّ عَلَيْهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا الْحَدِيثِ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ الْمُعْتَرِفَ بِالزِّنَا إِذَا أَقَرَّ عَلَى نَفْسِهِ أَرْبَعَ مَرَّاتٍ أُقِيمَ عَلَيْهِ الْحَدُّ وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِذَا أَقَرَّ عَلَى نَفْسِهِ مَرَّةً أُقِيمَ عَلَيْهِ الْحَدُّ وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَالشَّافِعِىِّ . وَحُجَّةُ مَنْ قَالَ هَذَا الْقَوْلَ حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَحَدُهُمَا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ ابْنِى زَنَى بِامْرَأَةِ هَذَا الْحَدِيثَ بِطُولِهِ وَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « اغْدُ يَا أُنَيْسُ عَلَى امْرَأَةِ هَذَا فَإِنِ اعْتَرَفَتْ فَارْجُمْهَا » . وَلَمْ يَقُلْ فَإِنِ اعْتَرَفَتْ أَرْبَعَ مَرَّاتٍ .
Tercemesi:
Bize bu hadisi Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Eslem kabilesinden bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve zina yaptığını itiraf etti. Rasulullah (sav) adama sırt çevirdi. ِِAdam tekrar itiraf etti. Rasulullah da (sav) tekrar sırt çevirdi. Bu şekilde adam zina yaptığına dair kendi aleyhine dört kere şahitlik etti. Rasulullah (sav) adama "Sende delilik varmı? diye sordu. Adam "Hayır" deyince Rasulullah (sav) bu sefer "Peki evli misin?" diye sordu. Adam "Evet" şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adamın recmedilmesini emretti ve adam namaz kılınan açık alanda recmedilmeye başlandı. Taşlar adamı yaralayınca adam kaçtı. Fakat yakalandı ve ölünceye kadar recmedildi. Rasulullah (sav) adamı hayırla andı. Ancak cenaze namazını kılmadı. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen sahih bir hadistir. Bazı alimlere göre, zina suçunun cezası bu hadis doğrultusunda şöyle uygulanır: Zina yaptığını itiraf eden kimse suçunu dört kere ikrar ederse ona had cezası uygulanır. Bu aynı zamanda Ahmed ve İshak'ın görüşüdür. Bazı alimler göre ise zina ettiğini bir kere ikrar etmesi durumunda had cezası uygulanır. Bu da Malik b. Enes ve Şafii'nin görüşüdür. Bu görüşü benimseyenlerin delili Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid'in rivayet ettiği hadistir. Bu hadis "İki kişi aralarındaki bir problemi Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Onlardan birisi 'Ey Allah'ın Rasulü! Benim oğlum bu adamın karısıyla zina etmiş'..." diye başlayan uzunca bir hadistir. Hadisin devamında Rasulullah (sav) "Ey Üneys bu adamın karısına git. Eğer zina ettiğini itiraf ederse ona recm cezası uygula." buyurdu. Ancak Rasulullah (sav) bu sözlerinde "Kadın dört kere suçunu itiraf ederse" diye bir ifade kullanmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 5, 4/36
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Cenaze namazı, kime kılınmayacağı
Hz. Peygamber, örnekliği
KTB, NAMAZ,
Recm, cezası
Yargı, Hakimlik
Zina, cezası
Zina, zinanın sübutu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19153, T001437
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَجَمَ يَهُودِيًّا وَيَهُودِيَّةً . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَالْبَرَاءِ وَجَابِرٍ وَابْنِ أَبِى أَوْفَى وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنِ جَزْءٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ قَالُوا إِذَا اخْتَصَمَ أَهْلُ الْكِتَابِ وَتَرَافَعُوا إِلَى حُكَّامِ الْمُسْلِمِينَ حَكَمُوا بَيْنَهُمْ بِالْكِتَابِ وَالسُّنَّةِ وَبِأَحْكَامِ الْمُسْلِمِينَ وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُهُمْ لاَ يُقَامُ عَلَيْهِمُ الْحَدُّ فِى الزِّنَا . وَالْقَوْلُ الأَوَّلُ أَصَحُّ .
Tercemesi:
Bize Hennâd (b. Serî), ona Şerik (b. Abdullah), ona Simak b. Harb, ona da Cabir b. Semure şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Yahudi bir erkek ve kadını işledikleri zina suçundan dolayı recm etmiştir.
Tirmizî dedi ki: Bu konuda İbn Ömer, Bera, Cabir, İbn Ebu Evfâ, Abdullah b. Haris b. Cüz' ve İbn Abbas'tan da hadis rivayet edilmiştir.
Tirmizî dedi ki: Cabir b. Semure hadisi hasen garibtir. İlim adamlarının çoğunun uygulaması bu hadise göredir ve şöyle derler: "Ehli kitab denilen Yahudi ve Hıristiyanlar birbirlerinden davacı olur ve davalarını Müslüman hakimlere götürürlerse onlar arasında da kitap sünnet ve Müslümanlara uygulanan hükümler uygulanır." Ahmed ve İshak bu görüştedir. Bazı ilim adamları ise zina olayında ehli kitaba ceza uygulanmaz derler ki ilk görüş daha sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 10, 4/43
Senetler:
()
Konular:
Recm cezası, yahudilerin recmedilmesi
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19195, T001450
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ عَيَّاشِ بْنِ عَياش الْبصْرِىِّ عَنْ شُيَيْمِ بْنِ بَيْتَانَ عَنْ جُنَادَةَ بْنِ أَبِى أُمَيَّةَ عَنْ بُسْرِ بْنِ أَرْطَاةَ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ تُقْطَعُ الأَيْدِى فِى الْغَزْوِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ . وَقَدْ رَوَى غَيْرُ ابْنِ لَهِيعَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَ هَذَا . وَيُقَالُ بُسْرُ بْنُ أَبِى أَرْطَاةَ أَيْضًا . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْهُمُ الأَوْزَاعِىُّ لاَ يَرَوْنَ أَنْ يُقَامَ الْحَدُّ فِى الْغَزْوِ بِحَضْرَةِ الْعَدُوِّ مَخَافَةَ أَنْ يَلْحَقَ مَنْ يُقَامُ عَلَيْهِ الْحَدُّ بِالْعَدُوِّ فَإِذَا خَرَجَ الإِمَامُ مِنْ أَرْضِ الْحَرْبِ وَرَجَعَ إِلَى دَارِ الإِسْلاَمِ أَقَامَ الْحَدَّ عَلَى مَنْ أَصَابَهُ . كَذَلِكَ قَالَ الأَوْزَاعِىُّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona (Abdullah) b. Lehîa, ona Ayyâş b. Ayyâş el-Basrî, ona Şüyeym b. Beytân, ona Cünâde b. Ebu Ümeyye, ona da Büsr b. Ertât şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Savaşta yapılan hırsızlık için el kesme cezası yoktur."
Tirmizî dedi ki: Bu hadis garibtir. İbn Lehîa'dan başkaları bu hadisi aynı sened ile benzeri bir şekilde rivayet etmişlerdir. İsnaddaki Büsr b. Ertât yerine Büsr b. Ebu Ertât da demişlerdir. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup el-Evzâî bunlardandır. Cezaya çarptırılan kimsenin düşman saflarına katılabileceği endişesinden dolayı savaşta el kesilmeyeceği görüşündedirler. Komutan savaş bölgesinden çıkıp İslam bölgesine ilgili kimseye ulaşınca had cezası uygulanır. el-Evzâî de aynı görüştedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 20, 4/53
Senetler:
()
Konular:
Hırsızlık
Savaş, Hukuku
Yargı, Ceza Hukuku
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا مُعَمَّرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الرَّقِّىُّ عَنِ الْحَجَّاجِ بْنِ أَرْطَاةَ عَنْ عَبْدِ الْجَبَّارِ بْنِ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ اسْتُكْرِهَتِ امْرَأَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَرَأَ عَنْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْحَدَّ وَأَقَامَهُ عَلَى الَّذِى أَصَابَهَا وَلَمْ يُذْكَرْ أَنَّهُ جَعَلَ لَهَا مَهْرًا . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِمُتَّصِلٍ وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ قَالَ :سَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ أَبِيهِ وَلاَ أَدْرَكَهُ يُقَالُ إِنَّهُ وُلِدَ بَعْدَ مَوْتِ أَبِيهِ بِأَشْهُرٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنْ لَيْسَ عَلَى الْمُسْتَكْرَهَةِ حَدٌّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19200, T001453
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا مُعَمَّرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الرَّقِّىُّ عَنِ الْحَجَّاجِ بْنِ أَرْطَاةَ عَنْ عَبْدِ الْجَبَّارِ بْنِ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ اسْتُكْرِهَتِ امْرَأَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَرَأَ عَنْهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْحَدَّ وَأَقَامَهُ عَلَى الَّذِى أَصَابَهَا وَلَمْ يُذْكَرْ أَنَّهُ جَعَلَ لَهَا مَهْرًا . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ وَلَيْسَ إِسْنَادُهُ بِمُتَّصِلٍ وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ قَالَ :سَمِعْتُ مُحَمَّدًا يَقُولُ عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ وَائِلِ بْنِ حُجْرٍ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ أَبِيهِ وَلاَ أَدْرَكَهُ يُقَالُ إِنَّهُ وُلِدَ بَعْدَ مَوْتِ أَبِيهِ بِأَشْهُرٍ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنْ لَيْسَ عَلَى الْمُسْتَكْرَهَةِ حَدٌّ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Muammer b. Süleyman er-Rakkî, ona Haccac b. Ertât, ona Abdülcebbar b. Vâil b. Hucr, ona da babası (Vâil b. Hucr) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v.) döneminde bir kadına tecavüz edilmişti. Rasulullah (sav), kadından (recm) cezasını kaldırdı ve zorla bu işi yapan kimseye (tecavüz edene) tatbik etti. Ravi dedi ki: Rasulullah'ın (sav) bu kadın için verilmesi gereken mehirden bahsetmedi.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis garib olup senedi muttasıl değildir. Başka şekillerde de rivayet edilmiştir. Muahmmed'den işittim şöyle diyordu: Abdülcebbar b. Vâil b. Hucr babasına yetişememiş bu yüzden de babasından hadis işitmemiştir. Babasının ölümünden birkaç ay sonra doğduğu söylenir. Rasulullah'ın (sav) ashabından ve başkalarından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup zorlanan kimseye ceza gerekmeyeceği görüşündedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 22, 4/55
Senetler:
()
Konular:
Suçlar, Cinsel: Tecavüz
Yargı, Ceza Hukuku
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19223, T001461
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو السَّوَّاقُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ صَالِحِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ زَائِدَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ : « مَنْ وَجَدْتُمُوهُ غَلَّ فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَاحْرِقُوا مَتَاعَهُ » . قَالَ صَالِحٌ فَدَخَلْتُ عَلَى مَسْلَمَةَ وَمَعَهُ سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فَوَجَدَ رَجُلاً قَدْ غَلَّ فَحَدَّثَ سَالِمٌ بِهَذَا الْحَدِيثِ فَأَمَرَ بِهِ فَأُحْرِقَ مَتَاعُهُ فَوُجِدَ فِى مَتَاعِهِ مُصْحَفٌ فَقَالَ سَالِمٌ: بِعْ هَذَا وَتَصَدَّقْ بِثَمَنِهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا الْحَدِيثُ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ وَهُوَ قَوْلُ الأَوْزَاعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . قَالَ : وَسَأَلْتُ مُحَمَّدًا عَنْ هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ: إِنَّمَا رَوَى هَذَا صَالِحُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زَائِدَةَ وَهُوَ أَبُو وَاقِدٍ اللَّيْثِىُّ وَهُوَ مُنْكَرُ الْحَدِيثِ قَالَ مُحَمَّدٌ وَقَدْ رُوِىَ فِى غَيْرِ حَدِيثٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الْغَالِّ فَلَمْ يَأْمُرْ فِيهِ بِحَرْقِ مَتَاعِهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Ömer (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Her kimi ganimet malı aşırmış görürseniz onun o eşyasını yakın.” Salih diyor ki: Sâlim b. Abdullah ile beraber olduğu bir anda Mesleme’nin yanına girmiştim. Mesleme ganimet malına hainlik eden birini buldu ve Sâlim’in bu hadisi aktarması üzerine emretti eşyalarını yaktırdı eşyaları arasında birde Mushaf çıkmıştı, Sâlim demişti ki: Bunu sat bedelini sadaka olarak dağıt. Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu şekliyle bilmekteyiz. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup Evzâî, Ahmed, İshâk bunlardandır.
Tirmizî: Muhammed’e bu hadis hakkında sordum dedi ki: Bu hadisi sadece Salih b. Muhammed b. Zaide rivâyet ediyor ki bu şahıs Ebû Vakîd el Leysî’dir ve rivâyetleri münker (hoş karşılanmaz) dir. Muhammed devamla diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den ganimet mala hainlik konusunda pek çok hadis rivâyet edilmiş olup bu hadislerde o malın yakılması emredilmemektedir.
Tirmizî: Bu hadis garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Hudûd 28, 4/61
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Vâkid Salih b. Muhammed el-Leysi (Salih b. Muhammed b. Zaide)
5. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
6. Muhammed b. Amr es-Sevvak (Muhammed b. Amr)
Konular:
Yolsuzluk, ganimet malından çalanın hali