6725 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdurrahîm el-Bezzâz, ona Said b. Süleyman, ona Mansur b. Ebu'l-Esved, ona el-Muhtar b. Fülfül, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle dedi: "Ben Rasulullah (sav) zamanında akşamın farzından önce iki rekât namaz kılardım. (Ravi Muhtar) dedi ki: Ben Enes'e; Rasulullah (sav) sizi gördü mü? diye sordum. O: Evet bizi gördü, fakat bize ne onu kılmayı emretti ne de ondan men etti! dedi."
Açıklama: Akşamın farzından önce iki rekât sünnet kılındığına dair rivayetler olduğu gibi, hiçbir şey kılınmadığına dair rivayetler de vardır. Bu konudaki farklı rivayetler, ictihadların da farklılığına yol açmıştır. Bu hususta iki görüş vardır: 1- Güneş battıktan sonra hemen akşamın farzı kılınır, nafile kılınmaz. Ashabdan ve ekseri fukahadan nakledilen ve meşhur olan görüş, budur. Hatta İbrahim en-Nehaî, nâfile kılmanın bid’at olduğunu söyler. 2- Bir görüşe göre de farzdan önce iki rekât nâfile kılmak, müstahabdır. Delilleri de bu konudaki rivayetlerdir. Bu konudaki rivayetleri uyuşturmak açısından üçüncü bir görüş olarak, başlangıçta farzdan önce sünnet kılınırken, bilâhare bunun nesh edildiği de söylenmiştir
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî, ona İbn Uleyye, ona el-Cüreyrî, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Abdullah b. Muğaffel, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Kılmak isteyen için) her iki ezan (ezan ve kâmet) arasında bir namaz vardır, her iki ezan (ezan ve kâmet) arasında bir namaz vardır."
Açıklama: “İki ezandan maksat, ezan ve kamettir. Ezan, namaz vaktini haber vermek, kamet de namaza başlandığını haber vermek anlamına geldiği için ikisine birden “ezâneyn” yani “iki ezân” denir. Hadiste, ezan okunduktan sonra farz namaz için kamet getirilene kadar arada kılınan sünnetten bahsedilmektedir. Parantez içinde kaydettiğimiz "kılmak isteyen için" ifadesi, bu hadisin bir rivayetinde de yer almaktadır.
Bize Muhammed b. Beşşâr (Abdî), ona Ebu Âsım (Dahhâk b. Mahled Nebîl), ona (Ebu Münzir) Züheyr b. Muhammed (Temimî), ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona da (Ebu Rişdîn) Küreyb (b. Ebu Müslim Kuraşî), (Ebu Muhammed) Fadl b. Abbas'ın (Haşimî) şöyle dediğini rivayet etti: "Bir gece nasıl namaz kıldığını görmek için Peygamber'in (sav) yanında gecelemiştim. (Geceleyin) kalktı, abdest alıp iki rekât (namaz) kıldı. (Uzunluk bakımından) kıyamı rükûu gibi, rükûu da secdesi gibiydi. (Namazdan) sonra (biraz) uyudu. Sonra uyanıp abdest aldı. Sonra misvâklandı ve Âl-i îmrân'dan (itibaren) beş ayet okudu. Nihayet on rekât (namaz) kılıncaya kadar bu (uyuyup kalkma ve abdest alma..) işine devam etti, (namazdan) sonra bir rekât daha kılarak onunla vitr yaptı. Bu esnada müezzin ezan okumaya başladı. Müezzin (ezanı bitirip) sesi kesilince Rasulullah (sav) de kalkıp hafif iki rekât daha namaz kıldı. Sonra sabah namazını kılıncaya kadar oturdu." [Ebû Davud dedi ki: İbn Beşşâr'dan (gelen bu hadisin) bir kısmı bana gizli kaldı.]
Açıklama: إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.” (Âl-i İmrân 3/190) Fadl b. Abbas ile Küreyb b. Ebu Müslim arasında inkıta' vardır.
Bize Müsedded ile Ebu Kamil ve Ubeydullah b. Ömer b. Meysere, onlara Abdülvahid, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Biriniz sabah namazının farzından önceki iki rekât sünneti kılınca sağ tarafına uzanıp yatsın!" Bunun üzerine Mervan b. Hakem Ebu Hureyre'ye: Bizden birinin mescide kadar yürüyüp gitmesi yetmez mi ki sağ tarafına uzanıp yatacak? diye sordu. Ubeydullah'ın naklettiğine göre Ebu Hureyre (ra), hayır! diye cevap verdi. [Ravi Ubeydullah dedi ki: Bu tartışma İbn Ömer'e ulaşınca, Ebu Hureyre aleyhine olabilecek şeyleri çok yapıyor dedi.] [Ravi Ubeydullah dedi ki: Bunun üzerine İbn Ömer'e, Ebu Hureyre'nin sözlerinden doğru görmediğin bir şey var mı? diye sorulunca, hayır, fakat o cüretkâr davranıyor, biz ise korkuyoruz cevabını verdi. Bu söz Ebu Hureyre'ye ulaşınca, ben ezberledim de onlar unuttuysa, bunda benim ne günahım var? dedi.]
Bize Ahmed b. İbrahim, ona Ebû Dâvûd, ona Muhammed b. Mihran el-Kuraşî, ona dedesi Ebû'l-Müsennâ, ona da İbn Ömer (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İkindinin farzından önce dört rekât namaz kılan kimseye Allah merhamet buyursun."
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Abdulvâris b. Saîd, ona el-Hasan el-Muallim, ona Abdullah b. Büreyde, ona da Abdullah el-Müzenî'nin (ra) haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Akşam namazından önce iki rekât namaz kılınız." Daha sonra halkın bu namazı sünnet telâkki etmesinden korkarak; "dileyen, akşam namazının farzından önce iki rekât sünnet kılabilir" buyurdu.
Bize Hüseyin b. Abdurrahman el-Cürcani, ona Talk b. Ğannam, ona Yakub b. Abdullah, ona Cafer b. Ebu'l-Muğira, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) akşam namazından sonra iki rekâtlı sünnette kıraati cemaat mescidden dağılıncaya kadar uzatırdı." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Nasr el-Mücedder de Yakub el-Kummî'den rivayet etti ve onun (Talk b. Ğannâm'ın yaptığı) gibi İbn Abbâs'a isnâd etti.] [Yine Ebû Davud dedi ki: Bu hadisin aynısını bize Muhammed b. İsa b. et-Tabbâ' da Nasr el-Mücedder vasıtasıyla Yakub'dan rivayet etti.]
Açıklama: Cabir b. Abdullah ile Urve b. Ruveym arasında inkita' vardır.