5557 Kayıt Bulundu.
Bize Abbas b. Abdülazim el-'Anberî ve Muhammed b. Yahya, onlara Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İbn Mu'ânik, ona da Ebu Mâlik el-Eş'arî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cenaze için feryat ederek ağlaşmak cahiliye adetlerindendir. Bunu yapan kimse tevbe etmeden ölürse, Allah ona katrandan bir elbise ve cehennem alevinden bir gömlek biçer."
Açıklama: Hadiste geçen 'niyahe' kelimesi, insanın saçını başını yolarak ya da yakasını bağrını yırtarak ağlamasını ifade etmektedir. Cenaze insanı hüzünlendirir, dolayısıyla ağlaması insanı bir tepkidir. Ancak saç baş yolarak şov niteliğinde yüksek sesle ağlaşmak takdire rıza gösterilmediğini ifade etmektedir. Dolayısıyla rivayet, yüksek sesle ağlaşmanın bir cenaze ritüeli olarak yerleşmesini engellemektedir.
Bize Muhammed b. Yahya, ona Muhammed b. Yusuf, ona Ömer b. Râşid el-Yemâmî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Kadınların) ölünün ardından feryat ederek ağlaşmaları cahiliye adetindendir. Bunu yapan kadın ölmeden önce tevbe etmezse kıyamet gününde üzerinde katrandan gömleklerle diriltilecektir. Ardından, onun üzerine cehennem alevinden (başka) gömlekler de (giydirilir)."
Açıklama: Ölülerin ardından feryat ederek ağlama, takdir-i ilâhîye razı olmamayı hissettirdiği için hoş görülmemiştir.
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebû Hureyre (ra.) Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti: “Bir insanın üç çocuğu ölürse, ona cehennem ancak yemini çözecek kadar dokunur.”
Açıklama: “O ancak yeminini çözecek kadar bir zaman cehenneme girer” anlamına gelen bu cümleden neyin kastedildiği açık değildir. Genel kanâat, buradaki yemin ile; “Rabbine yemin olsun ki biz onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş vaziyette hazır tutacağız” (Meryem, 19/68) meâlindeki âyette geçen yeminin kastedilmiş olduğudur. Bu yemini çözen şey de, daha sonra gelen; “Sizden cehenneme varmayacak hiç bir kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür” (Meryem, 19/71) meâlindeki âyettir. Buna göre hadis, ‘Yemin olsun ki, vallahi her biriniz mutlaka cehenneme varacaksınız’ manasına gelir. Ancak Tirmizî ve İbn Ebî Hâtim’in İbn Mes’ûd’dan rivâyetlerine göre; maksat cehenneme girmek değil, uğrayıp geçmektir. (İbn Hacer, Fethu’l-bârî, III, 461-462). Yukarıdaki âyetin devamında gelen; “Sonra biz kötülükten sakınanları kurtarır, zâlimleri ise diz üstü çökmüş vaziyette orada bırakırız” (Meryem, 19/72) ifâdesi, kötülükten sakınanların bu “varmak”tan zarar görmeyeceklerini te’yîd etmektedir. Hadîsteki ifâde, azlıktan kinâyedir. Ancak çok az bir zaman cehenneme uğrayacaklar demektir. Bu da onların cehenneme gireceklerini değil, şöyle bir uğrayıp gördükten sonra geçip gideceklerini ifâde eder. Buradaki uğramak da, muhtemelen sırat köprüsünden geçerken cehennemi görmekten ibârettir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona İshak b. Süleyman, ona Harîz b. Osman, ona Şurahbîl b. Şuf’a rivâyet etti: Utbe b. Abdüssülmâ’ya rastlamıştım, bana dedi ki: Rasûlullah’ın (sav.) buyurduğunu işittim: “Üç çocuğunu henüz bülûğa ermeden kaybeden Müslüman, hangisinden dilerse oradan girmesi için sekiz cennet kapısı açılarak karşılanır.”
Bize Yakub b. Humeyd b. Kâsib, ona Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî, ona Esîd b. Ebu Esîr, ona Musa b. Ebu Musa el-Eş'arî, ona da babası (Ebu Musa el-Eş'arî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ölünün ardından geri kalan dirilerin “vah destekçimiz, vah giydirenimiz, vah yardımcımız, vah sığınağımız” ve benzeri şeyler söyleyip ağlamaları sebebiyle ölü azap görür ve o “sen böyle misin? sen böyle misin?” denilerek sorgulanır." Esîd der ki: Ben, şaşırıp “subhnâllâh, oysa Allah, "kimse, kimsenin günahını yüklenemez" buyurmuştur” dedim. Musa ise “sana yazıklar olsun! Ben sana, Ebu Musa'nın, Hz. Peygamber'den (sav) yaptığı rivayeti ettiğini söylüyorum! Ebu Musa'nın Hz. Peygamber'e (sav) yalan isnad edeceğini ya da benim Ebu Musa adına yalan uyduracağımı mı düşünüyorsun?” dedi.
Açıklama: Kast edilen, ölüm döşeğinde olan kişilerdir. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لَقِّنُوا مَوْتَاكُمْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ