Öneri Formu
Hadis Id, No:
43639, DM002276
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ : أَنَّ عُوَيْمِراً أَتَى عَاصِمَ بْنَ عَدِىٍّ ، وَكَانَ سَيِّدَ بَنِى عَجْلاَنَ فَذَكَرَ نحوه وَلَمْ يَذْكُرْ طَلَّقَهَا ثَلاَثاً.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, el-Evzai'den, (O) İbn Şihab'dan, (O da) Sehl b. Sa'd'dan (naklen) rivayet etti ki, "Uveymir Asım b. Adiyye -ki O, Aclanoğulları'nın büyüğü idi- geldi..." O sonra onun, (yani bir önceki Hadisin) aynısını zikretti, fakat "onu üç (talâkla) boşadı" (cümlesini) söylemedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 39, 3/1431
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Bilgi, öğrenmek için ehil olanlara sorulmalıdır
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Suçlar, Cinsel: Zina ithamı
Yargı, adam öldürmek
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43641, DM002278
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىُّ حَدَّثَنِى مَالِكٌ قَالَ سَمِعْتُ نَافِعاً عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ : فَرَّقَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بَيْنَ الْمُتَلاَعِنَيْنِ وَأَلْحَقَ الْوَلَدَ بِأُمِّهِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ab d i İlah er-Rekaşi haber verip (dedi ki), bana Malik rivayet edip dedi ki, Nafî'i, Abdullah b. Ömer'den (naklederken) işittim ki, O şöyle demiş: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), lânetleşenlerin arasını ayırdı ve çocuğu anasına kattı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 39, 3/1433
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah er-Rakkaşi (Muhammed b. Abdullah b. Muhammed b. Abdülmelik b. Müslim)
Konular:
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43647, DM002284
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُونُسَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ حِينَ أُنْزِلَتْ آيَةُ الْمُلاَعَنَةِ :« أَيُّمَا امْرَأَةٍ أَدْخَلَتْ عَلَى قَوْمٍ نَسَباً لَيْسَ مِنْهُمْ فَلَيْسَتْ مِنَ اللَّهِ فِى شَىْءٍ وَلَمْ يُدْخِلْهَا اللَّهُ جَنَّتَهُ ، وَأَيُّمَا رَجُلٍ جَحَدَ وَلَدَهُ وَهُوَ يَنْظُرُ إِلَيْهِ احْتَجَبَ اللَّهُ مِنْهُ وَفَضَحَهُ عَلَى رُءُوسِ الأَوَّلِينَ وَالآخِرِينَ ». قَالَ عَبْدُ اللَّهِ قَالَ مُحَمَّدُ بْنُ كَعْبٍ الْقُرَظِىُّ وَسَعِيدٌ يُحَدِّثُهُ بِهِ : هَذَا قَدْ بَلَغَنِى هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih rivayet edip (dedi ki), bana el-Leys rivayet edip (dedi ki), bana Yezid b. Abdillah, Abdullah b. Yûnus'tan, (O) Saîd b. Ebî Saîd'den, (O da) Ebû Hü-reyre'den (naklen) rivayet etti ki, O, Rasûlullah'ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), "lânetleşme âyeti"99 indiğinde şöyle buyururken işitmiş: "Hangi kadın bir topluluğa, onlarda'i olmayan bir soy sokarsa, o (kadının) Allah katında hiçbir değeri yoktur, (Allah) onu Cennet'e de sokmayacaktır. Hangi erkek de, kendisine baka baka çocuğunu inkâr ederse, Allah (rahmetini) ondan saklar ve onu (mahşer günü) öncekilerin ve sonrakilerin gözü önünde rezil rüsvay eder!"
Abdullah (b. Yûnus) sözüne devamla demiş ki: Muhammed b. Kâ'b el-Kurazi, Saîd kendisine bu (Hadisi) bu (senedle) rivayet ediyorken şöyle dedi: "Bu Hadis Rasûlullah'tan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana ulaşmıştır!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 42, 3/1437
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Abdullah b. Yunus el-Hicazi (Abdullah b. Yunus)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43640, DM002277
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبِى سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ يَقُولُ : سُئِلْتُ عَنِ الْمُتَلاَعِنَيْنِ فِى إِمَارَةِ مُصْعَبِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَيُفَرَّقُ بَيْنَهُمَا؟ فَمَا دَرَيْتُ مَا أَقُولُ - قَالَ - فَقُمْتُ حَتَّى أَتَيْتُ مَنْزِلَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ فَقُلْتُ لِلْغُلاَمِ : اسْتَأْذِنْ لِى عَلَيْهِ. فَقَالَ : إِنَّهُ قَائِلٌ لاَ تَسْتَطِيعُ أَنْ تَدْخُلَ عَلَيْهِ. قَالَ : فَسَمِعَ ابْنُ عُمَرَ صَوْتِى فَقَالَ : ابْنُ جُبَيْرٍ؟ فَقُلْتُ : نَعَمْ. فَقَالَ : ادْخُلْ ، فَمَا جَاءَ بِكَ هَذِهِ السَّاعَةَ إِلاَّ حَاجَةٌ. قَالَ : فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ فَوَجَدْتُهُ وَهُوَ مُفْتَرِشٌ بَرْذَعَةَ رَحْلِهِ مُتَوَسِّدٌ مِرْفَقَةً أَوْ قَالَ نُمْرُقَةً - شَكَّ عَبْدُ اللَّهِ - حَشْوُهَا لِيفٌ فَقُلْتُ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُتَلاَعِنَانِ أَيُفَرَّقُ بَيْنَهُمَا؟ قَالَ : سُبْحَانَ اللَّهِ ، نَعَمْ ، إِنَّ أَوَّلَ مَنْ سَأَلَ عَنْ ذَلِكَ فُلاَنٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ لَوْ أَنَّ أَحَدَنَا رَأَى امْرَأَتَهُ عَلَى فَاحِشَةٍ كَيْفَ يَصْنَعُ؟ إِنْ سَكَتَ سَكَتَ عَلَى أَمْرٍ عَظِيمٍ ، وَإِنْ تَكَلَّمَ فَمِثْلُ ذَلِكَ. قَالَ : فَسَكَتَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَلَمْ يُجِبْهُ فَقَامَ لِحَاجَتِهِ فَلَمَّا كَانَ بَعْدَ ذَلِكَ أَتَى النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الَّذِى سَأَلْتُكَ عَنْهُ قَدِ ابْتُلِيتُ بِهِ. قَالَ : فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى هَؤُلاَءِ الآيَاتِ الَّتِى فِى سُورَةِ النُّورِ {وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ وَيَدْرَأُ عَنْهَا الْعَذَابَ أَنْ تَشْهَدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ} حَتَّى خَتَمَ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ قَالَ : فَدَعَا الرَّجُلَ فَتَلاَهُنَّ عَلَيْهِ وَذَكَّرَهُ بِاللَّهِ وَأَخْبَرَهُ أَنَّ عَذَابَ الدُّنْيَا أَهْوَنُ مِنْ عَذَابِ الآخِرَةِ فَقَالَ : مَا كَذَبْتُ عَلَيْهَا. ثُمَّ دَعَا الْمَرْأَةَ فَوَعَظَهَا وَذَكَّرَهَا وَأَخْبَرَهَا أَنَّ عَذَابَ الدُّنْيَا أَهْوَنُ مِنْ عَذَابِ الآخِرَةِ فَقَالَتْ : وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ إِنَّهُ لَكَاذِبٌ. فَدَعَا الرَّجُلَ فَشَهِدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ ، وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ ، ثُمَّ أُتِىَ بِالْمَرْأَةِ فَشَهِدَتْ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ ،وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ، ثُمَّ فَرَّقَ بَيْنَهُمَا .
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun (el-Vasitî), ona da Abdülmelik b. Ebu Süleyman rivayet etmiştir:
“Said b. Cübeyr’in (el-Esedî) şöyle dediğini duydum: ‘Mus’ab b. Zübeyr’in emirliği döneminde bana, mülâane kapsamında karşılıklı lanetleşen eşlerle ilgili olarak söz konusu eşlerin birbirinden tefrik edilip edilemeyeceği soruldu. Ne diyeceğimi bilemedim. Hemen kalktım ve Abdullah b. Ömer’in (ra) evine gittim. Hizmetçiye; ‘Huzuruna girmem için kendisinden izin ister misin?’ dedim. Hizmetçi; ‘O, öğle uykusunda. Yanına giremezsin.’ diye karşılık verdi. Bu arada (Abdullah) b. Ömer (ra), sesimi duydu ve ‘İbn Cübeyr? (Sen misin?)’ dedi. ‘Evet.’ dedim. ‘İçeri gir. Bu saatte seni buraya olsa olsa önemli bir mesele getirmiştir.’ dedi. Ben de huzuruna girdim. Onu, devesinin çulunu sermiş, içi lif dolu bir yastığa ya da (ravi tereddüt etmiştir) kırlente başını koymuş bir halde buldum . ‘Ey Ebu Abdurrahman! Mülâane kapsamında lanetleşen eşler tefrik edilir mi?’ diye sordum. ‘Sübhanallah! Elbette. Hiç şüphesiz bu meseleyi ilk soran kişi, falancaydı. Demişti ki; ‘Ya Rasulallah! Ne dersiniz? Birimiz karısını büyük bir kötülük işlerken yakalasa, ne yapması gerekir? Eğer susarsa büyük bir günahın karşısında susmuş olacaktır. Yok, eğer anlatırsa yine aynı sıkıntı?’ Hz. Peygamber (sav) sustu ve bir cevap vermedi. Bir ihtiyacı için kalkıp gitti. Ertesi gün olunca o kişi Hz. Peygamber’e (sav) tekrar geldi ve ‘Ya Rasulallah! Sana sorduğum soru, benim başıma geldi!’ dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ, Nur Suresi’nde yer alan şu ayetleri indirdi: ‘Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi; beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi, kendisinden cezayı kaldırır. Beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler.’ (Nur 24/6-9) -Abdullah b. Ömer (ra), bu ayetleri sonuna kadar okudu.- Ardından Hz. Peygamber (sav), adamı çağırdı ve bu ayetleri kendisine okudu. Ona Allah’ı hatırlattı, Dünya’daki azabın Ahiret’teki azaptan çok daha hafif olduğunu bildirdi. Adam; ‘Ona karşı yalan söylemiyorum.’ dedi. Sonra da kadını çağırdı ve ona da nasihat edip hatırlatmalarda bulundu, Dünya’daki azabın Ahiret’teki azaptan çok daha hafif olduğunu bildirdi. Kadın; ‘Seni hak ile gönderene yemin ederim ki o, yalan söylüyor.’ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adamı çağırdı. Adam, doğru söyleyenlerden olduğuna dair Allah adına dört kez şahitlikte bulundu. Beşinci şahitliği de yalan söyleyenlerden ise Allah’ın lanetinin kendi üzerine olması şeklindeydi. Sonra kadın getirildi. O da yalan söyleyenlerden olmadığına dair Allah adına dört kez şahitlikte bulundu. Adam doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olması şeklinde de beşinci şahitliğini de yerine getirdi. Bunun ardından Hz. Peygamber (sav) onları birbirinden ayırdı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 39, 3/1431
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Suçlar, Cinsel: Zina ithamı
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Zina, zina isnadı / kazf
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43642, DM002279
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَقِيلٍ قَالَ سَمِعْتُ جَابِراً يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَيُّمَا عَبْدٍ تَزَوَّجَ بِغَيْرِ إِذْنِ مَوَالِيهِ أَوْ أَهْلِهِ فَهُوَ عَاهِرٌ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym haber verip (dedi ki), bize el-Hasan b. Salih, Abdullah b. Muhammed b. Akil'den rivayet etti ki, O şöyle demiş: Cabir'i, şöyle derken işittim: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hangi köle efendisinin -veya sahibinin- izni olmadan evlenirse, o günahkâr olur!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 40, 3/1433
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Akîl el-Haşimî (Abdullah b. Muhammed b. Akil b. Ebu Talib)
3. ُEbu Abdullah Hasan b. Salih es-Sevrî (Hasan b. Hay b. Salih b. Müslim)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Köle, efendisinden izinsiz evlenmesi, boşanması
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin velayeti
KTB, NİKAH
Nikah, kölenin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43643, DM002280
Hadis:
حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مِنْدَلُ بْنُ عَلِىٍّ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« أَيُّمَا عَبْدٍ تَزَوَّجَ بِغَيْرِ إِذْنِ مَوَالِيهِ فَهُوَ زَانٍ ».
Tercemesi:
Bize Malik b. İsmail rivayet edip (dedi ki), bize Men-del, İbn Cüreyc'den, (O) Musa b. Ukbe'den, (O) Nafî'den, (O) İbn Ömer'den, (O da) Hz. Peygamber'den (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (naklen) rivayet etti ki, O şöyle buyurdu: "Hangi köle efendisinin izni olmadan evlenirse, o zinakâr olur!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 40, 3/1435
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Abdullah Mindel b. Ali el-Anezi (Mindel b. Ali)
6. Ebu Gassan Malik b. İsmail en-Nehdi (Malik b. İsmail b. Ziyad b. Dirhem)
Konular:
Köle, efendisinden izinsiz evlenmesi, boşanması
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin velayeti
KTB, NİKAH
Nikah, kölenin
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43644, DM002281
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنِ ابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ يَرْفَعُهُ قَالَ :« الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ ، وَلِلْعَاهِرِ الْحَجَرُ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf haber edip (dedi ki), bize İbn Uyeyne, ez-Zühri'den, (O) İbnu'l-Müseyyeb'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) rivayet etti ki, O, (sözü Hz. Pey-gamber'e) nisbet ederek şöyle dedi: "Çocuk döşek (sahibine) aittir. Zina eden erkeğe ise (doğan çocuk üzerinde her türlü haktan) mahrumiyet vardır!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 41, 3/1436
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ ».
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43645, DM002282
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« الْوَلَدُ لِلْفِرَاشِ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme rivayet edip (dedi ki), bize Malik, ez-Zühri'den, (O) Urve'den, (O da) Hz. Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hanımı Hz. Aişe'den (naklen) rivayet etti ki, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Çocuk döşek (sahibine) aittir!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 41, 3/1436
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
Konular:
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43648, DM002285
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرٍو عَنْ زَيْدٍ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ الْبَرَاءِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : لَقِيتُ عَمِّى وَمَعَهُ رَايَةٌ فَقُلْتُ : أَيْنَ تُرِيدُ؟ فَقَالَ : بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِلَى رَجُلٍ نَكَحَ امْرَأَةَ أَبِيهِ ، فَأَمَرَنِى أَنْ أَضْرِبَ عُنُقَهُ وَآخُذَ مَالَهُ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ca'fer er-Rakkî rivayet edip (dedi ki), bize Ubeydullah b. Amr, Zeyd'den, (O) Adiyy b. Sabit'ten, (O) Yezid ibnu-1-Berâ'dan, (O da) babasından (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: (Birgün) amcama, beraberinde bir sancak var iken rastlamış ve "nereye gidiyorsun?" demiştim. O da şöyle cevap vermişti: "Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni, babasının karısıyla evlenmiş olan bir adama gönderdi ve bana, onun boynunu vurmamı, malını almamı emretti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 43, 3/1438
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Yezid b. Bera el-Ensari (Yezid b. Bera b. Azib b. Haris b. Adiy)
3. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
4. Zeyd b. Ebu Üneyse el-Cezeri (Zeyd b. Zeyd)
5. Ebu Vehb Ubeydullah b. Amr el-Esedi (Ubeydullah b. Amr b. Ebu Velid)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Cafer el-Kuraşî (Abdullah b. Cafer b. Gaylan)
Konular:
Cezalandırma, annesiyle evlenenin cezası
Evlilik, evliliğin engelleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43646, DM002283
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ أَنَّ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَتْ : كَانَ عُتْبَةُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ عَهِدَ إِلَى أَخِيهِ سَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ أَنْ يَقْبِضَ إِلَيْهِ ابْنَ وَلِيدَةِ زَمْعَةَ فَقَالَ عُتْبَةُ : إِنَّهُ ابْنِى. فَلَمَّا قَدِمَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- زَمَنَ الْفَتْحِ أَخَذَ سَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ ابْنَ وَلِيدَةِ زَمْعَةَ ، فَإِذَا هُوَ أَشْبَهُ النَّاسِ بِعُتْبَةَ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ ، فَقَالَ النَّبِىُّ :« هُوَ لَكَ يَا عَبْدُ بْنَ زَمْعَةَ ». مِنْ أَجْلِ أَنَّهُ وُلِدَ عَلَى فِرَاشِ أَبِيهِ ، وَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« احْتَجِبِى مِنْهُ يَا سَوْدَةُ بِنْتَ زَمْعَةَ ». مِمَّا رَأَى مِنْ شَبَهِهِ بِعُتْبَةَ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ. وَسَوْدَةُ بِنْتُ زَمْعَةَ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfi1 rivayet edip (dedi ki), bize Şuayb, ez-Zühri'den rivayet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Urve, Hz. Peygamber1 in hanımı Hz. Aişe'den haber verdi ki, O şöyle demiş: Utbe b. Ebî Vakkâs, kardeşi Saîd b. Ebi Vakkâs'a, Zem'a'nm cariyesinin oğlunu kendisine almasını vasiyet etmişti. Utbe sonra; "şüphesiz o, benim oğlumdur" demişti. Derken Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Mekke'nin) fethi zamanında (Mekke'ye) geldiğinde, Sa'd b. Ebî Vakkâs, Zem'a'nın cariyesinin oğlunu almak (istemişti de, bu sebeple Abd b. Zem'a ile aralarında tartışma çıkmıştı). O zaman bu (çocuğun), halkın, Utbe b. Ebi Vakkâs'a en çok benzeyeni olduğu görülmüştü. Neticede Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (çocuk Abd'ın) babasının döşeğinde doğduğundan dolayı; "O, sana aittir, ya Abd b. Zem'a!" buyurmuştu. Hz. Peygamber {Sallallahu Aleyhi ve Sellem); (çocuğun) Utbe b. Ebi Vakkâs ile Şevde bint Zem'a'ya benzemesi hususunda gördüklerinden dolayı da; "O'ndan saklan, ya Sevde bint Zem'a!" buyurmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 41, 3/1436
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Yargı, nesebin Tespiti, çocuğun döşek sahibine ait olması