10613 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî; (T) Bana Leys, ona Abdurrahman b. Halid, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona Ebu Hüreyre'nin (ra) naklettiğine göre Hz. Ebu Bekir (ra) şöyle söylemiştir: 'Vallahi, Rasulullah'a (sav) ödedikleri bir dişi oğlağı bana ödemeseler bunun için muhakkak onlarla savaşırım.'
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkita vardır.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Şu'be, ona Katade, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Urayne kabilesinden bir grup, (mide ağrısına tutulduklarından dolayı) Medine'de kalmak istemediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) (şifa bulmaları için) sadaka develerinin bulunduğu yere gidip, oradaki develerin sütünden ve idrarından içmelerine izin verdi. (İyileştikten sonra hainlik ederek) çobanı öldürüp oradaki develeri alarak kaçtılar. Hz. Peygamber (sav) onların yakalanması için bir müfreze gönderdi ve yakalanıp huzura getirilince, ellerini ve ayaklarını kestirdi, gözlerini oydurdu ve Harre denilen taşlık alana terk etti. Orada taşları kemirip durdular. Bu hadisi rivayet etmede Ebu Kilâbe, Humeyd ve Sabit el-Bunânî, Katade'ye mütâbaat etmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir: Üsame, Arafat'tan Müzdelife'ye kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasında oturdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'den Mina'ya kadar da Fadl'ı bineğinin arkasına bindirdi. Bunların her ikisi de, "Hz. Peygamber (sav), Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti" demişlerdir.
[Bize Yahya, ona Leys, ona Ubeydullah, ona Hamza, ona da İbn Ömer'in söylediğine göre] Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde güneş insanlara o kadar yaklaşır ki, dökülen ter insanın kulak seviyesine ulaşır. İşte insanlar bu elemli vaziyette iken önce Hz. Adem'den, sonra Hz. Musa'dan, sonra Hz. Muhammed'den (sav) yardım ve şefaat isterler." Abdullah, ona Leys, ona da İbn Ebu Cafer tarikiyle ziyade yaparak şöyle söyledi: "(Bu esnada) Hz. Peygamber (sav) halk arasında hüküm verilmesi için şefaat eder. Hacet kapısının halkasını tutana kadar ilerler. İşte o gün Allah, Rasulü'ne Makamı-ı Mahmûd'u ihsan eder. Bundan dolayı mahşer halkının hepsi Muhammed'e (sav) teşekkür edip onu överler" Mualla şöyle dedi ki, bana Vüheyb, ona Numan b. Raşİd, ona Zührî'nin kardeşi Abdullah b. Müslim, ona Hamza, ona da İbn Ömer (ra) Hz. Peygamber'den (sav) istemek hakkındaki bu hadisi nakletmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Salih arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Bilal arasında inkita vardır.