10635 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. İsa, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Salim, ona da İbn Ömer (r.anhüma) şöyle demiştir: Ben Hz. Peygamber'i (sav) Zü'l-Huleyfe'de devesine bindiğinde devesi kalkıp doğrulana kadar telbiye getirirken gördüm."
Açıklama: Telbiye hac veya umre niyetiyle ihrama giren kimsenin aşağıdaki sözleri söylemesini ifade eder: “Lebbeyk, Allāhümme lebbeyk. Lebbeyk, lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni‘mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek” (Rabbim! Davetine sözüm ve özümle tekrar tekrar icabet ettim, emrine boyun eğdim. Rabbim! Senin davetine icabet boynumun borcudur. Senin eşin ve ortağın yoktur. Rabbim! Bütün varlığımla sana yöneldim; hamd senin, nimet senin, mülk senindir. Senin eşin ve ortağın yoktur).
Bize İbrahim, ona Velid, ona el-Evzâî, ona Atâ, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhüma) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) telbiye getirmesi, Zü'l-Huleyfe'de devesi doğrulup kalkmaya başladığı andan itibarendir. Bu hadisi, Enes b. Malik ve İbn Abbas rivayet etmiştir.
Açıklama: Telbiye hac veya umre niyetiyle ihrama giren kimsenin aşağıdaki sözleri söylemesini ifade eder: “Lebbeyk, Allāhümme lebbeyk. Lebbeyk, lâ şerîke leke lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni‘mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek” (Rabbim! Davetine sözüm ve özümle tekrar tekrar icabet ettim, emrine boyun eğdim. Rabbim! Senin davetine icabet boynumun borcudur. Senin eşin ve ortağın yoktur. Rabbim! Bütün varlığımla sana yöneldim; hamd senin, nimet senin, mülk senindir. Senin eşin ve ortağın yoktur).
Bize Muhammed b. Ebu Bekir, ona Yezid b. Zürey', ona Azra b. Sabit, ona da Sümame b. Abdullah b. Enes şöyle demiştir: Enes cimri olmadığı halde (azığını taşıdığı aynı) binek üzerinde hac yapmış ve Hz. Peygamber'in de (sav) eşyalarını yüklediği bineğe binerek hac yaptığını haber vermiştir."
Açıklama: Eskiden yolculuklarda durumu iyi olan kimseler, eşyalarını bir bineğe yükler, kendi de ayrı bir inekle yolculuk yapardı. Enes b. Malik zengin olduğu halde tevazu gereği ve Hz. Peygamber'in sünnetine uymak maksadıyla eşyasını taşıdığı aynı bineğe binerek haccını yapmıştır.
Bize Amr b. Ali, ona Ebu Asım, ona Eymen b. Nâbil, ona da Kasım b. Muhammed şöyle rivayet etmiştir: Aişe (r.anha) "Ey Allah'ın Rasulü! Siz umre yaptınız fakat ben yapmadım" dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Abdurrahman, kız kardeşin Aişe'yi götür, Ten'im (mikat sınırından giriş yaparak) bir umre yaptır." buyurdu. Abdurrahman da Aişe'yi devesinin arkasına bindirerek umre yaptırdı.
Açıklama: Ten'im: Mekke’nin kuzeybatısında Kâbe’ye en yakın Harem sınırı.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Süleyman b. Yesâr, ona da Abdullah b. Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: Fadl (b. Abbas), Rasulullah’ın (sav) terkisine binmişti. Has’amlı bir kadın geldi, Fadl ona, kadın da Fadl’a bakmaya başladı. Nebi (sav) Fadl’ın yüzünü öbür tarafa çevirdi. Kadın: "Ey Allah’ın Rasulü, Allah’ın kullarına farz kıldığı hac, babamın binek üzerinde duramayacak kadar yaşlı olduğu bir zamana denk geldi. Ben onun yerine ben hac yapabilir miyim?" diye sordu. Allah Rasulü de "Evet" cevabını verdi. Bu konuşma Veda haccı sırasında olmuştu.
Bize Ebân,n ona Mâlik b. Dinar, ona Kasım b. Muhammed şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Hz. Aişe'ye, yanında kardeşi Abdurrahman’ı da göndererek Ten’im (mikat sınırından ihrama girmesi suretiyle) umre yaptırdı, (Abdurrahman) onu bineğinin terkisinde taşıdı. Ömer (ra) şöyle demiştir: "Hac için yola çıkın, çünkü hac iki cihâddan biridir."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Enes b. Malik arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn Abbas arasında inkita vardır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hz. Ömer arasında inkita vardır.