Bize Ebu Musa Muhammed b. Müsenna, ona Halid b. Haris, ona Humeyd, ona Sabit, ona da Enes (b. Malik) (ra) şöyle nakletmiştir:
Hz. Peygamber (sav), iki oğluna yaslanarak yürümeye çalışan yaşlı bir adamla karşılaştı ve "Bu adama ne oldu?" diye sordu. “Ey Allah'ın Rasulü, o ‘Yürüyeceğim’ diye adakta bulundu” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın bu adamın kendine azap etmesine ihtiyacı yoktur" buyurdu.
Enes (ra) “[Hz. Peygamber (sav)] o adama bineğe binmesini emretti” dedi.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adi, ona Humeyd, ona da Enes [b. Malik (ra)] Hz. Peygamber'in bir adamı gördüğünü söylemiş ve hadisin benzerini zikretmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19990, T001537
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مُوسَى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ مَرَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِشَيْخٍ كَبِيرٍ يَتَهَادَى بَيْنَ ابْنَيْهِ فَقَالَ « مَا بَالُ هَذَا » . قَالُوا: يَا رَسُولَ اللَّهِ نَذَرَ أَنْ يَمْشِىَ . قَالَ « إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَغَنِىٌّ عَنْ تَعْذِيبِ هَذَا نَفْسَهُ » . قَالَ فَأَمَرَهُ أَنْ يَرْكَبَ . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم رَأَى رَجُلاً فَذَكَرَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Musa Muhammed b. Müsenna, ona Halid b. Haris, ona Humeyd, ona Sabit, ona da Enes (b. Malik) (ra) şöyle nakletmiştir:
Hz. Peygamber (sav), iki oğluna yaslanarak yürümeye çalışan yaşlı bir adamla karşılaştı ve "Bu adama ne oldu?" diye sordu. “Ey Allah'ın Rasulü, o ‘Yürüyeceğim’ diye adakta bulundu” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Allah'ın bu adamın kendine azap etmesine ihtiyacı yoktur" buyurdu.
Enes (ra) “[Hz. Peygamber (sav)] o adama bineğe binmesini emretti” dedi.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adi, ona Humeyd, ona da Enes [b. Malik (ra)] Hz. Peygamber'in bir adamı gördüğünü söylemiş ve hadisin benzerini zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 10, 4/111
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
4. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Adak, Nezir, keffareti
Adak, Nezir, geçerliliği
Eziyet, insana
KTB, ADAK
Şiddet, Eziyet, eziyet etmekten kaçınmak, eziyeti ortadan kaldırmak
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ وَهُوَ فِى رَكْبٍ وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ لِيَحْلِفْ حَالِفٌ بِاللَّهِ أَوْ لِيَسْكُتْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19975, T001534
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَدْرَكَ عُمَرَ وَهُوَ فِى رَكْبٍ وَهُوَ يَحْلِفُ بِأَبِيهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ لِيَحْلِفْ حَالِفٌ بِاللَّهِ أَوْ لِيَسْكُتْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennad (b. Seri), ona Abde (b. Süleyman), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi (Mevla İbn Ömer), ona da İbn Ömer (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) Ömer b. Hattab bir binek üzerinde babası adına yemin ediyorken ona yetişti ve: "Allah, babalarınızın adlarıyla yemin etmenizi yasaklamıştır. Her kim yemin edecekse Allah'ın adıyla yemin etsin yada sussun!" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 8, 4/110
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْقُدُّوسِ بْنُ مُحَمَّدٍ الْعَطَّارُ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ عَنْ عِمْرَانَ الْقَطَّانِ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ: نَذَرَتِ امْرَأَةٌ أَنْ تَمْشِىَ إِلَى بَيْتِ اللَّهِ فَسُئِلَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ لَغَنِىٌّ عَنْ مَشْيِهَا مُرُوهَا فَلْتَرْكَبْ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ ، والعمل على هذا عند بعض أهل العلم و قالوا إذا نذرت امرأة أن تمشي فلتركب ولتُهْد شاة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19985, T001536
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْقُدُّوسِ بْنُ مُحَمَّدٍ الْعَطَّارُ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ عَنْ عِمْرَانَ الْقَطَّانِ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ: نَذَرَتِ امْرَأَةٌ أَنْ تَمْشِىَ إِلَى بَيْتِ اللَّهِ فَسُئِلَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ فَقَالَ « إِنَّ اللَّهَ لَغَنِىٌّ عَنْ مَشْيِهَا مُرُوهَا فَلْتَرْكَبْ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ وَابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ ، والعمل على هذا عند بعض أهل العلم و قالوا إذا نذرت امرأة أن تمشي فلتركب ولتُهْد شاة.
Tercemesi:
Bize Abdülkuddüs b. Muhammed el-Attâr el-Basrî, ona Amr b. Asım, ona İmran (b. Dâver) el-Kattân, ona Humeyd (b. Ebu Humeyd), ona da Enes (b. Malik) şöyle demiştir: Bir kadın Kabe’ye kadar yürüyerek gideceğine dair adakta bulundu. Kadının bu adağı Hz. Peygamber'e (sav) soruldu, O da şöyle buyurdu: "Allah'ın, o kadının yürüyerek Kabe'ye gitmesine ihtiyacı yoktur. Ona emredin de (bir bineğe) binsin."
Tirmizî dedi ki: Bu konuda Ebu Hüreyre, Ukbe b. Âmir ve İbn Abbas’tan da hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Enes hadisi bu şekliyle hasen sahih garib'tir.
İlim ehlinin bir kısmına göre amel bu hadise göredir ve onlar şöyle demiştir: Şayet bir kadın (Kabe'ye) yürüyerek gideceğine dair adakta bulunursa, (bunu yapmasın) bir bineğe binsin ve (adağının cezası olarak) bir koyun kurban etsin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 10, 4/111
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu Avvam İmran b. Dâver el-Ammî (İmran b. Dâver)
4. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
5. Ebu Bekir Abdulkuddüs b. Muhammed el-Basri (Abdulkuddüs b. Muhammed b. Abdulkebir)
Konular:
Adak, Nezir, geçerliliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19994, T001538
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَنْذِرُوا فَإِنَّ النَّذْرَ لاَ يُغْنِى مِنَ الْقَدَرِ شَيْئًا وَإِنَّمَا يُسْتَخْرَجُ بِهِ مِنَ الْبَخِيلِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صحيح . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ كَرِهُوا النَّذْرَ . وَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ مَعْنَى الْكَرَاهِيَةِ فِى النَّذْرِ فِى الطَّاعَةِ وَالْمَعْصِيَةِ وَإِنْ نَذَرَ الرَّجُلُ بِالطَّاعَةِ فَوَفَّى بِهِ فَلَهُ فِيهِ أَجْرٌ وَيُكْرَهُ لَهُ النَّذْرُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe (b. Said), ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub), ona da Ebu Hüreyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurudu: "Adak adamayın! Çünkü adak adamak kaderde olan bir şeyi değiştirmez. Adak sebebiyle sadece cimri olan kimseden mal çıkarılır."
Tirmizî dedi ki: Bu konuda İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir.
Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: "Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadis hasen sahih olup Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bazılarının ve diğer bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir ki onlar adak adamayı hoş karşılamazlar.
Abdullah b. Mübarek, kötülüğe ve iyiliğe yol açacak adakların hoş karşılanmamasını, 'kişi iyi bir şeye adakta bulunursa bir sevap kazanır fakat bu adak adamanın hoş olmayan bir davranış olduğu gerçeğini değiştirmez' sözleriyle açıklar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 11, 4/112
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Muhammed Abdülaziz b. Muhammed ed-Derâverdî (Abdülaziz b. Muhammed b. Ubeyd b. Ebu Ubeyd)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Adak, adak kaderi değiştirir mi?
Adak, Nezir, adağın yasaklanması
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19996, T001539
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ عُمَرَ قَالَ: قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى كُنْتُ نَذَرْتُ أَنْ أَعْتَكِفَ لَيْلَةً فِى الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ فِى الْجَاهِلِيَّةِ . قَالَ « أَوْفِ بِنَذْرِكَ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَابْنِ عَبَّاسٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى: حَدِيثُ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ ذَهَبَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِلَى هَذَا الْحَدِيثِ قَالُوا إِذَا أَسْلَمَ الرَّجُلُ وَعَلَيْهِ نَذْرُ طَاعَةٍ فَلْيَفِ بِهِ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ لاَ اعْتِكَافَ إِلاَّ بِصَوْمٍ . وَقَالَ آخَرُونَ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ لَيْسَ عَلَى الْمُعْتَكِفِ صَوْمٌ إِلاَّ أَنْ يُوجِبَ عَلَى نَفْسِهِ صَوْمًا . وَاحْتَجُّوا بِحَدِيثِ عُمَرَ أَنَّهُ نَذَرَ أَنْ يَعْتَكِفَ لَيْلَةً فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَأَمَرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْوَفَاءِ . وَهُوَ قَوْلُ أَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur (b. Behram), ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Ubeydullah b. Ömer, ona (Ebu Abdullah) Nafi', ona İbn Ömer, ona da Ömer (b. Hattab) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) "Ey Allah'ın Rasulul'ü! Cahiliye dönemindeyken Mescid-i Haram'da bir gece ibadete kapanacağıma (itikaf) dair adakta bulunmuştum. (Bu konuda ne yapmalıyım?) diye sordum. Rasulullah (sav) "Adağını yerine getir." buyurdu.
Ebu İsa et-Tirmizî, Abdullah b. Amr ve İbn Abbas'ın da bu konuda rivayet ettiği hadislerin bulunduğunu söylemiş, Ömer'in yukarıdaki hadisinin hasen sahih olduğunu belirtmiştir. Bazı alimler bu hadis doğrultusunda hüküm vermiş ve Müslüman olmadan önce üzerinde adak borcu bulunan bir kimsenin Müslüman olması durumunda bu adağı yerine getirmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Bir kısmı Rasulullah'ın (sav) ashabından olan bazı alimler ise "İtikifa ancak oruçlu olarak girilir." şeklinde bir görüş benimsemişlerdir. Bazı alimler ise kendisine oruç tutmayı vacip kılmadığı sürece itikafa giren bir kimsenin oruç tutmasının zorunlu olmadığını söylemişlerdir. Bu görüşü benimseyenler, Ömer (b. Hatab)'ın Cahiliye devrindeyken mescidde bir gece itikafa girmeyi adadığını, Rasulullah'ın (sav) da bu adağı yerine getirmesini emrettiğini ifade eden hadisi delil olarak göstermişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 12, 4/112
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Adak, cahiliye dönemimde yapılan adaklar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19961, T001530
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا فَلْيُكَفِّرْ عَنْ يَمِينِهِ وَلْيَفْعَلْ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ الْكَفَّارَةَ قَبْلَ الْحِنْثِ تُجْزِئُ. وَهُوَ قَوْلُ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ لاَ يُكَفِّرُ إِلاَّ بَعْدَ الْحِنْثِ . قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ إِنْ كَفَّرَ بَعْدَ الْحِنْثِ أَحَبُّ إِلَىَّ وَإِنْ كَفَّرَ قَبْلَ الْحِنْثِ أَجْزَأَهُ .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir şeyi yapmamaya veya yapmaya yemin ederse sonra da yeminini bozmayı daha hayırlı bulursa yeminin yerine keffâret ödesin ve yemin ettiği şeyi yapsın.” Tirmizî: Bu konuda Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Yemini bozmadan önce keffâret ödemek caizdir. Mâlik, Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüştedir. Bazı ilim adamları ise şöyle derler: Yeminini bozduktan sonra keffâret ödemesi daha uygundur demektedirler. Sûfyân es Sevrî diyor ki: Yemini bozduktan sonra keffâret ödemesi bana göre daha hoştur. Yemini bozmadan önce keffaretini öderse bu da yeterlidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 6, 4/107
Senetler:
()
Konular:
Yemin, hayırlı işler için yemini bozmak
Yemin, keffareti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19964, T001531
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ بْنُ عَبْدِ الْوَارِثِ حَدَّثَنِى أَبِى وَحَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَقَالَ: إِنْ شَاءَ اللَّهُ فَقَدِ اسْتَثْنَى فَلاَ حِنْثَ عَلَيْهِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رَوَاهُ عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ وَغَيْرُهُ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ مَوْقُوفًا . وَهَكَذَا رُوِىَ عَنْ سَالِمٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ رضى الله عنهما مَوْقُوفًا . وَلاَ نَعْلَمُ أَحَدًا رَفَعَهُ غَيْرَ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِىِّ وَقَالَ إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَكَانَ أَيُّوبُ أَحْيَانًا يَرْفَعُهُ وَأَحْيَانًا لاَ يَرْفَعُهُ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَكْثَرِ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمْ أَنَّ الاِسْتِثْنَاءَ إِذَا كَانَ مَوْصُولاً بِالْيَمِينِ فَلاَ حِنْثَ عَلَيْهِ وَهُوَ قَوْلُ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ وَالأَوْزَاعِىِّ وَمَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ وَإِسْحَاقَ .
Tercemesi:
İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim bir şeye yemin ederse ve inşallah derse isterse o şeyi yapar isterse yapmaz yeminini bozmuş sayılmaz.” Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Ömer hadisi hasendir. Ubeydullah b. Ömer’den ve daha başkaları bu hadisi Nafi’ vasıtasıyla İbn Ömer’den mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir. Aynı şekilde Sâlim ve İbn Ömer’den de mevkuf olarak rivâyet edilmiştir. Eyyûb es Sahtiyani’den başka bu hadisi merfu rivâyet eden kimse tanımıyoruz. İsmail b. İbrahim diyor ki: Eyyûb bu hadisi bazen merfu bazen de mevkuf olarak rivâyet ederdi. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup istisna yani inşallah sözü yaptığı yemine bitişik olursa yeminini bozmuş sayılmaz. Sûfyân es Sevrî, Evzâî, Mâlik b. Enes, Abdullah b. Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bu görüştedirler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 7, 4/108
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Yemin, yeminle istenileni vermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19978, T001535
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ سَمِعَ رَجُلاً يَقُولُ لاَ وَالْكَعْبَةِ . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ لاَ يُحْلَفُ بِغَيْرِ اللَّهِ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « مَنْ حَلَفَ بِغَيْرِ اللَّهِ فَقَدْ كَفَرَ أَوْ أَشْرَكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَفُسِّرَ هَذَا الْحَدِيثُ عِنْدَ بَعْضِ أَهْلِ الْعِلْمِ أَنَّ قَوْلَهُ « فَقَدْ كَفَرَ أَوْ أَشْرَكَ » عَلَى التَّغْلِيظِ . وَالْحُجَّةُ فِى ذَلِكَ حَدِيثُ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ عُمَرَ يَقُولُ وَأَبِى وَأَبِى . فَقَالَ « أَلاَ إِنَّ اللَّهَ يَنْهَاكُمْ أَنْ تَحْلِفُوا بِآبَائِكُمْ » . وَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ قَالَ فِى حَلِفِهِ وَاللاَّتِ وَالْعُزَّى فَلْيَقُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا مِثْلُ مَا رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « إِنَّ الرِّيَاءَ شِرْكٌ » . وَقَدْ فَسَّرَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ هَذِهِ الآيَةَ ( فَمَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَاءَ رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلاً صَالِحًا ) الآيَةَ قَالَ لاَ يُرَائِى .
Tercemesi:
Sa’d b. Ubeyde (r.a.)’den rivâyete göre, İbn Ömer bir adamın “Ka’be’ye yemin olsun ki hayır” dediğimi işitince şöyle dedi: “Allah’tan başkası adına yemin edilmez. Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim şöyle diyordu: Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse kafir veya müşrik olmuş olur.” Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadis bazı ilim adamlarınca şöyle tefsir edilmiştir: “Kafir veya müşrik olmuş olur.” Sözü hükmü ağırlaştırmak için söylenmiştir. İbn Ömer hadisi buna delildir. Çünkü o hadiste: “Rasûlullah (s.a.v.), Ömer’in babam için babam adına diyerek yemin ettiğini duyunca Allah sizi bu tür yeminlerden de yasakladı” buyurmuştur. Yine aynı şekilde Ebû Hüreyre tarafından rivâyet edilen: “Kim yemininde lat ve uzza hakkı için derse hemen lailahe illallah desin” hadiste buna delil olabilir.
Tirmizî: Bu hadis Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet edilen “Riya şirktir” hadisine de benzer. İlim adamlarından bazıları (18 Kehf: 110. ayet)’inde geçen “Vela yüşrik” kelimesini “Gösteriş yapmamak” şeklinde yorumlanmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 9, 4/110
Senetler:
()
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20000, T001540
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَثِيرًا مَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحْلِفُ بِهَذِهِ الْيَمِينِ « لاَ وَمُقَلِّبِ الْقُلُوبِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Sâlim b. Abdullah (r.a.)’ın babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), çoğu kere şu yemini kullanırdı: “Kalbleri halden hale değiştirene yemin ederim ki hayır.” Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 13, 4/113
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hz. Peygamber, yemini
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19967, T001532
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَقَالَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَمْ يَحْنَثْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى سَأَلْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ عَنْ هَذَا فَقَالَ هَذَا حَدِيثٌ خَطَأٌ أَخْطَأَ فِيهِ عَبْدُ الرَّزَّاقِ اخْتَصَرَهُ مِنْ حَدِيثِ مَعْمَرٍ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ دَاوُدَ قَالَ لأَطُوفَنَّ اللَّيْلَةَ عَلَى سَبْعِينَ امْرَأَةً تَلِدُ كُلُّ امْرَأَةٍ غُلاَمًا . فَطَافَ عَلَيْهِنَّ فَلَمْ تَلِدِ امْرَأَةٌ مِنْهُنَّ إِلاَّ امْرَأَةٌ نِصْفَ غُلاَمٍ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْ قَالَ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَكَانَ كَمَا قَالَ » . هَكَذَا رُوِىَ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ ابْنِ طَاوُسٍ عَنْ أَبِيهِ هَذَا الْحَدِيثُ بِطُولِهِ وَقَالَ « سَبْعِينَ امْرَأَةً » . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « قَالَ سُلَيْمَانُ بْنُ دَاوُدَ لأَطُوفَنَّ اللَّيْلَةَ عَلَى مِائَةِ امْرَأَةٍ » .
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Her kim yemin eder ve yemininden sonra inşallah derse o şeyi yapsa bile yeminini bozmuş sayılmaz.” Tirmizî: Muhammed b. İsmail’e bu hadis hakkında sorduğumda şöyle dedi: Bu hadisin rivâyetinde yanlışlık vardır. Abdurrezak bu hadiste yanılarak Ma’mer’in, İbn Tavûs’tan, babasından, Ebû Hüreyre’den rivâyet ettiği şu hadisten kısaltmıştır. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Dâvûd’un oğlu Süleyman (a.s), Allah’a yemin olsun ki bu gece yetmiş hanımımı da dolaşacağım ve her biri de bir erkek çocuk dünyaya getirecek dedi ve kadınlarla birer birer beraber oldu. Fakat kadınlardan hiçbiri doğurmadı sadece bir kadın yarım çocuk doğurdu. Rasûlullah (s.a.v.), Süleyman inşallah demiş olsaydı dediği gibi olacaktı buyurdu.
Abdurrezzak bu hadisi, Ma’mer’den, İbn Tavûs’tan, babasından uzun bir şekilde naklederek “yetmiş kadını” demiştir. Bu hadis değişik şekilde Ebû Hüreyre’den de rivâyet edilmiştir ki şöyle başlar: “Dâvûd oğlu Süleyman Allah’a yemin olsun ki bu gece yetmiş kadını dolaşacağım…” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Eymân ve'n-Nuzûr 7, 4/108
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
Zihin inşası, İnşaallah demek, istisna etmek