Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Mansur, ona Said b. Cübeyr’in şöyle dediğini rivâyet etti:
İbn Ömer (r.anhuma) zeytinyağı sürünürdü. Ben bunu İbrahim’e söyleyince, o: Sen İbn Ömer’in sözünü ne yapacaksın ki, dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10215, B001537
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ قَالَ كَانَ ابْنُ عُمَرَ - رضى الله عنهما - يَدَّهِنُ بِالزَّيْتِ . فَذَكَرْتُهُ لإِبْرَاهِيمَ قَالَ مَا تَصْنَعُ بِقَوْلِهِ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Mansur, ona Said b. Cübeyr’in şöyle dediğini rivâyet etti:
İbn Ömer (r.anhuma) zeytinyağı sürünürdü. Ben bunu İbrahim’e söyleyince, o: Sen İbn Ömer’in sözünü ne yapacaksın ki, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 18, 1/495
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Hac, İhramlıya mübah olan şeyler
Zeytin Yağı, katık olarak zeytin yağı kullanmak
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ يُونُسَ الأَيْلِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّ أُسَامَةَ - رضى الله عنه - كَانَ رِدْفَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَةَ إِلَى الْمُزْدَلِفَةِ ، ثُمَّ أَرْدَفَ الْفَضْلَ مِنَ الْمُزْدَلِفَةِ إِلَى مِنًى . قَالَ فَكِلاَهُمَا "قَالَ لَمْ يَزَلِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُلَبِّى ، حَتَّى رَمَى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ" .
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
Üsame, Arafat'tan Müzdelife'ye kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasında oturdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'den Mina'ya kadar da Fadl'ı bineğinin arkasına bindirdi. Bunların her ikisi de, "Hz. Peygamber (sav), Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti" demişlerdir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10258, B001543
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ يُونُسَ الأَيْلِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّ أُسَامَةَ - رضى الله عنه - كَانَ رِدْفَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَةَ إِلَى الْمُزْدَلِفَةِ ، ثُمَّ أَرْدَفَ الْفَضْلَ مِنَ الْمُزْدَلِفَةِ إِلَى مِنًى . قَالَ فَكِلاَهُمَا "قَالَ لَمْ يَزَلِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُلَبِّى ، حَتَّى رَمَى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ" .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
Üsame, Arafat'tan Müzdelife'ye kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasında oturdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'den Mina'ya kadar da Fadl'ı bineğinin arkasına bindirdi. Bunların her ikisi de, "Hz. Peygamber (sav), Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti" demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 22, 1/495
Senetler:
1. Ebu Muhammed Fadl b. Abbas el-Haşimî (Fadl b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
7. Ebu Abbas Vehb b. Cerir el-Ezdi (Vehb b. Cerir b. Hazim b. Zeyd b. Abdullah b. Şuca')
8. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ يُونُسَ الأَيْلِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّ أُسَامَةَ - رضى الله عنه - كَانَ رِدْفَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَةَ إِلَى الْمُزْدَلِفَةِ ، ثُمَّ أَرْدَفَ الْفَضْلَ مِنَ الْمُزْدَلِفَةِ إِلَى مِنًى . قَالَ فَكِلاَهُمَا "قَالَ لَمْ يَزَلِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُلَبِّى ، حَتَّى رَمَى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ" .
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
Üsame, Arafat'tan Müzdelife'ye kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasında oturdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'den Mina'ya kadar da Fadl'ı bineğinin arkasına bindirdi. Bunların her ikisi de, "Hz. Peygamber (sav), Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti" demişlerdir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278716, B001543-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ يُونُسَ الأَيْلِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - أَنَّ أُسَامَةَ - رضى الله عنه - كَانَ رِدْفَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَةَ إِلَى الْمُزْدَلِفَةِ ، ثُمَّ أَرْدَفَ الْفَضْلَ مِنَ الْمُزْدَلِفَةِ إِلَى مِنًى . قَالَ فَكِلاَهُمَا "قَالَ لَمْ يَزَلِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُلَبِّى ، حَتَّى رَمَى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ" .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Vehb b. Cerir, ona babası, ona Yunus el-Eylî, ona Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da İbn Abbas (ra) şöyle söylemiştir:
Üsame, Arafat'tan Müzdelife'ye kadar Hz. Peygamber'in (sav) bineğinin arkasında oturdu. Sonra Hz. Peygamber (sav) Müzdelife'den Mina'ya kadar da Fadl'ı bineğinin arkasına bindirdi. Bunların her ikisi de, "Hz. Peygamber (sav), Akabe cemresini taşlayıncaya kadar telbiye getirmeye devam etti" demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 22, 1/495
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Ebu Nadr Cerîr b. Hazım el-Ezdî (Cerir b. Hâzim b. Zeyd b. Abdullah b. Şucâ')
7. Ebu Abbas Vehb b. Cerir el-Ezdi (Vehb b. Cerir b. Hazim b. Zeyd b. Abdullah b. Şuca')
8. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ وَبِشْرُ بْنُ بَكْرٍ التِّنِّيسِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنِى عِكْرِمَةُ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ - رضى الله عنه - يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِوَادِى الْعَقِيقِ يَقُولُ « أَتَانِى اللَّيْلَةَ آتٍ مِنْ رَبِّى فَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقُلْ عُمْرَةً فِى حَجَّةٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10208, B001534
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ وَبِشْرُ بْنُ بَكْرٍ التِّنِّيسِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنِى عِكْرِمَةُ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ - رضى الله عنه - يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِوَادِى الْعَقِيقِ يَقُولُ « أَتَانِى اللَّيْلَةَ آتٍ مِنْ رَبِّى فَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقُلْ عُمْرَةً فِى حَجَّةٍ » .
Tercemesi:
Bize el-Humeydî, ona el-Velid ve Bişr b. Bekr et-Tinnîsî, onlara el-Evzâî, ona Yahya, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhumâ), ona da Ömer (ra) şöyle demiştir:
Ben, Nebi’nin (sav) Akik vadisinde şöyle buyurduğunu dinledim: “Bu gece Rabb'imden birisi yanıma geldi ve: Şu mübarek vadide namaz kıl ve bir hac içinde bir umre(ye niyet ettim) de, dedi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 16, 1/493
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Abdullah Bişr b. Bekir el-Becelî (Bişr b. Bekir)
7. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
حَدَّثَنِى الأَسْوَدُ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى وَبِيصِ الطِّيبِ فِى مَفَارِقِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُحْرِمٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10216, B001538
Hadis:
حَدَّثَنِى الأَسْوَدُ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ كَأَنِّى أَنْظُرُ إِلَى وَبِيصِ الطِّيبِ فِى مَفَارِقِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُحْرِمٌ .
Tercemesi:
Bana el-Esved’in rivâyetine göre Âişe (r.anhâ) dedi ki:
"Ben, Rasulullah (sav) ihramlı olduğu halde başının saçlarını ayırdığı yerlerdeki kokunun parıltısını hâlâ görüyor gibiyim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 18, 1/495
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Amr Esved b. Yezid en-Nehaî (Esved b. Yezid b. Kays b. Abdullah b. Malik)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Hac, İhram, koku sürünerek ihrama girmek veya çıkmak,
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ كُنْتُ أُطَيِّبُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لإِحْرَامِهِ حِينَ يُحْرِمُ ، وَلِحِلِّهِ قَبْلَ أَنْ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10217, B001539
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ كُنْتُ أُطَيِّبُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لإِحْرَامِهِ حِينَ يُحْرِمُ ، وَلِحِلِّهِ قَبْلَ أَنْ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası, ona da Peygamber’in (sav) zevcesi Aişe’nin (r.a) şöyle dediğini rivâyet etmiştir:
"Ben, Rasulullah’ı (sav) ihrama gireceği zaman ihramı dolayısıyla ve Beyt’i tavaf etmeden önce ihramdan çıkışı dolayısıyla güzel koku ile kokulandırırdım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 18, 1/495
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hac, İhram, koku sürünerek ihrama girmek veya çıkmak,
Hac, İhramdan çıkmak
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ رُئِىَ وَهُوَ فِى مُعَرَّسٍ بِذِى الْحُلَيْفَةِ بِبَطْنِ الْوَادِى قِيلَ لَهُ إِنَّكَ بِبَطْحَاءَ مُبَارَكَةٍ . وَقَدْ أَنَاخَ بِنَا سَالِمٌ ، يَتَوَخَّى بِالْمُنَاخِ الَّذِى كَانَ عَبْدُ اللَّهِ يُنِيخُ ، يَتَحَرَّى مُعَرَّسَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ أَسْفَلُ مِنَ الْمَسْجِدِ الَّذِى بِبَطْنِ الْوَادِى ، بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ الطَّرِيقِ وَسَطٌ مِنْ ذَلِكَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10213, B001535
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى سَالِمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ رُئِىَ وَهُوَ فِى مُعَرَّسٍ بِذِى الْحُلَيْفَةِ بِبَطْنِ الْوَادِى قِيلَ لَهُ إِنَّكَ بِبَطْحَاءَ مُبَارَكَةٍ . وَقَدْ أَنَاخَ بِنَا سَالِمٌ ، يَتَوَخَّى بِالْمُنَاخِ الَّذِى كَانَ عَبْدُ اللَّهِ يُنِيخُ ، يَتَحَرَّى مُعَرَّسَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ أَسْفَلُ مِنَ الْمَسْجِدِ الَّذِى بِبَطْنِ الْوَادِى ، بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ الطَّرِيقِ وَسَطٌ مِنْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Bekir, ona Fudayl b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (İbn Ömer) (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber'in (sav) Zü'l-Huleyfe'de gecelemek üzere devesinden indiği görüldü. Kendisine: "Sen mübarek Bathâ'da bulunuyorsun" denildi.
Ravi Musa şöyle dedi: Bir hac yolculuğunda Salim, babası Abdullah'ın vaktiyle devesini çökerttiği yeri arayarak bizi oraya indirmişti. Burası Peygamber'in vadide inip gecelediği yerdir, diye araştırarak, babasının buraya gelip indiğini Salim görmüştür. Burası vadinin içindeki mescidin alt tarafındaydı. Vadi ile yol arasında orta bir yerdeydi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 16, 1/493
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Fudayl b. Süleyman en-Nümeyri (Fudayl b. Süleyman)
5. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
Konular:
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْمَدِينَةِ الظُّهْرَ أَرْبَعًا ، وَالْعَصْرَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ ، وَسَمِعْتُهُمْ يَصْرُخُونَ بِهِمَا جَمِيعًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10265, B001548
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ صَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِالْمَدِينَةِ الظُّهْرَ أَرْبَعًا ، وَالْعَصْرَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ ، وَسَمِعْتُهُمْ يَصْرُخُونَ بِهِمَا جَمِيعًا .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etti: Nebi (sav) öğle namazını Medine’de dört rekât, ikindi namazını Zülhuleyfe’de iki rekât olarak kıldı. Ben, onların (Efendimiz ile birlikte Veda haccına gidenlerin) her ikisi niyetiyle (hacc-ı kıran yapmak için) seslerini (telbiye getirerek) yükselttiklerini işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 25, 1/496
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Hac, Hacc-ı kıran
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10259, B001545
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ قَالَ أَخْبَرَنِى كُرَيْبٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ انْطَلَقَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مِنَ الْمَدِينَةِ ، بَعْدَ مَا تَرَجَّلَ وَادَّهَنَ وَلَبِسَ إِزَارَهُ وَرِدَاءَهُ ، هُوَ وَأَصْحَابُهُ ، فَلَمْ يَنْهَ عَنْ شَىْءٍ مِنَ الأَرْدِيَةِ وَالأُزْرِ تُلْبَسُ إِلاَّ الْمُزَعْفَرَةَ الَّتِى تَرْدَعُ عَلَى الْجِلْدِ ، فَأَصْبَحَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ ، رَكِبَ رَاحِلَتَهُ حَتَّى اسْتَوَى عَلَى الْبَيْدَاءِ ، أَهَلَّ هُوَ وَأَصْحَابُهُ وَقَلَّدَ بَدَنَتَهُ ، وَذَلِكَ لِخَمْسٍ بَقِينَ مِنْ ذِى الْقَعْدَةِ ، فَقَدِمَ مَكَّةَ لأَرْبَعِ لَيَالٍ خَلَوْنَ مِنْ ذِى الْحَجَّةِ ، فَطَافَ بِالْبَيْتِ وَسَعَى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، وَلَمْ يَحِلَّ مِنْ أَجْلِ بُدْنِهِ لأَنَّهُ قَلَّدَهَا ، ثُمَّ نَزَلَ بِأَعْلَى مَكَّةَ عِنْدَ الْحَجُونِ ، وَهْوَ مُهِلٌّ بِالْحَجِّ ، وَلَمْ يَقْرَبِ الْكَعْبَةَ بَعْدَ طَوَافِهِ بِهَا حَتَّى رَجَعَ مِنْ عَرَفَةَ ، وَأَمَرَ أَصْحَابَهُ أَنْ يَطَّوَّفُوا بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، ثُمَّ يُقَصِّرُوا مِنْ رُءُوسِهِمْ ثُمَّ يَحِلُّوا ، وَذَلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ بَدَنَةٌ قَلَّدَهَا ، وَمَنْ كَانَتْ مَعَهُ امْرَأَتُهُ فَهِىَ لَهُ حَلاَلٌ ، وَالطِّيبُ وَالثِّيَابُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Fudayl b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona Küreyb, ona da Abdullah b. Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) ve ashabı saçlarını tarayıp güzel kokular sürüp, izar ve ridalarını da giydikten sonra Medine'den (veda haccı için) yola koyuldular. Peygamber, giyilmesi adet olan rida ve izarları giymeyi kimseye yasaklamazdı. Fakat (kokusu ve rengi) vücüda sinecek derecede zağferanlı elbisenin giyilmesini yasaklamıştı. Bu kafile Zü'l-Huleyfe'ye vardı. [Öğle namazını orada kıldı ve Zü'l-Huleyfe'de geceledi. Sabahleyin] Peygamber devesine bindi. Beydâ Dağı'na ualşınca, Peygamber ve ashabı tehlîl ve telbiye getirdiler. Peygamber kurbanlık devesine bir gerdanlık taktı ve onu işaretledi. Bu işler Zi'l-ka'de'den beş gün kala (ayın bitmesine beş gün kala yani yirmi beşinde) olmuştu. Nihayet Zi'l-hicce'nin dördüncü günü Peygamber Mekke'ye vardı. Kabe'yi tavaf etti, Safa ile Merve arasında say yaptı. Kurbanlık develerine işaretlediği için de artık o hayvanlar kurbanlık bedene oldukları sebebiyle, Peygamber ihramdan çıkmadı. Tavaf ve saydan sonra Peygamber haca için telbiye getirerek Mekke'nin yüksek tarafındaki Hacûn bölgesine geldi ve burada konakladı. Kabe'yi tavaf ettikten sonra, artık Arafat'tan dönünceye kadar Kabe'ye bir daha gelmedi. Peygamber ashabına, Kabe'yi tavaf etmelerini, Safa ile Merve arasında say yapmalarını, sonra da saçlarını kısaltmalarını, bundan sonra da ihramdan çıkmalarını emretti. Peygamber'in bu emri, beraberinde gerdanlık taktığı bir kurbanlığı olmayanlar içindi. Bu kimseler ihramdan çıktığında, yanlarında eşleri varsa, artık o kendisine helaldir. Güzel koku sürünmesi, normal kıyafetlerini giymesi de onun için helal olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 23, 1/496
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Fudayl b. Süleyman en-Nümeyri (Fudayl b. Süleyman)
5. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
Konular:
Hac, sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278715, B001541-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ سَمِعْتُ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - . وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَاهُ يَقُولُ مَا أَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلاَّ مِنْ عِنْدِ الْمَسْجِدِ يَعْنِى مَسْجِدَ ذِى الْحُلَيْفَةِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona Musa b. Ukbe, ona Salim b. Abdullah, ona da İbn Ömer (r.anhüma); (T) Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Musa b.Ukbe, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (İbn Ömer) şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) Mescid'in yanından başka bir yerde telbiye getirmedi, yani sadece Zü'l-Huleyfe Mescidi'nde telbiye getirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 20, 1/495
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, Mikat