6745 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona İbn Ebu Hilal, ona İyaz b. Abdullah b. Sa'd b. Ebu Serh, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) minber üzerinde iken Sâd suresini okudu. Secde ayetine gelince inip secde etti. Cemaat da O'nunla birlikte secde etti. Başka bir gün yine aynı sureyi okudu. Secde ayetine gelince cemaat secde yapmaya hazırlandı. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Bu secde sadece bir nebinin tövbesidir. Ama ben sizin secdeye hazırlandığınızı görüyorum," dedi ve minberden inip secde yaptı, cemaat da secde yaptı.
Bize Ahmed b. el-Kurâb Ebû Mesud er-Râzî, ona Abdurrezzak, ona Abdullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer (ra) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize Kur'an okur, secde ayetine geldiği zaman tekbir alır ve secde ederdi, O'nunla birlikte biz de secde ederdik." [Abdurrezzâk; Bu Hadis Sevrî'nin hoşuna giderdi demiştir.] [Ebû Davud da hoşlanırdı, çünkü onda tekbir aldı demiştir.]
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Halid el-Hazzâ, ona bir adam, ona Ebu'l-'Âliye, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) geceleri tilâvet secdelerinde "yüzüm, gücü ve kuvvetiyle kendisini yaratıp şekil verene, kulağımı ve gözünü açana (işitme görme duygusunu verene) secde etti" der ve bunu defalarca tekrar ederdi.
Bize Abdullah b. es-Sabbah el-Attâr, ona Ebu Bahr, ona Sabit b. Umare, ona da Ebu Temime el-Hüceymi rivayet etmiştir: "Biz bir grup içinde Medine'ye gönderildiğimiz zaman ben sabah namazından sonra cemaate va'z eder ve secde yapardım. İbn Ömer (ra) beni bundan üç kere menetti, fakat ben buna son vermedim. Bunun üzerine bana dönüp ben, Ebu Bekir, Ömer ve Osman ile birlikte Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kıldım. Hiçbiri güneş doğuncaya kadar secde etmedi dedi." [Ebû Davud dedi ki: Yani insanlar bu heyeti Kur'an'daki tilâvet secdelerini sormak üzere göndermişlerdi.]
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Hani b. Osman, ona Humeyda bt. Yasir, ona da Yüseyra'nın şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) kendilerine (kadınlara) tekbir, takdis (tesbih) ve tehlili ihmal etmeyip devam etmelerini ve bunları parmak uçlarıyla saymalarını emretmiştir. Çünkü bu azalar (yaptıklarından) sorulacak, konuşmaları istenecektir."