Öneri Formu
Hadis Id, No:
2836, B000155
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمَكِّىُّ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ يَحْيَى بْنِ سَعِيدِ بْنِ عَمْرٍو الْمَكِّىُّ عَنْ جَدِّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ اتَّبَعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَخَرَجَ لِحَاجَتِهِ ، فَكَانَ لاَ يَلْتَفِتُ فَدَنَوْتُ مِنْهُ فَقَالَ "ابْغِنِى أَحْجَارًا أَسْتَنْفِضْ بِهَا - أَوْ نَحْوَهُ - وَلاَ تَأْتِنِى بِعَظْمٍ وَلاَ رَوْثٍ." فَأَتَيْتُهُ بِأَحْجَارٍ بِطَرَفِ ثِيَابِى فَوَضَعْتُهَا إِلَى جَنْبِهِ وَأَعْرَضْتُ عَنْهُ ، فَلَمَّا قَضَى أَتْبَعَهُ بِهِنَّ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed el-Mekkî, ona Amr b. Yahya b. Amr el-Mekkî, ona dedesi (Saîd b. Amr), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber (sav) tuvaletini yapmak için çıktığında peşinden gittim. Yürürken arkasına dönüp bakmazdı, kendisine yaklaştım. "Silinip temizlenmem için bana taşlar ara" buyurdu, veya buna benzer bir söz söyledi. "Fakat bana kemik ve fışkı getirme" dedi. Ona elbisemin kenarı içinde birkaç taş getirip yanına koydum ve yanından uzaklaştım. Tuvaletini bitirdiğinde onlarla silindi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 20, 1/228
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ümeyye Amr b. Yahya el-Kuraşî (Amr b. Yahya b. Said b. Amr)
3. Said b. Amr el-Ümevi (Said b. Amr b. Said b. As b. Said)
4. Ebu Muhammed Ahmed b. Muhammed el-Ğassânî (Ahmed b. Muhammed b. Velid b. Ukbe)
Konular:
Adab, tuvalet adabı
Temizlik, temizlikte sol eli kullanmak
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve, ona eşi Fatıma, ona büyük annesi Ebu Bekir kızı Esmâ’nın şöyle dediğini rivayet etti:
Nebi’nin (sav) zevcesi Âişe’nin yanına güneş tutulduğu zaman gitmiştim. Herkesin ayakta namaz kılmakta olduğunu gördüm. Kendisi de ayakta namaza durmuştu. “İnsanların bu durumu ne?” dedim. Eliyle semaya doğru işaret ederek “Subhanallah” dedi. Ben “bu, bir âyet (alâmet) midir?” dedim, “evet” anlamında işaret etti. Ben de kalkıp namaza durdum, (ayakta durmamın uzun sürmesinden ötürü) sonunda bana baygınlık geldi, başımın üstüne de su dökmeye başladım. Rasulullah (sav) namazı bitirince Allah’a hamd ve senada bulundu, sonra da şöyle buyurdu:
"Daha önce görmediğim ne varsa, -cennete ve cehenneme varıncaya kadar- muhakkak bulunduğum bu yerde hepsini gördüm. Ayrıca bana şöyle vahyolundu: Sizler kabirlerde, Deccâl’ın fitnesi gibi yahut ona yakın" –Ravi der ki: Esmâ’nın bunların hangisini söylediğini bilemiyorum- "bir fitneye maruz kalırsınız. Sizden birinize gidilir ve “bu adam hakkındaki bilgin nedir?” denilir. Kişi mümin ya da kesin yakîn sahibi" –Esma’nın bunların hangisini söylediğini bilemiyorum-, "kişi ise “O Allah’ın Rasulü Muhammed’dir. Bize apaçık delillerle geldi ve biz de onun davetini kabul ettik, iman ettik, tabi olduk” diyecek. O kişiye “rahat bir halde uyu. Biz esasen senin gerçekten bir mümin olduğunu bilmekteyiz” denilir. Münafık ya da şüphe eden" –Esma’nın bunların hangisini söylediğini bilemiyorum- "kimseye gelince, o da “bilmiyorum, ben insanların bir şey söylediğini işittim, ben de onu söyledim” der."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2734, B000184
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنِ امْرَأَتِهِ فَاطِمَةَ عَنْ جَدَّتِهَا أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ أَنَّهَا قَالَتْ:
أَتَيْتُ عَائِشَةَ زَوْجَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم حِينَ خَسَفَتِ الشَّمْسُ ، فَإِذَا النَّاسُ قِيَامٌ يُصَلُّونَ ، وَإِذَا هِىَ قَائِمَةٌ تُصَلِّى فَقُلْتُ مَا لِلنَّاسِ فَأَشَارَتْ بِيَدِهَا نَحْوَ السَّمَاءِ وَقَالَتْ سُبْحَانَ اللَّهِ . فَقُلْتُ آيَةٌ فَأَشَارَتْ أَىْ نَعَمْ . فَقُمْتُ حَتَّى تَجَلاَّنِى الْغَشْىُ ، وَجَعَلْتُ أَصُبُّ فَوْقَ رَأْسِى مَاءً ، فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ ، ثُمَّ قَالَ "مَا مِنْ شَىْءٍ كُنْتُ لَمْ أَرَهُ إِلاَّ قَدْ رَأَيْتُهُ فِى مَقَامِى هَذَا حَتَّى الْجَنَّةِ وَالنَّارِ ، وَلَقَدْ أُوحِىَ إِلَىَّ أَنَّكُمْ تُفْتَنُونَ فِى الْقُبُورِ مِثْلَ أَوْ قَرِيبًا مِنْ فِتْنَةِ الدَّجَّالِ - لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - يُؤْتَى أَحَدُكُمْ فَيُقَالُ مَا عِلْمُكَ بِهَذَا الرَّجُلِ فَأَمَّا الْمُؤْمِنُ - أَوِ الْمُوقِنُ لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ هُوَ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللَّهِ ، جَاءَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَالْهُدَى ، فَأَجَبْنَا وَآمَنَّا وَاتَّبَعْنَا ، فَيُقَالُ نَمْ صَالِحًا ، فَقَدْ عَلِمْنَا إِنْ كُنْتَ لَمُؤْمِنًا ، وَأَمَّا الْمُنَافِقُ - أَوِ الْمُرْتَابُ لاَ أَدْرِى أَىَّ ذَلِكَ قَالَتْ أَسْمَاءُ - فَيَقُولُ لاَ أَدْرِى ، سَمِعْتُ النَّاسَ يَقُولُونَ شَيْئًا فَقُلْتُهُ."
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve, ona eşi Fatıma, ona büyük annesi Ebu Bekir kızı Esmâ’nın şöyle dediğini rivayet etti:
Nebi’nin (sav) zevcesi Âişe’nin yanına güneş tutulduğu zaman gitmiştim. Herkesin ayakta namaz kılmakta olduğunu gördüm. Kendisi de ayakta namaza durmuştu. “İnsanların bu durumu ne?” dedim. Eliyle semaya doğru işaret ederek “Subhanallah” dedi. Ben “bu, bir âyet (alâmet) midir?” dedim, “evet” anlamında işaret etti. Ben de kalkıp namaza durdum, (ayakta durmamın uzun sürmesinden ötürü) sonunda bana baygınlık geldi, başımın üstüne de su dökmeye başladım. Rasulullah (sav) namazı bitirince Allah’a hamd ve senada bulundu, sonra da şöyle buyurdu:
"Daha önce görmediğim ne varsa, -cennete ve cehenneme varıncaya kadar- muhakkak bulunduğum bu yerde hepsini gördüm. Ayrıca bana şöyle vahyolundu: Sizler kabirlerde, Deccâl’ın fitnesi gibi yahut ona yakın" –Ravi der ki: Esmâ’nın bunların hangisini söylediğini bilemiyorum- "bir fitneye maruz kalırsınız. Sizden birinize gidilir ve “bu adam hakkındaki bilgin nedir?” denilir. Kişi mümin ya da kesin yakîn sahibi" –Esma’nın bunların hangisini söylediğini bilemiyorum-, "kişi ise “O Allah’ın Rasulü Muhammed’dir. Bize apaçık delillerle geldi ve biz de onun davetini kabul ettik, iman ettik, tabi olduk” diyecek. O kişiye “rahat bir halde uyu. Biz esasen senin gerçekten bir mümin olduğunu bilmekteyiz” denilir. Münafık ya da şüphe eden" –Esma’nın bunların hangisini söylediğini bilemiyorum- "kimseye gelince, o da “bilmiyorum, ben insanların bir şey söylediğini işittim, ben de onu söyledim” der."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 37, 1/234
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Fatıma bt. Münzir el-Esediyye (Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Bilgi, gaybdan haber verme
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Namaz, Kusûf namazı
وَقَالَ أَبُو مُوسَى "دَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِقَدَحٍ فِيهِ مَاءٌ ، فَغَسَلَ يَدَيْهِ وَوَجْهَهُ فِيهِ ، وَمَجَّ فِيهِ ثُمَّ قَالَ لَهُمَا اشْرَبَا مِنْهُ ، وَأَفْرِغَا عَلَى وُجُوهِكُمَا وَنُحُورِكُمَا ."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile sahabî Ebu Musa el-Eşari arasında inkita vardır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1870, B000188
Hadis:
وَقَالَ أَبُو مُوسَى "دَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِقَدَحٍ فِيهِ مَاءٌ ، فَغَسَلَ يَدَيْهِ وَوَجْهَهُ فِيهِ ، وَمَجَّ فِيهِ ثُمَّ قَالَ لَهُمَا اشْرَبَا مِنْهُ ، وَأَفْرِغَا عَلَى وُجُوهِكُمَا وَنُحُورِكُمَا ."
Tercemesi:
Ebu Musa şöyle demiştir: "Peygamber (sav) içinde su bulunan bir kap istedi. Ellerini, yüzünü kabın içinde yıkadıktan sonra, içine su püskürttü. Sonra onlara: "Bu sudan içiniz, yüzlerinize ve göğüslerinize dökünüz" buyurdu."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile sahabî Ebu Musa el-Eşari arasında inkita vardır
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 40, 1/235
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
Konular:
Teberrük, Hz. Peygamberin abdest suyuyla
Açıklama: Kelâle, çocukları ile birlikte annesi veya babası yahut her ikisi olmadan ölen kişi demektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1892, B000194
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرًا يَقُولُ:
"جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَعُودُنِى ، وَأَنَا مَرِيضٌ لاَ أَعْقِلُ ، فَتَوَضَّأَ وَصَبَّ عَلَىَّ مِنْ وَضُوئِهِ ، فَعَقَلْتُ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لِمَنِ الْمِيرَاثُ إِنَّمَا يَرِثُنِى كَلاَلَةٌ . فَنَزَلَتْ آيَةُ الْفَرَائِضِ ."
Tercemesi:
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Muhammed b. Münkedir, ona da Câbir şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) bana hasta ziyaretine geldi. Ben ise hastalık sebebiyle kendimde değildim. Peygamber abdest aldı ve abdest suyundan üzerime döktü. Ben kendime geldim ve: 'Ey Allahın Rasûlü! Mirasım kime kalacak? Benim mirasçılarım ancak kelâledir' dedim. Bunun üzerine miras ayeti indi."
Açıklama:
Kelâle, çocukları ile birlikte annesi veya babası yahut her ikisi olmadan ölen kişi demektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 44, 1/236
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Yargı, miras Hukuku
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ahmed b. Şebib arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2669, B000174
Hadis:
وَقَالَ أَحْمَدُ بْنُ شَبِيبٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى حَمْزَةُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ:
"كَانَتِ الْكِلاَبُ تَبُولُ وَتُقْبِلُ وَتُدْبِرُ فِى الْمَسْجِدِ فِى زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلَمْ يَكُونُوا يَرُشُّونَ شَيْئًا مِنْ ذَلِكَ."
Tercemesi:
Ahmed b. Şebîb şöyle dedi, bana babam (Şebîb b. Said), ona Yunus, ona İbn Şîhâb, ona Hamza b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) zamanında köpekler işer ve mescidin içinde gider gelirdi. Bundan dolayı (mescidi yıkamak için) hiç su serpmezlerdi."
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Ahmed b. Şebib arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 33, 1/232
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ümare Hamza b. Abdullah el-Medeni (Hamza b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Said Şebîb b. Said et-Temîmî (Şebîb b. Said)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Şebîb el-Habatî (Ahmed b. Şebîb b. Said)
Konular:
Köpek, mescitlerin etrafına köpeklerin bevli
حَدَّثَنَا آدَمُ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا جُحَيْفَةَ يَقُولُ:
"خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْهَاجِرَةِ ، فَأُتِىَ بِوَضُوءٍ فَتَوَضَّأَ ، فَجَعَلَ النَّاسُ يَأْخُذُونَ مِنْ فَضْلِ وَضُوئِهِ فَيَتَمَسَّحُونَ بِهِ ، فَصَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ رَكْعَتَيْنِ وَالْعَصْرَ رَكْعَتَيْنِ ، وَبَيْنَ يَدَيْهِ عَنَزَةٌ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1865, B000187
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا الْحَكَمُ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا جُحَيْفَةَ يَقُولُ:
"خَرَجَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْهَاجِرَةِ ، فَأُتِىَ بِوَضُوءٍ فَتَوَضَّأَ ، فَجَعَلَ النَّاسُ يَأْخُذُونَ مِنْ فَضْلِ وَضُوئِهِ فَيَتَمَسَّحُونَ بِهِ ، فَصَلَّى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الظُّهْرَ رَكْعَتَيْنِ وَالْعَصْرَ رَكْعَتَيْنِ ، وَبَيْنَ يَدَيْهِ عَنَزَةٌ ."
Tercemesi:
Bize Adem, ona Şu'be, ona el-Hakem, ona da Ebu Cuhayfe şöyle demiştir:
"Peygamber (sav) (bir seferde) öğlenin sıcak zamanında yanımıza çıktı. Kendisine abdest alması için su getirildi, abdest aldı. İnsanlar abdest suyunun artanını alıp (teberrüken) vücutlarına sürmeye başladılar. Peygamber (sav), önünde bir harbe (kısa mızrak) olduğu halde öğle ve ikindiyi ikişer rekat kıldırdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 40, 1/235
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Namaz, namazda sütre
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Teberrük, Hz. Peygamberin abdest suyuyla
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ قَالَ:
"رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَحَانَتْ صَلاَةُ الْعَصْرِ ، فَالْتَمَسَ النَّاسُ الْوَضُوءَ فَلَمْ يَجِدُوهُ ، فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِوَضُوءٍ ، فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذَلِكَ الإِنَاءِ يَدَهُ ، وَأَمَرَ النَّاسَ أَنْ يَتَوَضَّئُوا مِنْهُ . قَالَ فَرَأَيْتُ الْمَاءَ يَنْبُعُ مِنْ تَحْتِ أَصَابِعِهِ حَتَّى تَوَضَّئُوا مِنْ عِنْدِ آخِرِهِمْ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2622, B000169
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ قَالَ:
"رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَحَانَتْ صَلاَةُ الْعَصْرِ ، فَالْتَمَسَ النَّاسُ الْوَضُوءَ فَلَمْ يَجِدُوهُ ، فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِوَضُوءٍ ، فَوَضَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذَلِكَ الإِنَاءِ يَدَهُ ، وَأَمَرَ النَّاسَ أَنْ يَتَوَضَّئُوا مِنْهُ . قَالَ فَرَأَيْتُ الْمَاءَ يَنْبُعُ مِنْ تَحْتِ أَصَابِعِهِ حَتَّى تَوَضَّئُوا مِنْ عِنْدِ آخِرِهِمْ ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir:
"Peygamber'i (sav) görmüştüm ve ikindi namazı yaklaşmıştı. İnsanlar abdest alacak su aradılar, fakat bulamadılar. Rasulullah'a (bir kab içinde) abdest alacak su getirildi. Rasulullah, elini su kabının içine koydu. Ve insanlara ondan abdest almalarını emretti. Enes dedi ki: İşte o zaman ben Peygamber'in parmaklarının altından, hiç kimse kalmayıp herkes abdest alıncaya kadar su kaynadığını gördüm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 32, 1/231
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ قَالَ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبَّادٌ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَنَسٍ:
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمَّا حَلَقَ رَأْسَهُ كَانَ أَبُو طَلْحَةَ أَوَّلَ مَنْ أَخَذَ مِنْ شَعَرِهِ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2636, B000171
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ قَالَ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ سُلَيْمَانَ قَالَ حَدَّثَنَا عَبَّادٌ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَنَسٍ:
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمَّا حَلَقَ رَأْسَهُ كَانَ أَبُو طَلْحَةَ أَوَّلَ مَنْ أَخَذَ مِنْ شَعَرِهِ ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdurrahim, ona Saîd b. Süleyman, ona Abbâd, ona İbn Avn, ona İbn Sîrîn, ona da Enes şöyle demiştir:
Peygamber (sav) (Veda haccında) başını tıraş ettiği zaman saçından ilk alan Ebu Talha'ydı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 33, 1/231
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Sehl Abbad b. Avvam el-Kilabî (Abbad b. Avvam b. Ömer)
5. Ebu Osman Said b. Süleyman ed-Dabbî (Said b. Süleyman b. Kinane)
6. Muhammed b. Abdurrahim el-Kuraşi (Muhammed b. Abdurrahim b. Ebu Züheyr)
Konular:
KTB, TEBERRÜK
Teberrük, Hz. Peygamber'in saçıyla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2676, B000175
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ ابْنِ أَبِى السَّفَرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ:
"إِذَا أَرْسَلْتَ كَلْبَكَ الْمُعَلَّمَ فَقَتَلَ فَكُلْ ، وَإِذَا أَكَلَ فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا أَمْسَكَهُ عَلَى نَفْسِهِ." قُلْتُ أُرْسِلُ كَلْبِى فَأَجِدُ مَعَهُ كَلْبًا آخَرَ قَالَ "فَلاَ تَأْكُلْ ، فَإِنَّمَا سَمَّيْتَ عَلَى كَلْبِكَ ، وَلَمْ تُسَمِّ عَلَى كَلْبٍ آخَرَ."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Sefer, ona eş-Şa'bi, ona da Adiy b. Hâtim şöyle demiştir:
Peygamber'e (sav) köpek ile avlanmanın hükmünü sordum. Şöyle buyurdu: "Eğitimli köpeğini saldığında ve o avı öldürdüğünde o avı ye. Köpek avı yediğinde ise sen o avdan yeme. Çünkü köpek o avı kendisi için tutmuştur." Ben de şöyle dedim: Köpeğimi salıyorum fakat onunla birlikte başka bir köpek daha buluyorum. Bunun üzerine Peygamber "Öyleyse onu yeme. Çünkü sen Besmeleyi başka köpekler üzerine değil sadece kendi köpeğin üzerine çekmiştin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 33, 1/232
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Abdullah b. Ebu Sefer el-Hemdânî (Abdullah b. Said b. Yahmed)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Köpek, avlanma, eğitilmiş köpekle avlanma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
204703, B000172
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِي الزِّنَادِ عَنْ الْأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَال إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
"إِذَا شَرِبَ الْكَلْبُ فِي إِنَاءِ أَحَدِكُمْ فَلْيَغْسِلْهُ سَبْعًا"
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre şöyle Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Köpek birinizi kabından içtiği zaman o kabı yedi defa yıkasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Vudû 33, 1/231
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Köpek, köpek ve resim bulunan evlere melekler girmez
Köpek, köpeklerin artığı
Temizlik, kapların temizliği
Temizlik, suyla temizlik