4875 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb, ona Abde b. Süleyman, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin (ra.) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasûlullah’a (sav.) hangi amelin daha üstün veya hayırlı olduğu sorulduğunda, 'Allah’a ve Rasulüne iman etmektir' buyurdu. 'Sonra hangisidir?' denildiğinde, 'Tüm amellerin zirvesi olan cihaddır' buyurdu. 'Sonra hangisidir?' diye sorulduğunda, 'Günah karışmamış (mebrûr) hacdır' buyurdu." [Ebu İsa (et-Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiş ve rivayetin Ebu Hureyre vasıtasıyla Rasûlullah’tan (sav.) farklı senedlerle de nakledildiğini bildirmiştir.]
Açıklama: Arapça metnin başına Tirmizî'nin senetteki hocası زِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ eklenmeli.
Bize Hennad (b. Seri' b. Mus'ab b. Ebu Bekir), ona Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Amr b. Mürre (b. Abdullah b. Tarık), ona da Salim b. Ebu'l-Ca'd (Salim b. Rafi')nin rivayet ettiğine göre, Şurayh b. Simt (b. Esved b. Cebele) bir keresinde Ka'b b. Mürre'ye "Ey Ka'b b. Mürre! Bize Rasulullah'ın (sav) bir hadisini naklet. (Ancak onun sözünü eksilterek ya da ona bir şeyler ekleyerek aktarmaktan) sakın.!" dedi. Bunun üzerine Ka'b, Rasulullah'ı (sav) "Kimin İslam yolunda bir tek kılı dahi ağarırsa, bu kıyamet gününde onun için bir nur olur." derken işittiğini söyledi. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Fedale b. Ubeyd ve Abdullah b. Amr'dan rivayet edilen hadisler de bulunmaktadır. A'meş, Ka'b b. Mürre'nin yukarıdaki hadisini Amr b. Mürre'den rivayet etmiştir. Yine bu hadis Mansur kanalıyla Salim b. Ebu'l-Ca'd'dan da rivayet edilmiş, ancak Mansur, bu rivayetin senedinde Salim b. Ebu'l-Ca'd ile Ka'b b. Mürre arasına birini eklemiştir. Ka'b b. Mürre'ye Mürre b. Ka'b el-Behzî de denilmektedir. Onun, Rasulullah'tan (sav) rivayet ettiği pek çok hadis bulunmaktadır.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مَنْ شَابَ شَيْبَةً فِى الإِسْلاَمِ كَانَتْ لَهُ نُورًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Bize Ebu Bekir b. Ebu'n-Nadr (b. Hişam), ona Ebu'n-Nadr el-Bağdadî (Haşim b. Kasım b. Müslim), ona Abdurrahman b. Abdullah b. Dinar, ona Ebu Hazim (Seleme b. Dinar), ona da Sehl b. Sa'd (b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah yolunda bir gün nöbet tutmak, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Cennette birinizin kamçısının (tuttuğu kadar az bir) yer dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. Aynı şekilde kulun, Allah yolunda günün ilk saatlerinden öğle vaktine kadarki zaman diliminde ya da öğle vaktinden günün son saatlerine kadarki zaman diliminde yollara düşmesi dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: رِبَاطُ يَوْمٍ فِى سَبِيلِ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا فِيهَا
Bize İbn Ebu Ömer (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer), ona Süfyan b. Uyeyne (b. Meymun), ona da Muhammed b. Münkedir şöyle rivayet etmiştir: Selman el-Farisî, (savaştaki) nöbet yerinde beklemekte olan Şürahbil b. Simt'in yanına uğradı. Şürahbil ve arkadaşları nöbet tutmaktan dolayı bitap düşmüştü. Selman el-Farisî 'Ey İbn Simt! Sana Rasulullah'tan (sav) duyduğum bir hadisi rivayet edeyim mi? diye sordu. O da 'Evet' şeklinde cevap verdi. Bunun üzerine Selman el-Farisî Rasulullah'ı (sav) "Allah yolunda bir gün nöbet tutmak, bir ay oruç tutmaktan ve bu ayın gecelerini ihya etmekten daha faziletlidir. -veya daha hayırlıdır.- Allah yolunda nöbet tutarken ölen kimse kabir azabından korunur. Amelinden (elde edeceği mükafat) kıyamet gününe kadar artırılır." buyururken işittiğini söylemiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisin hasen olduğunu ifade etmiştir.
Açıklama: Rivayet munkatıdır; Muhammed b. Münkedir ile Selman el-Farisî arasında inkıta' vardır.
Bize Hennâd (b. Serî), ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona da Şakîk b. Seleme, Ebu Musa el-Eş'ârî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav); kendisine cesur denilmesi için savaşanın, hamiyeti (kabilesi) için savaşanın veya gösteriş için savaşan kimsenin Allah yolunda olup olmadıkları sorulduğunda, 'Kim i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın adının ve dininin en yüce olması) için savaşırsa, işte o Allah yolundadır' cevabını verdi." [Ebu İsa (et-Tirmizî) 'Bu konuda Hz. Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu Musa el-Eş'arî hadisi hasen sahihtir' demiştir.]
Bize Ebu Ammar Hüseyin b. Hureys (Hüseyin b. Hureys b. Hasan b. Sabit), ona da Velid b. Müslim'in rivayet ettiğine göre Yezid b. Ebu Meryem şöyle demiştir: Ben yürüyerek Cuma namazına giderken Abâye b. Rifâ'a b. Rafi' arkamdan geldi ve bana 'Müjdeler olsun! Attığın şu adımlar Allah yolunda atılmış adımlardır. Zira ben Ebu Abs'ten işittim ki Rasulullah (sav), "Allah yolunda ayakları tozlanan kimsenin ayaklarına Allah ateşi haram kılmıştır." buyurmuştur. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen garib sahih bir hadistir. Ebu Abs'ın adı Abudrrahman b. Cebr'dir. Diğer taraftan bu konuda Ebu Bekir'in ve Rasulullah'ın (sav) ashabından birinin rivayet ettiği hadisler de bulunmaktadır. Yine Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Yezid b. Ebu Meryem Şamlı birisidir. Velid b. Müslim, Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kişi ondan hadis rivayet etmiştir. Büreyde b. Ebu Meryem ise Kufelidir. Babası Rasulullah'ın (sav) ashabından olup adı Malik b. Rebî'a'dır. Büreyd b. Ebu Meryem, Enes b. Malik'ten hadis dinlemiş, Ebu İshak el-Hemedânî, Ata b. Saib, Yunus b. Ebu İshak ve Şu'be gibi isimler ondan pek çok hadis rivayet etmiştir. Yezîd b. ebî Meryem (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ben Cuma namazına gitmekte iken Abaye b. Rifâa arkamdan yetişti ve dedi ki: Müjdeler olsun sana senin bu adımların Allah yolunda sayılır; Ebû Abs’den işittim şöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kimin Allah rızasını kazanma yolunda ayakları tozlanırsa o ayaklara Cehennem ateşi haramdır." Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Ebû Abs’ın ismi ise Abdurrahman b. Cebr’dir. Bu konuda Ebû Bekir ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir adam tarafından da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: Büreyd b. ebî Meryem, Şamlı bir kimse olup kendisinden Velid b. Müslim Yahya b. Hamza ve Şamlı pek çok kimse hadis rivâyet etmiştir. Bir de Küfeli Büreyd b. ebû Meryem vardır ki bunun babası Peygamber (s.a.v.)’in ashabından olup ismi Mâlik b. Rabia’dır. Bu Büreyd b. ebî Meryem, Enes b. Mâlik’den hadis işitmiştir. Büreyd b. ebî Meryem’den; Ebû İshâk el Hemedânî, Atâ b. Sâib, Yunus b. ebî İshâk ve Şu’be pek çok hadis rivâyet etmişlerdir.
Bize Ahmed b. Meni' (b. Abdurrahman), ona Yezid b. Harun (b. Zâzî b. Sabit), ona Muhammed b. İshak (b. Yesar b. Hıyar), ona da Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hüseyin'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) "Allah bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar; (cihad edenlere yardımcı olmak gibi bir) hayır umarak o oku yapanı, (savaşta düşmana karşı) atanı ve (oku atacak olan kimsenin yanında durup ona) ok uzatanı." buyurmuş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: "(Ok) atın. (Bineklerinize) binin. Ben sizin ok atmanızı bineklerinize binmenizden daha çok severim. Kişinin yayıyla ok atması, atının bakımını yapıp onu eğitmesi ve eşiyle hoşça vakit geçirmesi esaslı bir amacı olan şeylerdir. Bunun dışındakiler faydasız eğlencelerdir." Bize Ahmed b. Meni', ona Yezid b. Harun, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Sellam, ona Abdullah b. Ezrak, ona da Ukbe b. Amir el-Cühenî, bu hadisin bir benzerini Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) bu konuda Ka'b b. Mürre, Amr b. Abese ve Abdullah b. Amr'dan rivayet edilen hadislerin de bulunduğunu söylemiş, bunun yanı sıra yukarıdaki hadisin hasen sahih olduğunu belirtmiştir.
Bize Muhammed b. Sehl b. Asker el-Bağdâdî, ona Kasım b. Kesîr el-Mısrî, ona Abdurrahman b. Şurayh, ona Sehl b. Ebu Ümâme b. Sehl b. Huneyf, ona babası (Ebu Ümâme Es'ad b. Sehl) ona da dedesi (Sehl b. Huneyf el-Ensârî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim kalben samimi bir şekilde Allah'tan (cc) şehit olmayı isterse, Allah (cc) onu yatağında ölse bile şehitler mertebesine ulaştırır." [Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Sehl b. Huneyf rivayeti hasen-garib bir hadistir. Zira bu hadisi sadece Abdurrahman b. Şurayh rivayetiyle biliyoruz. Bu hadisi Abdullah b. Salih, Abdurrahman b. Şurayh'tan rivayet etmiştir. Abdurrahman b. Şurayh'in künyesi Ebu Şurayh'tır ve İskenderiyelidir. Bu konuda Muaz b. Cebel'den de rivayet mevcuttur.]
Bize Muhammed b. Beşşâr ve Ahmed b. Nasr en-Neysâbûrî ve daha pek çok kimse, onlara Safvân b. İsa, ona Muhammed b. Aclân, ona Ka'kâ b. Hakîm, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şehidin öldürülürken duyduğu acı, sizden birinin ancak sinek ısırmasından duyduğu acı kadardır." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir.]