Bize Kuteybe, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Fetih yılında, başında miğfer varken Mekke'ye girdi. Kendisine “İbn Hatal, Kâbe'nin örtülerine yapıştı” denildi. Hz. Peygamber (sav) de "Onu öldürün" buyurdu.
Ebu İsa der ki: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadis olup Mâlik'ten başka hiç kimsenin (bu hadisi) Zührî'den naklettiğini bilmiyoruz.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21186, T001693
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ : دَخَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْفَتْحِ وَعَلَى رَأْسِهِ الْمِغْفَرُ فَقِيلَ لَهُ : ابْنُ خَطَلٍ مُتَعَلِّقٌ بِأَسْتَارِ الْكَعْبَةِ . فَقَالَ « اقْتُلُوهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُ كَبِيرَ أَحَدٍ رَوَاهُ غَيْرَ مَالِكٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Fetih yılında, başında miğfer varken Mekke'ye girdi. Kendisine “İbn Hatal, Kâbe'nin örtülerine yapıştı” denildi. Hz. Peygamber (sav) de "Onu öldürün" buyurdu.
Ebu İsa der ki: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadis olup Mâlik'ten başka hiç kimsenin (bu hadisi) Zührî'den naklettiğini bilmiyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 18, 4/202
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, miğferi ve atı
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Siyer, İbn Hatal'ın öldürülmesi
Siyer, Mekke'nin fethi
Bize Hennâd, ona Abser b. Kasım, ona Husayn, ona Şa'bî, ona da Urve el-Bârikî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sevap ve ganimet de dahil olmak üzere, pek çok hayır kıyamet gününe dek atların perçemine düğümlenmiştir."
[Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer, Ebu Said, Cerîr, Ebu Hureyre, Esma bt. Yezid, Muğîre b. Şu'be ve Câbir'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa bu hadisin hasen-sahih olduğunu da belirtmiştir. Seneddeki Urve, İbn Ebu Ca'd el-Bârikî olup kendisine Urve b. Ca'd da denir. Ahmed b. Hanbel 'Bu hadisten çıkan fıkhi mananın, cihadın her bir yönetici ile kıyamet gününe dek eda edilmesi gerektiği şeklinde olduğunu söylemiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21190, T001694
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا عَبْثَرُ بْنُ الْقَاسِمِ عَنْ حُصَيْنٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ عُرْوَةَ الْبَارِقِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"الْخَيْرُ مَعْقُودٌ فِى نَوَاصِى الْخَيْلِ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ، الأَجْرُ وَالْمَغْنَمُ."
[قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَأَبِى سَعِيدٍ وَجَرِيرٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَأَسْمَاءَ بِنْتِ يَزِيدَ وَالْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ وَجَابِرٍ. قَالَ أَبُو عِيسَى وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَعُرْوَةُ هُوَ ابْنُ أَبِى الْجَعْدِ الْبَارِقِىُّ وَيُقَالُ هُوَ عُرْوَةُ بْنُ الْجَعْدِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ : وَفِقْهُ هَذَا الْحَدِيثِ أَنَّ الْجِهَادَ مَعَ كُلِّ إِمَامٍ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ.]
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Abser b. Kasım, ona Husayn, ona Şa'bî, ona da Urve el-Bârikî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sevap ve ganimet de dahil olmak üzere, pek çok hayır kıyamet gününe dek atların perçemine düğümlenmiştir."
[Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer, Ebu Said, Cerîr, Ebu Hureyre, Esma bt. Yezid, Muğîre b. Şu'be ve Câbir'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa bu hadisin hasen-sahih olduğunu da belirtmiştir. Seneddeki Urve, İbn Ebu Ca'd el-Bârikî olup kendisine Urve b. Ca'd da denir. Ahmed b. Hanbel 'Bu hadisten çıkan fıkhi mananın, cihadın her bir yönetici ile kıyamet gününe dek eda edilmesi gerektiği şeklinde olduğunu söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 19, 4/202
Senetler:
1. Urve b. Ca'd el-Bariki (Urve b. Ebu Ca'd)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
4. Ebu Zübeyd Abser b. Kasım (Abser b. Kasım)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Cihad, fazileti
Hitabet, Edebiyat, Şiir, Hiciv
KTB, CİHAD
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21149, T001689
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَلِىٍّ الْمُقَدَّمِىُّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ سُفْيَانَ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ: لَقَدْ رَأَيْتُنَا يَوْمَ حُنَيْنٍ وَإِنَّ الْفِئَتَيْنِ لَمُوَلِّيَتَيْنِ وَمَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِائَةُ رَجُلٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ عُبَيْدِ اللَّهِ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ömer b. Ali el-Mukaddemî el-Basrî, ona babası (Ömer b. Ali), ona Süfyân b. Hüseyin, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Huneyn günü (hâlimizi) gördüm de iki grup da kaçmıştı. Rasulullah'ın (sav) beraberinde 100 (savaşçı dahi) kalmamıştı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadis (olup) onu sadece bu tarikten rivayet edilen Ubeydullah hadisi ile biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 15, 4/200
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, kahramanlığı
Savaş, Savaştan kaçmak
Siyer, Huneyn gazvesi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرِ بْنِ حَازِمٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ : كَانَتْ قَبِيعَةُ سَيْفِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ فِضَّةٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَهَكَذَا رُوِىَ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى الْحَسَنِ قَالَ : كَانَتْ قَبِيعَةُ سَيْفِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ فِضَّةٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21153, T001691
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرِ بْنِ حَازِمٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ : كَانَتْ قَبِيعَةُ سَيْفِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ فِضَّةٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَهَكَذَا رُوِىَ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ وَقَدْ رَوَى بَعْضُهُمْ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى الْحَسَنِ قَالَ : كَانَتْ قَبِيعَةُ سَيْفِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ فِضَّةٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Vehb b. Cerîr b. Hâzim, ona da babası (Cerîr b. Hâzim), ona Katâde, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) kıcınının kabzasının başı gümüşten idi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadistir. Aynı şekilde Hemmâm'dan, ona Katâde'den, ona da Enses'ten nakledilmiştir. Bazıları da Katâde vasıtasıyla Said b. Ebu Hasan'dan, "Rasulullah'ın (sav) kılıcının kabzasının başı gümüştendi" şeklinde rivayette bulunmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 16, 4/201
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, kılıcı
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبَّادِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ قَالَ : كَانَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم دِرْعَانِ يَوْمَ أُحُدٍ فَنَهَضَ إِلَى الصَّخْرَةِ فَلَمْ يَسْتَطِعْ فَأَقْعَدَ طَلْحَةَ تَحْتَهُ فَصَعِدَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِ حَتَّى اسْتَوَى عَلَى الصَّخْرَةِ فَقَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَوْجَبَ طَلْحَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ وَالسَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21183, T001692
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَحْيَى بْنِ عَبَّادِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ قَالَ : كَانَ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم دِرْعَانِ يَوْمَ أُحُدٍ فَنَهَضَ إِلَى الصَّخْرَةِ فَلَمْ يَسْتَطِعْ فَأَقْعَدَ طَلْحَةَ تَحْتَهُ فَصَعِدَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِ حَتَّى اسْتَوَى عَلَى الصَّخْرَةِ فَقَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « أَوْجَبَ طَلْحَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ صَفْوَانَ بْنِ أُمَيَّةَ وَالسَّائِبِ بْنِ يَزِيدَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ .
Tercemesi:
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Yunus b. Bükeyr, ona Muhammed b. İshâk, ona Yahya b. Abbâd b. Abdullah b. Zübeyr, ona babası (Abbâd b. Abdullah), ona dedesi Abdullah b. Zübeyr, ona da Zübeyr b. Avvâm şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) üzerinde Uhud günü iki zırh vardı. Bir kayaya çıkmaya çalıştı ancak yapamadı. Talha da Hz. Peygamber'e (sav) basamak olmak için çömeldi. Nebî (sav) onun üzerine çıktı. Nihayet kayaya oturdu. (Ardından), Hz. Peygamber'in (sav) "(Cennet), Talha'ya gerekli oldu" buyurduğunu işittim.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Safvân b. Ümeyye ve Sâib b. Yezid'den de hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-garîb bir hadis (olup) onu sadece Muhammed b. İshâk'ın rivayeti ile bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 17, 4/201
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, zırhı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21204, T001697
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ يَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ. قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Vehb b. Cerîr, ona babası (Cerîr b. Hâzim), ona Yahya b. Eyyûb, ona da Yezid b. Ebu Habîb bu isnad ile benzeri mânâda bir nakilde bulunmuştur.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 20, 4/204
Senetler:
()
Konular:
Nafile ibadet, geceleyin
Namaz, Teheccüt namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21206, T001698
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ حَدَّثَنِى سَلْمُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ النَّخَعِىُّ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ بْنِ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ كَرِهَ الشِّكَالَ مِنَ الْخَيْلِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ الْخَثْعَمِىِّ عَنْ أَبِى زُرْعَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ . وَأَبُو زُرْعَةَ بْنُ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ اسْمُهُ هَرِمٌ . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ قَالَ: قَالَ لِى إِبْرَاهِيمُ النَّخَعِىُّ إِذَا حَدَّثْتَنِى فَحَدِّثْنِى عَنْ أَبِى زُرْعَةَ فَإِنَّهُ حَدَّثَنِى مَرَّةً بِحَدِيثٍ ثُمَّ سَأَلْتُهُ بَعْدَ ذَلِكَ بِسِنِينَ فَمَا أَخْرَمَ مِنْهُ حَرْفًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Süfyân, ona Selm b. Abdurrahman en-Nehâ'î, ona Ebu Zür'a b. Amr b. Cerîr, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) naklen şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) sağ ayağında beyazlık olan attan hoşlanmazdı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. (Bu hadisi) Şu'be, ona Abdullah b. Yezid el-Has'amî, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den benzer şekilde nakletmiştir. Ebu Zür'a b. Amr b. Cerîr'in adı Herim'dir.
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Cerîr, ona da Ğumâre b. Ka'kâ' şöyle rivaeyt etmiştir:
İbrahim en-Neha'î, bana, "Bana hadis naklettiğinde Ebu Zür'a'dan naklet. (Çünkü) o, bir defa bana bir nakilde bulunur, ardından (o hadisi) bundan yıllar sonra kendisine sorarım da (o hadis)ten bir harfi (bile) atlamaz" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 21, 4/204
Senetler:
()
Konular:
Hayvanlar, At Beslemek, etinden, sütünden vs. faydalanmak
Hayvanlar, At, atların fazileti, önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21207, T001699
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ وَزِيرٍ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ يُوسُفَ الأَزْرَقُ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عبدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَجْرَى الْمُضَمَّرَ مِنَ الْخَيْلِ مِنَ الْحَفْيَاءِ إِلَى ثَنِيَّةِ الْوَدَاعِ وَبَيْنَهُمَا سِتَّةُ أَمْيَالٍ وَمَا لَمْ يُضَمَّرْ مِنَ الْخَيْلِ مِنْ ثَنِيَّةِ الْوَدَاعِ إِلَى مَسْجِدِ بَنِى زُرَيْقٍ وَبَيْنَهُمَا مِيلٌ وَكُنْتُ فِيمَنْ أَجْرَى فَوَثَبَ بِى فَرَسِى جِدَارًا . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَجَابِرٍ وَعَائِشَةَ وَأَنَسٍ . وَهَذَا حَدِيثٌ صَحِيحٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ الثَّوْرِىِّ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Vezîr el-Vasitî, ona İshâk b. Yusuf el-Ezrak, ona Süfyân, ona Abdullah, ona Nâfi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) yarış için eğitilmiş atları Hayfâ'dan Seniyyetü'l-vedâ'ya kadar yarıştırdı. İki yer arası altı mildi. Yarış için eğitilmemiş atları ise Seniyyetü'l-vedâ'dan Züreyk oğulları mescidine kadar yarıştırdı. İki yer arası bir mil idi. Ben de yarışanlar içerisindeydim de atım, (mescid) duvarından atlamıştı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Hureyre, Câbir, Aişe ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir. Bu, es-Sevrî'nin rivayeti olarak sahih-hasen-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 22, 4/205
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Yarışlar, Peygamber döneminde
Hayvanlar, At Beslemek, etinden, sütünden vs. faydalanmak
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ نَافِعِ بْنِ أَبِى نَافِعٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ سَبَقَ إِلاَّ فِى نَصْلٍ أَوْ خُفٍّ أَوْ حَافِرٍ » . قال أبو عيسى هذا حديث حسن.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21209, T001700
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ عَنْ نَافِعِ بْنِ أَبِى نَافِعٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ سَبَقَ إِلاَّ فِى نَصْلٍ أَوْ خُفٍّ أَوْ حَافِرٍ » . قال أبو عيسى هذا حديث حسن.
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Vekî', ona İbn Ebu Zi'b, ona Nâfi' b. Ebu Nâfi', ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sadece at ya da deve veyahut da ok atmak için müsabaka yapılır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 22, 4/205
Senetler:
()
Konular:
Eğlence, Yarış yapmak
Eğlence, Yarış, meşru olanlar, olmayanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21228, T001702
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُوسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ قَالَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ بْنِ جَابِرٍ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَرْطَاةَ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ عَنْ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ : سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « ابْغُونِى ضُعَفَاءَكُمْ فَإِنَّمَا تُرْزَقُونَ وَتُنْصَرُونَ بِضُعَفَائِكُمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Câbir, ona Zeyd b. Ertât, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ebu Derdâ, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Beni fakirleriniz arasında arayın! (Zira sizler), fakirleriniz vesilesiyle rızıklandırılıyor ve yardım görüyorsunuz.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 24, 4/206
Senetler:
()
Konular:
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Hz. Peygamber, zühdü
Rızık, Rızık, Rızıklanma