Bize Süfyan b. Uyeyne Ebû Muhammed, ona Mis'ar b. Kidâm, ona Osman b. el-Muğîre es-Sekafî, ona Ali b. Rabîa el-Vâlibî, ona Esmâ b. el-Hakem el-Fezârî, ona da Hz. Aliş'nin (ra) şöyle dediği haber verildi:
"Ben Rasûlullah'dan (sav) bir hadis işittiğim zaman, Cenâb-ı Hak o hadisten dilediği kadar beni faydalandırırdı. Ancak başkası bana bir hadis rivâyet ettiğinde kendisine yemin verirdim, eğer yemin ederse rivâyetini kabul ederdim. Bir gün bana Ebû Bekir (ra) bir hadis rivâyet etti, şüphesiz Ebû Bekir doğru söylemiştir. O, 'Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim' dedi:
"İnsan bir günah işler de hemen arkasından güzelce abdest alır, sonra iki rekât namaz kılar, sonra da Allah'tan bağışlanma dilerse, Cenâb-ı Hak onu mutlaka bağışlar."
Süfyan dedi ki: Bu hadisi bir Asım, ona el-Hasan, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivâyet etti. Yalnız bu rivâyette fazla olarak "arınırsa" kelimesi yer almaktadır, o da namazla arınırsa demektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
205291, HUM000001
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ أَبُو مُحَمَّدٍ، ثنا مِسْعَرُ بْنُ كِدَامٍ، عَنْ عُثْمَانَ بْنِ الْمُغِيرَةِ الثَّقَفِيِّ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ رَبِيعَةَ الْوَالِبِيِّ، عَنْ أَسْمَاءِ بْنِ الْحَكَمِ الْفَزَارِيِّ: سَمِعْتُ عَلِيَّ بْنَ أَبِي طَالِبٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ: كُنْتُ إِذَا سَمِعْتُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَدِيثًا نَفَعَنِي اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِمَا شَاءَ أَنْ يَنَفَعَنِي مِنْهُ، وَإِذَا حَدَّثَنِي غَيْرُهُ اسْتَحْلَفْتُهُ فَإِذَا حَلَفَ لِي صَدَّقْتُهُ، فَحَدَّثَنِي أَبُو بَكْرٍ وَصَدَقَ أَبُو بَكْرٍ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: «لَيْسَ مِنْ عَبْدٍ يُذْنِبُ ذَنْبًا فَيَقُومُ فَيَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ ثُمَّ يُصَلِّي رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ يَسْتَغْفِرُ اللَّهَ إِلَّا غَفَرَ اللَّهُ لَهُ» . قَالَ سُفْيَانُ وَحَدَّثَنَا عَاصِمٌ، عَنِ الْحَسَنِ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَزَادَ فِيهِ إِلَّا أَنَّهُ قَالَ: «وَيَتَبَرَّرُ» يَعْنِي يُصَلِّي
Tercemesi:
Bize Süfyan b. Uyeyne Ebû Muhammed, ona Mis'ar b. Kidâm, ona Osman b. el-Muğîre es-Sekafî, ona Ali b. Rabîa el-Vâlibî, ona Esmâ b. el-Hakem el-Fezârî, ona da Hz. Aliş'nin (ra) şöyle dediği haber verildi:
"Ben Rasûlullah'dan (sav) bir hadis işittiğim zaman, Cenâb-ı Hak o hadisten dilediği kadar beni faydalandırırdı. Ancak başkası bana bir hadis rivâyet ettiğinde kendisine yemin verirdim, eğer yemin ederse rivâyetini kabul ederdim. Bir gün bana Ebû Bekir (ra) bir hadis rivâyet etti, şüphesiz Ebû Bekir doğru söylemiştir. O, 'Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle söylediğini işittim' dedi:
"İnsan bir günah işler de hemen arkasından güzelce abdest alır, sonra iki rekât namaz kılar, sonra da Allah'tan bağışlanma dilerse, Cenâb-ı Hak onu mutlaka bağışlar."
Süfyan dedi ki: Bu hadisi bir Asım, ona el-Hasan, o da Hz. Peygamber'den (sav) rivâyet etti. Yalnız bu rivâyette fazla olarak "arınırsa" kelimesi yer almaktadır, o da namazla arınırsa demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Humeydî, Müsned-i Humeydî, Ebu Bekir es-Sıddık 1, 1/148
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Hassan Esma b. Hakem el-Fezari (Esma b. Hakem)
4. Ebu Muğira Ali b. Rabî'a el-Valibi (Ali b. Rabi'a b. Nadle)
5. Ebu Muğira Osman b. Muğira es-Sekafî (Osman b. Muğira)
6. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
7. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Abdest, abdest ve namaza teşvik
Abdest, önemi, fazileti / sevabı
KTB, ABDEST
KTB, NAMAZ,
Namaz, faziletlisi
Açıklama: عُوَيْمِلٌ lafzı amil (vali) lafzının ismi tasgiri (küçültmesi) dir. Yani Hz. Ömer valicik anlamına gelen bu ifadeyi kullanarak, valilerin dikkatli davranmadıklarını, hatalarını dile getirmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
205309, HUM14
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِيُّ ثنا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ، ثنا مِسْعَرٌ، ثنا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عُمَيْرٍ قَالَ: أَخْبَرَنِي فُلَانٌ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ رَأَيْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ عَلَى الْمِنْبَرِ يَقُولُ بِيَدِهِ عَلَى الْمِنْبَرِ هَكَذَا - يَعْنِي يُحَرِّكُهَا يَمِينًا وَشِمَالًا - عُوَيْمِلٌ لَنَا بِالْعِرَاقِ، عُوَيْمِلٌ لَنَا بِالْعِرَاقِ خَلَطَ فِي فَيْءِ الْمُسْلِمِينَ أَثْمَانَ الْخَمْرِ وَالْخَنَازِيرِ وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَعَنَ اللَّهُ الْيَهُودَ حُرِّمَتْ عَلَيْهِمُ الشُّحُومُ فَجَمَلُوهَا فَبَاعُوهَا» يَعْنِي أَذَابُوهَا
Tercemesi:
Bize Humeydî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Misar, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da birinin haber verdiğine göre İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:
Ömer b. Hattab'ı (ra) minberde eliyle sağa sola işaret ederek şöyle dediğini gördüm: Bizim Irak'taki valilerimiz, bizim Irak'taki valilerimiz Müslümanlara ait fey mallarına içki ve domuz paralarını karıştırdılar. Halbuki Rasulullah (sav), "Allah Yahudilere lanet etsin! Onlara, iç yağlar haram kılındı da onlar bu yağlan erittiler ve sattılar" buyurmuştu.
Açıklama:
عُوَيْمِلٌ lafzı amil (vali) lafzının ismi tasgiri (küçültmesi) dir. Yani Hz. Ömer valicik anlamına gelen bu ifadeyi kullanarak, valilerin dikkatli davranmadıklarını, hatalarını dile getirmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Humeydî, Müsned-i Humeydî, Ömer b. Hattab 14, 1/155
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Yahudilere laneti