Bana Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun! Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna ikramda bulunsun! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin!"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
708, M000173
Hadis:
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَنْبَأَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَصْمُتْ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ."
Tercemesi:
Bana Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun! Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna ikramda bulunsun! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 173, /48
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
İkram, ikram etmek, paylaşmak
İman, Amelle İlişkisi
İman, imanın bireysel ve toplumsal tezahürleri
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Ahvas, ona Ebu Hasîn, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun!"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
712, M000174
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ أَبِى حَصِينٍ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يُؤْذِى جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَسْكُتْ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Ahvas, ona Ebu Hasîn, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna eziyet etmesin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 174, /48
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Hasîn Osman b. Asım el-Esedî (Osman b. Asım b. Husayn)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
İkram, ikram etmek, paylaşmak
İman, Amelle İlişkisi
İman, imanın bireysel ve toplumsal tezahürleri
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Bize Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -İbn Nümeyr, bize Süfyan tahdis etti, dedi-, ona Amr, ona Nafi' b. Cübeyr, ona Ebu Şurayh el-Huzâî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna iyi davransın! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun!"
Öneri Formu
Hadis Id, No:
718, M000176
Hadis:
حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ جَمِيعًا عَنِ ابْنِ عُيَيْنَةَ - قَالَ ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ - عَنْ عَمْرٍو أَنَّهُ سَمِعَ نَافِعَ بْنَ جُبَيْرٍ يُخْبِرُ عَنْ أَبِى شُرَيْحٍ الْخُزَاعِىِّ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُحْسِنْ إِلَى جَارِهِ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَسْكُتْ."
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, onlara İbn Uyeyne, -İbn Nümeyr, bize Süfyan tahdis etti, dedi-, ona Amr, ona Nafi' b. Cübeyr, ona Ebu Şurayh el-Huzâî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden komşusuna iyi davransın! Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikram etsin! Allah'a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 176, /48
Senetler:
1. Ebu Şurayh Huveylid b. Şurayh el-Huzâî (Huveylid b. Amr b. Sahr b. Abdüluzzâ)
2. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
İkram, ikram etmek, paylaşmak
İman, Amelle İlişkisi
İman, imanın bireysel ve toplumsal tezahürleri
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Açıklama: "شَغَفَنِى" ifadesinin "iz bıraktı" şeklinde tercüme edilmesi, ilgili ifadenin anlamını yeterince aksettirmemektedir. Zira bu kelime, aşkın/sevginin gönülde iyice yer etmesi, baskın hale gelmesi anlamına gelmektedir. Bir başka husus, "نَخْرُجَ عَلَى النَّاسِ" ifadesi de "insanlara karşı çıkmak" olarak tercüme edilmemeli; "Haricî düşüncelere insanları davet etmek" gibi bir anlam verilmelidir. Ayrıntılı bilgi için bk. Herevî, Fazlü'l-mün'im fî şerhi Sahîhi Müslim, IV, 380-81.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1359, M000473
Hadis:
وَحَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ - يَعْنِى مُحَمَّدَ بْنَ أَبِى أَيُّوبَ - قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ الْفَقِيرُ قَالَ كُنْتُ قَدْ شَغَفَنِى رَأْىٌ مِنْ رَأْىِ الْخَوَارِجِ فَخَرَجْنَا فِى عِصَابَةٍ ذَوِى عَدَدٍ نُرِيدُ أَنْ نَحُجَّ ثُمَّ نَخْرُجَ عَلَى النَّاسِ - قَالَ - فَمَرَرْنَا عَلَى الْمَدِينَةِ فَإِذَا جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ يُحَدِّثُ الْقَوْمَ - جَالِسٌ إِلَى سَارِيَةٍ - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ فَإِذَا هُوَ قَدْ ذَكَرَ الْجَهَنَّمِيِّينَ - قَالَ - فَقُلْتُ لَهُ يَا صَاحِبَ رَسُولِ اللَّهِ مَا هَذَا الَّذِى تُحَدِّثُونَ وَاللَّهُ يَقُولُ "(إِنَّكَ مَنْ تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ)" وَ "(كُلَّمَا أَرَادُوا أَنْ يَخْرُجُوا مِنْهَا أُعِيدُوا فِيهَا)" فَمَا هَذَا الَّذِى تَقُولُونَ قَالَ فَقَالَ أَتَقْرَأُ الْقُرْآنَ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ فَهَلْ سَمِعْتَ بِمَقَامِ مُحَمَّدٍ - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - يَعْنِى الَّذِى يَبْعَثُهُ اللَّهُ فِيهِ قُلْتُ نَعَمْ. قَالَ فَإِنَّهُ مَقَامُ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم الْمَحْمُودُ الَّذِى يُخْرِجُ اللَّهُ بِهِ مَنْ يُخْرِجُ. - قَالَ - ثُمَّ نَعَتَ وَضْعَ الصِّرَاطِ وَمَرَّ النَّاسِ عَلَيْهِ - قَالَ - وَأَخَافُ أَنْ لاَ أَكُونَ أَحْفَظُ ذَاكَ - قَالَ - غَيْرَ أَنَّهُ قَدْ زَعَمَ أَنَّ قَوْمًا يَخْرُجُونَ مِنَ النَّارِ بَعْدَ أَنْ يَكُونُوا فِيهَا - قَالَ - يَعْنِى فَيَخْرُجُونَ كَأَنَّهُمْ عِيدَانُ السَّمَاسِمِ. قَالَ فَيَدْخُلُونَ نَهْرًا مِنْ أَنْهَارِ الْجَنَّةِ فَيَغْتَسِلُونَ فِيهِ فَيَخْرُجُونَ كَأَنَّهُمُ الْقَرَاطِيسُ. فَرَجَعْنَا قُلْنَا وَيْحَكُمْ أَتُرَوْنَ الشَّيْخَ يَكْذِبُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَرَجَعْنَا فَلاَ وَاللَّهِ مَا خَرَجَ مِنَّا غَيْرُ رَجُلٍ وَاحِدٍ أَوْ كَمَا قَالَ أَبُو نُعَيْمٍ.
Tercemesi:
Bize Haccac b. Şair, ona el-Fadl b. Dükeyn, ona Ebu Asım -yani Muhammed b. Ebu Eyyüb-, ona da Yezid Fakir şöyle rivayet etti: Haricilerin bazı görüşleri içimde iz bırakmıştı. Bu münasebetle haccetmek, sonra da insanlara karşı çıkmak niyetiyle kalabalık bir gurup halinde yola çıkmıştık. Medine'ye uğradık. Baktık ki Cabir b. Abdullah bir direğin yanında oturmuş, halka Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet ediyor. Rivayet esnasında cehennemliklerden de bahsetti. Bunun üzerine ben; ey Allah Rasulünün sahabesi! Bize söylediğin bu sözler nedir? Yüce Allah'ın; "Ey Rabbimiz! Sen kimi cehenneme sokarsan, şüphesiz onu perişan edersin" (âl-i İmrân, 3/192) buyurduğu ve "onlar cehennemden çıkmak istedikçe tekrar oraya iâde edilirler" (es-Secde, 20) buyurduğu halde, sizin söylediğiniz bu sözler nedir?" dedim. Cabir; sen, Allah’ın o günde Hz. Muhammed’e vereceği makamı duydun mu? diye sordu. Evet dedim. İşte o, Hz. Muhammed’in Makam-ı mahmûd’udur; Allah cehennemden çıkaracağı kişileri o makam vasıtası ile çıkarır dedi. Sonra Cabir, sırât’ın kurulmasını ve insanların oradan geçişini anlattı. Ben bunları tam olarak ezberleyememiş olmaktan korkarım. Ancak şu kadar var ki Cabir, bir gurup insanın, cehennemde bir müddet kaldıktan sonra oradan çıkacağını iddia etti. Yani onlar cehennemden susam taneleri gibi (kapkara) çıkarlar. Sonra cennet nehirlerinden birine girerler ve orada yıkanırlar. Oradan da kâğıt gibi bembeyaz halde çıkarlar. Sonra hacdan döndük ve yazıklar olsun size! O ihtiyarın Rasulullah’a (sav) yalan isnat edeceğini mi sanıyorsunuz? diyerek (haricîlik davasından) vazgeçtik. Vallahi bizden tek bir kişiden başka, (haricîlikten) dönmeyen kalmadı. Yahut ravi Ebu Nuaym buna benzer bir şey söyledi.
Açıklama:
"شَغَفَنِى" ifadesinin "iz bıraktı" şeklinde tercüme edilmesi, ilgili ifadenin anlamını yeterince aksettirmemektedir. Zira bu kelime, aşkın/sevginin gönülde iyice yer etmesi, baskın hale gelmesi anlamına gelmektedir. Bir başka husus, "نَخْرُجَ عَلَى النَّاسِ" ifadesi de "insanlara karşı çıkmak" olarak tercüme edilmemeli; "Haricî düşüncelere insanları davet etmek" gibi bir anlam verilmelidir. Ayrıntılı bilgi için bk. Herevî, Fazlü'l-mün'im fî şerhi Sahîhi Müslim, IV, 380-81.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 473, /102
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Osman Yezid b. Suheyb el-Fakir (Yezid b. Suheyb)
3. Ebu Asım Muhammed b. Ebu Eyyüb es-Sekafi (Muhammed b. Ebu Eyyüb)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
5. Haccac b. Şair (Haccac b. Yusuf b. Haccac)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Dini Semboller, Makam-ı Mahmud
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
KTB, İMAN
Sahâbe, sahabiler ve hadîs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
473, M000095
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ غِيَاثٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ وَحُمَيْدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ قَالاَ
"لَقِينَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ فَذَكَرْنَا الْقَدَرَ وَمَا يَقُولُونَ فِيهِ. فَاقْتَصَّ الْحَدِيثَ كَنَحْوِ حَدِيثِهِمْ عَنْ عُمَرَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَفِيهِ شَىْءٌ مِنْ زِيَادَةٍ وَقَدْ نَقَصَ مِنْهُ شَيْئًا."
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Osman b. Ğıyas, ona Abdullah b. Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer ve Humeyd b. Abdurrahman şöyle rivayet etmişlerdir:
"Abdullah b. Ömer'le (ra) karşılaştık. Bize kaderden bahsetti ve bu konuda ne dersiniz? diye sordu. Hadisi onların Ömer'den (ra) onun da Hz. Peygamber'den (sav) rivayeti gibi nakletmiştir. İçerisinde ilave ve eksiklikler vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 95, /34
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî (Humeyd b. Abdurrahman)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
5. Osman b. Ğıyas er-Rasibî (Osman b. Ğıyas)
6. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
7. Ebu Abdullah Muhammed b. Hatim es-Semîn (Muhammed b. Hatim b. Meymun)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1182, M000456
Hadis:
وَحَدَّثَنَاهُ أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا زَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ بِإِسْنَادِهِمَا نَحْوَ حَدِيثِ حَفْصِ بْنِ مَيْسَرَةَ إِلَى آخِرِهِ وَقَدْ زَادَ وَنَقَصَ شَيْئًا.
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Cafer b. Avn, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem isnatlarıyla Hafs b. Meysera'nın hadisine benzer şekilde sonuna kadar rivayet etmişlerdir. Bazı şeyler ekleyip bazı şeyler çıkarmışlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 456, /99
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
5. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın görülmesi, rü'yetullah, cemalullah
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1340, M000468
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ.
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki' (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki' (T)
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, her ikisi el-A'meş'ten bu isnatla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 468, /102
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Ümeyye Ma'rur b. Süveyd el-Esedî (Ma'rur b. Süveyd)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1346, M000469
Hadis:
حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ كِلاَهُمَا عَنْ رَوْحٍ قَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ الْقَيْسِىُّ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ
"أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يُسْأَلُ عَنِ الْوُرُودِ فَقَالَ نَجِىءُ نَحْنُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَنْ كَذَا وَكَذَا انْظُرْ أَىْ ذَلِكَ فَوْقَ النَّاسِ - قَالَ - فَتُدْعَى الأُمَمُ بِأَوْثَانِهَا وَمَا كَانَتْ تَعْبُدُ الأَوَّلُ فَالأَوَّلُ ثُمَّ يَأْتِينَا رَبُّنَا بَعْدَ ذَلِكَ فَيَقُولُ مَنْ تَنْظُرُونَ فَيَقُولُونَ نَنْظُرُ رَبَّنَا. فَيَقُولُ أَنَا رَبُّكُمْ. فَيَقُولُونَ حَتَّى نَنْظُرَ إِلَيْكَ. فَيَتَجَلَّى لَهُمْ يَضْحَكُ - قَالَ - فَيَنْطَلِقُ بِهِمْ وَيَتَّبِعُونَهُ وَيُعْطَى كُلُّ إِنْسَانٍ مِنْهُمْ - مُنَافِقٍ أَوْ مُؤْمِنٍ - نُورًا ثُمَّ يَتَّبِعُونَهُ وَعَلَى جِسْرِ جَهَنَّمَ كَلاَلِيبُ وَحَسَكٌ تَأْخُذُ مَنْ شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ يَطْفَأُ نُورُ الْمُنَافِقِينَ ثُمَّ يَنْجُو الْمُؤْمِنُونَ فَتَنْجُو أَوَّلُ زُمْرَةٍ وُجُوهُهُمْ كَالْقَمَرِ لَيْلَةَ الْبَدْرِ سَبْعُونَ أَلْفًا لاَ يُحَاسَبُونَ ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ كَأَضْوَإِ نَجْمٍ فِى السَّمَاءِ ثُمَّ كَذَلِكَ ثُمَّ تَحِلُّ الشَّفَاعَةُ وَيَشْفَعُونَ حَتَّى يَخْرُجَ مِنَ النَّارِ مَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَكَانَ فِى قَلْبِهِ مِنَ الْخَيْرِ مَا يَزِنُ شَعِيرَةً فَيُجْعَلُونَ بِفِنَاءِ الْجَنَّةِ وَيَجْعَلُ أَهْلُ الْجَنَّةِ يَرُشُّونَ عَلَيْهِمُ الْمَاءَ حَتَّى يَنْبُتُوا نَبَاتَ الشَّىْءِ فِى السَّيْلِ وَيَذْهَبُ حُرَاقُهُ ثُمَّ يَسْأَلُ حَتَّى تُجْعَلَ لَهُ الدُّنْيَا وَعَشَرَةُ أَمْثَالِهَا مَعَهَا."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said ve İshak b. Mansur, o ikisine Ravh, ona Ubeydullah, ona Ravh b. Ubade el-Kaysî, ona İbn Cüreyc, ona Ebu'z-Zübeyr şöyle rivayet etmiştir:
"Cabir b. Abdullah'a ahiret ahvali hakkında sorduğunda şöyle cevap vermişti: Kıyamet günü bizler filan yerden geleceğiz. Bak (yani bu insanların üstündedir). Daha sonra ümmetler putları ve taptıkları şeylerle birlikte sırayla çağırılacaktır. Rabbimiz bize gelerek: Siz kimi bekliyorsunuz? diye soracak, orada olanlar da Rabbimizi bekliyoruz diye cevap vereceklerdir. Bunun üzerine Cenab-ı Hak; Ben sizin Rabbinizim buyuracaktır. Seni görelim! diyecekler. Bunun üzerine Allah Teala gülerek onlara tecelli edecek, onu takip edecekler -münafık olsun, mümin olsun- onların her birine bir ışık verilecektir. Cehennem köprüsünün üzerinde çengeller ve dikenler vardır. Bunlar Allah'ın dilediklerini tutup alacaklardır. Sonra münafıkların ışıkları sönecektir. Müminler kurtuluşa ereceklerdir. Onların ilk grubu kurtulduğunda onların yüzleri dolunay gibi parlayacaktır. Onların sayısı yetmiş bindir. Hesaba çekilmeden kurtulacaklardır. Onları takip edenler yıldızların ışığı gibidir. Sonra şefaat helal olacak ve şefaat edecekler, Allah'tan başka ilah yoktur diyenler ve kalbinde bir arpa miktarı hayır olanlar cehennemden çıkarılacaklardır. Bunlar cennetin avlusuna konulacak cennetlikler onlara su serpmeye başlayacaklardır. Sonunda bunlar sel kalıntısı toprakta biten ot gibi yeşerecek ve yanıkları gidecektir. Sonra (cehennemden çıkan son kişiye) ne istediği sorulacak ve ona dünya ve on katı kadar (cennet nimeti) verilecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 469, /102
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
5. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
İman, Esasları, Allah'a İman
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
KTB, TEVHİD
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Münafık, Nifak / Münafık
Şefaat, şefaat
Tevhit, La ilahe illallah / kelime-i tevhidi söyleyen cennete girecektir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
471, M000094
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ الْغُبَرِىُّ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَأَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ قَالُوا حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ مَطَرٍ الْوَرَّاقِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ
"لَمَّا تَكَلَّمَ مَعْبَدٌ بِمَا تَكَلَّمَ بِهِ فِى شَأْنِ الْقَدَرِ أَنْكَرْنَا ذَلِكَ. قَالَ فَحَجَجْتُ أَنَا وَحُمَيْدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحِمْيَرِىُّ حِجَّةً. وَسَاقُوا الْحَدِيثَ بِمَعْنَى حَدِيثِ كَهْمَسٍ وَإِسْنَادِهِ. وَفِيهِ بَعْضُ زِيَادَةٍ وَنُقْصَانُ أَحْرُفٍ."
Tercemesi:
Bana Muhammed b. Ubeyd el-Guberî, Ebu Kamil el-Cahderî ve Ahmed b. Abde, onlara Hammad b. Zeyd, ona Matar el-Varrak, ona Abdullah b. Büreyde, ona Yahya b. Ya'mer şöyle rivayet etmiştir:
"Ma'bed kader hakkında söylediklerini söylediğinde biz bunlara karşı çıktık. Ben, Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî ile birlikte bir hac yapmıştık Hadisi daha sonra Kehmes hadisi ve isnadıyla rivayet etmişlerdir. Bazı ilave ve bir kaç harf eksikliği vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 94, /33
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Matar b. Tahman el-Varrak (Matar b. Tahman)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
5. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Hadis Rivayeti
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
622, M000141
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ حَدَّثَنَا مُبَشِّرُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ عُمَيْرِ بْنِ هَانِئٍ فِى هَذَا الإِسْنَادِ بِمِثْلِهِ
[مَنْ قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وَأَنَّ عِيسَى عَبْدُ اللَّهِ وَابْنُ أَمَتِهِ وَكَلِمَتُهُ أَلْقَاهَا إِلَى مَرْيَمَ وَرُوحٌ مِنْهُ وَأَنَّ الْجَنَّةَ حَقٌّ وَأَنَّ النَّارَ حَقٌّ أَدْخَلَهُ اللَّهُ مِنْ أَىِّ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ شَاءَ]
غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ "أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ عَلَى مَا كَانَ مِنْ عَمَلٍ." وَلَمْ يَذْكُرْ "مِنْ أَىِّ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ الثَّمَانِيَةِ شَاءَ."
Tercemesi:
Bana Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî, ona Mübeşşir b. İsmail, ona el-Evzaî, ona Umeyr b. Hani bu isnatla bir benzerini nakletmiştir.
[Her kim Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağı bulunmadığına, Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna, İsa'nın O'nun kulu, kulunun oğlu ve Allah'ın Meryem'e verdiği kelimesi ve kendisinden bir ruh olduğuna, cenneti ve cehennemin hak olduğuna şehadet ettiğini söylerse Allah cennetin sekiz kapısından istediğinden cennete sokar.]
Ancak "Allah onu işlemiş olduğu amele göre cennete koyar" ifadesini söylemiş "Cennetin sekiz kapısından istediğinden sokar" kısmını zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 141, /43
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Velid Umeyr b. Hani el-Ansî (Umeyr b. Hani)
2. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
3. Ebu İsmail Mübeşşir b. İsmail el-Halebi (Mübeşşir b. İsmail)
4. Ebu Abdullah Ahmed b. İbrahim ed-Devrakî (Ahmed b. İbrahim b. Kesir)
Konular:
Cennet, kapıları
İman, imanın esasları
KTB, İMAN
KTB, TEVHİD
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Peygamberlerin ayırıcı vasfı