6728 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be (b. Haccâc), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Zer (b. Abdullah), ona Yüsey el-Hadramî, ona da Numan b. Beşir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Dua ibadetin kendisidir. Nitekim Kur'an-ı Kerîm'de (Rabbiniz 'Bana dua edin, duanıza cevap vereyim' buyurmuştur.) (Mü'min, 40/60)."
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona İsa b. Yunus, ona Cafer b. Meymun, ona Ebu Osman (en-Nehdî), ona da Selman (el-Fârisî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Rabbiniz Tebâreke ve Teâlâ, hayalıdır ve kerimdir. Kulu ellerini kaldırıp da kendisine dua ettiği zaman, onu boş çevirmekten haya eder."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Katade ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle derdi: "Allah'ım! Alaca hastalığından, delilikten, cüzzamdan ve hastalıkların kötüsünden (müzmininden) sana sığınırım."
Bize el-Hasan b. Ali, ona el-Hüseyin b. Ali el-Cu'fi, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ebu Eş'as es-San'ani, ona da Evs b. Evs'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav); "Şüphesiz Cuma günü sizin en faziletli günlerinizdendir. O gün bana çok çok salavat getiriniz, çünkü sizin salavatınız bana arz olunur," buyurdu. Yanındakiler, ey Allah'ın Rasulü, sen (ölüp) çürüdüğün halde bizim salavatımız sana nasıl arz olunacak? diye sorunca: "Şüphesiz Allah tebâreke ve Teâlâ, yeryüzüne Peygamberlerin cesetlerini (çürütmeyi) haram kıldı," cevabını verdi.
Açıklama: Hadisin sonundaki Peygamberlerin cesetlerinin çürümeyeceği ifadesi, tartışılan bir meseledir. Her şeyden önce bu, gayba ait bir konudur. Ancak bu konuda pek çok hadisin rivayet edilmesi ve buna inanmanın da bir zarara yol açmayacağı ileri sürülerek Peygamberlerin berzah âleminde yaşadıkları, belli bir hayat hâlini sürdürdükleri görüşü hayli taraftar bulmuştur. Kaldı ki, şehidlerin de ölü değil diri oldukları âyet-i kerîme ile sabittir.
Bize Süleyman b. Davud el-Atekî, ona İsmail b. Cafer, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Bana bir defa salavat getirene Allah on salavat sevabı verir."
Bize Ahmed b. Muhammed b. Hanbel, ona Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr; (T) Bize Ahmed, ona manen rivayetle Veki, ona Sa'd b. Evs, ona Bilal el-Absi, ona Şüteyr b. Şekel, ona da babası (Ebu Ahmed Şekel b. Humeyd) şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) “Ya Rasulallah! Bana bir dua öğretir misiniz?” dedim, bana "şöyle dua et" buyurdu: "Allah'ım! Muhakkak ki ben; kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve cinsel arzularımın şerrinden sana sığınırım."
Açıklama: Arapça olarak: "Sübhânallâhi adede mâ haleka fi's-semâi ve sübhânallâhi adede mâ haleka fi'l-ardi ve sübhâne adede mâ haleka beyne zâlike ve sübhâallâhi adede mâ hüve hâlikun, vallâhü ekber misle zâlike, velhamdülillâhi misle zâlike, ve lâ ilâhe illellâhu misle zâlike ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi misle zâlike."
Açıklama: İlgili duanın Arapça'sı şöyledir: Allahümme! Einnî alâ zikrike ve şükrike ve husni ibadetike.