10612 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle söylemiştir: 'Abbas (ra), Hz. Peygamber'den (sav) Mina gecelerinde hacılara su dağıtma görevini yerine getirmek için Mekke'de gecelemek üzere izin istedi. Hz. Peygamber de (sav) ona izin verdi.' Ebu Üsame, Ukbe b. Halid ve Ebu Damra bu hadisi rivayet etmede Muhammed b. Abdullah b. Numeyr'e mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hammad b. Üsame arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası, ona Ubeydullah, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle söylemiştir: 'Abbas (ra), Hz. Peygamber'den (sav) Mina gecelerinde hacılara su dağıtma görevini yerine getirmek için Mekke'de gecelemek üzere izin istedi. Hz. Peygamber de (sav) ona izin verdi.' Ebu Üsame, Ukbe b. Halid ve Ebu Damra bu hadisi rivayet etmede Muhammed b. Abdullah b. Numeyr'e mütâbaat etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ukbe b. Halid arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona A'meş, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid şöyle söylemiştir: 'Abdullah vadinin iç tarafından (Cemreye) taş attı. Ben, 'Ey Abdurrahman'ın babası! Bazıları bu cemreye üst taraftan taş atıyorlar' dedim. Bunun üzerine o şöyle dedi: "Kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, kendisine Bakara suresinin nazil olduğu o Zatın (sav) (Hz. Peygamber) durduğu yer burasıdır." Abdullah b. Velid dedi ki Bize Süfyân, ona A'meş bu hadisi rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Velid arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yezid b. Harun, ona Asım b. Muhammed b. Zeyd, ona babası, ona da İbn Ömer'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) Mina'da şöyle buyurdu: "Bu gün hangi gündür bilir misiniz?" Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bu haram bir gündür. Yine bilir misiniz bu hangi beldedir?" buyurdu. Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Hz. Peygamber (sav): "Haram beldedir. Bilir misiniz bu hangi aydır?" buyurdu. Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Hz. Peygamber (sav) "Haram aydır" buyurdu sonra da şöyle devam etti: "Şüphesiz Allah kanlarınızı, mallarınızı, ırzlarınızı bu ay, bu belde ve bu gününüzün haramlığı gibi birbirinize haram kılmıştır." Hişam b. el-Gâz dedi ki: Bana Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bu haccında kurban gününde cemrelerin arasında durdu ve: "Bu büyük hacdır" buyurdu. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" demeye başladı ve insanlara veda etti. Sahabiler: 'Bu hac, veda haccıdır.' dediler.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Gâz arasında inkita vardır.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona Kurra, ona Muhammed b. Sîrin, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre ve bana göre Abdurrahman'dan daha faziletli olan bir adam olan Humeyd b. Abdurrahman, ona Ebu Bekre (ra) şöyle söyledi: Rasulullah (sav) Kurban bayramı günü bize hutbe verdi ve "Bu gün hangi gündür, biliyor musunuz?" buyurdu. Biz, 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir' dedik. O, bir süre sessiz kaldı. Öyle ki, biz Hz. Peygamber (sav) ona başka bir isim verecek sandık. Sonra Rasulullah (sav) "Kurban günü değil mi?" buyurdu. Bizler: 'Evet, kurban günüdür' dedik. Sonra "Bu ay hangi aydır?" diye sordu. Biz, 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir' dedik. O yine sessiz kaldı. Öyle ki, biz Hz. Peygamber (sav) ona başka bir isim verecek sandık. Rasulullah, "Zü'l-Hicce ayı değil mi?" buyurdu. Biz 'Evet, Zü'l-Hicce ayıdır' dedik. "Bu hangi beldedir?" diye sordu. Biz yine, 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir' dedik. Bunun üzerine Rasulullah sustu. Öyle ki, biz Hz. Peygamber (sav) ona başka bir isim verecek sandık. Hz. Peygamber (sav) "Haram olan belde değil mi?" buyurdu. Biz 'Evet, Haram Belde'dir' dedik. Bunun üzerine "Bu gününüz, bu ayınız ve bu şehrinizin haram olduğu gibi kanlarınız, mallarınız Rabbinize kavuşacağınız güne kadar birbirinize haramdır. Dikkat edin! Bunları size tebliğ ettim mi?" dedi. Sahabiler, 'Evet, tebliğ ettin' dediler. Rasulullah da (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" dedi. Sonra, "Burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin. Kendisine tebliğ edilmiş olan nice kimseler burada bulunup işitenden daha iyi anlayıp kavrayabilirler. Benden sonra birbirinizin kellelerini vuracak kafirlere dönmeyiniz!" buyurdu.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yezid b. Harun, ona Asım b. Muhammed b. Zeyd, ona babası, ona da İbn Ömer'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) Mina'da şöyle buyurdu: "Bu gün hangi gündür bilir misiniz?" Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bu haram bir gündür. Yine bilir misiniz bu hangi beldedir?" buyurdu. Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Hz. Peygamber (sav): "Haram beldedir. Bilir misiniz bu hangi aydır?" buyurdu. Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Hz. Peygamber (sav) "Haram aydır" buyurdu sonra da şöyle devam etti: "Şüphesiz Allah kanlarınızı, mallarınızı, ırzlarınızı bu ay, bu belde ve bu gününüzün haramlığı gibi birbirinize haram kılmıştır." Hişam b. el-Gâz dedi ki: Bana Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bu haccında kurban gününde cemrelerin arasında durdu ve: "Bu büyük hacdır" buyurdu. Bundan sonra Hz. Peygamber (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" demeye başladı ve insanlara veda etti. Sahabiler: 'Bu hac, veda haccıdır.' dediler.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona Kurra, ona Muhammed b. Sîrin, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre ve bana göre Abdurrahman'dan daha faziletli olan bir adam olan Humeyd b. Abdurrahman, ona Ebu Bekre (ra) şöyle söyledi: Rasulullah (sav) Kurban bayramı günü bize hutbe verdi ve "Bu gün hangi gündür, biliyor musunuz?" buyurdu. Biz, 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir' dedik. O, bir süre sessiz kaldı. Öyle ki, biz Hz. Peygamber (sav) ona başka bir isim verecek sandık. Sonra Rasulullah (sav) "Kurban günü değil mi?" buyurdu. Bizler: 'Evet, kurban günüdür' dedik. Sonra "Bu ay hangi aydır?" diye sordu. Biz, 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir' dedik. O yine sessiz kaldı. Öyle ki, biz Hz. Peygamber (sav) ona başka bir isim verecek sandık. Rasulullah, "Zü'l-Hicce ayı değil mi?" buyurdu. Biz 'Evet, Zü'l-Hicce ayıdır' dedik. "Bu hangi beldedir?" diye sordu. Biz yine, 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir' dedik. Bunun üzerine Rasulullah sustu. Öyle ki, biz Hz. Peygamber (sav) ona başka bir isim verecek sandık. Hz. Peygamber (sav) "Haram olan belde değil mi?" buyurdu. Biz 'Evet, Haram Belde'dir' dedik. Bunun üzerine "Bu gününüz, bu ayınız ve bu şehrinizin haram olduğu gibi kanlarınız, mallarınız Rabbinize kavuşacağınız güne kadar birbirinize haramdır. Dikkat edin! Bunları size tebliğ ettim mi?" dedi. Sahabiler, 'Evet, tebliğ ettin' dediler. Rasulullah da (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" dedi. Sonra, "Burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin. Kendisine tebliğ edilmiş olan nice kimseler burada bulunup işitenden daha iyi anlayıp kavrayabilirler. Benden sonra birbirinizin kellelerini vuracak kafirlere dönmeyiniz!" buyurdu.