10631 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Şu'be, ona Amr b. Dinar, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Mekke'ye geldi. Kabe'yi yedi defa tavaf etti, sonra da Makamı İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıldı. Ardından say yapmak için Safâ'da ayrıldı. Yüce Allah "Andolsun ki sizin için Allah Rasülü’nde güzel bir örneklik vardır." (Ahzâb, 33/21) buyurmuştur.
Câbir b. Abdullah’a (r.anhuma) sorduk, o da “Safa ile Merve arasında sa'y yapmadan önce sakın kadına yaklaşmasın” dedi.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona İbrahim b. Süveyd, ona Muttalib’in azatlısı Amr b. Ebu Amr, ona da Vâlibe’nin azatlısı Said b. Cübeyr el-Kûfî şöyle demiştir: İbn Abbas (r.anhumâ) Arefe gününde Nebi (sav) ile Arafat’tan ayrıldı. Nebi (sav) arka taraflarında develerin hızlıca sürülmek maksadı ile onlara vurulduğunu ve bağırıp çağırış seslerini işitince onlara kamçısıyla işaret ederek: "Ey insanlar! sükûnetle hareket edin. Hiç şüphesiz iyilik, süratle elde edilmez" buyurdu. "Evdaû" hızlıca sürdüler; "Hilâlekum" (Tevbe, 9/47) aranıza girmek, sızmak; "Feccarnâ hilâlehumâ" İkisinin arasında (bir ırmak) fışkırttık (Kehf, 18/33) anlamlarına gelmektedir.
Bize Ebu Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Safvân b. Ya'lâ şöyle rivayet etti: "Ya'lâ, Hz. Ömer'e, 'Vahiy geldiği anda Hz. Peygamber'i (sav) bana göster' dedi. Râvi der ki: O sırada Nebi (sav) yanında ashabından bir topluluk olduğu halde Cîrâne'de iken bir adam ona geldi ve 'ey Allah'ın Rasulü, koku sürünmüş bir halde umre için ihrama giren biri hakkında ne dersin' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) bir süre sessiz kaldı. (Derken) ona vahiy geldi. Ömer, Ya'lâ'ya işaret etti, Ya'lâ da, Nebi'nin üzerinde kendisini gölgeleyen bir elbise varken geldi ve başını (elbisenin içerisine) soktu. Nebi (sav), yüzü kıpkırmızı, horlar vaziyetteydi. Ardından bu hal ondan gitti ve 'Umre hakkında soran nerede?' buyurdu. Adam, huzura getirildi, Nebi (sav), ona 'üzerindeki kokuyu üç kere yıka, cübbeyi de çıkar, hacda yaptığını umrende de yap' buyurdu." [(İbn Cüreyc der ki): Atâ'ya, “Hz. Peygamber (sav), üç kere yıkaması ile temizliği mi kastetti” dedim, “evet” dedi.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Dahhâk b. Mahled arasında inkita vardır.
Bize Ebu Mamer, ona Abdülvaris, ona Eyyüb, ona da Nafi' şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer (r.anhümâ) Zü'l-Huleyfe'de sabah namazını kıldığı zaman bineğinin hazırlanmasını emrederdi. Deveye semeri bağlandığında ona biner, devesi (ayağa kalkıp) onu düz hale getirdiğinde de kıbleye yönelirdi. Sonra Harem'e ulaşıncaya kadar telbiye getirirdi. Harem'e girdikten sonra telbiyeyi keserdi. Nihayet Zü Tuvâ'ya geldiğinde burada gecelerdi. Sabah namazını kılınca da yıkanırdı. İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) da böyle yaptığını söylerdi." Bu hadisi Eyyüb'dan İsmail de rivayet ederek gusül abdesti alma konusunda Abdulvaris'e mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Ömer arasında inkita vardır. Bab başlığında kaydedilen bir hadis olduğundan, ravileri girilmeyip ravi onayı verilmiştir.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Peygamber Mekke'ye gelmek istediğinde "Allah'ın izniyle yarın menzilimiz, Kureyş ile Kinane oğullarının küfür üzerinde anlaştıkları Kinâne oğulları yurdu olacaktır" buyurmuştur.