Bize Amr b. Avn, ona Umâra b. Zâzân, ona Sabit, Enes b. Mâlik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Zû Yezen hükümdarı, Hz. Peygamber’e (sav) otuz üç erkek deve veya otuz iki dişi deve karşılığında almış olduğu bir takım elbise hediye etmiş, O (sav) da bunu kabul buyurmuştu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44333, DM002536
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أنبأنا عُمَارَةُ بْنُ زَاذَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ : أَنَّ مَلِكَ ذِى يَزَنٍ أَهْدَى إِلَى النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- حُلَّةً أَخَذَهَا بِثَلاَثَةٍ وَثَلاَثِينَ بَعِيراً أَوْ ثَلاَثٍ وَثَلاَثِينَ نَاقَةً فَقَبِلَهَا.
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Umâra b. Zâzân, ona Sabit, Enes b. Mâlik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Zû Yezen hükümdarı, Hz. Peygamber’e (sav) otuz üç erkek deve veya otuz iki dişi deve karşılığında almış olduğu bir takım elbise hediye etmiş, O (sav) da bunu kabul buyurmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 53, 3/1620
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Umare b. Zâzân es-Saydelani (Umare b. Zâzân)
4. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Hediye, Hediyeleşmek
KTB, HEDİYELEŞMEK
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Süleyman b. Bilâl, ona Amr b. Yahya, ona Abbas b. Sehl es-Sâidî, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Eyle hükümdarı Rasulullah’a (sav) bir mektup göndermiş ve O’na beyaz bir katır hediye etmişti. Rasul-i Ekrem de ona mektup yazmış ve bir elbise hediye etmişti.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44336, DM002537
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ بِلاَلٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ يَحْيَى عَنْ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ : بَعَثَ صَاحِبُ أَيْلَةَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِكِتَابٍ وَأَهْدَى لَهُ بَغْلَةً بَيْضَاءَ ، فَكَتَبَ إِلَيْهِ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَأَهْدَى لَهُ بُرْداً.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Süleyman b. Bilâl, ona Amr b. Yahya, ona Abbas b. Sehl es-Sâidî, Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Eyle hükümdarı Rasulullah’a (sav) bir mektup göndermiş ve O’na beyaz bir katır hediye etmişti. Rasul-i Ekrem de ona mektup yazmış ve bir elbise hediye etmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 53, 3/1621
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Abbas b. Sehl el-Ensari (Abbas b. Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid)
3. Amr b. Yahya el-Ensarî (Amr b. Yahya b. Umare b. Ebu Hasan b. Abduamr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hediye, Hediyeleşmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43850, DM002479
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ عَطَاءٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ حَدِيدٍ عَنْ صَخْرٍ الْغَامِدِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« اللَّهُمَّ بَارِكْ لأُمَّتِى فِى بُكُورِهَا ». وَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا بَعَثَ سَرِيَّةً بَعَثَهَا مِنْ أَوَّلِ النَّهَارِ. قَالَ : فَكَانَ هَذَا الرَّجُلُ رَجُلاً تَاجِراً فَكَانَ يَبْعَثُ غِلْمَانَهُ مِنْ أَوَّلِ النَّهَارِ فَكَثُرَ مَالُهُ.
Tercemesi:
Bize Saîd b. Âmir, ona Şu’be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona Umâre b. Hadîd, ona da Sahr el-Ğâmidî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allah’ım! Ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl.” Rasulullah (sav), bir seriyye gönderdiği zaman, onları sabahleyin erkenden gönderirdi. Umâre, “Bu adam (Sahr) tüccar biri idi. Hizmetçilerini (ticaret için) sabah erkenden yola çıkarırdı. Bu sebeple malı çoğaldı.” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 1, 3/1581
Senetler:
1. Sahr b. Vedâ'a el-Ğamidî (Sahr b. Vedâ'a)
2. Umare b. Hadîd el-Becelî (Umare b. Hadîd)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Bereket, sabah vaktinin bereketi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44154, DM002481
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ وَابْنُ لَهِيعَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا شُرَحْبِيلُ بْنُ شَرِيكٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« خَيْرُ الأَصْحَابِ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرُهُمْ لِصَاحِبِهِ ، وَخَيْرُ الْجِيرَانِ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرُهُمْ لِجَارِهِ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve ve İbn Lehîa, ona Şürahbîl b. Şerîk, ona Abdurrahman el-Hubulî, ona Abdullah b. Amr b. el-Âs rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Arkadaşlarının en hayırlısı arkadaşlarına en çok iyiliği dokunandır. Komşuların en hayırlısı komşularına en çok iyiliği dokunandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 3, 3/1583
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Meafirî (Abdullah b. Yezid)
3. Şurahbil b. Şerik el-Meafirî (Şurahbil b. Şerik)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Lehîa el-Hadramî (Abdullah b. Lehîa b. Ukbe)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Arkadaş, Arkadaşlık, arkadaşlık ilişkileri
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
KTB, DOST, DOSTLUK, ARKADAŞLIK
KTB, KOMŞU, KOMŞULUK
Seçki, İlişkiler ağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44331, DM002535
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ نَافِعٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ عَنْ أَبِى حُمَيْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- اسْتَعْمَلَ عَامِلاً عَلَى الصَّدَقَةِ فَجَاءَهُ الْعَامِلُ حِينَ فَرَغَ مِنْ عَمَلِهِ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الَّذِى لَكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَقَالَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« فَهَلاَّ قَعَدْتَ فِى بَيْتِ أَبِيكَ وَأُمِّكَ فَنَظَرْتَ أَيُهْدَى لَكَ أَمْ لاَ ». ثُمَّ قَامَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- عَشِيَّةً بَعْدَ الصَّلاَةِ عَلَى الْمِنْبَرِ فَتَشَهَّدَ فَحَمِدَ اللَّهَ وَأَثْنَى عَلَيْهِ بِمَا هُوَ أَهْلُهُ ثُمَّ قَالَ :« أَمَّا بَعْدُ فَمَا بَالُ الْعَامِلِ نَسْتَعْمِلُهُ فَيَأْتِينَا فَيَقُولُ : هَذَا مِنْ عَمَلِكُمْ وَهَذَا أُهْدِىَ لِى. فَهَلاَّ قَعَدَ فِى بَيْتِ أَبِيهِ وَأُمِّهِ فَيَنْظُرَ أَيُهْدَى لَهُ أَمْ لاَ ، وَالَّذِى نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لاَ يَغُلُّ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنْهَا شَيْئاً إِلاَّ جَاءَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَحْمِلُهُ عَلَى عُنُقِهِ ، إِنْ كَانَ بَعِيراً جَاءَ بِهِ لَهُ رُغَاءٌ ، وَإِنْ كَانَتْ بَقَرَةً جَاءَ بِهَا لَهَا خُوَارٌ ، وَإِنْ كَانَتْ شَاةً جَاءَ بِهَا تَيْعِرُ ، فَقَدْ بَلَّغْتُ ». قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ : ثُمَّ رَفَعَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يَدَيْهِ حَتَّى إِنَّا لَنَنْظُرُ إِلَى عُفْرَةِ إِبْطَيْهِ - قَالَ أَبُو حُمَيْدٍ - وَقَدْ سَمِعَ ذَلِكَ مَعِى مِنَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ فَسَلُوهُ.
Tercemesi:
Bize el-Hakem b. Nâfi', ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. ez-Zübeyr Ebu Humeyd es-Sâidî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) zekat toplamak üzere birisini görevlendirdi. Görevli işini bitirince Hz. Peygamber’e geldi ve “Yâ Rasulallah! Bu, sizindir, bu da bana hediye edildi!” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Babanın ve annenin evinde otursaydın da sana hediye verilecek mi verilmeyecek mi bir görseydin!” dedi. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bir akşam vakti namazdan sonra minbere çıktı ve şehadet getirip, Allah’a hamd etti ve O’na lâyık olduğu şekilde senada bulundu. Sonra şu konuşmayı yaptı: “İmdi! Şu görevliye ne oluyor ki, biz onu (zekat toplamakla) görevlendiriyoruz, o da bize gelip ‘Bu sizin görevinizin hasılatı, bu da bana hediye edildi’ diyor. Babasının ve annesinin evinde otursaydı da kendisine hediye verilecek mi yoksa verilmeyecek mi bir görseydi! Muhammed’in canı (kudret) elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, biriniz şu (zekât malından) hainlikle bir şey almaz ki, onu Kıyamet günü boynunun üzerinde taşıyarak getirmiş olmasın! Eğer (bu aldığı şey) bir deve ise onu, inleyip bağırması olduğu halde, bir sığır ise onu böğürürken, bir koyun ise onu da melerken getirir. İşte ben (size bunları) tebliğ etmiş oldum!” Ebu Humeyd sözüne şöyle devam etti: Sonra Hz. Peygamber (sav) ellerini, biz O'nun koltuk altlarının bozumtırak rengini görecek kadar yukarı kaldırdı (Ve Allah’ım! Ben tebliğ ettim dedi.) Ebu Humeyd sözüne devamla dedi ki: Bunu Ra-sulullah’tan (sav) benimle birlikte Zeyd b. Sabit de işitmişti. (İsterseniz) O’na da sorun!
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 52, 3/1619
Senetler:
1. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Sa'd es-Sâ'îdî (Münzir b. Sa'd b. Malik)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Hediye, işçilere hediye vermek
Hediye, Zekat memurunun hediye alması
Hz. Peygamber, hitabeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272648, DM002481-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنَا حَيْوَةُ وَابْنُ لَهِيعَةَ قَالاَ حَدَّثَنَا شُرَحْبِيلُ بْنُ شَرِيكٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِىَّ يُحَدِّثُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« خَيْرُ الأَصْحَابِ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرُهُمْ لِصَاحِبِهِ ، وَخَيْرُ الْجِيرَانِ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرُهُمْ لِجَارِهِ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve ve İbn Lehîa, ona Şürahbîl b. Şerîk, ona Abdurrahman el-Hubulî, ona Abdullah b. Amr b. el-Âs rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Arkadaşlarının en hayırlısı arkadaşlarına en çok iyiliği dokunandır. Komşuların en hayırlısı komşularına en çok iyiliği dokunandır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 2481, 3/1583
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Meafirî (Abdullah b. Yezid)
3. Şurahbil b. Şerik el-Meafirî (Şurahbil b. Şerik)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
Konular:
Arkadaş, Arkadaşlık, arkadaşlık ilişkileri
İyilik, komşuya iyilik etmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
KTB, DOST, DOSTLUK, ARKADAŞLIK
KTB, KOMŞU, KOMŞULUK
Seçki, İlişkiler ağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272732, DM002572-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنْ أَبِى عُثْمَانَ عَنْ سَعْدٍ وَأَبِى بَكْرَةَ أَنَّهُمَا حَدَّثَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« مَنِ ادَّعَى إِلَى غَيْرِ أَبِيهِ وَهُوَ يَعْلَمُ أَنَّهُ غَيْرُ أَبِيهِ فَالْجَنَّةُ عَلَيْهِ حَرَامٌ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Amir, ona Şube (b. Haccâc), ona Asım (el-Ahvel), ona Ebu Osman (en-Nehdî), ona da Ebu Bekre (Nüfey' b. Mesruh) (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim babasından başkasına, onun kendi babası olduğunu bildiği halde neseb iddia ederse, ona Cennet haram olur!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 83, 3/1645
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Ebu Osman en-Nehdî (Abdurrahman b. Mül b. Amr b. Adiy b. Vehb)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Nesep, nesebin önemi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44185, DM002486
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذَا أَمَّرَ رَجُلاً عَلَى سَرِيَّةٍ أَوْصَاهُ :« إِذَا لَقِيتَ عَدُوَّكَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ فَادْعُهُمْ إِلَى إِحْدَى ثَلاَثِ خِلاَلٍ أَوْ خِصَالٍ ، فَأَيَّتُها أَجَابُوكَ إِلَيْهَا فَاقْبَلْ مِنْهُمْ وَكُفَّ عَنْهُمْ ، ثُمَّ ادْعُهُمْ إِلَى الإِسْلاَمِ فَإِنْ هُمْ أَجَابُوكَ فَاقْبَلْ مِنْهُمْ وَكُفَّ عَنْهُمْ ، ثُمَّ ادْعُهُمْ إِلَى التَّحَوُّلِ مِنْ دَارِهِمْ إِلَى دَارِ الْمُهَاجِرِينَ وَأَخْبِرْهُمْ إِنْ هُمْ فَعَلُوا أَنَّ لَهُمْ مَا لِلْمُهَاجِرِينَ وَأَنَّ عَلَيْهِمْ مَا عَلَى الْمُهَاجِرِينَ ، فَإِنْ هُمْ أَبَوْا فَأَخْبِرْهُمْ أَنَّهُمْ يَكُونُونَ كَأَعْرَابِ الْمُسْلِمِينَ يَجْرِى عَلَيْهِمْ حُكْمُ اللَّهِ الَّذِى يَجْرِى عَلَى الْمُؤْمِنِينَ وَلَيْسَ لَهُمْ فِى الْفَىْءِ وَالْغَنِيمَةِ نَصِيبٌ إِلاَّ أَنْ يُجَاهِدُوا مَعَ الْمُسْلِمِينَ ، فَإِنْ هُمْ أَبَوْا أَنْ يَدْخُلُوا فِى الإِسْلاَمِ فَسَلْهُمْ إِعْطَاءَ الْجِزْيَةِ ، فَإِنْ فَعَلُوا فَاقْبَلْ مِنْهُمْ وَكُفَّ عَنْهُمْ ، فَإِنْ هُمْ أَبَوْا فَاسْتَعِنْ بِاللَّهِ وَقَاتِلْهُمْ ، وَإِنَ حَاصَرْتَ أَهْلَ حِصْنٍ فَإِنْ أَرَادُوكَ أَنْ تَجْعَلَ لَهُمْ ذِمَّةَ اللَّهِ وَذِمَّةَ نَبِيِّهِ فَلاَ تَجْعَلْ لَهُمْ ذِمَّةَ اللَّهِ وَلاَ ذِمَّةَ نَبِيِّهِ ، وَلَكِنِ اجْعَلْ لَهُمْ ذِمَّتَكَ وَذِمَّةَ أَبِيكَ وَذِمَّةَ أَصْحَابِكَ ، فَإِنَّكُمْ إِنْ تُخْفِرُوا بِذِمَّتِكُمْ وَذِمَّةِ آبَائِكُمْ أَهْوَنُ عَلَيْكُمْ مِنْ أَنْ تُخْفِرُوا ذِمَّةَ اللَّهِ وَذِمَّةَ رَسُولِهِ ، وَإِنْ حَاصَرْتَ حِصْناً فَأَرَادُوكَ أَنْ يَنْزِلُوا عَلَى حُكْمِ اللَّهِ فَلاَ تُنْزِلْهُمْ عَلَى حُكْمِ اللَّهِ ، وَلَكِنْ أَنْزِلْهُمْ عَلَى حُكْمِكَ ، فَإِنَّكَ لاَ تَدْرِى أَتُصِيبُ حُكْمَ اللَّهِ فِيهِمْ أَمْ لاَ ، ثُمَّ اقْضِ فِيهِمْ بِمَا شِئْتَ »
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf (b. Vakıd b. Osman), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde (b. Husayb), ona da babası (Amir b. Husayb b. Abdulla hb. Haris b. A'rec) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) birini ordunun başına komutan olarak atadığı zaman ona şöyle emrederdi: "Müşrik düşmanlarınla karşılaştığın zaman onlara şu üç alternatiften birisini teklif et. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara dokunma. Önce onları İslam'a davet et. Eğer davetine icabet ederlerse sen de kabul et ve onlara dokunma. İslam'a girmeyi kabul edenlere kendi yurtlarından çıkıp muhacirlerin yurdu (olan Medine'ye) gelmeleri teklifinde bulun. Onlara Medine'ye gelmeleri durumunda oradaki muhacirlerin sahip oldukları haklara ve sorumluluklara sahip olacaklarını bildir. Bunu kabul etmezlerse Müminlere uygulanan Allah'ın hükümlerinin kendilerine de uygulandığı bedevî Müslümanlarla aynı konumda olacaklarını, Müslümanlarla birlikte düşmana karşı cihad etmeleri dışında kendilerine ganimetten ve feyden herhangi bir pay ayrılmayacağını belirt. Yok eğer İslamı kabul etmezlerse onlardan cizye vermelerini iste. Bunu kabul ederlerse onlardan cizye al ve onlara dokunma. Cizye teklifini reddederlerse Allah'tan sana yardım etmesini dile ve onlarla savaş. (Savaş esnasında) bir kalede bulunanları kuşatırsan ve kalediker, kendilerini Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesi altına almanı isterlerse onları Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesi altına alma. Kendinin, babanın veya arkadaşlarının can ve mal güvencesi altına al. Zira (hataen de olsa) Allah ve Rasulü'nün can ve mal güvencesine aykırı hareket etmiş olmanızdansa kendinizin ve babalarınızın verdiği can ve mal güvencesine aykırı hareket etmiş olmanız daha iyidir. Yine savaş esnasında bir kaleyi kuşatırsan ve kaledekiler Allah'ın hükmüne tabi olmayı kabul ederlerse onlara Allah'ın hükmünü uygulama. Kendi hükmünü uygula. Çünkü Allah'ın onlar hakkındaki hükmüne isabet edip etmediğini bilemezsin. Son olarak onlar hakkında uygun gördüğün şekilde hükmet.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 8, 3/1586
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Cihad, Allah yolunda tozlanmak, çalışıp çabalamak
Ganimet, helal kılınmıştır
Hz. Peygamber, tavsiyeleri
Savaş, barış yollarını aramak, savaştan önce
Savaş, başlamadan önce yapılması gerekenler
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Yargı, Allah'ın kitabına göre Hüküm vermek,
Yönetim, cizye vergisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44317, DM002532
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو زُمَيْلٍ حَدَّثَنِى ابْنُ عَبَّاسٍ قَالَ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ قَالَ : قُتِلَ نَفَرٌ يَوْمَ خَيْبَرَ فَقَالُوا : فُلاَنٌ شَهِيدٌ .... حَتَّى ذَكَرُوا رَجُلاً فَقَالُوا : فُلاَنٌ شَهِيدٌ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« كَلاَّ إِنِّى رَأَيْتُهُ فِى النَّارِ فِى عَبَاءَةٍ أَوْ بُرْدَةٍ غَلَّهَا ». قَالَ لِى :« يَا ابْنَ الْخَطَّابِ قُمْ نَادِ فِى النَّاسِ أَنَّهُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ الْمُؤْمِنُونَ ». فَقُمْتُ فَنَادَيْتُ فِى النَّاسِ.
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ صَالِحِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ زَائِدَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ وَجَدْتُمُوهُ غَلَّ فَاضْرِبُوهُ وَاحْرِقُوا مَتَاعَهُ ».
Tercemesi:
Bize Ebu'l-Velid rivayet edip (dedi ki), bize İkrime bin Ammar rivayet edip (dedi ki), bana Ebu Zumeyl rivayet edip (dedi ki), bana İbn Abbas rivayet edip (dedi ki), bana Hz. Ömer ibnu'l-Hattab rivayet edip şöyle dedi: Birtakım insanlar Hayber günü öldürülmüştü de, (Sahabe-i Kiram); "falan şehiddir!" deyip (onlardan bahsetmeye başlamışlardı.) Nihayet bir adamı zikredip; "falan şehiddir!" demişlerdi. O zaman Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Selleriz); "Hayır, asla! Ben onu gerçekten ganimet malından hainlikle almış olduğu bir cübbeden dolayı -veya "bir çeşit abadan dolayı"- Cehennem'de gördüm!" buyurmuş, sonra da bana şöyle emretmişti: "Hattaboğlu! Kalk ve halkın içinde bağır ki, Cennet'e (doğrudan) ancak (günah işlememiş) mü'minler girecektir!" Ben de kalktım ve (bunu) halkın içinde nida ettim.Bize Saîd b. Mansur, Abdulaziz b. Muhammedi'den, (O) Salih b. Muhammed b. Zaide'den, (O) Salim b. Abdillah'tan, (O) babasından, (O da) dedesinden (naklen) rivayet etti ki, O
şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kimin ganimet malında hainlik ettiğini bulursanız onu dövün, eşyasını da yakın!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 48, 3/1616-
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Cennet, cennet müslümanlara aittir
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Ganimet, ganimete ihanet etmek
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Şehit, Malını, ailesini ve canını korurken ölen şehittir
Siyer, Hayber günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44391, DM002552
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى عُقَيْلٌ عَنِ ابَنِ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَدِىِّ بْنِ حَمْرَاءَ الزُّهْرِىَّ قَالَ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَهُوَ عَلَى رَاحِلَتِهِ وَاقِفاً بِالْحَزْوَرَةِ يَقُولُ :« وَاللَّهِ إِنَّكِ لَخَيْرُ أَرْضِ اللَّهِ وَأَحَبُّ أَرْضِ اللَّهِ إِلَى اللَّهِ ، وَلَوْلاَ أَنِّى أُخْرِجْتُ مِنْكِ مَا خَرَجْتُ ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki), bana el-Leys rivayet edip (dedi ki) bana Ukayl, İbn Şihâb'dan rivayet etti (ki, O şöyle demiş): Bana Ebu Seleme b. Abdirrahman haber verdi ki, Abdulah b. Adiyy b. Hamra* ez-Zühri şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bineğinin üzerinde olduğu halde el-Hazvera'da444 dururken gördüm. O (Mekke'ye hitaben) şöyle buyuruyordu: "Vallahi şüphesiz sen Allah'ın arzının en hayırlısı ve Allah'ın arzının Allah'a en sevimli olanısın. Şayet ben, (Allah'tan gelen emirle) senden çıkarılmamış olsaydım, (senden) çıkmazdım/"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Siyer 67, 3/1632
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Hicret Medine'ye