Giriş

Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Zeyd b. Ukbe el-Fezari, ona da Semüra'nın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dilenmeler, tırmalamalardır; insan dilencilik yaparak kendi yüzünü tırmalar. Dolayısıyla dileyen yüzünü korusun, dileyen de bıraksın! Ancak insan, sultandan isteyebilir veya zarurî ihtiyacı olan bir şeyi (başkasından) da isteyebilir."


Açıklama: Dilencilik, her şeyden önce insanın şahsiyetiyle uyuşmayan çok çirkin bir tabiat ve kişiliğini alçaltıcı bir davranıştır. Hele dilenciliği bir meslek ve kazanç kapısı haline getirenler, son derece iğrenç tabiata sahip olan ve aşağılık bir hayata rıza gösteren zavallılardır. Bununla birlikte zarurî durumlarda insanın durumunu başkalarına açması ve yardım dilemesi de hayatın tabiî seyri içeresinde karşılaşılabilecek normal bir davranış olarak görülmelidir. Hatta o kendi durumunu açmadan, çevresindekilerin anlayıp kendisine el uzatmaları gerekir.

    Öneri Formu
10901 D001639 Ebu Davud, Zekat, 26

Bize Abdullah b. Mesleme, ona İsa b. Yunus, ona el-Ahdar b. Aclân, ona Ebu Bekir el-Hanefî, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre; Ensar'dan biri Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve bir şeyler istedi. Peygamber Efendimiz, "evinde bir şeyin yok mu?" diye sordu. Adam sadece bir çul var; onun bir kısmıyla örtünür, bir kısmını da altımıza sereriz. Bir de su içtiğimiz bir maşrapamız var” dedi. Hz. Peygamber; "onları bana getir!” buyurdu. Adam da getirdi. Rasulullah (sav) onları eline aldı ve "bunları kim satın alır?" diye sordu. Bir adam bir dirheme ben alırım dedi. Hz. Peygamber iki veya üç defa "bir dirhemden fazla veren var mı?" diye sordu. Bir başka adam ben iki dirhem veririm dedi. Hz. Peygamber bunları o adama verdi, iki dirhemi de alıp Ensari'ye verdi ve ona "bunun bir dirhemiyle yiyecek al, ailene götür, diğeriyle de bir balta al ve bana getir!" dedi. Adam gitti. Sonra bir balta ile geldi. Hz. Peygamber, kendi eliyle ona bir sap taktı, sonra da "git, odun topla ve sat! On beş gün boyunca seni görmeyeyim!" buyurdu. Adam söyleneni yaptı. Sonra on dirhem kazanarak geldi. Bu paranın bir kısmı ile bir elbise, bir kısmı ile de yiyecek aldı. Hz. Peygamber ona şunları söyledi: "Bu, senin için kıyamet günü yüzünde dilencilik yarası olduğu halde gelmenden daha hayırlıdır. Dilencilik, ancak şu üç kişi için câizdir: Şiddetli bir fakirliğe düşen veya ağır bir borç yükü altına giren veya can yakıcı bir kan diyetini ödemeyi yüklenen."


    Öneri Formu
10903 D001641 Ebu Davud, Zekât, 26

Bize Hişam b. Ammar, ona Said b. Abdülaziz, ona Rabi'a b. Yezid, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Ebu Müslim el-Havlanî, ona da el-Habîb el-Emîn -onu bana rivayet eden Habib'dir, yani sevgilidir ve o benim nazarımda emin biridir- Avf b. Malik (ra) rivayet etmiştir: Biz, Rasulullah'ın (sav) huzurunda yedi, sekiz veya dokuz kişi idik. Bize "Allah'ın Rasulüne biat etmez misiniz?" buyurdu. Halbuki biz daha yeni biat etmiştik. Sana biat ettik ya! dedik. Ama Hz. Peygamber bu sözü yine üç kere tekrarladı. Bunun üzerine biz de ellerimizi uzatarak tekrar biat ettik. Aramızdan biri, biz sana biat ettik, ey Allah'ın Rasulü; ama ne için sana biat edeceğiz? diye sordu. Buyurdu ki: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan sadece O'na kulluk yapacağınıza, beş vakit namazı kılacağınıza ve dinleyip itaat edeceğinize söz verin!" Arkasından sesini iyice kısarak, "bir de insanlardan hiçbir şey istemeyeceğinize!" diye ekledi. Ondan sonra bu arkadaşlardan birinin, elindeki kamçısı yere düşüyor, kimseden onu kendisine vermesini istemiyor, kendisi inip alıyordu. [Ebû Davud dedi ki: Hişam'ın hadisini sadece Said rivayet etti.]


    Öneri Formu
10904 D001642 Ebu Davud, Zekat, 27


    Öneri Formu
10895 D001633 Ebu Davud, Zekat, 24

Bize Müsedded ve Ubeydullah b. Ömer ve Ebu Kamil, onlara Abdülvahid b. Ziyad, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra) önceki hadisle aynı manada bir hadis rivayet etmiş, Rasulullah'ın (sav), "miskîn iffetli kişidir," dediğini zikretti. Müsedded, rivayetine şunu da ekledi: "Miskîn, kendisine yetecek malı olmayan, ama yine de insanlara el açmayan ve muhtaç olduğu bilinmediği için kendisine sadaka verilmeyen kimsedir. (Âyette sözü edilen) mahrum işte odur." Müsedded, rivayet ettiği hadiste "utandığı için sormayan" sözünü zikretmedi. [Ebû Davud dedi ki: Muhammed b. Sevr ile Abdurrezzak bu hadisi Mamer'den rivayet ettiler ve mahrum sözünü Zührî'nin sözü olduğunu söylediler ki, bu daha doğrudur.]


    Öneri Formu
10894 D001632 Ebu Davud, Zekat, 24


    Öneri Formu
10896 D001634 Ebu Davud, Zekât, 24


    Öneri Formu
10900 D001638 Ebu Davud, Zekât, 26


    Öneri Formu
275259 D001631-2 Ebu Davud, Zekat, 24


    Öneri Formu
275260 D001632-2 Ebu Davud, Zekat, 24


    Öneri Formu
275261 D001632-3 Ebu Davud, Zekat, 24