حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ خَيْرَ الصَّدَقَةِ مَا تَرَكَ غِنًى أَوْ تُصُدِّقَ بِهِ عَنْ ظَهْرِ غِنًى وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sadakanın en hayırlısı, zengin bırakan veya zenginlikten verilendir. Vermeye, bakmakla yükümlü olduğun kişilerden başla!"
Açıklama: İnsanın, hayır yapacağım diyerek varını yoğunu dağıtması, ailesini, bakmakla yükümlü olduğu kişileri ve yakınlarını ihmâl etmesi, onları muhtaç halde bırakması asla doğru değildir. Onun içindir ki hadiste “zenginlikten verilen” veya “verdikten sonra da zengin bırakan” sadakanın, en hayırlı sadaka olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla bakmakla yükümlü olduğu kişileri muhtaç hale düşürmek pahasına sadaka vermek uygun değildir. Çünkü sadaka ve hayır-hasenatta ölçü, önce en yakınlarından başlamaktır. İnsanın en yakını da önce kendi ailesi, sonra da yakınlık sırasına göre akrabalarıdır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10952, D001676
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ خَيْرَ الصَّدَقَةِ مَا تَرَكَ غِنًى أَوْ تُصُدِّقَ بِهِ عَنْ ظَهْرِ غِنًى وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sadakanın en hayırlısı, zengin bırakan veya zenginlikten verilendir. Vermeye, bakmakla yükümlü olduğun kişilerden başla!"
Açıklama:
İnsanın, hayır yapacağım diyerek varını yoğunu dağıtması, ailesini, bakmakla yükümlü olduğu kişileri ve yakınlarını ihmâl etmesi, onları muhtaç halde bırakması asla doğru değildir. Onun içindir ki hadiste “zenginlikten verilen” veya “verdikten sonra da zengin bırakan” sadakanın, en hayırlı sadaka olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla bakmakla yükümlü olduğu kişileri muhtaç hale düşürmek pahasına sadaka vermek uygun değildir. Çünkü sadaka ve hayır-hasenatta ölçü, önce en yakınlarından başlamaktır. İnsanın en yakını da önce kendi ailesi, sonra da yakınlık sırasına göre akrabalarıdır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 40, /392
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Amel, faziletlileri
KTB, SADAKA
Sadaka, verilecek yerler
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - يَقُولُ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا أَنْ نَتَصَدَّقَ فَوَافَقَ ذَلِكَ مَالاً عِنْدِى فَقُلْتُ الْيَوْمَ أَسْبِقُ أَبَا بَكْرٍ إِنْ سَبَقْتُهُ يَوْمًا فَجِئْتُ بِنِصْفِ مَالِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قُلْتُ مِثْلَهُ. قَالَ وَأَتَى أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - بِكُلِّ مَا عِنْدَهُ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قَالَ أَبْقَيْتُ لَهُمُ اللَّهَ وَرَسُولَهُ. قُلْتُ لاَ أُسَابِقُكَ إِلَى شَىْءٍ أَبَدًا.
Bize Ahmed b. Salih ve Osman b. Ebu Şeybe -bu hadis onun rivayetidir-, onlara el-Fadl b. Dükeyn, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona da Ömer b. el-Hattab'ın (ra) şöyle söylerken işittiğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün bize sadaka vermemizi emretti. Bu emir, bende mal bulunan bir zamana rastlamıştı. Kendi kendime, eğer bir gün Ebu Bekir'i geçebileceksem, işte o gün bugündür dedim ve malımın yarısını getirdim. Rasulullah (sav); "ailene ne bıraktın?" diye sordu. Bu kadarını da aileme bıraktım dedim. Sonra Ebu Bekir (ra) malının hepsini getirdi. Ona da Rasulullah (sav); "ailene ne bıraktın?" diye sordu. Ebu Bekir, onlara Allah'ı ve Rasulünü bıraktım dedi. Bunun üzerine ben, bundan sonra seninle hiçbir şeyde asla yarışmam dedim.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10962, D001678
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - يَقُولُ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا أَنْ نَتَصَدَّقَ فَوَافَقَ ذَلِكَ مَالاً عِنْدِى فَقُلْتُ الْيَوْمَ أَسْبِقُ أَبَا بَكْرٍ إِنْ سَبَقْتُهُ يَوْمًا فَجِئْتُ بِنِصْفِ مَالِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قُلْتُ مِثْلَهُ. قَالَ وَأَتَى أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - بِكُلِّ مَا عِنْدَهُ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قَالَ أَبْقَيْتُ لَهُمُ اللَّهَ وَرَسُولَهُ. قُلْتُ لاَ أُسَابِقُكَ إِلَى شَىْءٍ أَبَدًا.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih ve Osman b. Ebu Şeybe -bu hadis onun rivayetidir-, onlara el-Fadl b. Dükeyn, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona da Ömer b. el-Hattab'ın (ra) şöyle söylerken işittiğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün bize sadaka vermemizi emretti. Bu emir, bende mal bulunan bir zamana rastlamıştı. Kendi kendime, eğer bir gün Ebu Bekir'i geçebileceksem, işte o gün bugündür dedim ve malımın yarısını getirdim. Rasulullah (sav); "ailene ne bıraktın?" diye sordu. Bu kadarını da aileme bıraktım dedim. Sonra Ebu Bekir (ra) malının hepsini getirdi. Ona da Rasulullah (sav); "ailene ne bıraktın?" diye sordu. Ebu Bekir, onlara Allah'ı ve Rasulünü bıraktım dedi. Bunun üzerine ben, bundan sonra seninle hiçbir şeyde asla yarışmam dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 41, /392
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10957, D001677
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ يَحْيَى بْنِ جَعْدَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الصَّدَقَةِ أَفْضَلُ قَالَ
"جَهْدُ الْمُقِلِّ وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Yezid b. Halid b. Mevheb er-Remlî (el-Hemdanî), onlara Leys (Leys b. Sa'd el-Fehmî), ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim el-Kuraşî), Yahya b. Ca'de'nin (el-Kureşî) şöyle anlattığını nakletti: Ebu Hureyre (Hz. Peygamber’e) Ya Rasulullah! Hangi sadaka daha faziletlidir? diye sorar. Rasulullah da (sav); "fakirin gücünün yettiği (nispette verdiği) dir. Bakmakla yükümlü olduğun kimselerden başla," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 41, /392
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Yahya b. Ca'de el-Kureşî (Yahya b. Ca'de b. Hübeyre b. Ebu vehb b. Amr)
3. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Amel, faziletlileri
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
KTB, SADAKA
Sadaka, fazileti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدٍ أَنَّ سَعْدًا أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَىُّ الصَّدَقَةِ أَعْجَبُ إِلَيْكَ قَالَ
"الْمَاءُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10969, D001679
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدٍ أَنَّ سَعْدًا أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَىُّ الصَّدَقَةِ أَعْجَبُ إِلَيْكَ قَالَ
"الْمَاءُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir (el-Abdî), ona Hemmâm (b. Yahya el-Avzî), ona da Katade (b. Diame es-Sedusî), Said'in (b. Müseyyeb el-Kuraşî) şöyle anlattığını nakletti: Sa'd (b. Ubâde el-Ensarî)) Nebi'ye (sav) geldi ve ona (sav) hangi sadaka (çeşidi) sana daha sevimlidir? dedi. Rasulullah da (sav) "sudur" cevabını verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 42, /392
Senetler:
1. Sa'd b. Ubâde el-Ensarî (Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Hârise b. Ebu Hazîme)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Amel, faziletlileri
KTB, SADAKA
Sadaka, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10998, D001681
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ رَجُلٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمَّ سَعْدٍ مَاتَتْ فَأَىُّ الصَّدَقَةِ أَفْضَلُ قَالَ
"الْمَاءُ." قَالَ فَحَفَرَ بِئْرًا وَقَالَ هَذِهِ لأُمِّ سَعْدٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir (el-Abdî), ona İsrail (b. Yunus es-Sebîî), ona da Ebu İshak (es-Sebîî), birinin şöyle anlattığını nakletti: Sa’d b. Ubade (Hz. Peygamber’e) Ey Allah'ın Rasulü! Sa'd'ın annesi öldü. Hangi sadaka (çeşidi) daha faziletlidir? diye sordu. Rasulullah (sav) "sudur" cevabını verdi. Bunun üzerine Sa'd bir kuyu kazdırdı ve bu kuyu Sa'd'ın annesinin kuyusudur dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 42, /393
Senetler:
1. Sa'd b. Ubâde el-Ensarî (Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Hârise b. Ebu Hazîme)
2. Racül (Racül)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Amel, faziletlileri
KTB, SADAKA
Sadaka, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11002, D001684
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ الْخَازِنَ الأَمِينَ - الَّذِى يُعْطِى مَا أُمِرَ بِهِ كَامِلاً مُوَفَّرًا طَيِّبَةً بِهِ نَفْسُهُ حَتَّى يَدْفَعَهُ إِلَى الَّذِى أُمِرَ لَهُ بِهِ - أَحَدُ الْمُتَصَدِّقَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Alâ, -mana aynıdır- onlara Ebu Üsame, ona Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Emredildiğini tam ve eksiksiz bir şekilde, (ayrıca) gönlü de mutmain olarak emredildiği kimseye veren güvenilir memur, zekât veren iki kişiden biridir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 44, /393
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Büreyd b. Abdullah el-Eşari (Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
KTB, SADAKA
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275434, D001677-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَيَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ الرَّمْلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ يَحْيَى بْنِ جَعْدَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الصَّدَقَةِ أَفْضَلُ قَالَ
"جَهْدُ الْمُقِلِّ وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said ve Yezid b. Halid b. Mevheb er-Remlî (el-Hemdanî), onlara Leys (Leys b. Sa'd el-Fehmî), ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim el-Kuraşî), Yahya b. Ca'de'nin (el-Kureşî) şöyle anlattığını nakletti: Ebu Hureyre (Hz. Peygamber’e) Ya Rasulullah! Hangi sadaka daha faziletlidir? diye sorar. Rasulullah da (sav); "fakirin gücünün yettiği (nispette verdiği) dir. Bakmakla yükümlü olduğun kimselerden başla," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 41, /392
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Yahya b. Ca'de el-Kureşî (Yahya b. Ca'de b. Hübeyre b. Ebu vehb b. Amr)
3. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Amel, faziletlileri
Fakir, Yoksul, Fakir ve yoksullar
Sadaka, fazileti
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَرْعَرَةَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَالْحَسَنِ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ.
[أَىُّ الصَّدَقَةِ أَعْجَبُ إِلَيْكَ قَالَ الْمَاءُ ]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275436, D001680-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الرَّحِيمِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَرْعَرَةَ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَالْحَسَنِ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَادَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ.
[أَىُّ الصَّدَقَةِ أَعْجَبُ إِلَيْكَ قَالَ الْمَاءُ ]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Adurrahim (el-Kuraşi), ona Muhammed b. Arara (el-Kuraşî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Katade (b. Diame es-Sedusî), ona Said b. Müseyyeb ve Hasan (el-Basrî), Sa'd b. Ubâde'den (el-Ensarî) bir önceki hadisin aynısını rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 42, /392
Senetler:
1. Sa'd b. Ubâde el-Ensarî (Sa'd b. Ubade b. Duleym b. Hârise b. Ebu Hazîme)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Amr Muhammed b. Arara el-Kuraşî (Muhammed b. Arara)
6. Muhammed b. Abdurrahim el-Kuraşi (Muhammed b. Abdurrahim b. Ebu Züheyr)
Konular:
Amel, faziletlileri
Sadaka, fazileti
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - يَقُولُ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا أَنْ نَتَصَدَّقَ فَوَافَقَ ذَلِكَ مَالاً عِنْدِى فَقُلْتُ الْيَوْمَ أَسْبِقُ أَبَا بَكْرٍ إِنْ سَبَقْتُهُ يَوْمًا فَجِئْتُ بِنِصْفِ مَالِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قُلْتُ مِثْلَهُ. قَالَ وَأَتَى أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - بِكُلِّ مَا عِنْدَهُ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قَالَ أَبْقَيْتُ لَهُمُ اللَّهَ وَرَسُولَهُ. قُلْتُ لاَ أُسَابِقُكَ إِلَى شَىْءٍ أَبَدًا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275435, D001678-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ - وَهَذَا حَدِيثُهُ - قَالاَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - يَقُولُ أَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمًا أَنْ نَتَصَدَّقَ فَوَافَقَ ذَلِكَ مَالاً عِنْدِى فَقُلْتُ الْيَوْمَ أَسْبِقُ أَبَا بَكْرٍ إِنْ سَبَقْتُهُ يَوْمًا فَجِئْتُ بِنِصْفِ مَالِى فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قُلْتُ مِثْلَهُ. قَالَ وَأَتَى أَبُو بَكْرٍ - رضى الله عنه - بِكُلِّ مَا عِنْدَهُ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَا أَبْقَيْتَ لأَهْلِكَ." قَالَ أَبْقَيْتُ لَهُمُ اللَّهَ وَرَسُولَهُ. قُلْتُ لاَ أُسَابِقُكَ إِلَى شَىْءٍ أَبَدًا.
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih ve Osman b. Ebu Şeybe -bu hadis onun rivayetidir-, onlara el-Fadl b. Dükeyn, ona Hişam b. Sa'd, ona Zeyd b. Eslem, ona babası, ona da Ömer b. el-Hattab'ın (ra) şöyle söylerken işittiğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gün bize sadaka vermemizi emretti. Bu emir, bende mal bulunan bir zamana rastlamıştı. Kendi kendime, eğer bir gün Ebu Bekir'i geçebileceksem, işte o gün bugündür dedim ve malımın yarısını getirdim. Rasulullah (sav); "ailene ne bıraktın?" diye sordu. Bu kadarını da aileme bıraktım dedim. Sonra Ebu Bekir (ra) malının hepsini getirdi. Ona da Rasulullah (sav); "ailene ne bıraktın?" diye sordu. Ebu Bekir, onlara Allah'ı ve Rasulünü bıraktım dedi. Bunun üzerine ben, bundan sonra seninle hiçbir şeyde asla yarışmam dedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 41, /392
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
5. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
İnfak, Allah yolunda
İnfak, Tasadduk, infak kültürü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275437, D001684-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ بُرَيْدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِى مُوسَى قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ الْخَازِنَ الأَمِينَ - الَّذِى يُعْطِى مَا أُمِرَ بِهِ كَامِلاً مُوَفَّرًا طَيِّبَةً بِهِ نَفْسُهُ حَتَّى يَدْفَعَهُ إِلَى الَّذِى أُمِرَ لَهُ بِهِ - أَحَدُ الْمُتَصَدِّقَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Alâ, -mana aynıdır- onlara Ebu Üsame, ona Büreyd b. Abdullah b. Ebu Bürde, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Emredildiğini tam ve eksiksiz bir şekilde, (ayrıca) gönlü de mutmain olarak emredildiği kimseye veren güvenilir memur, zekât veren iki kişiden biridir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 44, /393
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Bürde Yezid b. Abdullah el-Eşari (Yezid b. Abdullah b. Ebu Bürde)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet